Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, Merkez Konseyi üyesi Dr. Nilüfer Ustael ve TTB avukatlarından Av. Verda Ersoy, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde yer alan çeşitli maddelerle ilgili olarak görüş bildirmek üzere TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nun 28 Kasım’da gerçekleştirilen toplantısına katıldı. Heyet, kanun teklifinde yer alan çeşitli maddeler hakkında TTB’nin görüşleri komisyon üyelerine iletildi.

TBMM’ye 25 Kasım’da sunulan kanun teklifi, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun 5. maddesini değiştirerek aile hekimliğinde mesai sonrası verilecek yeni bazı hizmetler ile mesai içerisinde verilecek özel amaçlı raporların ücretli hale getirilmesi öngörüyor. Değişikliğe göre, yabancılara sunulan hizmetler ve mesai sonrası Bakanlıkça belirlenecek geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ile özel amaçlı raporlar ücretli olacak.

TTB’nin görüşüne göre ise, birinci basamak sağlık hizmetlerini piyasa dinamiklerine teslim edecek olan değişiklik, uygulamalarla halkın sağlık hakkının da gasp edilmesine yol açacak. Ayrıca, kanun teklifinde yer alan 11. madde ile ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım payının artırılırken, ikinci ve üçüncü basamak hastanelere aile hekimliği üzerinden sevk ile gidilmesi durumunda bu katkı payının yarıya indirilmesi yoluyla dolaylı bir sevk zinciri kurulmuş olacak. Bu durum ise sevk talebi ile gelen hastalar ile hekimi karşı karşıya getirecek. 1 Kasım 2024 tarihinde yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde sevk edilen hasta sayısının çok olması durumunda hekimin gelirinden kesinti yapılmasına ilişkin düzenleme yapılmışken ikinci ve üçüncü basamağa doğrudan gitmek istediği halde katkı payını az ödemek için aile hekimine başvuran hasta sayısını artıracak yeni bir düzenleme önerilmesi de sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti artıracak.

Kanun teklifinin 5. maddesi hakkında söz alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Azap, ülkemizde halen uygulanan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının güvenli ve etkili olduğunu gösteren yeterli bilimsel çalışmanın bulunmadığını örnekleriyle aktardı. Aile hekimleri tarafından mesai saatleri dışında geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının yapılmasının önünü açan kanun teklifinin, kanıta dayalı tıp uygulamaları yerine bu uygulamaların yaygınlaşmasına, olası zararlarının daha sık görülmesine neden olacağına dikkati çekti.

Bilimsel tanı ve tedavi yöntemleri arasında olmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından bedeli ödenmeyen geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının aile sağlığı merkezlerinde yapılmasına olanak sağlanmasının kendi içinde çelişki yarattığına dikkat çeken Azap, “Nitelikli ve görece daha yüksek maliyetli sağlık hizmetine erişim olanağı olmayan hasta grubunun, etkililiği belirsiz bu yöntemlere kamu eliyle yönlendirilmeleri, toplum sağlığına zarar verebilecek bu uygulamalara duyulan güveni yersiz bir biçimde artıracağı gibi, sosyal devlet ilkesine ve devletin sağlık hakkını koruma yükümlülüğüne aykırı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Azap, aile sağlığı merkezlerinde bilimsel kanıtı olmayan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının yapılmasına izin veren ve TTB’nin karşı olduğu yasa tasarısının geri çekilmesini istedi.

Komisyona iletilen TTB’nin görüşlerinin tamamı için tıklayınız.