TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Fatih Sürenkök’ün İzmir Valiliği’nin 29.03.2016 tarihli kararıyla görevinden uzaklaştırılması, 31 Mart 2016 tarihinde İzmir’de düzenlenen basın açıklamasıyla protesto edildi. Dr. Fatih Sürenkök’ün görev yaptığı Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi bahçesinde toplanan sağlık ve demokratik kitle örgütü temsilcileri, Dr. Fatih Sürenkök’ün görevine iade edilmesini istedi. Basın açıklamasına TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. İsmail Bulca ve Dr. Şeyhmus Gökalp, KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, çok sayıda tabip odası temsilcisi, hekimler ve Sürenkök’ün hastaları katıldı.

Basın açıklaması öncesinde Dr. Fatih Sürenkök bir konuşma yaptı. Öncelikle İzmir Valisi’ne teşekkür eden Sürenkök, “Bu sayede ben sevenlerimle bir araya gelmiş oldum. Bana verdikleri destek dolayısıyla çok mutlu oldum. Ama diğer yandan çok üzgünüm. Hastalarım, çocuklar var. O çocukların bana ihtiyacı var. Hastalarıma ne olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Uygulamanın haksız olduğunu ve hukuki yoldan mücadele edeceğini belirten Sürenkök, bütün destek verenlere teşekkür etti.

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener de, Fatih Sürenkök’ün Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle halkın sağlık hizmetine erişiminin kısıtlanmış olmasını, doktorların ve sağlık çalışanlarının can güvenliğinin olmamasını vurgulayan ve bunların düzeltilmesini talep eden bir konuşma yaptığını, bu açıklamanın TTB tarafından pek çok kez yapıldığını vurguladı. TTB’ye yasayla verilen görevlerden birinin halkın sağlık hakkını korumak ve geliştirmek olduğunu kaydeden Şener, bu çerçevede Van Depremi’nde, Artvin Cerattepe’de, Sivas Bakırtepe’de, Soma'da, Gezi olaylarında halka gazla saldırılmasında TTB’nin halkın sağlığını korumak üzere uyarılarda bulunmuş olduğunu hatırlattı. Şener, “Ama bugün Fatih Sürenkök’e karşı haksız, antidemokratik ve hukuksuz bir saldırıda bulunulmuştur” diye konuştu. Bunun nedenini tahmin edebildiklerini belirten Şener, Fatih Sürenkök’ün İzmir Tabip Odası Başkanlığı, TTB Yüksek Onur Kurulu üyeliği, TTB Merkez Konseyi üyeliği görevlerinde bulunmuş, meslektaşları ve hastaları tarafından sevilen ve sayılan bir isim olduğunu, iyi hekim olarak tanındığını ve bilindiğini, ona yönelik bu saldırının yaklaşan İzmir Tabip Odası seçim sürecine müdahale gayesi taşıdığını kaydetti.

Şener, sözlerini “Elbette biz TTB olarak bu haksız, antidemokratik hukuksuz eyleme karşı ve buna benzer eylemlere karşı meslek örgütümüzü iktidarın baskılarından korumak için hukuk kuralları içerisinde kalarak demokratik vicdani ve ahlaki yollarla mücadelemizi sürdüreceğiz” diyerek tamamladı.

KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse de, Dr. Fatih Sürenkök’e ve yine aynı hastanede görevli olan ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle görevden alınan elektrik teknisyeni Mahmut Bakay’a yönelik tutumun hukuksuz olduğunu söyledi. İktidarın meslek örgütlerini ve sendikaları baskı altına almak için bu yollara başvurduğunu belirten Köse, “Bizi kanun dışı örgütler, yapılarmış gibi etiketleyerek saldırı yürütenlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Ortak açıklamayı SES İzmir Eş Şube Başkanı Rukiye Çakır okudu.

Sağlık ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinden oluşan bir heyet, basın açıklamasının ardından İzmir Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği’ne giderek, Genel Sekreter Ahmet Emin Erbaycu ile bir görüşme yaptı. Görüşmede, Sürenkök’ün hasta bakmaya devam etmesinin soruşturmaya nasıl bir etkisinin olabileceği soruldu. Sürenkök’ün bu açıklamayı TTB Merkez Konseyi sıfatıyla yapmış olduğuna dikkat çekilerek, 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası’na göre bir soruşturma yapılmasının mümkün olmadığı ifade edilerek, hem Sürenkök hem de Bakay için görevden alma işleminin düzeltilmesini talep edildi.