Ortadoğu; bir kez daha savaş politikaları ve kanla sınanıyor. Savaşı ve şiddeti araç olarak kullanan devletler ve yapılar bir kez daha dünya ve bölge üzerindeki güç tahkimini sürdürmek için coğrafyayı kana buluyor.
Suriye’nin Lazkiye, Tartus ve Humus bölgelerinde, silahlı grupların Alevi nüfusa yönelik katliamları dur durak bilmiyor. Yapılan saldırılar sonucu etnik ve mezhepsel ayrışmalar üzerinden sadece Alevi halklar katledilmiyor, tüm coğrafya üzerinde kanlı planlar uygulanıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) son bildirimine göre, yaşamını yitiren sivil sayısı 300’ü aştı. Yine SOHR’a göre, İçişleri Bakanlığı ve ordu personeli 93 kişi yaşamını yitirdi. Ne yazık ki kaçmaya çalışan siviller, kadın ve çocukların da hedef gözetilerek vurulduğu, Lazkiye’deki hastanelerin de hedef alındığına dair haberler alınmaktadır.
Türk Tabipleri Birliği; her durumda “yaşam hakkını” savunan bir örgüttür. Uluslararası insancıl hukuk kurallarını ihlal eden, sivilleri ve sağlık görevlilerini, doğayı, tarihsel birikimi katleden, sağlık kuruluşlarını bombalayan, coğrafyayı yaşanmaz hale getiren her türlü yapı ve oluşumun “savaş suçu” işlemiş, “yaşam hakkı” ihlaline yol açmış olduğunu kabul eder. Savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunur.
Şimdi de küresel güçler Suriye’de yayılmacı politika ve müdahaleler ile etnik ve mezhepsel katliamlar üzerinden güçlerini denemekteler. Halklar arasında etnik ve mezhepsel ayrışmaları körükleyerek yapılmaya çalışılan bu düşmanlaştırma politikası, halkların, azınlıkların, bir arada ve barış içinde yaşam iradesini engellemek için bilinçli olarak uygulanmaktadır. Bu durum sadece Suriye değil tüm Ortadoğu coğrafyasında demokrasi, özgürlük ve barış hayalleri için bir tehdit anlamına gelmektedir.
Türk Tabipleri Birliği olarak yapılan bu etnik ve mezhepçi katliamın “insanlığa karşı suç” olduğunu ifade ediyoruz.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütlerini; Ortadoğu’da yaşanan bu katliama dur demeleri için göreve, demokratik kamuoyunu da barış ve yaşam hakkı için mücadeleye el vermeye çağırıyoruz.
Silahlı grupların baskı politikaları ve etnik temizlik uygulamaları bir an önce önlenmeli, kadim Ortadoğu coğrafyası barış iklimine bir an önce kavuşmalıdır.
SAVAŞA KARŞI BARIŞI, ÖLÜME KARŞI YAŞAMI SAVUNUYORUZ!
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
Türk Tabipleri Birliği İnsan Hakları Kolu