Türkiye’de halk sağlığı uzmanlık eğitiminin öncüsü, eğitim-araştırma bölgelerinin kurucusu, Sosyalleştirme Yasası’nın mimarı, Hıfzıssıhha Okulu müdürlüğü ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi başkanlığı yapan Prof. Dr. Nusret Fişek; doğumunun 111’inci, ölümünün 35’inci yıldönümü olan 3 Kasım 2025’te TTB ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) tarafından düzenlenen bir etkinlik ile anıldı.

Etkinliğin ilk bölümünde TTB Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü sahiplerini bulurken, daha sonra ise “Sağlık İçin Barış” başlıklı panel düzenlendi.

Panelde ilk olarak TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Nasır Nesanır kısa bir sunuş yaptı. Nesanır, “Barış mücadelesi, halk sağlığı mücadelesidir. Nusret hocamız bize gerçek halk sağlığının ancak barışın ve adaletin hüküm sürdüğü bir ülkede mümkün olacağını öğretmiştir. Bugün burada verdiğimiz söz, o mirası taşımaktır” dedi.

TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip’in kolaylaştırıcılığını üstlendiği panelde; HASUDER üyesi Dr. Birgül Piyal “Her Şey İçin Barış”, Toplum ve Hekim Dergisi Editörü Dr. Onur Hamzaoğlu da “Halk Sağlığı İçin Barış” başlıklı birer sunum yaptı.

Dr. Birgül Piyal, sunumuna barış kavramının tanımı ve tarihsel bakış çabalarıyla arka planını anlatarak başladı. Son yüzyılda barış için çalışma yürüten uluslararası örgütlerden ve etkinliklerden söz eden Piyal, yaşam ve sağlık hakkını yok sayan savaş politikalarını Ukrayna, Sudan, Filistin örnekleri üzerinden anlattı. Piyal, “Neden barış?” sorusuna yanıt aradığı sunumunun son bölümünde “Barış, sağlıklı yaşamı; sağlıklı yaşam da barışı olanaklı kılar. Fakat barış sadece siyasi ve diplomatik çabayla kurulamaz. Toplumsal, bireysel, kültürel, çevresel; yani çok boyutlu bir etkileşimin sonucunda kurulabilir. Dirençli, adil, sağlıklı toplumların desteklemesiyle kurulabilir” diye konuştu.

Dr. Onur Hamzaoğlu da sunumuna sağlıklı olabilmenin ana koşulu olarak toplum biçimi ve dünyadaki egemenliği tartışmasız olan kapitalizm üzerinden giriş yaptı. Kapitalizm için eşitsizlikleri derinleştirmenin ve savaş politikalarının vazgeçilmezliğine dikkat çeken Hamzaoğlu; savaşların asker/sivil ölümleri, sakatlık, göç, kıtlık, hastalık, işkence, tecavüz, kitlesel psikolojik travma, sağlık sistemlerinde çöküş, ekolojik yıkım gibi sonuçlarını ayrıntılı bir biçimde aktardı. “Hangi barış halk sağlığına katkı sunar?” sorusunu soran Hamzaoğlu, sunumunu şöyle noktaladı:

“Eğer insan için, doğa için, bütün canlılar için eşitlik istiyorsak; kimsenin açlığını, kimsenin yoksulluğunu istemiyorsak; herkesin kendi kimliğiyle, kendi varlığıyla, her iki anlamdaki barış içinde yaşamasını istiyorsak; maalesef bunun da olacağı bir son savaş gerekiyor. Böyle bir egemenlik ilişkisinin sonucunda, günümüz dünyasında ve Türkiye'sinde artık barış talebi yetmiyor. Kapitalizmle mücadelenin mızrak ucu günümüzde savaş karşıtlığıdır.”

Panel, soru-yanıt bölümü ve katkılar eşliğinde sona erdi.

TTB Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü töreni haberi için tıklayınız.