Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Dişhekimleri Birliği (TDB); Akbelen Ormanları’nda kömürlü termik santral için ağaçların katledilmesine ve ormanlarına sahip çıkan halka yönelik güvenlik güçlerinin saldırılarına karşı İkizköy’deki direniş alanını ziyaret etti.

TTB adına Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut ile Merkez Konseyi üyeleri Dr. Adalet Çıbık ve Dr. Nursel Şahin’in katıldığı eyleme tabip odalarının yönetici ve üyeleri de destek verdi.

İkizköy’deki direniş alanında yapılan ortak açıklama şöyle:

Suçta Israr Etmeyin!

Akbelen’de Doğa Katliamına Son Verin!

Çevre ve doğal varlıklarımız AKP iktidarında bir bir sermayenin birikim aracına dönüştürülerek yok edilmektedir. Termik santraller, kömür madenciliği, otoyollar, turizm yatırımları, sanayi tesisleri, Bergama altın madeni, Artvin Cerattepe’den Kazdağları’na sayısız örneklerde yaşadıklarımız hep doğanın adım adım katledilmesi, yaşam alanlarımızın daraltılması olmaktadır.

Yerel ve küresel sermayenin yılmaz temsilcilerinden AKP+MHP iktidar bloğu ülkemizde de parasallaştırma, ticarileştirme, metalaştırma, çevre aleyhine kuralsızlaştırma, politikalarına devam ediyor. İktidar bloğu seçimlere kısa süre kala rafa kaldırdığı günlük yaşamımızdaki tüm temel ihtiyaç maddelerine dair zamları ve doğa karşıtı politikalarını seçimler biter bitmez bir furya gibi hayata geçirmeye başladı.

Dün burada ağaçları kestiler, Cudi’de ise yaktılar. Cudi’de yangınlar devam ediyor, söndürmeye dahi izin vermiyorlar.

Akbelen’de halkın “Nefes alanlarımızı kesmeyin, geleceğimiz yok etmeyin” çığlığına kulaklarını kapattılar. Binlerce yıllık geçmişi olan ağaçları hunharca kestiler. Son birkaç gündür de iş makinelerini soktular. Şimdi kestikleri ağaçların ekili olduğu toprağı kazarak yok ediyorlar.

İdari yargı denetimini devreden çıkarıyor, iktidarın baskısına rağmen çıkan az sayıdaki yargı kararını da yok sayıyor, görmezden geliyorlar. Bu politikalar uğruna anayasal suç işlemeyi göze alıyorlar.

Halkın güvenliğini sağlamakla yükümlü güvenlik güçlerini şirketleri çıkarları için halkın karşısına dikiyorlar. Dünyanın gözü önünde insanlarımıza, çevre ve emek örgütleri aktivistlerine, milletvekillerine gaz sıkıyor, darp ediyor, gözaltına alıyorlar.

Biliyoruz durmak istemeyecekler. Halkın ceplerine dadanan, kene gibi varlıklarımızı sömüren doğa düşmanı şirketlere kol kanat germeye devam edecekler.

Biliyoruz hukuk tanımazlık temel yönetim biçimleri oldu.

Bunun için halkın güvenliğini sağlamak gibi anayasal bir görevi olan güvenlik güçlerini halkın üzerine sürmeye devam edecekler.

Biliyoruz:

Bunlar,

Engerekler ve çıyanlardır,

Bunlar,

Aşımıza, ekmeğimize

Göz koyanlardır.

Ama bir şeyi de onların bilmesini istiyoruz:

Halkın haklılığından daha büyük bir güç yoktur. Bu saldırıları ya durduracağız ya durduracağız.

Çünkü durduramazsak,

Nefes alamayacağız.

Durduramazsak,

Tarım alanlarımız, ormanlarımız, derelerimiz yok olacak.

Durduramazsak,

Suyumuz kuruyacak, hava kirlenecek. Hastalıklar kol gezecek, çocuklarımız daha doğmadan bu hastalıklara yakalanacak.

Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Akbelen’den elinizi çekin, Akbelen’e dokunmayın!

Limak ve İbrahim Çeçen holdinglerinin kömür madeni için doğaya ve köylüye iki yıldır yapılan zulüm derhal sona erdirilmelidir. Adı geçen şirketler bölgeden derhal çekilmelidir.

İktidar depremlerden, sellerden, salgınlardan gerekli dersleri çıkarmalı, insana ve doğaya zarar veren tüm projeleri iptal etmelidir.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)

Türk Tabipleri Birliği (TTB)

Türk Dişhekimleri Birliği (TDB)