Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörlüğü, Resmî Gazete’de 30 Kasım 2023 tarihinde 270, 31 Aralık 2023 tarihinde 307 kadro ilanı ile toplamda 577 kadro ilanı açmıştır. Prof. Dr. Cevdet Erdöl, 2015 yılında kurulan ve rektörü olduğu SBÜ’yü “Buna benzer bir üniversite ülkemizde yok, dünyada da yok. Dolayısıyla biz dünyada yeni bir model olarak ortaya çıkmış bir üniversiteyiz” şeklinde tanımlamıştı. Bugüne kadar, başta adrese teslim dağıtılan binlerce kadro olmak üzere yapılan usulsüzlükler, bilimsel kriterler ve objektiflikten yoksun bir yönetim anlayışı ile böyle bir üniversite ve böyle bir tıp fakültesinin dünyada benzerinin gerçekten de olamayacağı doğrulanmaktadır.
Açılan kadrolarda profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi adayları için aranan koşullarda, YÖK Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’ne uyulmadığı bir kez daha görülmektedir. Kadro ilanları her zaman olduğu gibi bilimsel gelişmeyi amaçlamayan, denetlenebilir olmayan ve objektif ölçütlerden uzak; bir kişiyi tarif eder niteliktedir.
Açıklanan kadrolar ayrıntılı incelendiğinde hastaneler, bölümler ve eğitim klinikleri arasında da dengesizlikler görülmektedir. Yıllardır eğitim kliniği olarak çalışan ve uzman yetiştiren kliniklere kadro açılmamışken, eğitim hastanesi veya eğitim kliniği olmadığı halde birçok kliniğe kadro açılmış; eğitim kliniklerinde atama bekleyen birçok öğretim görevlisi varken dışarıdan getirilecek kişiler için kadrolar dağıtılmıştır.
SBÜ Rektörlüğü kendi yayımladığı “Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma” başlıklı yönergesine dahi uymamaktadır. Zira liyakatsiz ve adrese teslim atamalarla ilgili olarak “İlan başvuru koşulu olarak adayların lisansüstü tez veya tez adlarının bir kısmı veya tamamı yazılamayacağı gibi ilanda sadece belirli bir adayı tanımlayan özel şartlara yer verilemez” fıkrası eklenerek; yönetmelik, 9 Mart 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştı.
Bununla birlikte birçok meslektaşımızın bu unvanları ve kadroları hak ettikleri de muhakkaktır. Ancak sistemin bu şekilde uygulanması, hakkıyla bu kadrolara yerleşen meslektaşlarımızı da zan altında bırakmaktadır. Meslektaşlarımız ister istemez kendilerini bu etik ve bilim dışı sistemin içinde bulmaktadır. Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) itirazı meslektaşlarımızın akademik kadrolara atanmasına değil; sübjektif kriterler üzerinden yıllardır adaletsiz ve haksız bir biçimde sürdürülen kadrolaşma uygulamasınadır.
SBÜ bu haliyle Türkiye’de kamu otoritesinin akademi için biçtiği modeli temsil etmektedir. Üniversitelerin mali ve yönetsel açıdan özerkliğinin bitirildiği günümüzde, kamu otoritesinin hedefi her bir üniversiteyi SBÜ’ye dönüştürmektir.
TTB başından beri yapılan bu atamalara karşı YÖK Başkanlığı’na ve ilgili birimlere başvurularda bulunmuş; akademik değerlere aykırı, kamu yararını ve liyakati gözetmeyen ilanların iptalini istemiştir. Bu aşamada; SBÜ’nün akademik kadrolara atama ölçütlerinin TTB’nin önerileri de dikkate alınarak mevzuata uygun hale getirilmesini, SBÜ’nün akademik kadrolarına atamaların bilimsel gelişmeyi amaçlayan, denetlenebilir ve objektif ölçütlerle yapılmasını ve sürecin şeffaf yürütülmesini talep etmekteyiz. Diğer bilim ve hukuk dışı kadro ilanları gibi bu kadro ilanlarının iptali için de hukuki ve idari gerekli tüm yollara başvurumuzu yapacak, hakları gasp edilen tüm meslektaşlarımız adına süreci takip edeceğiz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi