Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim görevlisi ve aynı zamanda TTB Covid-19 izleme grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında bir haber sitesinde yayınlanan röportajının ardından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturma, protesto edildi. Bursa Valiliği’nin ihbarı ile “Halkı yanlış bilgilendirici ve paniğe sevk edici” açıklama yaptığı iddiasıyla soruşturma geçiren Prof. Dr. Pala için Bursa Tabip Odası ev sahipliğinde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından yapılan basın açıklamasına Bursa kent dinamikleri, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların temsilcileri, TMMOB’a bağlı akademik odaların temsilcilerinin yanı sıra Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de katıldı.
SALONA SIĞMADILAR
Toplantının Bursa Akademik Odalar Birliği ortak toplantı salonunda gerçekleştirileceği duyurulurken, Pala’ya destek için gelenler salona sığmadı, toplantı BAOB Oditoryumu’nda yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını Bursa Tabip Odası Başkanı Güzide Elitez yaptı. Elitez, konuşmasına “Ben bu salona baktığımda umudu görüyorum” sözleriyle başladı. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca bir suçun işlendiği izlenimi dahi olmadığı için, soruşturma başlatmaması gerektiğini kaydeden Elitez, Pala’nın açıklamayı üniversitedeki görevi nedeniyle yaptığını varsayarak, dosyayı soruşturma izni değerlendirmesi için Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderdiğini hatırlattı.
HAKLARIMIZI SAVUNMAK İÇİN BİR ARADAYIZ
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Sinan Adıyaman ise konuşmasında; doğru bilgiye en çok ihtiyaç duyulan ve toplumun en savunmasız olduğu bu dönemde ona doğru bilgiyi aktarmayı bilim insanı sorumluluğu olarak gören ve bilimsel araştırmalarla zamana karşı yarışarak olabildiğince çok insanın hayatının kurtulması ve salgının toplum üzerindeki olumsuz sonuçlarının engellenmesi için uğraş verenlere karşı baskının giderek arttığına işaret etti.
Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın da doğru bilgiyi, en çok ihtiyaç duyulan dönemde topluma aktarmak için çaba gösterdiğini ifade eden Adıyaman, “Halk sağlığı bilgilerini topluma aktarmak toplumsal bir görevdir. Uluslararası Sağlık Tüzüğü gereğince de, pandemi ile ilgili verilerin toplanması, karşılaştırılması, çözümlenmesi, bu verilerden yola çıkarak halk sağlığı bilgilerinin değerlendirilmesi, elde edilen bilgilerin yürütülen halk sağlığı hizmetlerine yansıtılabilmesi için vakit geçirilmeksizin paylaşılması, halk sağlığı hizmetlerinin amaçları için zorunludur. Toplumun bilgiye ulaşma hakkını kullanabilmesi, bilimsel bilgiden yararlanabilmesi için, paylaşma hakkı aynı zamanda bir yükümlülük içermektedir. Kayıhan Pala hakkındaki şikayet ve soruşturma süreci tam olarak bilim insanlarının ve toplumun özgürlük ve hak alanlarının ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Hekimlik mesleğinin hasta ve toplum yararını önceleme ilkesi gereği, topluma salgınla ilgili bilimsel bilgilerin aktarılmasını engelleme girişimlerine derhal son verilmesini istiyoruz. Bilim insanlarının hakikati aramasına izin vermeyen, bilimsel yaklaşıma baskı girişimlerinin karşısında haklarımızı savunmak için buradayız” dedi.
BU SORUŞTURMA BİLİME VE BİLİM İNSANINA YÖNELTİLMİŞ TACİZDİR
Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın dünyayı saran pandemiye ilişkin önlemler konusunda, başından itibaren, yetkililere, topluma, düşüncelerini, önerilerini aktardığını hatırlatan Adıyaman, süreci şu şekilde özetledi: “Bu kapsamda EnBursa.com isimli internet haber sitesinde, 21
Nisan 2020 tarihinde kendisine yöneltilen sorular üzerine, Bursa iline yönelik
pandemiyle ilgili bilgilendirmenin yetersizliği, verilerin tam olarak paylaşılmaması, çalışmaların şeffaf olmaması, filyasyon, test merkezi sayısının yetersizliği, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesine test yetkisi verilmemesi, ücretsiz ya da sembolik ücretle su sağlanmaması gibi konularda, düşüncelerini, önerilerini, bilgilerini paylaşmıştır.
Bursa Valisi, Kayıhan Pala’nın bu açıklamasına atıfla, “halkı yanlış bilgilendirdiği,
paniğe yönlendirdiği” iddiası ile hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayetçi olmuştur. Savcılık, bu açıklamayı, Türk Ceza Kanununun “suç ve suçluyu övme” başlıklı 215/1 maddesi kapsamında değerlendirmiş; Yüksek Öğretim Kanunu uyarınca
İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse, bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hâlinde, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. soruşturmayı yürütmeye Uludağ Üniversitesi Rektörlüğünün yetkili olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiş ve dosyayı Rektörlüğe göndermiştir. Rektörlük soruşturma açmış ve 21 Temmuz 2020 günü saat 11.00’de Sayın
Pala’yı savunma yapmak için çağırmıştır. Her üç kurumun tutumu, toplumun bilgilenme hakkına ve bilim insanına yöneltilmiş bir tacizdir. Vali, toplumun doğru bilgiye ulaşmasını, bilim insanının toplumu bilgilendirmesini baskılamak için harekete geçmiştir” diye konuştu.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi