Sayın Dr. Stensmyren,

Sayın Dr. Keijzer,

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan çatışmalı süreci kaygıyla takip etmekteyiz. Her savaşta olduğu gibi, sayıları tam olarak belirlenemeyen kayıplar yaşanmış ve yaşanmakta olup; özellikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar, sağlık sorunu olan insanlar, engelli bireyler ve çeşitli nedenlerle hassas toplumsal gruplara mensup olan insanlar en büyük zararı görmekte ve ne yazık ki aslen uluslararası hukuki anlaşmalarca koruma altına alınmış olan sağlık hizmetleri, kurumları ve personelleri hedef alınmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 25 Mart 2022 tarihinde yayınladığı güncel verilere göre Ukrayna’da;

  • Sağlık hizmet, kurum ve personellerine zarar veren 119 saldırı gerçekleşmiş, bu saldırıların 31’i direk olarak sağlık hizmetlerini hedef almış,
  • Bu saldırılarda 94 kişi hayatını kaybederken 56 kişi yaralanmış,
  • 74 sağlık kurumu ağır hasar görürken, bunların 24’ü tamamen kullanılamaz hale getirilmiş,
  • Hedef alınan sağlık kurumlarında halihazırda tedavisi devam eden 26 hasta ve görevi başında olan 55 sağlık çalışanı zarar görmüş,
  • 29 ambulans hedef alınmıştır.

 

Bunun yanında, tıbbi malzeme depolarının zarar görmesi, soğuk zincirin sürdürülebilir olmaması, oksijen kaynaklarının tükenmesi ve devam eden çatışma ortamlarında tıbbi malzeme lojistik ve nakil hizmetlerinin sağlanamaması her geçen gün derinleşmekte ve zaten kırılgan hale gelmiş olan sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından ciddi kaygılar doğurmaktadır.

Türk Tabipleri Birliği tarihi boyunca, her türlü savaş ve çatışmalı duruma karşı durarak yaşamdan ve yaşatmaktan yana duruşunu dünya çapında kabul görmüş bir saygınlıkla kamuoyu ile paylaşmıştır. Bunun yanında, bölgemizde ve dünyanın her yerinde yaşanmış olan savaş ve çatışma durumlarında sağlık hizmetleri, kurumları ve çalışanlarının hedef alınmasına karşı yürüttüğümüz mücadele, bizim açımızdan tarihsel bir onurdur.

Bu duruşumuzdan bir adım dahi geri adım atmadan, Dünya Tabipler Birliği’nin “Tehlike Altındaki Sağlık Hizmetleri” kavramsal çerçevesi ile korunan olağanüstü durumlarda sağlık hizmetlerinin sürdürülebilir olması ve Ukrayna’daki çatışmalar nedeniyle mağdur olan insanlar için her türlü işbirliğine sonsuz dayanışma ile hazır olduğumuzu dünya kamuoyu ile paylaşır; mevcut silahlı çatışmaların neden olabileceği geri dönüşsüz kayıplar göz önüne alınarak bir halk sağlığı sorunu olan savaşın bir an evvel sonlandırılmasını dileriz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi adına

Türk Tabipleri Birliği Başkanı

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı

 

DTB'ye gönderilen mektubun İngilizce orijinali için tıklayın.

AHDK'ye gönderilen mektubun İngilizce orijinali için tıklayın.

DTB'ye gönderilen mektubun İngilizce orijinali için tıklayın.

AHDK'ye gönderilen mektubun İngilizce orijinali için tıklayın.