Türk Tabipleri Birliği (TTB) eski başkanlarından Prof. Dr. Nusret Fişek, doğumunun 106, ölümünün 30. yılında TTB, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) ve Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı tarafından düzenlenen “COVID-19’un Toplumsal Yansımaları” başlıklı etkinlik ile anıldı.
COVID-19 pandemisi nedeniyle webinar yöntemiyle yapılan etkinlikte açılış konuşmasını Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz yaptı. Pandeminin, bir ülkenin kendi aşı ve ilacını üretmesinin önemini gösterdiğini belirten Yavuz, Nusret Fişek’in Türkiye’de “sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi” anlayışının yerleşmesinde çok büyük pay sahibi olduğunun altını çizdi.
Açılış konuşmasının katılımcıların sunumlarına geçildi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ahmet Saltık “COVID-19 Salgınının Halk Sağlığı Açısından Küresel Ekonomi-Politiği” başlıklı sunumunda pandeminin gerek dünyadaki gerek Türkiye’deki sınıfsal niteliğine ağırlık verdi. Eşitsizliğin derinleştiğini, zenginin daha zenginleşirken yoksulun daha yoksullaştığını uluslararası indeksler eşliğinde aktaran Saltık, pandemi karşısındaki mücadelede Nusret Fişek’e atıfla “sosyal devlet desteğiyle toplumsal dayanışma” vurgusu yaptı.
TTB COVID-19 İzleme Kurulu üyesi ve Kocaeli Dayanışma Akademisi’nden Doç. Dr. Yücel Demirer “Toplum Bilimleri Gözüyle COVID-19 Pandemisi” başlıklı sunumunda pandemiyi önce toplumsal bilimler, ardından da siyaset bilimi gözüyle ele aldı. Bir yüzyıl arayla yaşanan iki pandemi sürecinin benzerliklerini olduğunu, özellikle sınıf, ırk ve cinsiyet ayrımcılığının arttığını dile getiren Demirer, pandemi yönetimindeki “merkeziyetçi popülizm”e karşı kamu sağlık politikalarının ayrımları gidermesi ve kapsayıcı olması gerektiğini kaydetti. Demirer, Nusret Fişek’in de belirttiği üzere alanın olgusal bilgisinin ve geri bildirim kanallarının gerekliliğine dikkat çekti.
Türkiye Psikiyatri Derneği’nden Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım ise “COVID-19’un Toplum Ruh Sağlığına Yansımaları” başlıklı sunumuna afetlerin öğreticiliğinden bahsederek başladı. Pandeminin oluşturduğu travmaların diğer doğal afetlerin yarattığı travmalardan farklı olduğunu ifade eden Yıldırım, çaresizlik ve belirsizlikten beslenen kaygının kuşaktan kuşağa aktarıldığını söyledi. Yaşam, bilgi, iş, gelecek gibi konulardaki belirsizlikler, tamamlanmamış vedalar ve yaslar, destek sistemlerindeki bozukluklar gibi çoklu bir belirsizlik sürecinden bahseden Yıldırım, depremlerden alışık olunan “Orada kimse var mı?” sözünün pandemide mücadele eden sağlık emekçileri için “Orada benim için biri var” sözüne çevriminin travmayı aşmak için katkı sunabileceğini dile getirdi.
Etkinlik, düzenleyici kurumların yöneticilerinin Nusret Fişek’i anma mesajlarıyla son buldu.