Elbistan’da ortaya çıkan ve on binlerce vatandaşımızı etkileyen ishal salgını, şebeke sularının hijyeni ve güvenliği sorununu bir kez daha ortaya çıkarmıştır.

Elbistan’da su kaynaklı ortaya çıkan salgın vesilesiyle Türkiye’nin su denetimi konusundaki sorunlarına değinmek isteriz.

Hatırlanacağı gibi, Sağlıkta Dönüşüm Programı sonucunda, çevre sağlığı hizmetlerinin çoğu Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğundan çıkarılmıştır. Su denetimi ise Sağlık Bakanlığı’nın en temel çevre sağlığı hizmeti olarak kalmıştır. Su denetimi konusunda son derece ayrıntılı ve gelişkin bir mevzuat olmasına karşın, bunun uygulamaya yansımadığı dikkat çekmektedir. Yerelde sağlık teşkilatının sorumluluğunda olan rutin su denetiminin, bir takım siyasi ilişkiler ile ya hiç yapılmadığı ya da yapılsa da herhangi bir yaptırımının olmadığına dair pek çok örnek vardır.

2016 yaz aylarında sadece Elbistan değil Türkiye’nin pek çok bölgesinde irili ufaklı ishal salgınları olduğu, ishal vakalarının arttığına dair gözlemler vardır. Yaz aylarında ishal vakalarında artış beklenmesine karşın, su kaynaklı hastalıkların bu düzeyde ve yaygın olması, sahici bir su hijyeni ve güvenliğinin denetiminin olmadığı bir ortamda ne yazık ki sürpriz değildir.

Son olarak, Elbistan’daki salgının etkeni olan norovirüs, kişiden kişiye temasla hızla yayılma potansiyeline sahip bir etkendir. O nedenle, kirli sudan etkilenerek ishal olanlar kadar, hasta kişilerle temas sonucu  pek çok kişinin daha hastalanması ve salgının boyutlarının artmasından endişe etmekteyiz. 

TTB Halk Sağlığı Kolu, Elbistan’daki su kaynaklı salgınla ilgili bir değerlendirmede bulundu. Kolun açıklaması ekte yer almaktadır. 

Salgından etkilenen vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

 

TTB Halk Sağlığı Kolu’nun Elbistan’daki Su Kaynaklı Salgınla İlgili Açıklaması