Türkiye'de aylardır süren çatışma ortamında, olağandışı koşullarda görev yapan sağlık çalışanlarına yönelik baskı ve saldırılar artarak sürüyor. Çatışma bölgelerinde akıl almaz zorluklarla boğuşan sağlık çalışanların, bu yetmiyormuş gibi, bir grup basın-yayın organında sistematik hale gelen iftiralara hedef oluyor. Sağlık emek ve meslek örgütleri, sağlık çalışanlarının yer yönden saldırıların hedefi olmasına tepki göstermek amacıyla, 6 Ocak 2016 günü Sağlık Bakanlığı önünde ortak basın açıklaması yaptı. 

Basın açıklamasına CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, TTB Merkez Konseyi Üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ebru Basa, Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden ve çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Basın açıklamasını TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu okudu. Basın açıklamasının okunmasının ardından SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden ve Aytuğ Atıcı da birer konuşma yaparak, sağlık çalışanlarına yönelik her türlü saldırıyı kınadılar. 

 

06.01.2016

BASIN AÇIKLAMASI

Sağlık Emekçileri Her Yönden Saldırı Altında

Öldürülüyoruz, hedef gösteriliyoruz, suçlu ilan ediliyoruz, işimizi mesleki ilkelerimize göre yapmamız her geçen gün zorlaşıyor.

Türkiye’de aylardır sürmekte olan çatışma ortamında sağlık çalışanlarını da hedef alan uygulamalar devam ediyor.

Uluslararası kuralları, evrensel insan haklarını ihlal eden sayısız saldırı yaşadık.

Dr. Abdullah Biroğul, Hemşire Eyüp Ergen, Ambulans Şoförü Şeyhmus Dursun ve son olarak hemşire Abdulaziz Yural katledildiler. Hastaneler, ambulanslar saldırı altında. Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarını korumak için “zırhlı ambulanslardan” söz ediyor. Bölgede yaşanan hak ihlallerini, sağlık çalışanlarının durumunu Sağlık Bakanı’na anlatmak istiyoruz, görüşmeden kaçan bir tutumla karşılaşıyoruz. Bu ülkede sağlığı yönetenlerin tüm bu korkunç tablo içinde üç maymunu oynadıklarını görüyoruz.

Tüm bu saldırılara günlerdir belli merkezlerden yönetildiği anlaşılan medya saldırıları eklenmiş durumda. Bölgedeki tüm sağlık emekçileri özellikle de Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi sağlık emekçileri terörist ilan ediliyor, yaralı güvenlik güçlerini bile bile kötü tedavi etmekle suçlanıyorlar.

Geçtiğimiz hafta yaralı bir kadına yardım etmeye çalışırken vurulup öldürülen, halen toprağa bile verilemeyen hemşire Abdulaziz Yural da suçlu ilan ediliyor, “silahlı çatışmada ölü ele geçirildi” diye yayınlar yapılıyor. Otopsi raporunu inceleyen adli tıp uzmanına göre “yukarıdan aşağıya izleyen kurşunun seyri hedef alınarak atış yapıldığını göstermektedir” tespiti bu konuda başka bir açıklama yapmayı gerektirmeyecek kadar açıktır.

Bu saldırıların geldiği boyut en hafif ifadeyle kirli ve tehlikeli bir provokasyona ulaşmıştır.

Bu yayınlar maksatlıdır. Sağlık çalışanlarını, hekimleri adıyla birlikte hedef göstermek gazetecilik değildir, ne olduğunu hepimiz biliyoruz.

Sağlık çalışanları içine düştükleri son derece zor koşullarda mesleklerini en iyi şekilde yapmaya, can kurtarmaya çalışmaktadırlar.

Bu kirli ve tehlikeli saldırıları yapanları basın ahlakına, ülkeyi daha da felaketlere sürükleyecek yayınlar yerine bu koşullarda mesleklerini en iyi şekilde icra etmeye çalışan sağlık emekçilerine hürmet etmeye, bir kişi daha az ölsün diye onlarla birlikte çaba harcamaya davet ediyoruz.

Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz. Sağlık çalışanlarına yönelik bu kadar saldırı varken neredesiniz? Bu yayınlara, hedef göstermelere söyleyecek bir çift sözünüz yok mu? Kendi personeliniz öldürülürken, adıyla birlikte terörist ilan edilirken aklınıza gelen sadece ikramiye vermek, zırhlı ambulans almak mı?

Tüm kamuoyuna sesleniyoruz. Sağlık çalışanlarının dahi bu kadar saldırı altında kaldığı bir Türkiye gittikçe yaşanmaz hale gelen bir Türkiye’dir.

Bölgede tehlikeli ve zor şartlar altında sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık emekçilerine karşı başlatılan linç ve karalama kampanyalarıyla bütün sağlık emekçileri direkt olarak hedefe konmuştur.

Buradan bütün kamuoyuyla paylaşıyoruz ki, bu linç ve nefret kampanyalarından kaynaklı olarak bir tek sağlık emekçisinin başına gelecek en ufak bir olumsuzluğun sorumlusu bu linç kampanyalara göz yuman hatta destek veren Sağlık Bakanı ve AKP hükümetidir.

Sağlık çalışanlarına sahip çıkın, yaşama sahip çıkın, insanlığa sahip çıkın!

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI

DEVRİMCİ SAĞLIK İŞ SENDİKASI

TÜRK HEMŞİRELER DERNEĞİ

SOSYAL HİZMET UZMANLARI DERNEĞİ

TÜM RADYOLOJİ TEKNİSYENLERİ VE TEKNİKERLERİ DERNEĞİ