Nükleere İnat Yaşasın Hayat !

Bileşenleri arasında EMO Ankara Şubesi, TTB, NÜSHED’in de bulunduğu Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Ankara Bileşenleri; tüm dünyada nükleer santallerle ilgili yaşanan bütün olumsuzluklara karşı Akkuyu’da kurulmak istenen nükleer santral ile ilgili olarak Akkuyu NGS Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılmak istenen “Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi İçin Ürün, İş ve Hizmet Kollarında Tedarikçi Seçimi İle Rus Nükleer Sektöründe Satın Alma Sistemi’ne Uygun İhale Usulü” konulu bilgilendirme toplantısını protesto eylemi düzenledi. Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi’nden Dr. Deniz Erdoğdu, NÜSHED’i temsilen Dr. Özen Aşut katıldı.

Eylem sırasında, "Nükleere inat yaşasın hayat", "Nükleer santral istemiyoruz", "Akkuyu Çernobil olmayacak"sloganları atılıp "Güneş var, rüzgâr var, nükleere ne gerek var?!", "Nükleere hayır teşekkürler", "Nükleer öldürür", "Çernobil’i, Soma’yı, Fukuşima’yı unutma", "Nükleer tehdidi durduralım", "Gelmeyin istemiyoruz, biz bu filmin sonunu biliyoruz, nükleer öldürür!" dövizleri açıldı. Tedarikçi toplantısı gerekçe gösterilmeden iptal edildi

NKP Ankara Bileşenleri adına basın açıklamasını EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akgün Yalçın yaptı. Yalçın açıklamada şunları söyledi; "Ülkemizde radyasyon ithali istemiyoruz.Bilim insanlarının, çevrecilerin ve bizlerin tüm uyarılarına rağmen AKP hükümeti tam bir pervasızlıkla halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaya devam ediyor. Dünyada yaşanan başta Çernobil ve Fukuşima olmak üzere onlarca nükleer felaketten ders alan Avrupa ülkelerinin tamamı nükleer enerjiden vazgeçmesine rağmen, ülkemizde ısrarla Nükleer Güç Santrali yapılmaya çalışılması nükleer santrallerin politik bir tercih olduğu gerçeğini bir kez daha açığa çıkarmaktadır. AKP hükümetinin halkın can ve mal güvenliğini hiçe sayarak nükleer santraller üzerinden enerji planlamasına gitmesi sözde enerji dar boğazı gerekçesi ile yerli ve yabancı sermayeye yeni yatırım araçları bulma çabasıdır.

Bugün burada tamamen usulsüzce işletilen bir sürecin yeni bir aşamasını protesto etmek için bir araya geldik. Henüz ÇED raporu bile alınmadan inşaatına başlanan bu santralde, her şeyin ne kadar usulüne uygun hazırlandığı ortadadır (!). Bu kadar hukuksuzluğun ve usulsüzlüğün hüküm sürdüğü bir ülkede hukuka uygunluk ve adalet beklemek ülkemizde ne yazık ki bir ütopya haline getirilmektedir. Ancak, insanca yaşam ve yaşanılabilir bir dünya ütopyamız için asla susmayacak, yaşam alanlarımızı sonuna kadar savunacağız.

Olası bir iş kazası diğer iş kazalarından farklı olarak nükleer güç santrallerinde çevre faciası olarak değerlendirilebilecek kadar büyük sonuçlar doğuracaktır. Ülkemizde daha dün Soma katliamı yaşanmışken, hangi iş güvenliği ve gelecek teminatı ile bu santrale iş gücü tedarik edilmek istenmektedir? 301 canımızı toprağa yeni vermişken, dünyanın en ilkel enerji kaynağı olan madenlerde bile böyle büyük ve ölümcül katliamlar yaşanabiliyorken, nükleer santrallerde toplumsal hayat bakımından yeterli güvenlik önlemi alınabileceği sadece bir vaat olarak algılanabilir. Olası bir nükleer kaza topyekûn bir coğrafyada yaşamın imhasına yol açacakken, yüklenici ve tedarikçiler için "fıtrat" açıklamaları yeterli olacak mıdır? Kazanılan paraya mı bakılacaktır? Bu ülkede başta Karadeniz kıyılarımız olmak üzere Çernobil‘in etkileri hâlâ görülmekteyken; deprem için çok riskli bir yapıya sahipken; işçi sağlığı ve iş güvenliği sınavlarının hepsinden sınıfta kalınmışken; bütün bu hazırlık toplantıları, ihale süreçleri, atılan imzalar bizlere tek bir şeyi garanti edebilir: ÖLÜM.

Nükleer santraller sadece güvenlik önlemleri ya da çevre kirliliği açısından değil, her yönüyle dökülen bir projedir. Bu santral, ülkemizin enerji hammaddesinde dışa bağımlılığını artırmaktan başka bir şey değildir. Ekonomik açıdan uygunluğu bir kenara bırakın, kurulum, işletim ve söküm aşamalarıyla tamamen uluslararası sermayeyi kalkındırmak için hedeflenen bir araçtır. Bizler bugün burada bir kez daha uyarıyoruz. Derhal enerji politikaları ve planlamaları değiştirilmeli, yerli ve yenilenebilir enerji sistemleri ile yeniden yapılandırılmalıdır.

Radyasyon İtalatı İstemiyoruz!

NÜKLEERE İNAT YAŞASIN HAYAT

GELMEYİN İSTEMİYORUZ, BİZ BU FİLMİN SONUNU BİLİYORUZ, NÜKLEER ÖLDÜRÜR

NÜKLEER KARŞITI PLATFORM (NKP) ANKARA BİLEŞENLERİ