Dünyanın pek çok yerinde güvenlikçi politikaların ve çatışmalı süreçlerin derinleştiği dönemlerde, toplumun tüm dokusu zarar görmekte; en çok da sağlık hakkı tahrip edilmekte, yaşam hakkı ihlal edilmektedir.
Türk Tabipleri Birliği olarak biliyoruz ki; barış bir lütuf değil, sağlıklı ve refah içinde bir toplum ve onurlu yaşam için vazgeçilmez bir koşuldur.
Barış, sadece silahların susması değildir. Aynı zamanda adaletin işlemesi, en temel hakların sağlanması, toplumdaki her bir bireyin eşit ve onurlu bir yaşam sürebilmesi demektir. Bu yönüyle barış, hekimliğin etik ilkeleriyle de doğrudan ilişkilidir.
Türk Tabipleri Birliği bu bakış açısı ile geçmişten bugüne her türlü silahlı çatışma ve savaşa karşı olmuş, eşit, özgür, barış içerisinde demokratik-laik bir cumhuriyet ve savaşsız-sömürüsüz bir dünya özleminin savunuculuğunu yapmıştır.
Türkiye’de Kürt sorununda çözümsüzlükten kaynaklanan, kırk yılı aşkın süredir ağır insani, toplumsal ve sağlık sonuçları doğuran çatışmalı süreç, silahların sustuğu, toplumsal barışın olanaklarının güçlendiği yeni bir evreye girmiştir. Çatışma ortamının sona ermesi, uzun süredir demokratik hakların engellenmesine gerekçe yapılan bahaneleri de ortadan kaldırmaktadır. Özlemini duyduğumuz halktan yana, laik, demokratik, eşitlikçi bir Cumhuriyet ve barış içinde, özgür ve sağlıklı bir topluma kavuşmamız için, sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi, toplumun tüm kesimlerini kapsaması ve eşzamanlı olarak antidemokratik uygulamalara son verilmesi gerekliliğini kamuoyuna duyuruyoruz.
Bunun için özellikle iktidara önemli sorumluluklar düştüğünü belirtiyor; aşağıdaki adımların derhal atılmasını talep ediyoruz:
- Cezaevlerinde tutulan hasta mahpuslar serbest bırakılmalıdır.
- Mevcut hukukun sanık lehine uygulanması ilkesi gözetilerek tüm siyasi tutuklular tutuksuz yargılanmalıdır.
- Kayyım uygulaması sonlandırılmalı, görevden alınan seçilmişler serbest bırakılarak görevlerine iade edilmelidir.
- İfade özgürlüğü, düşünce açıklama ve gösteri yürüyüşü haklarının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
Barışa giden yol, güvensizlikten değil; ortak iradeden geçer. Sağlık ve onurlu yaşam için barış; gerçek ve kalıcı bir barış içinse demokratikleşme şarttır.
Türk Tabipleri Birliği olarak, mesleğimizden ve tarihimizden aldığımız güçle; antidemokratik uygulamaların karşısında, barışın ve yaşamın yanındayız.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi