Şubat 2023 depremlerinden bu yana, felaket alanına dönüşmüş deprem bölgesinde görev yapan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının çalışma koşullarında ortaya çıkan sorunlar, neredeyse ilk haftalardaki gibi devam etmektedir. Kendileri de depremzede olan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının deprem bölgesinde çalıştırılmaları başlı başına bir sorun olmakla birlikte, aynı şekilde depremden etkilenen illerden deprem bölgesine geçici görevlendirmeler yapmak da uygun değildir. Deprem bölgesinde Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, kamu yöneticilerinin sorunların bir an önce aşılması ve yaşamın “normale” döndürülebilmesine yönelik olarak yürüttükleri faaliyetler maalesef yeterli olmamakta, aksine sorunların daha da büyüyerek devam etmesinin başlıca nedeni haline gelmektedir. Bu durumun yaşanmaması için;

  1. Depremzede hekim ve sağlık çalışanlarına bugüne kadar güvenli ve sağlıklı barınma koşulları sağlanmamıştır. Bu nedenle meslektaşlarımızın önemli bir bölümü çevre illere ya da oralardaki akrabalarının yanına taşınmak zorunda kalmışlardır. Böylesi bir yaşam biçimi doğrudan çalışma şartlarını da etkilemektedir. Her gün gidip gelmenin uygun olmadığı iller arasındaki mesafe nedeniyle haftanın birkaç günü üst üste, güvenliksiz barınma koşullarını da kullanarak çalışmak zorunda, diğer günlerde de ailelerinin yanına gidebilmektedirler. Söz konusu “esnek çalışma” zorunluluğunu doğuran koşullar ortadan kaldırılıp depremzede tüm hekim ve sağlık çalışanlarına aileleriyle birlikte, güvenli barınma koşulları sağlanmadan günlük mesai uygulamasına geçilmemelidir.
  2. Deprem bölgesindeki kamu ve özel hastaneler ile aile sağlığı merkezlerinin hasar durumlarıyla ilgili sağlıklı bilgiler hem sağlık çalışanları hem de kamuoyu ile henüz şeffaf bir biçimde paylaşılmamıştır. Çalışma koşullarındaki tehlike ve risklerin bilinmesi meslektaşlarımızın hakları olduğu kadar il yönetimlerinin de kanuni yükümlülüğüdür. Söz konusu eksiklik en kısa sürede giderilmelidir.
  3. Deprem bölgesinde orta ve az hasarlı sağlık kurumlarında birçok alan nitelikli sağlık hizmeti üretebilmek ve sunabilmek için uygun hale getirilmemiştir. Bu durum özellikle ameliyatlar ve ameliyatlar sonrasındaki bakım başta olmak üzere, hem hastalar hem de sağlık çalışanları açısından birçok sağlık riskini beraberinde getirmektedir. Gerekli düzenlemeler yapılana kadar bu alanlar hizmet dışında tutulmalıdır.
  4. Deprem bölgesinde yaşamakta olan depremzedelerin büyük bölümüyle birlikte meslektaşlarımız da yeterli ve temiz içme ve kullanma suyuna ulaşamamaktadır. Yaşamsal öneme sahip bu sorunun ivedilikle sonlandırılması için gerekenler kurumlararası işbirliği de sağlanarak en kısa sürede yapılmalıdır.
     

Bu sorunlar çözülmeden, esnek çalışmanın kaldırılarak mesai zorunluluğunun getirilmesi, deprem bölgesinde görev yapan hekim meslektaşlarımızı ve tüm sağlık çalışanlarını zor durumda bırakmakta ve geleceğe yönelik endişelerini artırmaktadır.

Sağlık Bakanlığı’na ve deprem bölgesinde bulunan mülki amirlere çağrımızdır: Deprem bölgesinde depremzede hekimler ve sağlık çalışanlarının sorunlarına duyarlı olmalarını ve barınma, gıda ve çalışma alanlarıyla ilgili sorunlar çözülene kadar esnek çalışmanın devam ettirilmesini talep ediyoruz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi