Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi’nde görev yapan acil servis sorumlusu meslektaşımız ile hastane güvenlik görevlisinin 30 Temmuz 2025 günü bir hastanın bıçaklı saldırısına uğraması üzerine, hastanede çalışan sağlık emekçileri 31 Temmuz 2025 günü iş bıraktı.
İş bırakma eylemi kapsamında hastanede sadece acil sağlık hizmetleri verilirken; öğle saatinde acil servis önünde bir basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamasına Şanlıurfa Tabip Odası’nın (ŞTO) yanı sıra Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekim Sen), Hekim Birliği Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) Şanlıurfa şubeleri ile Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği üyeleri katıldı.
ŞTO Genel Sekreteri Dr. Derya Bulgur, “Artık sadece ‘Geçmiş olsun’ demeyeceğiz. Çünkü bu saldırı münferit değil. Çünkü bu ilk değil, son da olmayacak. Çünkü bu şiddetin faili sadece bıçağı tutan el değil” diyerek söze başladı. Sağlık alanını müşteri-hasta pazarına dönüştüren, sağlık emekçilerini hedef gösteren, tüketimi körükleyen, emeği değersizleştiren politikaların şiddetin başlıca sebebi olduğunun altını çizen Bulgur, taleplerini şöyle sıraladı:
- Sağlıkta şiddete karşı cezasızlığın son bulması için TTB’nin hazırladığı “Sağlıkta Şiddet Yasa Teklifi” bir an önce yasalaştırılmalıdır.
- Sağlık çalışanlarına yönelik işlenen suçlarda cezalar artırılmalı, cezasızlık son bulmalıdır.
- Sağlık çalışanlarına yönelik işlenen suçların infazında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve denetimli serbestlik uygulamaları kaldırılmalıdır.
- Türk Ceza Kanunu’nda “Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet” başlığı ile yeni suç kategorisi tanımlanmalıdır.
Bulgur, “Sağlıkta şiddetin sona ermesi için mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. Mesleğimizi, emeğimizi, yaşam hakkımızı savunuyoruz” diyerek konuşmasını noktaladı.
SES adına yapılan konuşmada ise sağlık emekçilerine yönelik şiddetin sistematik bir hale geldiği, sağlık kurumlarında yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığı dile getirildi. Konuşmada sağlıkta şiddete yönelik cezaların caydırıcı hale gelmesinin yanı sıra toplumsal farkındalık için çalışmalar yürütülmesi gerektiği de belirtildi.