Soma Faciasını Protesto Eden Hekimler Hakkında Soruşturma Açıldı

Soma’da meydana gelen ve 301 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasına protesto etmek için Aydın'da 14 Mayıs günü gerçekleştirilen eyleme katılan 8"i hekim 4"ü çocuk toplam 77 kişi hakkında soruşturma açıldı.

Aydın Tabip Odası ise düzenlediği basın toplantısı ile açılan soruşturmaları kınadı. Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, “Muhattap kaldığımız soruşturma ve kanuni işlemleri kabul etmiyor, reddediyoruz” dedi.

 

BASIN AÇIKLAMASI

13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa İli Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasında 301 maden işçisi ölmüş, yüzlercesi yaralanmıştır. Bu aslında kaza değil denetimsizliklerin, taşeron çalıştırmanın, daha fazla kar hırsı ile insanların bile bile ölüme atılması olup, sonuç itibari ile iş cinayeti ve faciasıdır. Sorumlusu da bunlara göz yuman ve cesaretlendiren yönetimlerdir.

Bu kaza Türkiye tarihinde şimdiye kadar en fazla ölümle sonuçlanan iş kazası olup tüm Türkiye ve Dünya’da derin üzüntüye sebebiyet vermiştir. Türkiye de 3 gün milli yas ilan edilmiştir. Bu iş kazası ayrıca ciddi bir halk sağlığı sorunudur.

14 Mayıs 2014 tarihinde sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve içinde Aydın Tabip Odası’nın da yer aldığı meslek odalarından oluşan “Aydın Emek ve Demokrasi Platformu” maden kazasında ölen işçilerimizin hatırası önünde saygıyla eğilmek, iş kazalarına dikkat çekmek, sorumluların adalet önünde hesap vermesini sağlamak, bir daha ölümlü iş kazası olmaması konusunda yetkilileri göreve çağırmak, iş kazaları konusunda toplumsal bilinç oluşturmak için akşam saat 18.00 de toplanmış ve gösteri yürüyüşü yapmışlardır. Bu yürüyüş herhangi bir taşkınlık yapmadan, kişilere ve çevreye zarar vermeden ilerlerken Şehitler Anıtı önünde polisler tarafından, TOMA’larla, biber gazı, basınçlı su, sis bombaları ile çok şiddetli bir müdahaleye maruz kalmış, durdurulmuş, şiddet kullanılarak sona erdirilmiş oldu.

Bu olaydan sonra T.C Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2014/7619 soruşturma no, 2014/205 karar no ile Dr. Metin AYDIN, Aydın Tabip Odası Başkanı; Dr. Eralp ATAY Aydın Tabip Odası Merkez Delegesi eski oda başkanı, Dr. Alparslan ÜNSAL Aydın tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi, Dr. Ufuk KATKICI Aydın Tabip Odası Onur Kurulu Üyesi, Dr. Güneri KURUÖZ Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi, Dr. Rıza AKDENİZ Aydın Tabip Odası Merkez Delegesi, Dr. Şükrü BOYLU Aydın Tabip Odası üyesi ve ADÜ Eski Rektörü, Dr. Mustafa Bülent ERTUĞRUL Aydın Tabip Odası üyesi ve içinde 4 tane çocuğun da bulunduğu toplam 77 kişi hakkında idari ve adli soruşturma açıldığını bizlere tebliğ eden yazılardan öğrenmiş bulunduk.

Türk Tabipler Birliği (TTB) 6023 sayılı kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur. TTB’nin 4. maddesinin (c ), (d), (e ) fıkraları, Birliği halk sağlığı ile ilgili çalışmalar yapmakla mükellef kılmıştır. TTB’nin 59. kanun maddesi TTB’ye iş sağlığı ve iş yeri hekimliği ile ilgili görevlerde vermiştir.

Toplantı ve gösteri yapmak, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü kanununun 3. maddesi, Anayasanın 34. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ve Anayasa’mızın 90. maddesine göre yasaldır. Bu gösteriler önceden izin almadan yapılabilir ve katılımcılara ceza verilmesi bu kanunlara aykırılık teşkil etmektedir.

Biz Aydın Tabip Odası üyesi 8 hekim olarak TTB kanununun bize yapmakla yükümlü kıldığı görevleri yapmak, Anayasa ve AİHM’ in bize tanıdığı gösteri ve toplantı yapma özgürlüğünü kullanmaktan, toplumsal ve çevresel olaylara gösterdiğimiz duyarlılıktan, halkımızın acısını paylaşmaktan dolayı muhatap kaldığımız soruşturma ve kanuni işlemleri kabul etmiyor, reddediyoruz.

Biz aslında bizlere yapılan bu baskılara, yok saymalara, yok edilme anlayışına, tarzına çok yabancı değiliz. 2013 Gezi eylemleri sonrası pek çok hekim, Tabip Odası yöneticisi ve Onur Kurulları yaralılara sokakta, camide yardım ettiği, yaralarına derman olmaya çalıştığı için, hapis cezaları ile yargılanmaya başlandı.

Bu ülkede yaşayan tüm insanlar ve kurumlar bu ülkenin zenginliği, kazanımıdır. Bu kesimlerin istediği daha fazla özgürlük, demokrasi, yaşam ve görev alanı, meşru ve haklı taleplerdir, görmezlikten gelinemez.  Maalesef ülke yönetiminde bulunanlar uzun süredir insanları bölen, ötekileştiren, şiddet eylemlerini cesaretlendiren ve öven dil, tavır kullanmakta bunlara uygun kanuni mevzuat yaratma çabası içine girmektedirler.

Bu tavırları, girişimleri biz görmezden gelemeyiz, kabullenemeyiz. Biz muktedirlerin bu yaklaşımını halkın, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, meslek odalarının haklı talepleri karşısında çaresizliğin ve korkaklığın gösterisi olan kirli politikalara, şiddet ve adaletsizliğe sığınmalarına bağlıyoruz.

Toplumsal ve çevresel olaylara katılarak demokratik haklarını kullanan insanlardan ve kuruluşlardan kanunları zorlama yorumlayarak suç ve suç örgütü yaratmaya çalışmak provokasyon ve ayrımcılıktır. Şiddetle reddediyoruz. Biz hekim olarak hekimlik yetkisini sorumluluğunu, etmiş olduğumuz Hipokrat yemininden, evrensel insan hakları ve halkımıza karşı taşıdığımız sorumluluktan alıyoruz. Çünkü biz halk için varız. O nedenle halkın sağlık talepleri dışında her türlü acısında, demokratik hak ve yaşam taleplerinde her zaman yanlarında olduk, daima da olacağız. Bu sorumluluğumuzu yerine getirmek için özel izin ve engel istemiyoruz. Bu çerçevede Aydın Tabip Odası ve hekimleri olarak bizlere atfedilen suçları kabul etmiyor, bizlere diğer kitle ve meslek örgütlerine yapılan kanunsuz uygulamaları şiddet yaklaşımlarını kınıyoruz.

Ve bizlerin faaliyetlerinden suç ve suç örgütü çıkarmaya çalışarak hukuksuzluklarının üzerini örtmeye çalışanlara açıkça ve bir kez daha sesleniyoruz;

1.      Bu çabanız hukuksal olarak dayanaksız olduğu gibi tarihsel olarak da anlamsızdır. Kişilerin ve kuruluşların insanları bunaltan, baskıcı, otoriter yönetim anlayışına karşı somut ve haklı talepleri yargılanamaz.

2.      Emek ve emek örgütleri, bu ülkede “biz de varız” diyen tüm kesimlerin istekleri göz ardı edilemez, yargılanamazlar

3.       Milyonlarca yurttaşın barışçıl, kararlı demokratik istekleri yargılanamaz,

4.      Bu ülkenin emekçilerinin ölümlerini görmezden gelenlerin, gençlerini sokakta ve ekmek almaya giderken öldüren ve yaralayanların yargılanması ve kimyasal bir silah olan biber gazının yasaklanması talebi yargılanamaz,

5.      Ülkemizde ki tüm meydanlarda ve kamusal alanlarda toplantı ve yürüyüş yasaklarının son bulması talebi yargılanamaz.

Biz “Örgütlü Emek, Sağlıklı Toplum” şiarını bu ülkede dillendiren hekimler ve Tabip Odası olarak Aydın Emek ve Demokrasi Platformunun gönüllü bir bileşeni olduk.

     Dün olduğu gibi bugün de, yarın da; bu ülkede artık ölüm değil yaşam galip gelsin diye, bütün bu acılar son bulsun, bütün bu zulüm bitsin, bütün diktatörler yok olup gitsin diye,

Sağlıklı yaşanabilir bir çevre, yaşanılabilir bir dünya için yurttaş kimliğimizle, emekçi kimliğimizle, hekim kimliğimizle, sokaklarda meydanlarda, alanlarda bize ihtiyaç duyulan her yerde olacağız.   

 

 AYDIN TABİP ODASI YÖNETİM KURULU