2013 yılında İstanbul’un son yeşil alanlarından birisinin daha betonlaştırılmasına karşı başlatılan tepki milyonların eşitlik, özgürlük ve demokrasi talebi ile birleşmişti.
Bir toplumun sağlığı için her zaman savunduğumuz, olmaz ise olmaz dediğimiz, demokrasi, adalet, özgürlük talebi GEZİ’de milyonları buluşturmuştur. Başlangıcında 128 meslek odası, sendika, dernek, siyasi parti ve inisiyatiften oluşan ve sayısı her geçen gün artan Taksim Dayanışması’nın “sağlıklı kentleşme ve yaşanılır kent” talebi, ülkenin milyonlarca yurttaşının daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi talebiyle birleşmiştir.
Ardından hem 2014 yılında hem de 2019 yılında açılan davalarda tüm yargılananlar beraat etmesine rağmen oluşturulan kurgu iddianamelerle yeni bir dava yaratılmış ve dün bir kere daha hukuksuz bir karar ülkemizin tarihine geçmiştir.
Gezi, bu ülkenin demokrasi ve özgürlük talebindeki kararlılığın tarihsel kanıtı, aydınlık geleceği için umuttur. Hiçbir yargılamanın ya da mahkeme kararının bu tarihsel gerçekliği değiştirme şansı yoktur. Taksim Dayanışması suç örgütü değil; doğasına ve kentine sahip çıkarak onurlu bir yaşam kurmaya çalışanların özgürlük mücadelesinin dayanışma örgütüdür!
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi