Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve TTB Halk Sağlığı Kolu, 5 Kasım akşam saatlerinde Çanakkale’nin Çan ilçesinde yer alan 18 Mart Kömürlü Termik Santrali’nde meydana gelen patlama ile ilgili açıklama yaptı. Bir işçinin öldüğü, bir işçinin de yaralandığı kazadan duyulan üzüntünün dile getirildiği açıklamada, kömürlü termik santrallerden vazgeçilmesi gerekliliği bir kez daha anımsatıldı.

Açıklamanın tam metni aşağıdadır: 

BU KAÇINCI KAZA?

5 Kasım akşam saatlerinde Çanakkale’nin Çan ilçesinde kurulu 18 Mart Kömürlü Termik Santrali'nde meydana gelen patlamada bir işçinin yaşamını yitirdiğini, bir işçinin de yaralandığını büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Medyaya yansıyan haberlere göre buhar kazanı patlaması nedeni oluşan kaza bölgedeki ilk kaza değildir. Hatırlanacağı gibi Eylül ayının son günlerinde Çan’da kurulu diğer bir kömürlü termik santralde de yangın çıkmış ve şans eseri bu yangın can kaybına neden olmaksızın atlatılmıştı.

Kömürlü termik santraller, hava kirliliğinin en önde gelen nedenlerinden biri olarak, toplumda pek çok hastalık ve erken ölümlere neden olmaktadır. Dünyanın terk ettiği bu derece kirli bir uygulamada neden hala ısrar edildiğini, üstelik neden halen onlarca termik santral kurulmasının planlandığını anlamakta güçlük çekiyoruz.

Bu kaza nedeni ile sormak istiyoruz;

  • Çanakkale ili sınırları içinde kaç tane kömürlü termik santral vardır? Bu santrallerin kaçı yerli; kaçı ithal kömür kullanmaktadır? İthal kömür kullanan santraller varsa; bunun nedeni nedir?
  • Bu kazaların nedeni nedir? Neden birbirine çok yakın iki ayrı santralde yaklaşık bir ay ara ile meydana gelmiştir?
  • Bu kömürlü termik santrallerin kaza dışında Çanakkale ve yöresinde yaşayan insanların sağlıkları üzerinde olumsuz etkileri var mıdır? Ayrıca katı, sıvı ve gaz atıklarının bölgede hava, toprak ve su kirliliğine neden olduğu; tarımsal üretimi olumsuz etkilediği iddiaları doğru mudur?  Doğruysa bu zararın boyutları nedir?
  • Bölgede yeni kömürlü termik santraller yapılması planlanmakta mıdır? Planlanıyorsa nerelerde yapılması düşünülmektedir? İnsan ve çevre sağlığı açısından sonuçları dikkate alınmış mıdır?

Yukarıdaki sorularımıza yanıt beklerken çok daha basit teknoloji ile çalışan kömürlü termik santrallerde bile kısa aralıklarla ‘kazalar’ meydana gelen ülkemizde inatla kurulmaya çalışılan Akkuyu Nükleer Santrali'nde meydana gelebilecek ‘kazaların’  ülkemiz ve bölge ülkeleri için daha büyük yıkıcı sonuçları olabileceğini hatırlatmak isteriz.

Bu kaza nedeni ile bir kez daha kurulu kömürlü termik santrallerin belli bir program içinde kapatılmasını; yeni kurulacak kömürlü termik santral projelerinden vazgeçilmesi gerekliliğini; elektrik gereksinimimizin gerçek yerli kaynaklarlar olan başta rüzgar ve güneş olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasını istediğimizi kamuoyu ile paylaşırız.

TTB Merkez Konseyi

TTB Halk Sağlığı Kolu