Cezaevlerindeki açlık grevleri otuz yedinci gününde...

altTTB Merkez Konseyi ve TTB İnsan Hakları Kolu, Türkiye"de çeşitli cezaevlerinde yaklaşık kırk gündür süren açlık grevleriyle ilgili olarak bugün (18.10.2012) bir basın toplantısı düzenledi. TTB Genel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Arzu Erbilici, TTB İnsan Hakları Kolu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Tufan Kaan ve TTB İnsan Hakları Kolu Üyesi Dr. Ayşe Uğurlu"nun katıldığı basın toplantısında, Adalet Bakanlığı"ndan TTB heyetlerinin söz konusu cezaevlerinde tarafsız gözlem, bilgilendirme ve muayene yapabilme isteğine olumlu yanıt vermesi beklentisi dile getirildi. Basın açıklamasını Dr. Bayazıt İlhan okudu.  

 

18.10.2012

BASIN AÇIKLAMASI

CEZAEVLERİNDEKİ AÇLIK GREVLERİ

OTUZ YEDİNCİ GÜNÜNDE…

Bugün sayıları 400"e yaklaşan tutuklu ve hükümlü 40 civarında cezaevinde süresiz- dönüşümsüz açlık grevinde bulunmaktadır. Sınırlı kaynaklardan haber alınabilen durum gün geçtikçe kritik bir hal alıyor. 12 Eylül 2012 tarihinden itibaren başlayan grevler bugün otuz yedinci gününde. Açlık grevcilerinin bir kısmının geri dönüşü mümkün olmayan nörolojik sekellerin önüne geçmek için alınması gereken vitamin preparatlarını almadıkları bilgisine sahibiz. Açlık grevleri bugün itibari ile kişilerin yaşamını tehdit eder ve kalıcı hasarlar oluşturabilir bir noktaya gelmektedir.

Kişilerin etkinlik ve ifade alanlarının ancak kendi bedenleri ile sınırlı olduğu cezaevi ortamlarında kimi uygulama ve politikalara karşı bir protesto biçimi olarak gündeme gelen açlık grevleri, gerek hekimlik mesleği açısından, gerekse etik ve politik açıdan oldukça karmaşık bir süreçtir. Uluslararası alanda uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda konu ile ilgili pek çok evrensel hukuk ve etik metni ortaya çıkmıştır. TTB’nin açlık grevleri ve ölüm oruçları konusundaki yaklaşımını bu evrensel metinler belirlemektedir.

Yaşamın biricikliğini temel alan bir anlayışla din, dil, cins, ırk, politik görüş gibi kişiler arasında herhangi bir ayırım gözetmeden insan sağlığını korumak/geliştirmek/hastaların acılarını dindirmek ve insan onuruna hürmet etmek hekimlik mesleğinin olmazsa olmaz ilkesi ve ilk yeminidir. Hiç kuşkusuz bir hekim örgütü olarak TTB bu değerler doğrultusunda ve sorumluluğunda faaliyet yürütür.

TTB olarak Adalet Bakanlığı’na açlık grevlerinin yaşandığı cezaevlerine tarafsız heyetlerimizin girmesi ve açlık grevcisi tutuklu ve mahkumların tıbbi değerlendirme ve izlemlerinin bu tarafsız heyetlerce yapılması için başvuruda bulunmuş olmamıza rağmen henüz olumlu bir yanıt alabilmiş değiliz. Yine açlık grevlerinin sürdüğü bazı illerdeki Tabip Odalarımızın cezaevi ziyareti ve durum tespiti için Cumhuriyet Başsavcılıkları"na yapmış oldukları başvurulara  bu konuda Adalet Bakanlığı’ndan izin alınması gerekçe gösterilerek olumlu yanıt verilmemiştir. Bunun üzerine TTB Merkez Konseyi olarak Adalat Bakanı’yla acil olarak görüşmek üzere yazılı ve sözlü randevu talebimizi ilettik.

Araya girecek olan uzun bayram tatili ve kritik eşiğe yaklaşan mahkum sayısının giderek artacağı göz önüne alındığında, telafisi mümkün olmayan kayıpların yaşanmaması için ivedi adımlar atmak gerekliliği hepimizin malumudur. Bu konuda kamuoyunu ve tüm yetkilileri duyarlı ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.

Biran önce Adalet Bakanlığı ile görüşme talebimize olumlu bir yanıt alacağımızı umuyoruz.

Kamuoyuna belirtmek isteriz ki, 

Hekimlik mesleği gibi hiçbir şeyin insan hayatından önemli olmadığını en iyi kavrayan bir mesleğin temsilcileriyiz..

TTB olarak açlık grevlerine yaklaşımımız evrensel mesleki değerlerimiz ve sorumluluklarımız gereği ve çerçevesindedir.

Açlık grevleri sürecinde mahkumların onurlarına saygı gösterilmesine ve cezaevleri koşullarının mevcut olumsuzlukları göz önüne alındığında, mahkumların sağlık durumları gözetilerek uygun hale getirilmesinin gereği ve aciliyetine bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz.

Süreç devam etiği müddetçe halen cezaevlerinde ve olası durumlarda hastanelerde mahkumlara sağlık hizmeti sunacak olan meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu/ olacağımızı, onların bu süreci bilimsel ve hekimlik etik değerleri çerçevesinde hiçbir siyasi otoritenin baskısına maruz kalmadan bağımsız bir şekilde yürütebilmeleri için her türlü desteği sunacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.

Adalet Bakanlığı’ndan bu süreçte ciddi ve geri dönüşümsüz sağlık problemleri yaşanmadan heyetlerimizin ziyaret talebine, tarafsız gözlem, bilgilendirme ve muayene isteğimize olumlu cevap vermesini talep ediyoruz.

Önüne geçilebilir nedenlerle kimsenin kalıcı olarak zarar görmemesi, geçmiş dönemlerde olduğu gibi benzer süreçlerde ortaya çıkan can kayıplarının bir daha yaşanmaması umuduyla herkesi duyarlı ve sorumlu olmaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ

                                                     TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ İNSAN HAKLARI KOLU