Türk Tabipleri Birliği (TTB) Etik Kurulu, telekomünikasyon sistemleriyle iletilmiş hasta verilerini, belgeleri ve diğer bilgileri temel alan; müdahaleler, tanılar, tedaviye ilişkin kararlar ve tedaviyle ilgili daha sonraki tavsiyeleri içeren mesafeli tıp uygulaması anlamına gelen teletıp uygulaması ile ilgili görüş açıkladı.

Teletıp uygulamasının son on yılda yaygınlaşması ve salgınla birlikte etkisini artırması üzerine görüş ihtiyacının doğduğunu belirten TTB Etik Kurulu, açıklamanın devamında hasta ve hekim arasındaki güvene dayalı iletişimin ve sağlık hakkına erişimin olumsuz etkilenmesi, elektronik ortam kullanımına bağlı olarak kişisel sağlık verilerinin ve mahremiyetinin nasıl korunacağı, üçüncü kişilerin müdahil olabilme riski, teknolojik altyapıdaki ve olanaklara erişimdeki eşitsizlikler, Türkiye’de konuya özgü herhangi bir yasal düzenleme olmaması, sağlık hizmetinin ekip anlayışını zedeleyen koşullar ve hekim emeğinin sömürülmesi gibi teletıp uygulamasının yaratabileceği sorunları sıraladı.

“Nitelikli, ulaşılabilir sağlık hizmetinin kamusal yaklaşımla, basamaklandırılmış şekilde örgütlenerek, en az değer harcayan sağlık politikaları geliştirerek sağlanabileceği bilinciyle, günümüz koşullarını verili olarak ele alıp teletıp uygulamalarını olmazsa olmaz yöntem olarak kabul etmeden ancak tanımlanmış durumlarda kullanmak uygun olacaktır” diyen TTB Etik Kurulu, bu sebeple Dünya Tabipler Birliği’nin ilgili raporları ışığında ve TTB bünyesinde bir çerçeve rehber oluşturulması gerektiğini belirtti.

TTB Etik Kurulu, teletıp konusu yasalarla düzenlenmemesine karşın hekimlerin mesleki standartlara ve etik ilkelere göre davranmakla yükümlü olduğunun altını çizdi.

TTB Etik Kurulu’nun teletıp uygulamalarına ilişkin görüşünün tam metni için tıklayın.

DTB’nin teletıp etiğiyle ilgili açıklamasının tam metni için tıklayın.