Sevgili meslektaşımız Dr.Fikret Hacıosman’ı 2 Ekim 2018 yılında görevi başında sağlıkta şiddet sonrası kaybettik. Son 20 yıla kadar Türkiye'de sağlıkta şiddet nedeniyle öldürülen hekim sayısı bir iken, son yirmi yılda uygulanan sağlık dönüşüm politikaları ve oluşturulan şiddet ortamı nedeniyle öldürülen hekim sayısı 12’ye çıktı.
Uygulanan sağlık politikalarının yarattığı olumsuzluklarının en can yakıcı olanı sağlıkta şiddet. Siyasette kullanılan şiddet dili, hekimliği ve hekimleri değersizleştirmeye yönelik siyasi söylemler, hastayı müşteri sağlık kurumlarını kâr amaçlı işletmeler olarak gören sağlık politikaları ile hekim ve ve daha birçok yanlış uygulamalar sonucu her gün yüzlerce sağlıkta şiddet olayı yaşanmakta.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak yaptığımız ankete katılan hekimlerin %84’ü meslek hayatı boyunca en az bir defa sözel ve/veya fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtti. Sağlıkta şiddet o kadar kanıksandı ki; sadece fiziki şiddet, şiddetten sayılmaya başlandı. Oysa ki her gün binlerce sağlık çalışanı, kayıtlara dahi geçmeyen fiziksel, sözel, psikolojik, sosyal şiddet yaşamaktadır.
Çıkarılan göstermelik sağlıkta şiddet yasası ve uygulanması zor, sonuç vermeyen beyaz kod uygulaması; sağlıkta şiddeti önlemekten çok uzak olmasının yanında, iktidarın sağlıkta şiddeti önlemek konusunda samimiyetsizliğinin de bir göstergesidir. Sağlık çalışanlarına şiddet ve mobbingi önleme amacıyla kurulan 184 Sabim hattı aranarak sağlık çalışanlarına karşı dile getirilen ölüm tehditlerinde bile tehdit eden hakkında bir işlem yapmayıp herhangi bir önlem almayan ve önlem olarak hekimi arayıp “Dikkat edin, sizi öldürebilirler” diyen ciddiyetten uzak bir yaklaşımla sağlıkta şiddetin önlenmesi beklenemez.
Sağlıkta şiddet, TTB’nin en önemli ve vazgeçilmez mücadele alanlarından biridir. Sağlıkta şiddetin önlenmesi için 2014’te birliğimiz tarafından hazırlanan sağlıkta şiddet yasa tasarısı iktidar tarafından maalesef dikkate alınmadı, göstermelik bir yasa ile adım atıldığı algısı yaratmanın ötesine gidilmedi. Anketimize katılan her 10 hekimden dokuzu da geçtiğimiz sene TBMM’de kabul edilen, sağlıkta şiddet ile ilgili son yasal düzenlemenin etkili olmadığını belirtmektedir.
Kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızın ve şiddete uğrayan her sağlık çalışanının sorumluluğu bu ciddiyetsiz yaklaşımı gösteren ve söylemleriyle, politikalarıyla şiddeti besleyen siyasi anlayıştadır. TTB olarak haklarımız için eylemlilik sürecini başlattığımız bu günlerde en önemli amaçlarımızdan biri de sağlıkta şiddetin önlenmesi ve meslektaşlarımızın güvenli çalışma ortamlarında şiddetten uzak çalışabilmesidir. Sevgili meslektaşımız Dr. Fikret Hacıosman'ı yitirdiğimizde yaptığımız açıklamada ''Tabip odalarının ve Türk Tabipleri Birliği’nin aklı ve yüreği hekimlerle birliktedir. Sağlıkta şiddetin kanıksanmasını kabul etmeyeceğiz ve onu durdurana kadar mücadelemize devam edeceğiz'' demiştik. Eylemlilik sürecimizde de mücadelemizi artırarak sürdüreceğiz. Sağlıkta şiddet ortamı ortadan kalkana, şiddet ortamını oluşturan sağlık politikaları terk edilene ve göstermelik olmayan bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılana dek mücadeleye devam diyoruz.
Aramızdan ayrılışının üçüncü yılında sevgili meslektaşımız Dr. Fikret Hacıosman'ı ve bu zamana kadar sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz. Bir meslektaşımızı daha şiddet nedeniyle yitirmeye tahammülümüz olmadığını ve güvenli, şiddetsiz bir sağlık ortamı yaratana dek mücadelemizi sürdüreceğimizi kararlılıkla belirtiyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi