1-Zorunlu ve gönüllü üye olan ayırımı yapılmadan tek aidat miktarı belirlenmesine ilişkin karar önergesi oyçokluğuyla red edildi.

2-Aidatlar, belge ücretleri ve benzerleriyle ilgili olarak aşağıdaki kararlar alındı:

  1.  Üye aidatları, kayıt ücreti ve belge ücretlerinin 2019 ve 2020 yıllarında Vergi Usül Yasasının 298 inci maddesi uyarınca her yıl belirlenen yeniden değerleme oranına göre artırılarak belirlenmesine;
  2. Tıpta uzmanlık ana dal asistanlarından, Türk Tabipleri Birliği Yasasının 7. maddesinin ikinci fıkrasına göre odaya üye olmak zorunda olmadığı halde üye olan tabipler için belirlenen aidatın yarısının alınmasına,
  3. Üye aidatlarının yılbaşında ve o andaki statüye göre belirlenmesine, hekimin statüsünde yıl içindeki değişimlerin dikkate alınmamasına,
  4. Aidatların ait olduğu yıl içinde ödenebilmesine imkan veren biçimde taksitlendirilerek tahsiline ilişkin işlem yapılması (kredi kartına taksit, maaş hesabına talimat, vb.) halinde ilgili aidattan herhangi bir faiz alınmamasına,
  5. Hekimlik Uygulamaları Veritabanı uygulamaları bağlamında, haricen yapılması istenen hesaplamalar ve değerlendirmeler için, işin niteliği ile harcanacak emeğin niteliği gözetilerek belge ücretinin 100 katına kadar ücret belirlemeye ilişkin olarak Merkez Konsey’e yetki verilmesine,
  6. Yeniden değerleme oranına göre arttırılan aidat miktarının yıllık tutarının gerektiğinde aşağıya doğru beş liranın katlarına yuvarlanmasına ilişkin olarak Merkez Konsey’e yetki verilmesine, 

oybirliğiyle karar verildi.

3- Özel Sağlık Kuruluşlarında çalışan hekimlerin asgari ücretleri ile özlük hakları konusunda Türk Tabipleri Birliğinin belirleyici rol üstlenebilmesi için çalışma yapmak ve uygulanmasını sağlamak üzere Merkez Konseye yetki verilmesine oybirliğiyle karar verildi.

4- Türk Tabipleri Birliği’nin belirlediği İşyeri Hekimliği Asgari Ücretlerinin etkin biçimde uygulanmasının sağlanması için gerekli girişimleri yapmak üzere Merkez Konsey’e yetki verilmesine oybirliğiyle karar verildi.

5- Tüm tabip odalarının da rahatlıkla ulaşabileceği ve kullanabileceği veri alt yapısının Türk Tabipleri Birliği tarafından en kısa zamanda oluşturulmasına oybirliğiyle karar verildi.

6-Tabip odalarının çalışmalarına hekim meclisleri oluşturarak katılımın artırılabilmesi amacıyla düzenleme yapılması için Türk Tabipleri Birliği Organları Çalışma Yönergesinin gözden geçirilmesine oybirliğiyle karar verildi.

7-  Ek kütük uygulamasının kaldırılması ve hekimlerin birden fazla ilde mesleki faaliyet yürütmesinin önlenmesi için çalışma yapılması konusunda Merkez Konsey’e yetki verilmesine oybirliğiyle karar verildi.

8- Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları tarafından birlikte düzenlenen Bilirkişilik Temel Eğitim Kurslarından elde edilecek gelirin, kurs masrafları çıktıktan sonra kalan net gelirin %20’lik bölümünün kursu düzenleyen yerel tabip odasına bırakılmasına oyçokluğuyla karar verildi.

9- Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları tarafından birlikte düzenlenen gelir getirici tüm etkinliklerden elde edilen net gelirin %20’sinin kursun düzenlendiği tabip odasına bırakılmasına ilişkin önergesinin reddine oyçokluğuyla karar verildi.

10- Dünya Hekimler Birliği Cenevre Bildirgesi (Mesleki Bağlılık Yemini)’nin 2017 yılında yenilenmiş ifadesinin ortak hekimlik andı olarak kabul edilmesi ve ülke çapında Hekimlik Andı olarak söz konusu bildirgenin kullanımının sağlaması konusunda Merkez Konsey’in görevlendirilmesine oybirliğiyle karar verildi.

11- TTB Büyük Kongresi tarafından,

Dünya Tabipler Birliği’nin Si̇lahlı Çatışmalarla İlgili Tutum Belgesi̇'nde yeralan,

"Hekimler; siyasetçilerin, hükümetlerin ve yetki sahibi diğer kesimlerin; silahlı çatışmayla ilgili aldıkları kararların sağlıkdahilçeşitli alanlarda yol açabileceği sonuçların daha fazla farkına varmalarını sağlamak için çalışmalıdır."

Hekimler ve ulusal tabip birlikleri savaşın insani açıdan yol açacağı sonuçlar konusunda hükümetleri ve devlet dışı aktörleri uyarmalıdır.

ve

Avrupa Hekı̇mler Daı̇mı̇ Komı̇tesı̇'nin Savaş, Savaş Mağdurları, Sağlık Hizmetleri ve Tıp Mesleğinin Rolü Üzerine Karar'ında yer verilen,

"Hekimler, savaşın ve silahlı çatışmaların yol açtığı büyük insani kayıplar ve ahlaki değerlerin uğradığı zarar karşısında sessiz kalamaz ve kalmamalıdır. (...) Tıp mesleğinin ulusal ve uluslararası düzeylerdeki rolü, hükümetleri yukarıda sıralanan ilkelere saygı göstermeye özendirmek, insani yardımların yerine ulaşmasına yardımcı olmak, insanların acılarını hafifletmek, yeniden imar çabalarına ve savaştan etkilenen topluluklardaki meslektaşlara destek vermektir"

ifadelerini, hekimlerin silahlı çatışmalara ilişkin mesleki rollerini vurgulamak adına desteklediğini, hekimlerin ve ulusal tabip birliklerinin savaşın insani açıdan yol açacağı sonuçlar konusunda hükümetleri ve devlet dışı aktörleri uyarmaları gerektiğini bir kez daha güçlü bir biçimde kamuoyuna duyurulmasına oyçokluğuyla karar verildi.

12-15 Temmuz 2016 darbe girişiminin hemen ardından ilan edilen ve halen devam etmekte olan OHAL ile Sağlık Bakanlığından 1960, tıp fakültelerinden 1382 olmak üzere toplamda 3342 hekimin mesleki ve etik gerekçe gösterilmeksizin, herhangi bir soruşturma ve yargılama sürecinden geçmeksizin, yöneticilerin asılsız ihbarları veya basına yansıyan bilgilere göre bizzat kurum amirlerince hazırlanan listeler yoluyla Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’lerle görevlerinden ihraç edildiği, görevlerinden uzaklaştırılan, gözaltına alınan, tutuklanan, hatta bu uygulamalar nedeniyle intihar eden hekimler olduğu gözetilerek, sonuçları itibariyle yaşam hakkından vazgeçmeye ulaşan bu uygulamalar bağlamında meslek örgütümüzün ödevlerinin belirlenmesi amacıyla, son derece yıkıcı olan bu uygulamaların izlenmesi, belgelenmesi ve engellenmesi için mekanizmalar oluşturmak, hukuka uygun sınırlama sebepleri olmaksızın hekimlerin mesleklerini icra etmelerini engelleyen ve/veya engelleyici işlemlere katkı sunan hekimlerin fiillerinin mesleki değerler ve evrensel etik ilkeleri uyarınca  değerlendirilmesi ve hekimlik meslek etiği mevzuatı uyarınca gerekli süreçlerin işletilmesi için Türk Tabipleri Birliği’nin tüm yetkili organlarına görev verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 

13-Delegeler dilek ve temennilere ilişkin söz alarak konuşma yaptılar. Divana iletilen diğer karar önerilerinin dilek ve temenni niteliğinde olduğu anlaşılarak, okunmak suretiyle, oylanmaksızın Büyük Kongre’nin bilgisine sunuldu.