Türk Tabipleri Birliği’nin de imzacı olduğu “Faşizme, darbelere ve OHAL’e karşı güçlerimizi birleştiriyoruz” başlıklı basın açıklaması nedeniyle Türk Tabipleri Birliği’nin tüm seçilmiş kurullarına kayyım atanması talebiyle yapılan başvuru reddedildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen kararda, 1982 Anayasasının meslek örgütlerine “siyaset yasağı” getiren ve faaliyet alanlarını daraltmayı amaçlayan hükümlerinin 1995 ve 2001 yıllarında yapılan değişikliklerle kaldırıldığı anımsatıldı. Kararda meslek örgütlerinin dernekler, sendikalar ve siyasi partilerle ortak hareket etmesinin Anayasa ile kabul edildiği belirtilerek, demokratik çoğulculuğun farklı görüşlerin serbestçe ifade edilebilmesiyle sağlanacağı, kişilerin kendilerini geliştirme haklarının da ancak düşünce ve ifade özgürlüğüyle mümkün olacağı kaydedildi.
Anayasa Mahkemesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin düşünce ve ifade özgürlüğünün çoğulcu demokrasilerin temeli olduğunu tespit eden hükümlerine de atıf yapılan kararda, örgütlenme özgürlüğünün ifade özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olduğu da belirtildi. Kararda OHAL düzenlemelerinin ifade özgürlüğünün kısıtlanma nedeni olarak görülmediği, hakkın kullanılmasından ibaret eylemin “amaç dışı faaliyet” olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle dava açılmasına yer olmadığına karar verildi.