Gezi Direnişi Tüm Yurtta Grevle Birleşti

altEşit, özgür, demokratik bir ülke, iş güvencesi ve insanca yaşam için GREV!

KESK VE DİSK'in; eşit, özgür, demokratik bir ülke, iş güvencesi ve insanca yaşam için 5 Haziran 2013 tarihinde yaptığı grev çağrısına Türk Tabipleri Birliği de destek verdi.

İşçi ve emekçilerin 5 Haziran grevi, yaklaşık bir haftadır süren Gezi Parkı direnişiyle birleşti ve ülkenin dört bir tarafına yayılan eşitlik, özgürlük ve demokrasi talebi, yaşamını ve geleceğini savunan tüm halkı alanlara çıkardı.

Yurt genelinde hekimler ve sağlık çalışanları da greve gitti. Grevde, ‘iş ve gelir güvencesi istiyoruz’, ‘performans sistemi son bulsun’, ‘kamuda CEO istemiyoruz’, ‘hükümet memuru istemiyoruz’ talepleri dile getirilirken sık sık atılan sloganlarla AKP hükümeti istifaya çağrıldı.

Hekimler ve sağlık çalışanları ise TTB başta olmak üzere Tabip Odaları, SES ve Dev Sağlık-İş’in çağrısıyla tüm yurtta, sabah saatlerinden itibaren iş bırakarak hastane bahçelerinde toplandı ve taleplerini dile getirdikleri pankart döviz ve sloganlarla bulundukları bölgelerdeki miting alanına yürüdüler.

Ankara’da hekimler, tıp öğrencileri ve sağlık çalışanları Hacettepe Tıp Fakültesi hastanesinde bir araya geldiler. Burada hekimler ve sağlık çalışanlarına seslenen Ankara Tabip Odası Başkanı Özden Şener, Ankara’da Gezi Parkı direnişine destek amaçlı yapılan protestolarda yaralanan vatandaşlara sağlık hizmeti sunmaya çalıştıkları revirlerin polis tarafından basılmasına ve gaz bombaları ile kuşatılmalarına tepki gösterdi. “Hasta tedavi eden doktorlar hemşireler gazlarla boğulmaya çalışıldı” diyen Şener, halkın faşist uygulamalara isyan ettiğini direniş sonucunda Taksim ve Kızılay meydanlarının geri alındığını ifade etti. Sık sık “Diktatör istifa”, “Her yer Taksim her yer direniş”, “Herkese sağlık güvenli gelecek” sloganları atan hekimler ve sağlık çalışanları daha sonra  “Hükümet İstifa”, “İş ve işyeri güvencesi, ücret güvencesi ve performans yerine emekliliğe yansıyacak ücret, ücretlerimizin vergi dilimiyle erimemesi, can güvencesi, sağlık hakkı için grevdeyiz” yazılı pankartlarla Kızılay Meydanı’na yürüdü.

Ankara’da binlerce işçi ve emekçi uzun bir aradan sonra il kez Kızılay Meydanı’nda toplandı. Mitinge sendikaların ve meslek örgütlerinin yanı sıra birçok siyasi parti ve kitle örgütü katıldı.

Kızılay Meydanı’nda okunan KESK, DİSK, TMMOB ve TTB imzalı ortak açıklamada, “Bizler ülkemize dair sorumluluğumuz gereği, Başta Başbakan olmak üzere AKP iktidarını Taksim’den Türkiye’ye yayılan direnişin şartlarını yerine getirmeye çağırıyoruz:

-Taksim Gezi Parkı’nın park olarak kalacağı resmen ilan edilmelidir.

-Halka uygulanan şiddetin sorumluları hesap vermeli ve istifa etmelidir, biber gazı kullanımı yasaklanmalıdır.

-Ülkenin dört bir yanında gözaltına alınan binlerce kişi hakkında hiçbir soruşturma açılmayacağı ilan edilmeli, yaratılan mağduriyetler nedeniyle halktan özür dilenmelidir.

-Taksim başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarda, kamusal alanlarda toplantı ve eylem yasaklarına son verilmelidir.” denildi.

Batman Geleneği Bozmadı Grev Yine Yüzde Yüz

KESK’in almış olduğu grev kararı doğrultusunda Batman Tabip Odası ve SES Batman Şubesi 4 Haziran’da tüm sağlık kuruluşlarını gezerek, sağlık çalışanlarını 5 Haziran’da yapılacak grevin amacı hakkında bilgilendirme çalışması  yaptı.

5 Haziran günü ise Bölge Devlet Hastanesi, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ve tüm Aile Sağlığı Merkezleri’nde grev yüzde yüz başarı ile gerçekleştirildi.
Greve tüm hekim ve sağlık çalışanları katılım sağlayarak mesleki bağımsızlık, iş güvencesi ve sağlık hakkı ile ilgili itirazlarını dile getirdiler.

Daha sonra miting için KESK bileşenleri ile beraber Sanat Sokağı’nda toplanıldı. Davul-zurna eşliğinde bütün emekçiler halaylar eşliğinde sloganlarla taleplerini dile getirdiler. KESK adına yapılan konuşmalardan sonra söz alan TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Zülfikar Cebe şunları söyledi: “KESK ile beraber yıllardır emek alanında TTB olarak omuz omuza mücadele ediyoruz. Bu anlamda alanda bulunan sizleri kutluyorum. Tüm kamu çalışanlarını da zincirlerinden kurtulmak için KESK’te örgütlenmeye çağırıyorum. Unutmayalım ki özgürlüğün en büyük düşmanı halinden memnun kölelerdir. KESK’in tüm ülkede öne çıkardığı iş ve gelir güvencesi, performansa dayalı ücretlendirmeye hayır ve kamuda CEO istemiyoruz talepleri bizim de taleplerimizdir. Bu yüzden TTB olarak tüm meydanlarda bu gün KESK ile beraberiz. Biz bu politikaları sağlıkçılar olarak sağlık alanında yapılan tahribatlardan iyi biliyoruz. Bu iktidarın halka paran kadar sağlık anlayışı yanında emekçilere de öngördüğü esnek, ucuz ve güvencesiz çalışma biçimidir. TTB olarak insanca bir yaşam, iş ve gelir güvencesi ile demokratik bir Türkiye için KESK ile omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtir, hepimize kolaylıklar dilerim’’.

İstanbul’da Onbinler Taksim Meydanı’na Yürüdü

İstanbul’da hekimler ve sağlık çalışanları sabah saatlerinde iş bırakarak hastane bahçelerinde toplandılar ve basın açıklaması yaptılar. Daha sonra ise TTB ve İstanbul Tabip Odası’nın çağrısıyla bir araya gelerek Taksim Meydanı’na yürüdüler. Taksim Meydanı’nda DİSK ve KESK yöneticilerinin ardından TTB Merkez Konseyi Başkanı Özdemir Aktan da bir açıklama yaptı.

Özdemir Aktan konuşmasında, “kimyasal bir savaş” olarak tanımladığı biber gazı kullanımına mermilerin de eklendiğini belirtti ve şunları söyledi: “Polis müdahalesinde İki kişi hayatını kaybederken, en az beş kişi görme yetisini kaybetti. 50'den fazla insan ameliyata alınırken beşi hala yoğun bakımda ölüm kalım mücadelesi veriyor. Büyük bir özveriyle çalışan sağlıkçı arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Bu alanda görüldü ki faşizme teslim olmuyoruz, baskıcı otoriter rejime karşı çıkıyor ve bu ülkede bir arada kardeşçe, demokrasi, özgürlük ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Başbakan açıkça Gezi Parkı’nın olduğu gibi kalacağını açıklamalı, polisin yaptığı zulüm kınanmalı, cezalandırılmalı, siyasiler daha özgür, demokratik, herkesin barış içinde yaşayacağı bir toplum isteğini belirtmeli.”