Hava Kirliliği
Bölgede deprem öncesi zaten yoğun olan hava kirliliği deprem sonrası gerek enkaz kaldırma çalışmaları, gerekse bölgeye elektrik ve doğal gaz verilememesi nedeniyle odun ve kömür yakılması sonucu daha da artmıştır. Başta kalp ve solunum sistemi hastalıkları olmak üzere çok sayıda sağlık sorununa neden olabilecek hava kirliliğini azaltmak için kamu otoritesi aşağıdaki önlemleri almalıdır.
- Çadır kentlere acil olarak elektrik sağlanarak özellikle kapalı alanların ısınma sorunu elektrikli ısıtıcılarla çözülmelidir.
- Enkaz kaldırma çalışmaları su sağlanıp enkazlar ıslatıldıktan sonra yapılmalıdır. Böylece havadaki toz miktarı önemli ölçüde azaltılabilir (Asbest maruziyetinin önlenmesi bilgi notu için tıklayınız).
- Çadır kentler ve diğer geçici yerleşim yerleri bölgelerin meteorolojik koşulları da göz önüne alınarak nispeten hava kirliliğinden etkilenmeyen noktalara kurulmalıdır.
Karbonmonoksit (CO) Zehirlenmeleri
- Karbonmonoksit zehirlenmeleri; odun, kömür, doğal gaz, gaz yağı, tüp gazı gibi karbon bazlı yakıtların ısınma veya başka amaçla havalandırması az, kapalı ortamlarda yakılması sonucu ortaya çıkar.
- Karbonmonoksit gazı renksiz, kokusuz ve tahriş yapmayan bir gaz olduğundan zehirlenme fark edilmez.
- Karbonmonoksit zehirlenmelerinin ilk belirtileri baş ağrısı, halsizlik, bulantı-kusma, karın ağrısı, sersemlik, uyuşma ve göz kararmasıdır.
- Karbonmonoksit zehirlenmelerinin önüne geçebilmek için çadırlar elektrikli ısıtıcılarla ısıtılmalıdır.
- Eğer elektrik ve elektrikli ısıtıcılar sağlanamıyorsa sobalar usulüne uygun olarak baca ile dış ortama bağlanmalıdır. Soba boruları fazla dirsek kullanılmadan dış ortama bağlanmalıdır. Bacaların ağzına rüzgar yönüne göre yön değiştiren baca kapakları takılmalıdır.
- Çadırlar sık sık havalandırılmalıdır.
- Eğer karbonmonoksit zehirlenmesinden şüpheleniliyorsa çadırdaki tüm kişiler açık havaya çıkarılmalı ve en yakın sağlık elamanına haber verilmelidir.