Dr. Nevroz Ünlü Davasının İlk Duruşması Görüldü

alt

7 aylık hamile Dr. Nevroz Ünlü, 6 Şubat 2013 tarihinde görev yaptığı Ağrı Devlet Hastanesi"nde hasta yakını tarafından saldırıya ve hakarete uğramıştı.

Dr. Nevroz Ünlü’ye saldıran kişi hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı"nın Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2013/444 sayılı ve 8.2.2013 günlü iddianamesi ile Ağrı 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nin E.2013/37 sayılı dosyasında kamu görevi nedeniyle kasten yaralama, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçlarından kamu davası açılmıştır.

Davanın ilk duruşması 22.2.2013 tarihinde yapılmıştır. Türk Nöroloji Derneği ve Türk Tabipleri Birliği suçtan zarar gördüklerini belirterek davaya katılma talebinde bulunmuşlardır. Türk Tabipleri Birliği vekili Av. Kürşat Bafra, Dr. Nevroz Ünlü’nün de avukatlığını üstlenmiş, Sağlık Bakanlığı avukatlarından Zuhal Aslan da Dr. Nevroz Ünlü’ye hukuki destek için duruşmada hazır bulunmuştur. Ayrıca TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Filiz Ünal İncekaya, Ağrı Tabip Odası Yöneticileri, SES Ağrı Şubesi ve Dev Sağlık-İş üyeleri de duruşmayı izlemek üzere hazır bulunmuşlardır.

Mahkeme, Türk Tabipleri Birliği ile Türk Nöroloji Derneği’nin katılma isteminin bir sonraki celse değerlendirilmesine karar vermiş, kurum temsilcilerinin duruşmayı izlemek üzere duruşmaya kabulüne yönelik istemi kabul etmiştir.

Duruşmada ilk olarak sanığın savunması alınmış, sanık hazırlık ifadesini tekrar etmiş, hakaret içerikli bir beyanda bulunmadığını, darp etmediğini, Dr. Nevroz Ünlü’nün hamile olduğunu fark etmediğini, eşinin rahatsızlığı nedeni ile doktorun odasına girdiğini, eşinin acil muayene edilmesini söylediğini, kendisine kayıtların kapandığını, “çık dışarı acile götür eşini laftan anlamıyor musun, aptal mısın, cahil misin” dendiğini, sonrasında hastane çalışanları tarafından kendisinin dışarı çıkartıldığını iddia etmiştir.

Ardından şikayetçi Dr. Nevroz Ünlü’nün şikayeti dinlenmiştir. Dr.Nevroz Ünlü saat 15.10 sıralarında polikliniğinde hasta muayene ederken sanığın muayene odasına girdiğini, hastasının olduğunu belirtmesi üzerine sıra kaydı bittiği için ya yarın ya da acil polikliniğine gitmesini tavsiye ettiğini, o gün için toplamda 105 hastanın kayıtlı olduğunu, halihazırda bakamadığı hastaların bulunduğunu söylemesi üzerine sanığın “baksan ne olur” “geri zekalı, nasıl çalışıyorsunuz zaten” dediğini, muayene odasında seslerin yükselmesi üzerine yan odada bulunan hastane teknisyeninin polikliniğe geldiğini, sanığın hakaret etmesi ve sesini daha da yükseltmesi üzerine teknisyenin sanığın saldırgan hareketinin önüne geçmek için sanığı tuttuğunu, kendisinin yerinden kalkarak polise şikayetçi olacağını söylemesi üzerine sanığın sol kasık bölgesine tekme attığını, “seni Ağrı’da sokağa çıkartmam” şeklinde tehditlerde bulunduğunu söylemiş, davaya katılmak istediğini ifade etmiştir.

Dr. Nevroz Ünlü’nün katılma isteminin kabulüne karar verilmiştir.

Ardından sanık müdafii tarafından Dr. Nevroz Ünlü’ye bir hastaya ortalama kaç sürede bakıldığı sorulmuş, Sayın Ünlü hastadan hasta bu sürenin değişeceğini, ancak günlük 100-150 arası hastaya bakmanın çok yüksek bir rakam olduğunu belirtmiştir.

Sanık müdafii beyanında sanığın tahrik altında hakaret içerikli beyanda bulunduğunu, karşı taraftan sanığa karşı hakaret içerikli beyanlar söylendiğini, doktorun mesai saatleri içerisinde hastaya bakmak zorunda olduğunu, hastaya bakılmamasının sanığı tahrik ettiğini, genel adli muayene raporunu kabul etmediklerini, İstanbul Adli Tıp Kurumunca rapor aldırılmasını ileri sürmüştür.

Av. Zuhal Aslan haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını kabul etmediklerini, doktorun 7,5 aylık hamile olduğunun dışarıdan bakıldığında gözlemlendiğini, buna rağmen karnına darp eyleminde bulunulduğunu, hiçbir gerekçenin hakaret, tehdit ve yaralama eyleminde bulunulmasını açıklayamayacağını, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının kabul edilemeyeceğini ifade etmiştir.

Av. Kürşat Bafra ise saat 15.00 sıralarında halen randevulu hastaların muayenesinin bitmediğini, bu sayının içerisinde takip sonuçlarını göstermek isteyenlerin bulunmadığını, mesai kavramının saat 17.00’den sonraya zaten sarktığını, kayıtlardan hasta yakınının olay sonrası nöroloji veya acil serviste muayene olmadığının görüldüğünü, olayın hemen akabinde alınan rapordan Dr.Nevroz Ünlü’nün darba uğradığının anlaşıldığını, hamile bir kadının karnına tekme atıldığını, hedef alınan bölgenin doktordaki kaygıyı derinleştirdiğini, Sayın Ünlü’nün ruhsal olarak sıkıntıya düştüğünü, bunların sağlık kurulu raporları ile ortaya çıktığını, sağlık tanımının bedensel ve ruhsal yönü kapsadığını, bu anlamı ile basit tıbbi müdahaleyi aşan bir durumun yaşandığını, Hastanede sadece 1 nöroloji uzman hekiminin olması ile şiddet eylemi sonucunda doktorun bir süre görev yapamaması birlikte değerlendirildiğinde esasen halkın sağlık alma hakkının da zedelendiğini, şiddet ortamının hasta ve hekim üzerinde yol açtığı etkilerinin neler olduğunu açıklamıştır.

Ardından tanıklar dinlenmiş tıbbi sekreter edilen küfrü duyduğunu, Dr. Nevroz Ünlü tehdit edildiğini belirtmiş, hastane teknisyeni de edilen küfrü duyduğunu, sanığın tekme savurduğunu ifade etmiştir. Sanığın eşi olan tanık ise sanıkla aynı yönde beyanda bulunmuştur.

Sanık müdafii, raporlarının incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesini talep etmiş, Dr. Nevroz Ünlü’nün avukatları ise tanık beyanları ile olayın seyrinin örtüştüğünü, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevkin Dr. Nevroz Ünlü’nün mağduriyetini artıracağını belirtmişler tehdit suçundan da sanığın cezalandırılmasını talep etmişlerdir.

Celse sonucunda Mahkeme, genel adli muayene raporundaki yaralanmanın kapsamının tespiti için Ağrı Adli Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk isteminin reddine, Sağlık Bakanlığı’ndan ortalama günlük kaç hasta kaydının yapılacağına ilişkin bir düzenlemenin olup olmadığının sorulmasına karar vermiştir.

Bir sonraki celsenin 25 Mart 2012 gününe bırakılmasına karar verilmiştir. Yargılama süreci ile ilgili gelişmeler paylaşılacaktır.