Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin haksız ve hukuksuz bir biçimde görevden alınması talebiyle açılan davanın üçüncü duruşması 28 Şubat 2023 günü Ankara Dışkapı Adliyesi’nde görüldü.
Duruşma öncesi adliye önünde bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi ve seçili kurulların üyeleri, tabip odalarının yönetici ve üyeleri; ulusal ve uluslararası hekim ve hak örgütlerinin, emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin yönetici ve temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Basın açıklamasında ilk sözü alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı; depremlerde yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralananlara acil şifa dileyerek ve deprem bölgesinde şifa dağıtan tüm sağlık emekçilerine teşekkür ederek söze başladı. Korur Fincancı; TTB’nin yapısını işlevsizleştirmeye çalışan, seçilmiş yöneticilerini yargılayan, seçilmiş başkanını tutuklayan yaklaşımlara karşı Erdal Atabeklerin, Nusret Fişeklerin, Füsun Sayeklerin mücadele geleneğinden geldiklerini hatırlattı. Hatay Sevgi Parkı’nda yürütülen sağlık çalışmalarının hedef alınmasına ve parkın boşaltılmaya çalışılmasına tepki gösteren Korur Fincancı şöyle konuştu: “Türkiye’de insanlar kimin onların yanında olduğunu çok iyi biliyor. Biz insanların yanında olmaya, insanı özne kılmaya, yaşam hakkını savunmaya TTB Merkez Konseyi üyesi olmasak da devam edeceğiz. Bizim yapabileceklerimizi yapabilecekseniz, toplumun yaralarını sarabilecekseniz, hodri meydan!”
Avrupa Hekimleri Daimi Komitesi (CPME) Başkan Yardımcısı Dr. Ole Johan Bakke; ilk olarak tüm topluma ve depremde yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Dünya üzerindeki milyonlarca hekimi temsilen iyi hekimlik ve sağlıklı bir gelecek mücadelesi veren, Türkiye’de de binlerce hekim tarafından seçilen TTB Merkez Konseyi üyelerinin yanında olduğunu söyleyen Bakke, mesleki bağımsızlığın ve meslek örgütü özerkliğinin önemine dikkat çekti. Bakke, özellikle böyle bir dönemde TTB ve yöneticileri üzerindeki baskılara derhal son verilmesi çağrısı ile konuşmasını sonlandırdı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Yürütme Kurulu üyesi Gönül Kural Şimşek, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Başkanı Hüsnü Yıldırım, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Başkanı Av. Öztürk Türkdoğan ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Dr. Metin Bakkalcı da yaptıkları konuşmalarda ülkenin içinden geçtiği bu karanlık günlerde mücadele ve dayanışmayı sürdürme mesajı verdi.
Basın açıklamasının ardından Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne geçildi. Mahkeme heyeti, reddi hakimin reddi kararına yapılan itiraz henüz sonuçlanmadığı gerekçesiyle davayı 6 Nisan 2023 saat 14.30’a erteledi.
Duruşma sonrası adliye önünde yapılmak istenen basın bilgilendirmesi ise polis saldırısı ile engellendi.
Duruşma öncesi TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten tarafından okunan açıklama şöyle:
Toplumsal Sağlık ve Meslektaşlarımızın Emeği İçin Görevimizin Başındayız!
Hukuki temelden yoksun bir siyasi davanın üçüncü duruşması için yeniden Dışkapı Adliyesi önündeyiz.
Ülkede ne olursa olsun iktidar çevreleri, yarattıkları gündemlerle toplumdan gerçekleri gizlemeye çalışıyor.
Seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almaya yelteniyor, meslek örgütleri ve demokratik kamuoyunun temsilcilerini susturma çabasını sürdürüyor.
Bizim gündemimiz ise deprem.
Bir doğal afetin felakete dönüşmesine neden olan mevcut düzenin yürütücülerine rağmen, bizim gündemimiz deprem.
Gündemimiz toplum sağlığı için insanlarımızla ve meslektaşlarımızla bir arada olmak, onları savunmak, hep birlikte kendimizi sağaltmanın mücadelesini vermek.
Böylesi ağır bir yükün yanında Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin amaç dışı faaliyet gösterdiğine dair doğru olmayan bir suçlamayla karşı karşıyayız.
Her gün yeni bir krize ve felakete sebep olanlar görevi bırakmayı bir an dahi düşünmezken uydurma gerekçelerle bizleri görevden almaya çalışıyor.
Görevden alınması gerekenler, depremzedelere ve gece gündüz çalışan meslektaşlarımıza depremin 23’üncü gününde halen temiz su sağlayamayanlardır.
Görevden alınması gerekenler, depreme dayanıklı kamu binası yapmayanlardır.
Görevden alınması gerekenler, Bir depremde önce hastanelerin yıkıldığı bir sağlık ortamına, sağlıksızlık üreten sağlık sistemine bizi mahkûm edenlerdir
Biz görevimizin başındayız.
Bıkmadan, yorulmadan, tekrar tekrar ifade ediyoruz:
TTB Merkez Konseyi, tüm baskılara rağmen bilimsel bilginin kılavuzluğundan, mesleğin etik ilkelerinden taviz vermeden; toplumsal sağlık ve meslektaşlarının emeği için mücadele etmeye devam edecektir.
Bizim faaliyetlerimiz ne suçtur ne de amaç dışıdır.
Verilecek karar ne olursa olsun hekimlik mesleğinin toplumsal sorumluluğunu omuzlarında hisseden Türk Tabipleri Birliği, dün susmadı bugün de susmayacaktır!
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi