Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB AHEK) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) öncülük ettiği, illerde sağlık emek-meslek örgütlerinin de katıldığı “Sağlık Çalışanları Vergide Adalet İstiyor” başlıklı eylemler, 27. haftasında devam etti. Hastaneler, aile sağlığı merkezleri ve vergi daireleri önlerinde yapılan basın açıklamalarında “Vergide Adalet” çağrılı pankartlar ve dövizler taşındı.

“Vergide Adalet” eylemleri, tüm sağlık çalışanları için vergide adalet sağlanana, vergi kesintileri yıl içinde sabit kalana ve kesinti oranı üst sınırı %15 olana dek her çarşamba sürecek.

İllerde okunan basın açıklaması şöyle:

Çalışanları Yoksullaştıran Hükümet, Gelir ve Vergi Adaletsizliğini Artırdıkça Küresel Sermayeden Övgüler Alıyor!

Bugün 11 Eylül 2024 Çarşamba. 27 haftadır tüm sağlık çalışanları ve vergi mağduru halkımız için “Vergide Adalet” eylemlerimizi ara vermeden sürdürüyoruz.

Küresel sermayenin derecelendirme kuruluşları; hükümetin, yüksek faiz ile çalışanların gelirini ve zorunlu temel tüketimini düşüren ekonomi politikalarını överek Türkiye’nin kredi notunu artırmaya devam ediyor. Fakat emeğiyle geçinen halkın giderek düşen geliri ve satın almada yaşadığı zorluklar tahammül edilemez hale gelmiştir.

Hükümetin geçen hafta kamuoyuna açıkladığı üç yıllık Orta Vadeli Program’da (OVP) bir yandan enflasyonun düşürüleceği, öte yandan büyümenin devam ettirileceği çelişkisi dikkat çekicidir. Enflasyonun bu yıl %41,5’e, 2025’te %17,5’e, 2026’da %9,7’ye düşürüleceğini iddia eden hükümetin, 2021 tarihli OVP’de 2022 yılı için %9,8’lik bir enflasyon hedefi koyduğunu fakat enflasyonun şahlanarak %64’e çıktığını hatırlatmak isteriz.

OVP’de çalışanların gelir kayıplarından ve yüksek vergilerden hiç söz edilmezken, hükümetin aslında hangi kesimlere arka çıktığı anlaşılıyor. “Sabredin”, “Az kaldı”, “Her şey düzelecek” söylemleri ile kamuoyunda yaratılmak istenen algı, yaşanan derin yoksulluk ve gerçeklikten uzak enflasyon beklentileri ile halk nazarında etkisini yitirmiş, hükümetin kredi notu sıfırlanmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu 2023 verilerine göre, toplumun %31’i yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındadır. Birleşmiş Milletler 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’nda ülkemizde beş yaş altı çocukların %5,5’inde bodurluk olduğu belirtilmektedir.

Yeni eğitim-öğretim yılı derin yoksulluğun yaşandığı ortamda başlarken, okula giden çocukların temel gereksinimi olan yeterli ve dengeli beslenme sorunlarının, sağlık çalışanlarının önemli bir gündemi olacağını düşünüyoruz.

Toplumun sağlıklı yaşama hakkı, temel besinlere ulaşma, yeterli ve dengeli beslenme, sağlıklı barınma, temiz içme ve kullanma suyuna erişme, giyinme, ısınma, yıkanma, temiz bir çevrede yaşama gereksinimleri derin yoksulluk nedeniyle karşılanamamaktadır. Bunlar olmadan sağlıklı yaşamdan bahsedilemeyeceği açıktır. Bu nedenle sağlık çalışanlarının bu adaletsiz ve eşitsiz düzene itiraz etmesinin, mesleklerinin bir gereği olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

Ücretlerimizden yapılan yüksek vergi kesintilerinin yarattığı adaletsizliğe karşı 27 haftadır sürdürülen mücadele bu hafta da devam ediyor.

Bu adaletsiz vergi uygulamasına karşı her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla %15 vergi kesinti oranlarının hayata geçirilmesi temel talebimizdir.

Tüm çalışanları bu derin yoksullaşmaya, gelirde ve vergide dayatılan adaletsizliğe karşı ses vermeye, her çarşamba günü yaptığımız eylemlere katılmaya çağırıyoruz.

Saygılarımızla.

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası