Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB AHEK) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) öncülük ettiği, illerde sağlık emek-meslek örgütlerinin de katıldığı çarşamba eylemleri, 51. haftasında devam etti.
“Vergide adalet” ve “Eziyet Yönetmeliği’nin iptali” talepleriyle süren, 14 Mart Tıp Haftası’na giden süreçte ise her hafta farklı bir konuyu gündeme alan eylemlerin bu haftaki konusu sağlıkta şiddetti. Aile sağlığı merkezlerinde (ASM) yapılan açıklamalarda “Vergide adalet istiyoruz”, “Eziyet Yönetmeliği’ne hayır”, “Paralı ASM'ler istemiyoruz”, “Çalışanları Şimşek çarptı”, “Şiddetsiz, güvenli, güvenceli koşullarda hekimlik yapmak istiyoruz”, “Şiddete, mobbinge, angaryaya hayır” yazılı pankartlar ve dövizler taşındı.
Sağlık Bakanlığı’nın şiddeti önlemeye yönelik hiçbir irade ortaya koymamasına tepki gösterilen açıklamada Sağlıkta Dönüşüm adı altında sağlık hizmetlerini piyasalaştıran, sağlık emekçilerini güvencesizleştiren, hastaları müşterileştiren politikaların şiddetin başlıca sebebi olduğu belirtildi. Açıklamada TTB’nin önerilerinin ve TBMM’ye sunduğu kanun teklifi önerisinin hayata geçirilmesi, ASM’lerde kadrolu güvenlik personeli istihdam edilmesi, hekimlerin hastayı reddetme ve tedaviyi bitirmeden bırakma haklarını kullanmasının önündeki engellerin kaldırılması, vergi kesintilerinin yıl içinde sabit kalması ve en fazla %15 ile sınırlandırılması, “Eziyet Yönetmeliği”nin iptal edilmesi talepleri sıralandı.
Çarşamba eylemleri, sağlık çalışanları için vergide adalet sağlanana, vergi kesintileri yıl içinde sabit kalana ve kesinti oranı üst sınırı %15 olana, “Eziyet Yönetmeliği” iptal edilip talepler karşılanana dek her çarşamba sürecek.
51. hafta için hazırlanan basın açıklaması şöyle:
Sağlık Çalışanlarına Şiddet Sona Ersin!
Eziyet Yönetmeliği’nin İptali ve Taleplerimiz İçin 14 Mart’ta İş Bırakıyoruz!
51 haftadır süren Çarşamba eylemlerimiz, 14 Mart Tıp Haftasında “Sağlık Çalışanına Şiddet Sona Ersin” talebimizle sürüyor. Bugün, sağlık çalışanlarının güvenli ortamda çalışması ve can güvenliğinin sağlanması için “Artık sağlıkta şiddet bitmeli” diye sesleniyoruz.
Sağlıkta şiddet sona ersin!
Dr. Ersin Arslan 17 Nisan 2012’de çalıştığı hastanede görevi başında hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünden bu yana bu sözü söylüyoruz. Ersinler mesleklerini yaptıkları için öldürülmesin, sağlık çalışanına yönelik şiddet sona ersin diye sesleniyoruz. Maalesef bunca haykırışımıza ve mücadelemize rağmen sağlık çalışanları şiddet görmeye, ölmeye devam ediyor. İnsanlar hâlâ hastanelere silahla, bıçakla girilebiliyor; sağlık çalışanları her gün tehdit ediliyor, şiddet görüyor. Sağlık Bakanlığı ise şiddetin önüne geçmek için iradesini kullanmayı tercih etmiyor.
Sağlık Bakanlığı, Sağlıkta Dönüşüm adıyla sürdürdüğü sağlık hizmetlerini piyasalaştırma, çalışanları güvencesizleştirme, hastaları müşterileştirme politikalarının en acı sonucunun şiddetin artması olduğunu görüyoruz. Dönüşümün mimarlarının mekanlarına güvenlikli, detektörlü üç kapıdan geçmeden girilemezken; 2025 yılının 14 Mart Tıp Haftası’nda sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son ermesi talebimizi dile getirmek zorunda kalıyoruz.
Bu şiddeti yaratanın ne biz sağlık emekçileri ne de sağlık kurumlarında oradan oraya sürüklenirken kaybolan, hayatını kaybeden yurttaşlarımız olduğunu biliyoruz.
Şiddeti önleyecek hukuki tedbirleri neden hayata geçirilmiyor?
Bugün her hastane girişinde bir detektör var ancak sadece bakanlık bürokratlarının koltuklarının önündekiler çalışıyor. Sağlık Bakanlığı’nın güvenlik için aldığı tek tedbir biz sağlık çalışanlarına karşı çalışıyor.
Sağlık çalışanlarına güvenli ortamı, şiddete karşı korumayı sağlayacak otorite neden sessiz kalıyor?
Bugün burada önünde açıklama yaptığımız aile sağlığı merkezi (ASM) girişinde bırakın detektörü bir kaçış kapısı bile bulunmuyor.
Sağlıkta şiddeti önlemeyen, şiddet ortamını besleyen otorite yönetemiyor!
Sağlık Bakanlığı, hastalarımıza “ASM’lere randevusuz gidebilirsiniz, uygunsuz talepleriniz olsa bile yerine getirilmezse aile sağlığı çalışanını hemen şikayet edebilirsiniz” diyor. Ancak, şiddet mağduru bir sağlık çalışanı Beyaz Kod verdiğinde, onlarca bürokratik işlemle uğraşmak zorunda bırakılıyor.
Sağlık çalışanları aşı yapmak istiyor, vatandaş aşı olmak istiyor, Sağlık Bakanlığı aşı göndermiyor, sağlık çalışanını hedef göstermekten çekinmiyor.
Sağlık çalışanları tedavi için ilaç yazıyor, eczanede ilaç olmuyor, ilaç olsa hastanın parası yetmiyor. Yine sağlık çalışanı hedef gösteriliyor.
Hasta hastanelerden randevu bulamıyor. Yine sağlık çalışanı hedef gösteriliyor.
Sağlık çalışanı kanser taraması yapmak istiyor, kit gönderilmiyor. Hastanelere “Mamografi çekmeyin” diye yazılar gidiyor. Kanser şüphesi olan hastaya altı ay sonraya randevu veriliyor. Yine sağlık çalışanları hedef gösteriliyor.
Her gün daracık koridorlarda, aylarca uğraşıp aldığı randevu için doktor bekleniyor. “Beş dakikada muayene olacaksınız” deniyor. Vatandaş yılda ortalama 12 defa doktora başvuruyor, şifa bulamıyor.
Sağlık çalışanları, depreme karşı güvensiz, yangına karşı tedbirsiz, hem çalışanlar hem de hastalar için güvensiz ortamlara mahkum ediliyor.
Bunların tümü şiddet ortamını oluşturuyor. Şiddeti önlemesi gereken Sağlık Bakanlığı şiddet ortamını besleyen politikalar ve uygulamaların sahibidir.
Ne İstiyoruz?
- TTB’nin ilan ettiği öneriler ve TBMM’ye önerdiği yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
- ASM düzeyinde önleyici, caydırıcı tedbirler alınmalı, her ASM’ye kadrolu güvenlik personel istihdam edilmelidir.
- Hekim-hasta ilişkisini olumsuz etkileyecek ortamların oluşmaması için aile hekimlerinin mevzuatta tanımlanan “hastayı reddetme” ve “tedaviyi bitirmeden bırakma” haklarını kullanabilmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
- Vergi kesintileri yıl içinde sabit kalmalı, kesinti oranı en fazla %15 ile sınırlanmalıdır.
- “Eziyet Yönetmeliği” iptal edilmeli, ilan ettiğimiz talepler karşılanmalıdır.
İçinde olduğumuz sağlıksız ve bizi tüketen bu sağlık sistemine mahkum değiliz. “Eziyet Yönetmeliği”ne mahkûm değiliz.
Başka bir sağlık sistemi mümkün ve bunun için 14 Mart Tıp Bayramı’nda iş bırakıyoruz!
Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası