Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB), hekimlerin bağımsız çalışma hakkını kısıtlayan ve pek çok hekimin mesleklerini muayenehanelerinde yapma olanağını ortadan kaldıran Özel Hastaneler Yönetmeliği düzenlemelerinin iptali istemiyle açtığı davanın duruşması 13 Kasım 2024 günü Danıştay’da yapıldı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap ve Merkez Konseyi üyesi Dr. Nilüfer Ustael’in de izlediği duruşmada TTB Hukuk Bürosu’ndan Av. Verda Ersoy beyanda bulundu.

Beyanda, düzenlemelerin gerek temel hakları sınırlandırması gerekse de hastaların hekim ve sağlık kuruluşu seçme hakkını ihlal etmesi sebebiyle Anayasa’ya, 2219 sayılı Özel Hastaneler Kanunu’na ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a aykırı olduğu belirtildi.

Davalı idarenin düzenlemeye gerekçe olarak ileri sürdüğü “planlama”nın muayenehaneleri kapsamadığı, muayenehane hekimlerinin çalışmalarının bakanlığın kamu kurumları ve özel hastaneler ile tıp merkezleri yönünden yapacağı planlamaya bir etkisinin olmadığı ifade edilen beyanda, ayrıca söz konusu “planlama”nın objektif kriterler ile birlikte şeffaf bir şekilde ortaya konulmadığı ve bu durumun hukuka uygunluk denetimini olanaksız hale getirdiği dile getirildi.

Sağlık Bakanlığı’nın “muayenehane sayısındaki artış ile kamu eliyle hizmet verilmesini önceleyen yaklaşımının tehdit altına girdiği” savının Sağlık Bakanlığı’ndan çok TTB’nin temel savunularından biri olduğu hatırlatılan beyanda; kamu eliyle verilen hizmetin yaygınlaştırılmasının ve kişilerin sosyal devlet anlayışı içinde ihtiyaç duydukları sağlık hizmetine erişebilmelerinin önemi vurgulandı.

Hekimlerin insanca yaşamaya elverişli ve güvenceli gelir sağlanmayarak yoksullaştırılmaları, insani olmanın çok ötesine geçen ağır çalışma koşulları, şiddet görmeyen sağlık çalışanının neredeyse kalmaması, ekonomik ve politik istikrarsızlık, gelecek kaygısı gibi sorunların sıralandığı beyanda; politika belirleyicilerin, tüm bu sorunlara çözüm üretmek yerine kıskaca alarak, maddi-manevi varlıklarını koruyamayacak duruma sokarak ve zorlama yoluyla hekimleri kamuya döndürmeye çalışmasının haklı ve hukuksal bir gerekçe olmadığının altı çizildi.

Duruşmada ayrıca hasta verilerinin Muayene Bilgi Yönetim Sistemi üzerinden Sağlık Bakanlığı’na gönderilmesine dair düzenlemenin de iptali istendi. Sağlık Bakanlığı’nın sadece açık ve meşru amaçlar için hasta verilerini işleyebileceği belirtilirken; gösterilen amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olmayacak şekilde veri toplanmasının Anayasa’ya ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırı olduğuna dikkat çekildi.

Dava ile ilgili karar, heyet tarafından yapılacak müzakerelerin ardından TTB’ye tebliğ edilecek.