Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, 24 Ocak 2020 Elazığ depremi, 4 Şubat ve 5 Şubat 2020 Van çığ felaketi ve 5 Şubat 2020 Sabiha Gökçen Havaalanı uçak kazası olmak üzere, ülkemizde arka arkaya yaşanan vahim olayların ardından, afet sonrası müdahalelere ilişkin olarak Hükümet’e ve Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulundu.

TTB’den yapılan açıklamada, afetler sonrasında çabalamanın yeterli olmadığı vurgulanarak, önleyici adımların tam olarak atılmış olması, donanım ve organizasyonda hiçbir aksaklık yaşanmaması gerektiği vurgulandı.

Açıklama şöyle:
 

HÜKÜMET'E VE SAĞLIK BAKANLIĞI'NA ÇAĞRI

Afet sonrasında çabalamak yetmez! Önleyici adımlar tam olarak atılmış olmalı, donanım ve organizasyonda hiçbir aksaklık yaşanmamalıdır!

24 Ocak 2020 Elazığ depremi, 4 Şubat ve 5 Şubat 2020 Van çığ felaketi ve 5 Şubat 2020 Sabiha Gökçen Havaalanı uçak kazası olmak üzere, ülkemizde son oniki gün içinde birçok yurttaşımızın ölüm ve yaralanmasına neden olan vahim üç olayı ard arda yaşadık. Hepimiz üzüntülüyüz. Bir defa daha yaralılara sağlık, ölenlerin yakınlarına sabır diliyoruz.

Bu kadar kısa sürede yaşanan iki olağan dışı olay ve bir kaza bu tür sorunlar sonrasında yapılan kurtarma ve sağlık müdahaleleri ile bunların organizasyonunun objektif olarak değerlendirilmesi gerektiğini birkez daha akıllara getirdi. Kamuoyunda dikkate alınması gereken birçok sorunun sorulmasına vesile oldu. Resmi görevli ya da gönüllü olarak  emek harcayanların çabaları çok değerli olmakla birlikte, öncesindeki hazırlık ve donanım ile olay anlarındaki sistematik yaklaşım çalışmaları belirlemektedir. Çok sayıda yurttaşımızı eş zamanlı olarak etkileyen bu tür olaylarda sürece müdahaleler, ferdi olaylardaki gibi değerlendirilmemelidir.

Yaşadıklarımız, önceden bilgi ve beceri kazandırılmış, sevk ve idaresi gelişkin, siyasal tercihlerin değil liyakatin belirleyici olduğu kamusal kurumlar ve bunların bünyesinde yer alan ekiplere gereksinimimiz olduğunu açık olarak gösterdi. Her üç elim olayın ortak yönü sevk ve idaresiyle, donanımdaki birbirine benzer yetersizliklerdi. Bu eksiklikler en kısa sürede tamamlanmadığında, daha fazla sayıda yurttaşımızın yaralanmasına, sakat kalmasına ve ölmesine neden olacaktır. Özellikle, 62 kentimizin aktif fay hatlarının doğrudan riski altında bulunduğumuz bir coğrafyada, içinde bulunduğumuz çağın hızı, tahrip potansiyeli ve etki genişliği düşünüldüğünde evrensel önlemlerin daha fazla zaman geçirilmeden tamamlanması sağlanmalı, konuyla ilgili UMKE ve AFAD gibi yapılar yukarıda bahsedilen kriterler dikkate alınarak yeniden organize edilmelidir.

Yaşanan tüm tahribata rağmen ülkemiz bilgi birikimi ve insan gücü açısından bu tablolarla baş edebilecek yeterliliğe sahiptir. Öngörülemeyecek bir tablo karşısında sorgulayıcı bir akıl ve bilimsel yaratıcılıkla eksikliklerini gidermeyi de hızla başarabilir.   

Bu nedenle, hiçbir yurttaşımız depremde çöken binanın altında kalmamalı, hiçbir kurtarma ekibi işini yaparken kazazadelerle aynı akıbeti yaşamamalı, hiçbir yurttaşımız hele ki kent merkezinde, uluslararası standartlarda en modern tesislerinden birindeki kazadan sonra otobüslerle hastaneye sevk edilmek zorunda bırakılmamalıdır.

Yetkili ve sorumlu makamlar olarak Hükümeti ve Sağlık Bakanlığı’nı göreve davet ediyoruz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ