Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kahramanmaraş’ta Afşin Elbistan Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ tarafından yapılması planlanan Çelikler Afşin Elbistan Termik Santrali V. ve VI. Ünite İlavesi hakkında verilen 27 Aralık 2024 tarihli “çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu” kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açmıştı.

Dokuz farklı alandan uzman bilim insanlarının oluşturduğu bilirkişi heyeti, 25 Haziran 2025’te yapılan keşif incelemesinin ardından bilirkişi raporunu tamamladı. Raporda ÇED olumlu kararının çevre, orman, ziraat, maden, jeoloji ve hidrojeoloji mühendislikleri ile sosyoloji, halk sağlığı ve ekolojik yapı açısından uygun olmadığı belirtildi.

Bilirkişi raporu, ünite ilave projesine verilen iznin hukuka aykırılığını ortaya koyarken mevcuttaki ünitelerin ve santrallerin varlığını da tartışılır kıldı. 

Bilirkişi raporu, her başlıkta çok sayıda eksiklik ve olumsuzluk tespit edildi. Bu bulgular, ek ünite projesine verilen iznin hukuka aykırı olduğunu ve yürütmesinin durdurulması için yeterli olduğunu ortaya koyarken mevcut üniteler ve santralin varlığı da yeniden tartışmalı hale geldi.

ÇED olumlu kararına dayanak olan ÇED Raporu’nun eksik verilere dayanıldığı, raporda risklerin öngörülmediği ve kümülatif etki değerlendirmesinin yapılmadığı ifade edilen raporda halk sağlığı uzmanı tarafından yer verilen tespitlerde ise;

  • İl sağlık müdürlüğü tarafından kirleticilere karşı tesis etrafında bırakılması gereken sağlık koruma bandının 500 metre olarak önerilmesine rağmen bandın 25-30 metre olarak ölçüldüğü ve bunun ciddi bir risk unsuru olduğu,
  • ÇED raporunda çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalar gibi hassas gruplara özgü bir sağlık etki analizi sunulmadığı,
  • Kömürlü termik santrallerde görülen pnömokonyoz, KOAH, akciğer kanseri gibi uzun vadeli meslek hastalıkları için önleyici programların detaylı olarak hazırlanmadığı ve bu hastalıklara ilişkin sağlık taramalarının kapsamının belirsiz bırakıldığı,
  • Olası kül barajı taşması, baca filtresi arızası, yangın, patlama gibi senaryolara karşı acil eylem planının ve bölgedeki hastanelerle koordineli afet planının oluşturulmadığı,
  • Santralden kaynaklı kirleticilerin oluşturabileceği solunum sistemi, kalp-damar, kanser vb. hastalıklar açısından bölgede yaşayan halkın sağlığı açısından durum tespitinin yapılmadığı ve uzun vadeli epidemiyolojik araştırmaların planlanmadığı,
  • ÇED raporunda da kabul edilen trafik artışı, gürültü, toz ve güvenlik riskleri nedeniyle yöre halkının doğrudan etkilenmesinin ve projeye olumsuz bakış açısının bölgede yaşayan insanların sağlık algısını olumsuz etkileyeceği ve çevresel kaygıların ruh sağlığı üzerinde yük yaratabileceği,
  • Mevcut dört üniteye ek olarak yapılacak iki yeni ünite ve bölgedeki diğer tesisler dikkate alındığında hava kalitesinin halk sağlığı açısından kritik önemde olmasına rağmen ölçümlerin kısa dönemli yapıldığı ve uzun dönem kronik maruziyetin yeterince ele alınmadığı

belirtildi.