Bilindiği gibi kamuda yıllardır kadro bekleyen 900 binden fazla taşeron işçiyi ve aileleriyle birlikte 4 milyon kişiyi doğrudan ilgilendiren, aynı zamanda büyük bir toplumsal beklentinin olduğu taşeron işçilere kadro konusu 24 Aralık 2017 tarihli 696 sayılı torba Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlendi. 
Anayasa’ya, hukukun temel ilkelerine ve sosyal diyalog anlayışına aykırı olarak hazırlanan 696 sayılı KHK ve konuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 1 Ocak 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan düzenleme ile başta belediyelerdeki 400 binden fazla taşeron işçi ve KİT’lerde çalışan taşeron işçiler kapsam dışında bırakıldı, taşerondan kadroya ve devletin olmaktan çıkan şehir hastanelerine geçecek sağlık çalışanları için karanlık bir tablo ortaya çıktı.

Türk Tabipleri Birliği,  Dev Sağlık-İş, SES, Türk Diş Hekimleri Birliği, Tüm Medikal Radyoteknoloji Derneği ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği konuya dikkat çekmek için 5 Ocak 2018 günü İstanbul Tabip Odası’nda ortak bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamada, Türk Tabipleri Birliği adına Başkan Prof. Dr. Raşit Tükel, Dev Sağlık-İş adına DİSK Genel Sekreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Türk Diş Hekimleri Birliği adına Hikmet Arısal ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği adına Heybet Aslanoğlu yer aldı. Ortak açıklamayı TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel okudu.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği 2 Ocak 2018 tarihinden itibaren kapsamdaki taşeron işçiler için başvuru süresinin başladığını hatırlatan Tükel, 1 Ocak 2018 tarihinde de bu geçiş sürecinin usul ve esaslarını düzenleyen bir tebliğin yayımlandığını kaydetti. Tükel, söz konusu tebliğin 20. maddesinin “Sağlık Bakanlığı’ndaki kamu özel işbirliği kapsamındaki tesislere ilişkin hükümler” başlığının, şu ana kadar açılmış olan 4 şehir hastanesinde çalışan ve önümüzdeki 3 yıl içinde tamamlanacağı belirtilen 18 şehir hastanesine geçecek olan taşeron işçileri kapsadığını belirterek, “Bu düzenleme, kapsanan işçilerin çok önemli bir bölümünün yer aldığı sağlık işkolundaki taşeron işçilerin çoğu için kadro bir aldatmaca, bir balon ve belirsizlikten ibarettir” diye konuştu.

Tükel, “Kamuda taşeronu kaldırdık derken, bir yandan belediyeleri kapsam dışında bırakıp diğer yandan kamudaki taşeron işçilerin %70’inin yer aldığı sağlık işkolu tümüyle inşaat şirketlerinin ve onların ortağı olan şirketlerin aracılığıyla topluca taşerona mı verilecektir? Şehir hastaneleri efsanesi daha başından taşeron şirket hastaneleri gerçeğine mi dönüşüyor?” sorularını yöneltti. Tükel, sağlık meslek örgütleri olarak, yıllardır emeği ve kimliği yok sayılan taşeron sağlık işçilerinin kadroya geçirilmesi sürecinde eşitlik, haksızlık ve adaletsizliğe izin vermeyeceklerini vurguladı.

Ortak açıklama için tıklayınız.