TTB 34. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(28.6.1986)

1-Hükümet kamu kuruluşlarında poliklinik hizmetlerini bir hekimin bir saatte ortalama beş hasta bakacağı kuralına göre planlamalı ve polikliniklerde hekim ve hekime yardım eden sağlık personeli sayısını, poliklinik bina, araç ve gereçlerini beklenen hasta sayısına göre düzenleyerek polikliniklerde izdihamı ve hizmetin standardının düşmesini önlemelidir.

2-Türk Dişhekimleri, Türk Veteriner ve Türk Eczacılar Birlikleri kabul ederlerse, Türk Tabipleri Birliği bu dört birliğin bir federasyon oluşturmasını ve adının "Sağlık Meslek Birlikleri Federasyonu" olmasını kabul eder ve Merkez Konseyini bu konuda temaslarda bulunmakla görevlendirir.

3-Ülkemizde hekim sayısı yeterli bir düzeye eriştiği için, Tababet Uzmanlık Tüzüğüne göre hekim olmayanların laboratuvar dallarında uzman olmalarına gerek kalmamıştır. Büyük Kongre, hükümetten Tababet Uzmanlık Tüzüğünde değişiklik yaparak laboratuvar uzmanlıklarının diğer tıp dallarında olduğu gibi tıp fakültesi mezunlarına bırakılmasını diler. Müktesep haklar korunacağına göre, mevcut hekim olmayan uzmanların açtığı Tıbbi Tahlil Laboratuvarlarının, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'ne uymaları konusunda Tabip Odalarına yetki verilmelidir.

4-Türkiye'de tüm halka hizmet verecek sayıda hekim bulunduğu sağlık hizmetinden yoksunluğun hekim sayısındaki azlıktan değil,  yetersiz finansman ve hekimlerin gerektiği şekilde kullanılmadığından ileri geldiği görüşünde olan TTB Büyük Kongresi hükümete;

1-Tıp Fakültelerine alınan toplam öğrenci sayısının yılda 1500'ü aşmamasını,

2-Öğretim elemanları, eğitim araç ve gereçleri tam olmayan tıp fakültelerine öğrenci alınmamasını önerir.

5-1987 yılı aidatı muayenehanesi olan hekimler için asgari muayene ücretinin beş katı, muayenehanesi olmayanlar için 3.500 TL'dir.

6-Tevkif evlerinin yönetimine ve cezaların infazına ait tüzüğün 66. Maddesinden idam cezası infazında hekimin hazır bulunması hükmü kaldırılmalıdır.

7-Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongresi serbest hekimlerin kuracağı özel sağlık merkezlerinde halkın geniş ölçüde yararlanabilmesi için bu merkezlerde halka verilen hizmetlerin hükümet ve sigorta örgütü tarafından nasıl finanse edilebileceğini inceleyerek gelecek Kongreye bir rapor sunmasını Merkez Konseyi'nden ister.

8-Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongresi Adli Tıp hizmetlerinin bu alanda uzmanlaşmış hekimler tarafından yürütülmesinin sağlanmasını, vatandaşların haklarının korunması için gerekli görür ve hükümetimize ilçelere kadar uzanan bir adli tıp örgütü kurmasını önerir. Bu müessese işlerlik kazanıncaya kadar, bu işlemleri yapan hekimler kısa bir kursa tabi tutulmalıdır. Yasal ücretin ödenmesi konusunda özen gösterilmesini tavsiye eder.

9-Türk Tabipleri Birliği 34. Büyük Kongresi, Merkez Konseyine asistanlık giriş sınavlarının Üniversite giriş sınavları gibi Merkezi Sistemle yapılması için gerekli girişimlerde bulunmak görevini verir.

10-Türk Tabipleri Birliği 34. Büyük Kongresi, Merkez Konseyine, hekim atama, tayin ve terfilerinin, bağımsız bir "Yüksek Hekimler Kurulu" tarafından yapılmasının sağlanması için gerekli girişimlerde bulunmak görevini verir.

11-Türk Tabipleri Birliği 34. Büyük Kongresi, Merkez Konseyine, sağlık hizmetlerinden KDV alınması uygulamasının kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmak görevini verir.

12-Türk Tabipleri Birliği 34. Büyük Kongresi, Merkez Konseyine 6023 sayılı TTB Yasasının günün şartlarına uygun bir biçimde değiştirilmesi için girişimlerde bulunmak ve tüm hekimlerin zorunlu üyeliklerinin sağlanması için çaba göstermek görevini verir.

13-TTB 34. Büyük Kongresi, Merkez Konseyine, Konseyin ve odaların kendi kurulları dışında idari makamlarca görevden alınmalarını sağlayan yasa maddelerinin değiştirilmesi için çaba göstermek görevini verir.

14-Türk Tabipleri Birliği 34. Büyük Kongresi, Merkez Konseyi'ne Birliğin ve Odaların Protokoldeki yerlerinin meslek onuruna yaraşır biçimde yeniden belirlenmesi için çaba göstermek görevini verir.

15-Türk Tabipleri Birliği 34. Büyük Kongresi, Merkez Konseyi'ne Türk Tabipleri Birliği'nin Yüksek Sağlık Şurasında sürekli temsili için gerekli yasa değişikliği yapılmak üzere çaba göstermek görevini verir.

16-Türk Tabipleri Birliği 34. Büyük Kongresi, Merkez Konseyi'ne her yıl 14 Mart'ta "Sağlık Haftası" düzenlenesi için Kamu Kuruluşlarında çalışan hekimlerin 14 Mart günü izinli olabilmeleri için çaba göstermek görevini verir.

TTB 35. BÜYÜK KONGRE
SONUÇ RAPORU

(28.6.1987)

Türk Tabipleri Birliği 35. Büyük Kongresi 28.6.1987 tarihinde toplandı. Merkez Konseyi Başkanı Prof.Dr.Nusret Fişek'in kongreyi açışından ve saygı duruşundan sonra, divan oluştu. Divan Başkanlığına Dr.Nizami Çelenk, II. Başkanlığa Dr.Faik Altıntaş, Yazman Üyeliklere Dr.Selma Şanlı ve Dr.Bedriye Gürkan seçildiler.

Daha sonra Merkez Konseyi Başkanı Prof.Dr.Nusret Fişek sunuş konuşmasını yaptı. Bu konuşma ektedir. Gündemin konukların konuşması maddesinde söz alan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Genel Başkanı Dr.Yücel Akıncı, birliğin yeni çıkan Sağlık Hizmetleri Temel Yasası konusundaki görüşlerini anlattı.

Kongreye gelen telgrafların okunmasından sonra, Konya delegesi Dr.Metin Can Onat tarafından verilen, Avrupa Konseyi'nin son günlerde almış olduğu, sözde ermeni kıyımı ile ilgili Türkiye'yi suçlayan kararının Büyük Kongrece kınanmasına ilişkin önerge kabul edildi. Bu kararın gereği Merkez Konseyi'nce yerine getirildi.

Daha sonra Merkez Konseyi'nin Haziran 1986'dan bu yana yaptığı çalışmaları özetleyen çalışma raporu okundu. Bu rapor metni eklidir. Çalışma raporundan sonra okunan mali rapor, denetleme kurulu raporu, bilanço ve tahmini bütçeler de bu rapora ilişiktir.

Gündem gereği, Merkez Konseyi'nce odalarla tartışılarak hazırlanan yeni Tıbbi Deontoloji Tüzüğü Tasarısı (Tıp Meslek Ahlak Tüzüğü Tasarısı) ile yine Konsey'ce hazırlanan iki karar önerisini incelemek üzere Doç.Dr.Nevzat Eren, Dr.Abit Kaya, Dr.Yaman G.Karaoğlan ve Dr.Mustafa Akın'dan oluşan bir komisyon oluşturuldu.

Merkez Konseyi'nin çalışma ve mali raporlarının tartışılmasından sonra, bu raporlar oybirliği ile aklandı.

Bundan sonra çalışmalarını bitiren Büyük Kongre Komisyonu raporu okudu. Komisyon'un Tıp Meslek Ahlakı Tüzüğü Tasarısı ve Konseyce verilen iki karar tasarısının kabulü yönündeki raporları oybirliği ile kabul edildi.

Dilek ve temenniler bölümünde yapılan konuşmalardan sonra kongre çalışmalarına son verildi.

Türk Tabipleri Birliği 35. Büyük Kongresi tarafından kabul edilen Tıp Meslek Ahlak Tüzüğü Tasarısı, rapora ilişiktir. Kongrece alınan kararlar ise şöyledir:

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ 35. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

"Dünya Tabipler Birliği Asamblesi"nden karar çıkarılmasında izlenen yöntemi sağlıklı bulan Merkez Konseyimiz, Büyük Kongremizden çıkması istenen kararlar konusunda teşkilatın görüşünün alınabilmesi için delegelerimizin kongre tarafından kabul edilmesini istedikleri karar suretlerini ve gerekçesini en geç kongre tarihinden 2 ay önce yazılı olarak Merkez Konseyine bildirmelerinin usul olarak kabul edilmesini arz ederiz."

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ 35. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

"Odaların, işyeri hekimi atamasında yasal görevlerini iyi bir şekilde yapabilmesi için, yasa gereği hekim bulundurma zorunda olan işyerlerini saptaması, izlemesi ve işyerlerine "İşyeri Hekimlerinin Çalışma Koşulları, Görev ve Yetkileri Hakkında Yönetmelik" gereğince "İş Hekimliği Sertifikası" olan hekim atanmasına izin vermesi gerekir. "İş Hekimliği Sertifikası" konusunda, odalara yardımcı olmak üzere Merkez Konseyi kurslar düzenlemelidir."

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ 35. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

Yakın bir tarihte Avrupa Parlamentosu'nun sözde Ermeni Soykırımı hakkında almış oldukları kararı Türk Tabipleri olarak kınadığımızı kamuoyuna saygılarımızla açıklarız.

TTB 36. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(3.7.1988)

2-3 Temmuz 1988 tarihinde Ankara'da toplanan Türk Tabipleri Birliği 36'ıncı Büyük Kongresi, ülkenin genel sağlık sorunları ve çözümlerine ilişkin görüşlerini, izlenecek ve oluşturulacak sağlık politikalarına temel olmak üzere kamuoyuna ve yetkililere duyurmayı ve bu görüşler ve kararlar doğrultusunda girişimlerde bulunmayı Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ne görev olarak verir.

GENEL DURUM

Uygulanan hatalı politikalar toplumun büyük kesimlerini yoksulluğa itmiştir. Bunun sonucu olarak beslenme bozulmuş, tüberküloz, bulaşıcı sarılık, trahom, sıtma gibi bulaşıcı hastalıklar artış göstermiştir. Bu tablo üzerine eklenen iş ve trafik kazaları, çevre kirliliğinin yarattığı patolojiler, ruh hastalıkları, kronik hastalıklar halkımızın sağlığının daha da bozulmasına neden olmuştur.

Sağlık hizmetlerinin çözümü için götürülen hizmetler aksamaktadır. Bir sağlık politikası ve uzun dönem sağlık planı oluşturulmamış ülkemizde sağlık yönetimi de bilimsel ilkelerden uzaktır. Mesleğinin uzmanı olmayan yöneticiler gerçekleşmesi olanaksız ve yararsız projeler peşinde koşmakta, bozulan sağlık koşulları ve yetersiz kalan sağlık hizmetleri çözüme kavuşamamaktadırlar.

Sağlık sektöründe çalışan hekim ve diğer personelin ücretleri gerilemiştir. Hekimlere insanca yaşayabilecekleri bir ücret verilmesi yerine ,hizmetin aksaması pahasına hastanelerde ve sağlık ocaklarında çalışan hekimlerin muayenehane açmaları politikaları benimsenmiştir.

Sağlık bütçesi giderek azalmış, sağlık kuruluşlarının hizmet kalitesi düşmüştür. Hastaneler kaldıramayacakları kadar yük altındadır. Sağlık ocaklarında malzeme, personel, araç-gereç eksiklikleri giderilememiştir. İlaç fiyatları serbest bırakılmıştır. Sonuçta halkımız yeterli koruyucu ve tedavi edici hizmet alamamaktadır.

Hükümetler bu eksiklik ve aksaklıkları giderme yerine durumu daha da kötüleştirecek bir "Temel Sağlık Yasası" ve "Genel Sağlık Sigortası"  çabasına girmişlerdir. Özellikle 1980 sonrası uygulamaya konan ekonomik politikaya ve 1982 Anayasası'na koşut olan bu çabalar, sağlık kuruluşlarını birer ticarethane ve hekimleri buralarda herhangi bir iş güvencesinden yoksun olarak çalışan işçi konumuna getirmeyi amaçlamaktadır. Örnek alınan ABD dahil eşitlikçi, insancıl ve ucuz olmadığı için pek çok ülkenin terk etmeye hazırlandığı bir sistem, apayrı sağlık sorunları ve örgütlenme biçimi olan ülkemize yamanmaya çalışılmaktadır.

Tüm bu yapılanlar hem Anayasa hem de sağlığın kazanılmış bir hak olduğu ilkesi ile çelişmektedir.

HEKİMLER

Hekimlerin sorunları artmıştır. Buna karşılık haklarını savunmaları için örgütlenmeleri engellenmektedir. Türk Tabipleri Birliği Yasası "Odalar siyasetle uğraşamazlar", "Sendikalar ve derneklerle ortak hareket edemezler" gibi sınırlayıcı ve baskıya açık hükümler içermektedir. Tüm hekimlerin odalara zorunlu üyeliği kaldırılmıştır.

Hekim eğitiminin temeli olan tıp fakülteleri YÖK sistemi ile çöküntüye uğramıştır. Yetersiz bina, araç-gereç, çok fazla öğrenci, yetersiz öğretim üyesi, ortaçağdan kalma eğitim yöntemleri, uygulama eksikliği, ülkenin sağlık koşullarına ve sağlık sistemine uymayan tıp eğitim, niteliksiz bir hekim ordusu üretmektedir.

Hekimlerin uzmanlık eğitimleri herhangi bir sağlık insangücü planına uymadan, SSK, SB ve Üniversiteler arasında belli bir standart olmadan, eğitimden çok angaryaları yürütmeyi amaçlayan bir biçimde yürütülmektedir.

Tıp gibi hızla değişen ve yenilenen bir disiplinde hekimlerin sürekli eğitimi sağlanamamıştır. Eğitimsizlikten kaynaklanan yanlış hekimlik uygulamaları denetlenememektedir.

Hekimlerin çalışma koşulları giderek bozulmaktadır. Yetersiz konularda, uzun süreler boyunca ve önemli sağlık riskleri altında çalışmakta, hekimlikle bağdaşmayacak sayıda poliklinik yapmaktadırlar. Nöbet ücretleri ödenmemekte ve nöbet izni verilmemektedir. Tüm sağlık personeli ve bu arada araştırma görevlileri emeklerinin karşılığını alamamaktadır. Lojman, kreş, servis aracı, tatil kampı gibi sorunlar çözümlenememiştir.

Hekimler sağlık ocaklarında hasta sevki ve reçete kopya etme gibi sorunlar nedeniyle hastalarla karşı karşıya getirilmekte, 224 sayılı Sosyalizasyon Yasası'na aykırı olduğu halde kaymakamların emri altına sokulmaktadırlar. Kendilerini yönlendirecek ve denetleyecek bir sağlık yöneticisinden yoksundurlar.

Sağlık sorunlarına bir çözüm olarak uygulamaya konan, antidemokratik ve insan haklarına aykırı olduğu ortada olan "Zorunlu Hizmet Yasası" başarılı olamamıştır.

İLKELER

Yukarıdaki genel değerlendirmeyi gözönüne alan Türk Tabipleri Birliği 36'ıncı Büyük Kongresi, halkımızın sağlık sorunlarının çözümlenebilmesi için, aşağıdaki ilkeleri kapsayan bir "ULUSAL SAĞLIK SİSTEMİ"nin ivedilikle kurulup yaşama geçirilmesini önerir.

"ULUSAL SAĞLIK SİSTEMİNİN AMACI, HERKESE ÜCRETSİZ, EŞİT, YAYGIN VE YETKİN SAĞLIK HİZMETİ SUNMAKTIR".

Bu amaçla;

1-Ulusal sağlık hizmetlerinde koruyucu hekimlik ön planda tutulmalı, iyileştirici hizmetler bunun tamamlayıcısı olarak düşünülmelidir.

2-Ulusal sağlık hizmetlerinin örgütlenmesi "Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Modeli" olmalıdır. Hizmetler tek elde toplanıp tek örgüt aracılığı ile yürütülmelidir.

3-Tam gün Çalışma kuralı uygulanmalıdır.

4-Sağlık hizmetlerinin finansmanı tamamen ve yalnızca devlet tarafından karşılanmalıdır.

5-Her türlü yan etkiden uzak, hizmet alanların ve verenlerin demokratik katılımlarının sağlandığı "ÖZERK BİR YÖNETİM" kurulmalıdır.

KARARLAR VE ÖNERİLER

Yukarıda özetlenen genel değerlendirme ve ilkeler ışığında Türk Tabipleri Birliği 36'ıncı Büyük Kongresi aşağıdaki karar metinleri ve önerileri karar altına almıştır.

1-Evde -ayakta ya da hastanelerde tedavi olmak için parası yetmeyen hastaların durumu hem hastalar, hem de hekimler için bir işkence durumunu almıştır.

36'ncı Büyük Kongre Hükümetlere, her türlü sağlık harcamalarını genel bütçeden ödemeyi kabul etmeyi ve ivedilikle uygulamaya geçmeyi önerir. Hizmetler tek elde toplanıp, çok değişik kaynaklardan yapılan sağlık harcamaları gene, tek elden yapılıp, bütçedeki sağlık payı da makul bir düzeye çıkarıldığında, sağlık hizmetlerinin finansmanı karşılanacaktır.

Büyük Kongre, bu öneri doğrultusunda çalışma ve girişimlerde bulunmayı Merkez Konseyi'ne görev olarak verir.

ZORUNLU HİZMET

2-Büyük Kongre hekimlere uygulanan zorunlu hizmet yasasının insan hakları ve Anayasa'ya aykırı olduğu görüşündedir. Bu Anayasa dışı uygulamaya son verilmeli, bu arada hizmet verilen yerlerin temel gereksinmeleri sağlanmalıdır.

Büyük Kongre, hekimleri yurt düzeyine dengeli yaymanın tek ve demokratik yolunun "özendirme" olduğu yolundaki görüşünü yineler ve Merkez Konseyi'ne bu yolda girişimlerde bulunması gereğini anımsatır.

TIP FAKÜLTELERİNE ALINAN ÖĞRENCİ SAYILARI

3-Tıp eğitiminin yukarıda belirtilen sağlık hizmeti temel ilkelerine, çağdaş eğitime ve ülkemiz koşullarına göre, yeniden düzenlenmesi bir zorunluluk durumunu almıştır. Bu zorunluluğun gerekleri yerine getirilmelidir.

4-Ülkemizde, günümüzde bile bir hekim fazlası vardır. Tıp fakültelerine her yıl en çok 2500 hekim adayı alınmalıdır. Böylece, kalabalık sınıfların neden olduğu nitelik düşmesi de önlenmiş olacaktır. Yeterli eğitici kadrosu, araç-gereci ve diğer altyapı kuruluşları olmayan yerlerde tıp fakültesi açılması önlenmelidir.

Büyük Kongre, ilgili makamlarla gereken ilişkileri sürdürmesini Merkez Konseyi'ne anımsatır.

5-Yukarda (ve aşağıda) önerilen önlemlerin yerine getirilebilmesi için 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası, günün koşullarına göre, yeniden düzenlenmelidir. Bu arada, yasaya aykırı olarak, kaymakamların hekimlerin amirleri olmaları uygulamalarına ivedilikle son verilmelidir.

TIP EĞİTİMİ İÇİN ULUSAL KONSEY

6-Tıp eğitiminin nitelik ve niceliklerini saptamak üzere, Türk Tabipleri Birliği'nin yeterli ağırlıkla temsil olunacağı bir "Ulusal Tıp Eğitimi Konseyi" kurulmalıdır. Bu konsey, mezuniyet öncesi ve sonrası eğitimi planlamak ve uygulanışını gözetmekle görevli olmalıdır.

Merkez Konseyi böyle bir kuruluşun oluşması için gereken girişimleri yapmalıdır.

İNTERNLERİN ÖZLÜK HAKLARI VE EĞİTİMLERİ

7-Değişik tıp fakültelerinde internlere uygulanan eğitim, ülke gereksinimleri gözönüne alınarak standartlaştırılmalıdır.

İnternlerin çalışma koşulları düzeltilmeli ve emeklerinin karşılığı insan onuruna yaraşır düzeyde ödenmelidir.

Merkez Konseyi, bu iki konunun gerçekleşmesi için gereken girişimleri yapmalıdır.

ASİSTANLIĞA GİRİŞ VE UZMANLIK SINAVLARI

8-Asistanlığa giriş sınavlarında kullanılacak sorunların temel kitap olarak seçilecek kitaplardan, ülkedeki tüm tıp fakülteleri öğretim üyelerince hazırlanması sağlanmalıdır.

Uzmanlık eğitimi bitiminde yapılacak "uzmanlık sınavı" ülke düzeyinde ve tek merkezde yapılmalıdır. Bu sınavı yapacak kurulda Türk Tabipleri Birliği yeterli ağırlıkta temsil edilmelidir.

36'ncı Büyük Kongre, bu konuların izlenmesini Merkez Knoseyi'ne görev olarak verir.

SÜREKLİ EĞİTİM

9-Sürekli eğitimin, tıpta bilgilerin yarılanma süresinin kısalığı karşısında önemini gözönüne alan Büyük Kongre, tüm yetkilileri konunun önemine eğilmeye çağırır. 6023 Sayılı Yasa bu görevi yerel tabip odalarına vermiştir. Ancak, gerek odaların mali durumu, gerekse eğitici sağlamakta karşılaştıkları zorluklar gözönüne alınarak, bu görevin merkezsel olarak karşılanması doğru olacaktır. SSYB sürekli eğitim için gerekli fonları, ivedilikle ayırmalıdır. Türk Tabipleri Birliği'nin son üç yıldır sürdürmeye çalıştığı (Toplum ve Hekim Dergisi ile TTB Haber Bülteni'nde) sürekli eğitim çabaları, övgüye değer olmakla birlikte, yeterli değildir.

Sürekli eğitime katılan hekimlerin yolluk ve diğer özlük hakları, kurumlarınca karşılanmalı, gerekli izinler, yıllık izinlerden kesilmemek koşulu ile verilmelidir.

Büyük Kongre, sorunun çözümü için girişimlerde bulunmaya SSYB ve diğer ilgili kuruluşları göreve çağırmaktadır.

HEKİMLERİN ÇALIŞMA KOŞULLARI

Hekimlerin çalışma koşulları ile ilgili ve sürekli yakınma konusu olan aşağıdaki noktaları, çözümler getirilmek üzere, başta SSYB, SSK ve diğer çok hekim çalıştıran kurum ve kuruluşlar ve tıp fakültelerinin, çözümü hızlandırıcı girişimleri yapmak üzere harekete geçirmek görevini, Büyük Kongre Merkez Konseyi'ne verir.

10-Hekimlerin özlük hakları, atama-yükselme ve yer değiştirmeleri görevlerini yapmak üzere, üyelerinin çoğunluğu Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongrelerince seçilecek hekimlerden oluşan bir "Yüksek Hekimler Kurulu" kurulmalıdır.

11-Hekimleri haftalık çalışma süreleri 40 saat olmalıdır. 40 saatin dışında kalan çalışmalar "fazla mesai" sayılmalı, nöbetlerle birlikte, fazla çalışma süreleri ek ücretle karşılanmalıdır. Ücret hesaplanırken, ek ücretin bir günlük normal çalışma ücretine oranının, İş Yasası'ndaki ilkelere göre olması sağlanmalıdır. Nöbet tutulan günü izleyen gün, hekimler ücretli-izinli sayılmalıdır.

12-Polikliniklerde uluslar arası standartlara göre, belirli sayıda hasta bakılmalıdır.

13-Mesleki risklerin önlenebilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır(Hepatit B aşısı gibi). Tazminat olarak ödenecek mesleksel riskin karşılığı, günün koşullarına ve riskin derecesine uygun olarak düzenlenmelidir.

14-Tüm hekimlerin emeklilik sürelerine, yıpranma payı karşılığı olarak, ek hizmet yılı eklenmesi konusunda yasal girişimlerde bulunulmalıdır.

15-Tüm hekimlerin yöneticilerinin, gene hekimler olması sağlanmalıdır.

16-Hekimlere grev hakkı olan sendika kurma hakkı verilmelidir.

17-Odaların Merkez Konseyi'ne yıllık ödentilerini zamanında ödemeleri, Merkez Konseyi'nin çalışmalarını sürdürebilmesi için yaşamsal önemi olan bir konudur. Bu nedenle Büyük Kongre:

Tüm yerel odaları, bütçelerini yaparken Merkez Konseyi payı olan üye gelirlerinin %25'ini ayırmalarını, tüm üyelerden yıllık ödentilerini eksiksiz ve zamanında toplamalarını bir "KAMU GÖREVİ" olarak, önem ve öncelikle akılda tutmalarını tüm odalara ve yöneticilerine anımsatmayı bir görev bilmektedir.

18-Sağlığı para ile satın alınabilen bir hizmet olarak gören, hekimlerin ve diğer sağlık personelinin özlük haklarını büyük bir tehlike içine sokacak olan "Sağlık Hizmetleri Temel Yasası" hekimlerin yoğun tepkisine neden olmuştur. Anaya Mahkemesi'nce 7 maddesi iptal edilen yasanın uygulanabilirliği ortadan kalkmıştır. 36'ıncı Büyük Kongre, bu yasanın canlandırılmasına yönelik her türlü girişime karşı önleyici çalışmalar yapmasını Merkez Konseyi'nden ister.

Büyük Kongre, bu yasa yerine, ülke ve sağlık meslekleri sahiplerinin istem ve koşullarına bir yasa önerisi hazırlamasını ve gereğini yapmasını, bir görev olarak Merkez Konseyi'ne verir.

İŞKENCE, İDAM, NÜKLEER VE KİMYASAL SAVAŞ

19-İşkenceye, idam cezalarına, nükleer ve kimyasal savaşlara karşı olmak, tüm hekimlerin doğal görevidir. Türk Tabipleri Birliği'nin bu görüşü geniş kamuoyu ve hekim kitlesine ulaştırılmalıdır. TTB işkencede sorumluluğu olan ya da işkenceyi görmezden gelen hekimlerin tüm hekimlerce izlenmesini ve tabip odalarınca bu hekimler hakkında soruşturma açılmasını sağlamalıdır. TTB insan haklarına aykırı davranışları nedeniyle cezalandırılan hekimleri, odaları ve yaygın organları aracılığı ile tüm üyelerine ve kamuoyuna duyurmalıdır.

Ayrıca, insanlığın en büyük ve son epidemisi olacak olan nükleer silahlanmaya ve nükleer savaşa karşı çıkmak da, TTB'nin asıl görevlerindendir. Bu konuda da gerekli girişimler yapılmalıdır.

Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler ya da yakınlarının istemleri durumunda, yerel odalar ve temsilcilikler aracılığı ile, gözlemci hekim görevlendirilmesi için gereken girişimler yapılmalıdır.

36'ıncı Büyük Kongre, yukarıda açıklanan önlemlerin alınması için Merkez Konseyi'ni, gerekli girişimlerde bulunmakla görevlendirir.

TABİP ODASI SAYISI

20-Her ilde, üye sayısına bakılmaksızın bir tabip odası kurulmalıdır.

Ayrıca asgari ücret katsayıları da Merkez Konseyi'nin uygun göreceği tarihlerde, yılda iki kez saptanmalıdır.

YILLIK ÖDENTİLER

21-36'ıncı Büyük Kongre hekimlerin tabip odalarına ödeyecekleri giriş ve yıllık ödentilerini, 1989 yılı için, aşağıdaki gibi düzenlenmiştir:

Üye Kayıt Ücreti                                 10.000 TL

Muayenehanesi Olmayan Hekimler

İçin Yıllık Ödenti                                  10.000 TL

Muayenehanesi Olan Uzman Hekimler

İçin Yıllık Ödenti                                  72.000 TL

Muayenehanesi Olan Pratisyen Hekimler

İçin Yıllık Ödenti                                  36.000 TL

Üye ödentilerinin birinci taksidi Mart sonuna kadar, ikinci taksidi Temmuz sonuna kadar ödenecektir. Zamanında yapılmayan ödentilerden birinci ve izleyen aylar için devletin uyguladığı kurallar içinde faiz alınacaktır(4 üye karşı oy kullanmıştır).

GENEL ÖNERİLER

22-36'ıncı Büyük Kongre; yerel tabip odalarınca Merkez Konseyi'ne yapılan ve Karar'a dönüştürülmesi istenen diğer konuları, yasal ve parasal durumla işlerlik açısından değerlendirip, gerekenleri yapmasını, görev olarak Merkez Konseyi'ne verir.

Türk Tabipleri Birliği 36'ıncı Büyük Kongresi, bu kararların yazılı ve sözlü basın aracılığıyla halkımıza, yetkili ve yöneticilere duyurulmasını da bir görev olarak Merkez Konseyi'ne verir.

TTB 37. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(1.7.1989)

Ülkemizde büyük boyutlara varan sağlık ve hekim sorunlarını diğer bütün çalışanların sorunlarından ayırmak olanaksızdır. Hekimler, toplumsal üretime HİZMET ÜRETEREK KATILAN EMEKÇİLERDİR. Bu nedenle emeği ile çalışan halkımızın ayrılmaz bir parçası olarak çıkarları ve istemleri tüm emeği ile çalışanlarla aynı doğrultudadır.

1-Ülkemiz sağlık sorunlarının çözümü, içeriği 36. Büyük Kongre'de ve yıllardan beri vurgulandığı biçimde, hükümetlerin üstüne düşeni yapmasına ve amacı herkese ücretsiz, eşit, yaygın ve etkin sağlık hizmeti sunmak olan ULUS SAĞLIK sisteminin gerçekleştirilmesine bağlıdır.

2-Hekimlerin bugün içinde bulundukları yaşama ve çalışma koşullarının yetersizliği, HÜKÜMETLERİN sağlığa öncelik vermeyen ve halkla hekimleri karşı karşıya getiren tutumlarından kaynaklanmaktadır. Bu da kendisini açık biçimde bütçeden sağlığa ayrılan payda göstermektedir.

3-Bugüne dek sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesini uygulamayan hükümetler hukuk açısından geçersizliği ortaya çıkan yasal metinlerle halkı oyalamaktadırlar. Sosyalleştirme için örnek olan ÇUBUK ve diğer eğitim ve araştırma bölgeleri ortadan kaldırılmaktadır. Oyalamaların devamı niteliğinde olan 3359 sayılı SAĞLIK HİZMETLERİ TEMEL YASASI tümüyle geri çekilmelidir. Sağlık Eğitim araştırma bölgeleriyle, halk sağlığı bölümleri desteklenerek güçlendirilmelidir.

4-Hekime verilen ücret günümüz koşullarında KABUL EDİLEMEZ düzeydedir. Hekimlerin ücretleri konumlarına uygun ve insanca yaşama düzeyini tutturacak seviyeye getirilmelidir.

5-Hekimlerin ücret sorunlarının çözümü için sözleşmeli personel uygulamasının DAYATILMASINA kesinlikle, KARŞI ÇIKIYORUZ. Ücret artışları Bakanlar Kurulu kararlarındaki değişikliklerle, hekimlere lojman tahsis edilerek veya kira yardımı yapılarak, ek gösterge sınırları, yan ödeme işgüçlüğü ve iş riski puanları ve teminindeki güçlük zammı, özel hizmet tazminatı yükseltilerek ve yabancı dil, yayın tazminatı verilerek gerçekleştirilebilir.

6-Maliye Bakanlığı'nın üçlü reçete ile vergi denetimi yapma girişimleri ortadan kaldırılmalıdır. Genel Kurul bu konuda İstanbul Tabip Odasının girişimlerini destekler, İstanbul'lu hekimlerin başlattıkları muayenehaneleri kapatma hareketinin diğer illerde de başlatılmasını tavsiye kararı alır.

7-Hekimliğin gereği olarak hastasına yeterli süreyi ayırma uygulaması yaygınlaştırılarak sürdürülmeli ve bu uygulamanın geliştirilmesi yönünde yetkililerce gerekli önlemler alınmalıdır.

8-Pratisyen hekimler yaşam karşısında YALNIZ VE GÜVENCESİZ bırakılmışlardır. Ülkemizde temel sağlık hizmetleri ve birinci basamağın önde gelen önemi dolayısıyla genel pratisyenliği özendirici önlemler alınmalıdır. Sevk sistemi kurularak birinci basamak üst basamaktaki uzmanlar tarafından desteklenmelidir.

9-Sosyal güvenlik kapsamı içinde hastaların özel muayenehanelere teşhis ve tedavi için müracaat edebilmeleri, özellikle özel muayenehanelerde çalışan hekimlerin verdiği raporların geçerli sayılması ve verilen reçetelerdeki ilaçların da bu hastaların kurumlarınca karşılanması, sağlık hizmetlerindeki bazı yığılmalara engel olacaktır.

10-Zorunlu hizmet tümüyle kaldırılırken, mezun olan bütün hekimlere kesinlikle iş güvenesi sağlanmalıdır. Tıp mesleğine ihanet durumundaki TIP FAKÜLTELERİNE eğitim güçlerinin üzerinde öğrenci alma uygulamasına derhal son verilmelidir.

11-Uzmanlık eğitiminde yaşanan sorunların çözümü için en başta eğitimin standartlaştırılması ve eğitim sürecinde asistan katılımı olmak üzere, POLİKLİNİK ve NÖBET yükünün azaltılması, kongre ödeneği ve izni verilmesi, literatür ve yayın takibi için kütüphanelerin geliştirilmesi vb. gibi taleplerimizin yerine getirilmesi gerekir.

12-Ülkemizde şu anda hekimlerin istihdam biçimi bir personel ve insan gücü kıyımı niteliğindedir. Ülkemizde sağlık insan gücü geliştirecek önlemler alınmalı, adil bir ATAMA ve NAKİL sistemini getirmek üzere ÖZERK nitelikli YÜKSEK HEKİMLER KURULU oluşturulmalıdır. KİT, cezaevleri ve bunun gibi kurumlarda çalışan ve amirleri hekim olmayan meslektaşlarımızın amirlerinin hekim olması sağlanmalıdır. Sosyalleştirme yasasına aykırı olarak kaymakamların hekimlerin sicil amiri  olma durumuna derhal SON VERİLMELİDİR.

13-Hekimliği birinci sınıf TÜCCARLIK olarak gören yaklaşımın karşısındayız. Hayat standardı, peşin vergi ve sağlık hizmetlerinde KDV kaldırılmalıdır.

14-Nöbet, ülkemiz koşullarında bir ANGARYA durumundadır ve Anayasa'ya aykırıdır. Nöbet hizmetleri kaldırılamadığı sürece, yeterli ve iyi bir ücret ve yeterli dinlenme süresi ile karşılıklandırılarak hafifletilmelidir.

15-Haftalık çalışma süresi şimdilik tam süre çalışanlar için 40 saat, yarı süre çalışanlar için 35 saati geçmemelidir. Bu süreler hekimlerin dinlenerek kendilerini yenileyebilmeleri için giderek kısaltılmalıdır.

16-Hekimlerin ve diğer sağlık personelinin meslek uygulamaları sırasında karşılaştıkları riskleri ortadan kaldırıcı önlemler alınmalıdır.

17-Tabip Odaları hekimlerin çalıştığı her birimde TEMSİLCİLİK seçimi, temsilci odası, pano vb. gibi araçlarla hem odanın birimlerde kurumsallaşmasını hem de üyelerin katılımını hayata geçirmesini sağlayarak örgütlenmesini yaygınlaştırmalıdır.

18-37. Büyük Kongre, günümüz koşullarında hekimlerin geliştirdiği her türlü yasal ve meşru eylemi desteklemektedir. Ayrıca bölgesel yasal girişimlerin diğer bölgelere duyurulması, yaygınlaştırılması ve koordine edilmesindeki görevini Merkez Konseyi daha da etkinleştirerek sürdürmelidir.

19-Türk Tabipleri Birliği Yasasının günün koşullarına göre geliştirilmesi, bütün hekimlerin zorunlu olarak TTB'ne üye olmaları sağlanmalıdır.

20-Çeşitli kurumlarda ya da serbest çalışan hekimler hizmetlerini yürütürken, haksız çeşitli uygulamalarla karşılaşmaktadırlar. Bunun sonucu olarak çeşitli soruşturmalar, doktorun ONURUNU kırıcı şekilde sonuçlanabilmektedir. Bunun en canlı örneği son günlerde Adana Tabip Odası Osmaniye Temsilciliğinde yaşanmıştır. GENEL KURULUMUZ insanlık ve hekimlik onuruna YAKIŞMAYAN bu olayı şiddetle KINAR.

21-Sağlık personeline yönelik saldırılar ivedilikle önlenmelidir.

22-Bulgaristan'da Türk azınlığa yapılan işlem asimilasyondur. Asimilasyon jenosidin ta kendisidir. İster Bulgaristan'da, ister Türkiye'de, ister bütün dünyada olsun 37. Büyük Kongre bu tip uygulamaya karşıdır.

23-Genel Kurulumuz tüm odaların işyeri hekimlerinin sürekli eğitimi, sertifikalandırılması ve İŞ HEKİMLİĞİ SERTİFİKASI bulunmayan işyeri hekimlerinin çalıştırılmaması konusundaki girişimlerin artarak sürdürülmesini destekler.

24-Genel Kurulumuz, Türk Tabipleri Birliği'nin hekimlerin yardımlaşmasını ve dayanışmasını sağlamak amacıyla bir Vakıf kurmasına; vakıf kurma yetkisinin Merkez Konseyi'ne verilmesine, vakıf kurucularının Merkez Konseyi'nce seçilmesine ve Türk Hekimleri Dostluk ve Yardımlaşma Derneği'ne tabip odası kurullarındaki görevli meslektaşlarımızın üye olmasına karar verir.

25-Tabip odaları üye aidatları 36. Büyük Kongre'de alınan kararla üst sınırına gelmiştir.

Sağlık Bakanlığı'na yaptığımız başvuruda 6023 sayılı yasada değişiklik yapılarak Tabip Odası üye aidatlarının, dişhekimleri birliğinde olduğu gibi asgari muayene ücretlerine bağlanması istenmiştir.

Dileğimiz yasalaştığı takdirde Tabip Odası üye aidatlarımızın asgari muayene ücretlerinin kaç katı olacağı konusunda Türk Tabipleri Birliği  Merkez Konseyi'ne yetki verilmesi.

26-Asgari ücretin tüm odalarca titizlikle izlenmesi gereklidir.

27-37. Büyük Kongre hekimlerin özlük ve HALKIMIZIN sağlık sorunlarının ivedi çözümünde yukarıdaki kararları almakla birlikte ASIL KALICI ÇÖZÜMÜN "TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARININ GREVLİ TOPLU SÖZLEŞMELİ SENDİKALAŞMASINDA" geçtiğinin bilincindedir. Merkez Konseyi ve tüm odalar sendikalaşma konusuna ciddi ve etkin bir biçimde eğilerek sendikalaşmaya giden yolu açmaya çalışmalıdırlar.

28-37. Büyük Kongre hekimlerin ÖZLÜK ve HALKIMIZIN SAĞLIK SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNÜN, ülkemizdeki DEMOKRATİKLEŞME çabalarından soyutlanamayacağını bir kez daha vurgular. ÜLKEMİZİN TÜM SORUNLARININ DA eksiksiz bir katılımcı DEMOKRASİNİN tam olarak gerçekleşmesiyle çözümleneceğine inancını tekrarlar.

TTB 38. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(23.6.1990)

23.6.1990 günü Ankara'da toplanan TTB 38. Büyük Kongresi(BK) aşağıda sıralanan hususları karar altına almıştır:

1-Büyük Kongre delegeleri, Sağlık Bakanlığı'nca yürürlüğe konan 5.2.1987 tarihli genelgeye pratisyen hekimlerin ve muayenehanesi olan hekimlerin (uzmanların) polikliniklerde (özel) çalışmalarını yasaklayan uygulamasını durdurma konusunda Bakanlığa çağrıda bulunur ve yeni seçilecek Merkez Konseyi'ni(MK)) bu konuda çaba harcamak üzere görevlendirir.

2-Büyük Kongre, Merkez Konseyi'nin asgari ücret katsayılarının yılda iki kez saptanmasının getirdiği karışıklıklar nedeniyle 1991 Ocak ayından itibaren yılda 1 kez saptanması doğrultusunda getirdiği öneriyi uygun bulur.

3-Büyük Kongre, Merkez Konseyi'ne yeni il olan ilçelerin bağlanacağı Tabip Odalarına ilişkin önerisini aşağıdaki biçimiyle onaylar.

a)Kırıkkale'nin Ankara Tabip Odası'na

b)Aksaray'ın Nevşehir Tabip Odası'na

c)Bayburt'un Erzurum Tabip Odası'na,

d)Karaman'ın Konya Tabip Odası'na

e)Batman ve Şırnak'ın Diyarbakır Tabip Odası'na bağlanması.

4-Olağanüstü hal uygulamaları ile ilgili olarak yeni çıkarılan 413, 424, 425 sayılı YGK'ler demokrasinin işleyişini kısıtladığı gibi, biz hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının, görevlerini insan hakları ve meslek ahlakı ilkeleri doğrultusunda yerine getirmesini de son derece güçleştirmektedir. Bu itibarla, ilgili YGK'lerin en kısa zamanda yürürlükten kaldırılmasını, konunun Diyarbakır Tabip Odası ev sahipliği, Barolar ve ilgili diğer kuruluşlarla müşterek yapılacak panelde tartışılmasını Büyük Kongre kararlaştırır ve Merkez Konseyi'ni bu konuda görevlendirir.

5-38. Büyük Kongre, Pratisyen Hekim Kolu'nun  yapılanması gereği Tabip Odası bulunan İl'lerden gelen seçilmiş pratisyen hekim temsilcilerinin 3 aydan uzun aralı olmamak üzere toplanmasını ve başkanının, bu kurulca kendi içinden seçilmesini kararlaştırır. Halen pratisyen hekimlerin iletişimi olağanüstüdür ve daha da geliştirilmesi için Merkez Konseyi'nce çaba harcanacaktır.

6-Geçtiğimiz günlerde 48 il'in pratisyen hekimleri il sağlık müdürlüklerine ve öğretim üyelerine birer mektup göndermişler ve sürdürülmekte olan sağlık taramasının HALK SAĞLIĞI adına bir göz boyaması olduğu ve pratisyen hekimlerin bu uygulamada kendi istekleri dışında kullanıldıklarını belirtmişlerdir. Bu metnin dağıtımının ardından, Sağlık Bakanlığı, anlayamadığımız nedenlerle, metnin hekim olmayan kişilerce yazıldığı görüşünü ortaya atmış ve yazarların adreslerini araştırmaya girişmiştir. TTB 38. Büyük Kongresi pratisyen hekimlerce yazılmış olan bu metindeki görüşlerin tümüne katıldığını bildirir ve eğer adres aranıyorsa, bu adresi ve sorumluluğu üstlendiğini kamuoyuna duyurur.

7-Büyük Kongre delegeleri, Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odalarının bugüne dek yaptıkları çalışmalara büyük değer biçmektedir. Sağlık İşkolunda Toplu Sözleşmeli, Grevli Sendikalaşma hakkının yaşama geçirilmesi yolundaki çalışmaların ivme kazandırılarak sürdürülmesi gerekli görülmektedir. Örgütsüz eylem kalıcı olmayabilmektedir. Ancak, süreç içinde acele de edilmemelidir.

8-TTB 38. Büyük Kongresi, sağlık hizmetlerinin kampanya ve taramalarla değil; koruyucu sağlık hizmetlerini esas alan ve altyapıya sahip, kalıcı hizmetler bütünü olduğu gerçeğinden hareketle; sürdürülmekte olan anlamsız Sağlık Taraması'nın bilimsel, mesleki ve ahlaksal hiçbir yanı olmadığı görüşünü bir kez daha kuvvetle vurgular.

Söz konusu uygulama ile halkın gözünün boyandığına ve hekimlerin meslek onurları ile bağdaşmayacak biçimde siyasal iktidarca kullanıldığına dikkati çeken Büyük Kongre, ısrarla ve zorla sürdürülmeye çalışılan sağlık taramasına bir an önce son verilmesi gerektiğini bildirir.

9-Tabip Odaları, Anayasa'nın 135. Maddesinde vurgulandığı üzere, "Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşları"dır. Dolayısıyla kamu hizmeti vermektedirler. Seçimle gelen görevlilerin kamudaki hizmet yerlerinin değiştirilmesi, verecekleri hizmeti engellemekte hukuka açıkça aykırı düşmektedir. Bu çerçevede, görev yerleri değiştirilen, Odalarımızın seçimle görev almış üyelerinin, en azından bu görev sürelerinin sonuna dek nakillerinin yapılmamasını, yapılmış olanların da geri alınmasını gerekli görüyoruz. Büyük Kongre, bu konuda Merkez Konseyi'ni takipçi olmakla görevlendirir. Bu konuda özel içerikli bir basın bildirisi Merkez Konseyi'nce ayrıca yayınlanır.

10-Dünyada ve ülkemizde ÇEVRE sorunlarının katlanarak arttığı bir gerçek. Bu bağlamda tüm sağlıkçıların yanı sıra Türk Tabipleri Birliği'ne bağlı bir ÇEVRE KORUMA KOLU"nun kurulması görevini Büyük Kongre verir.

11-TTB 38. Büyük Kongresi, hekimlerin amirlerinin hekimler dışında kişiler olmasını hayret ve tepkiyle karşılamaktadır. Bu uygulama meslek onurunu zedelemekte ve büyük çelişkiler yaratmaktadır. Büyük Kongre Sağlık Bakanlığı'nı bu konuda doğru uygulamaya dönmeye çağırır.

12-Büyük Kongre tüm delege ve TTB üyelerini ,bulundukları yörelerde kamuoyu oluşturarak halkı, politikacıları, toplum önderlerini, örgütleri halkın sağlık sorunları ve bilimsel çözüm yolları konusunda bilgilendirmek için sürekli ve aktif çaba göstermeye çağırır. Toplumun mobilizasyonu konusunda her türlü iletişim tekniklerini kullanarak halkın katılımını sağlamanın yaşamsallığını vurgular. Basını, sağlık kamuoyu oluşturmada daha etkin rol üstlenmeye davet eder.

13-TTB 38. Büyük Kongresi, hekimlerin ekonomik, özlük ve mesleksel sorunlarını derinleşerek arttığını ve hekimlerin hoşnutsuzluğunu hükümete ve tüm kamuoyuna bir kez daha duyurur. Hekimlerin, emeklerinin gerçek karşılığını almaktan, sağlık alanında her düzeyde yönetime katılmaya değin, bir dizi temel istemleri vardır. Hükümeti, bir an önce insanca yaşam için yeterli ücret artışı sağlamaya ve hekimlerin mesleksel ve özlük haklarına ilişkin taleplerine kulak vermeye çağıran TTB 38. Büyük Kongresi, bu hakların alınması için hekimlerin ve hekim örgütlerinin kararlılığını vurgular.

14-Tıp eğitiminde mezuniyet öncesi ve sonrası minimum standartlar saptanmalıdır. İyi bir mesleksel eğitim ve hizmet için eğitim (sürekli eğitim) politikası geliştirilmelidir. Özellikle dış yayın izleme olanakları sağlanmalıdır.

15-Cezaevlerinde görev yapan hekimlere baskı yapılmaktadır. TTB Kongresi, baskılara karşı koyan hekimlerine sahip çıkmalıdır.

16-Soyut söylemlerin yerini somut eylemler almalıdır. TTB, sağlığın politikasını elbette yapacaktır. TTB politika yapmak zorundadır. Basanlıkta ilişkilerinde güçlü tabanına güvenerek daha da destekli davranacaktır. Çalışma programını sistematik olarak bu çerçevede geliştirmelidir. TTB, güncel değişimlere yapısını uyarlayarak sağlıklı ve dinamik biçimde işlevlerini daha da geliştirerek güçlendirecektir. Bürokratik ve merkeziyetçi ricacı tutum bir yana bırakılarak, güçlü tabana dayalı aşağıdan yukarı çözümler, eylemler konulmalıdır. Yasal sınırlar içinde konulan beyaz eylem, toplu vizite, toplu nöbet, hastaya yeterli muayene zamanı ayrılması gibi eylemler ustalıkla konulmuş ve başarılı da olmuştur.

17-Finansman sorunu gündemde tutulmalı; Hizmet içi eğitim etkinlikleriyle gelir kaynakları güçlendirilmelidir. Aidatlar artırılmalı, gereğinde odalar profesyonellerince yönetilmelidir. TTB, üyelerine ek gelir sağlayabilecek işler bulabilmelidir. Bu çerçevede sertifika programları ultrasonografi, adli hekimlik, acil hekimliği, vb. gibi konular da eklenerek, geliştirilerek sürdürülmelidir.

18-Asistan hekimlerin eğitim, nöbet, özlük sorunları çok fazladır. Bunların aşılması için asistan hekimlerin sorunlarına sahip çıkılması gerekmektedir. Bu amaçla Büyük Kongremiz, yeni seçilecek Merkez Konseyi'ne Tabip odalarında asistan hekim komisyonlarının oluşturulmasında katkıda bulunma ve diğer kollar için de yönetmelik, yönergelerin geliştirilmesi görevini verir.

19-Hekimler, ilaç işverenlerinin ücretsiz pazarlamacıları konumuna sürüklenmişlerdir. Bu konumu şiddetle reddediyoruz. Halktan yana rasyonel ilaç politikaları oluşturulması gereğinin vurgulanması, 38. Büyük Kongre'nin üzerinde ısrarla durduğu bir konudur.

20-Sağlık Bakanı'nın değişik konuşmalarında kullandığı;

-Pratisyen hekimlerin yayınları korsan...

-Pratisyen hekimler görev yapmıyorlar...

-Pratisyen hekimlerin gözlerinin yaşına bakmam...

gibi yersiz ve aşağılayıcı, haksız ifadelerini şiddetle reddediyor ve kınıyoruz. Bu mantık, hekimlerin çalışma güvencesinin hiçe sayıldığının çok net bir göstergesidir. Bugüne değin gözlenen uygulamaları ile sorunların çözümünde açıkça yetersiz kaldığı izlenen Sağlık Bakanı'nı Büyük Kongre İSTİFAYA çağırır.

21-TTB yönetimleri, muhalefete tahammül etme olgunluğunu da göstermelidirler. "Nasıl Bir TTB istiyoruz?" sorusu tüm açıklığı ile tartışılabilmelidir. 80'li yıllardan sonra gelişen tabandaki hekim birikiminin en sağlıklı ve etkin biçimde kanalize edilebilmesi için tüm çabalar gösterilmelidir.

Odalararası iletişimin gerçekleştirilebilmesi için, gereksinimlere yanıt vermeyen 6023 sayılı yasa yeniden düzenlenmelidir. Bölge yönetim kurulları ile buralardan gelecek üyelerin oluşturacağı Genel Yönetim Kurulu gibi kurullar iletişimi ve katılımı geliştirebilir. Örgütlenme ve iletişim sorunlarını tartışmak üzere ilk fırsatta özel gündemli bir Temsilciler Meclisi toplantısı yeni Merkez Konseyi'nce gerçekleştirilir. Demokratik örgütlenme yapısı içinde iletişim ve katılım mekanizmaları kurumsallaştırılmalıdır.

22-Büyük Kongre, 12-13 Mayıs 1990 tarihlerinde toplanan 1. Pratisyen Hekimlik Kongresi'nde genel kabul gören pratisyen hekimliğin diğer uzmanlık dalları gibi ayrı bir tıbbi disiplin (uzmanlık dalı) olarak benimsenmesi için bu doğrultuda gerekli girişimleri yapmayı, Merkez Konseyi'ne görev olarak verir.

23-Sağlık sorunlarının çözümünde bölgesel farklılıklar gözönüne alınmalıdır. Sağlık ve özgürlükten tasarruf edilemez. Bu tavır ölüm getirir.

24-Büyük Kongre, Nükleer Savaşın Önlenmesi için Hekimler Derneği'nin aşağıdaki çağrısına aynen katılır:

"Ülke kaynaklarının silahlanmaya değil, kalkınma, refah, temel gereksinimlerin ve sağlık harcamalarının karşılanması için ayrılması, nükleer kirlenmeye son verilmesi, halkımızın topluca yok edilmesi tehdidini taşıyan nükleer silah depolarından topraklarımızın arındırılmasını diliyoruz. Bu konularda diğer sağlık meslek kuruluşlarıyla ortak barış çabaları güçlendirilerek sürdürülmelidir."

25-TTB Büyük Kongresi, her türlü hakkın savunulmasının, toplumun demokratikleşme süreciyle doğrudan ilişkili olduğu gerçeğinden hareketle, sağlık çalışanlarının hak mücadelesinin ve daha iyi sağlık hizmetleri talebinin, toplumun demokratikleştirilmesi talebini yükselteceğine ve ancak bununla birlikte gelişeceğine inanır. Bu anlamda TTB 38. Büyük Kongresi, TTB Merkez Konseyi'nin bir demokratik kitle-meslek örgütü olarak, hak ve özgürlüklerinin yaşama geçirilmesi sürecindeki tarihsel rolünü, sorumluluğunu ve bu konumdaki kararlılığını bir kez daha vurgular(24.6.1990).

TTB 39. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(6.7.1991)

1-TTB 39. Büyük  Kongresi Merkez Konseyi'nce verilen yazılı önerge doğrultusunda aidatların 3(üç) katına çıkarılmasını kabul eder.

2-TTB 39. Büyük Kongresi, Siirt-Batman-Şırnak illerinde ayrı bir tabip odası kurulmasını kabul eder.

3-TTB 39. Büyük Kongresi Sağlık İşkolunda sendikalaşma üzerine Tabip Odalarının ve Türk Tabipleri Birliği'nin sendika çalışmalarına olumlu yaklaşımlarını destekler ve sürdürülmesini ister. TTB'nin hekimler için sendikal mücadelede bulunmasının yanında, nihayette bir sendika olmadığından hareketle ve tüm ücretliler gibi ücretli hekimlerin de haklarının toplu sözleşmeli-grevli sendikal mücadele ile alınabileceği gerçeğini vurgular ve hekimlerin sağlık işkolundaki sendikalaşma sürecine aktif olarak katılmalarını ve "sendikalı" olmalarını önerir. Güçlü birliktelik açısından tüm sağlık çalışanlarının tek bir sendika çatısı altında örgütlenmelerini ve mücadele etmelerini destekleyen TTB 39. Büyük Kongresi TTB'nin de tüm bu süreç boyunca hekimlerin sendikal haklarını savunmasını TTB'nin asli görevi ve varlık nedeni olarak kabul eder.

4-Tabip Odalarında Temsilciler Kurulu kurulması üzerine Tabip Odalarında tüm hekimlerin kararlara katılımının ve taban insiyatifinin sağlanması için hekimlerle sağlıklı iletişim kurulmalı ve kurumsallaştırılmalıdır. TTB 39. Büyük Kongresi bu nedenle ülkemizdeki tüm Tabip Odalarında bu katılım mekanizması olacak Temsilciler Kurulu benzeri organların kurulması gerektiğini kabul eder. Bu temelde;

a)Tabip Odasının büyüklüğüne ve üye sayısına göre Tabip Odası Yönetim Kurulunca belirlenecek oranlar dahilinde hastane, işyeri ve bölgelerden seçilmiş,

b)Kendi hastane; işyeri ve bölgesindeki temsilcilik ilişkileri ile çevresinin görüş ve eğilimini aktaran Tabip Odası temsilcilerinden oluşan ve,

c)Tabip Odasının genel politika ve kararlarının belirlenmesinde ve denetlenmesinde yetkili Temsilciler Kurulu'nun oluşturulmasını, her Tabip Odası Yönetim Kurulu'na tavsiye eder.

5-TTB bir demokratik kitle örgütü olarak Tıp Meslek Birliklerinin daha aktif hale gelmesine çalışmanın yanında tüm meslek birliklerini kapsayacak bir Türkiye Meslek Birlikleri Konfederasyonu'nun kuruluşuna öncülük etmelidir.

6-TTB 39. Büyük Kongresi her yıl 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe giren asgari ücret katsayılarının iller arasındaki aşırı farklılıklarının giderilmesi ve dengelenmesi konusunda TTB Merkez Konseyi'ni çaba göstermeye çağırır.

7-TTB'nin yürüttüğü mücadele ortak bir iletişim organına ihtiyaç göstermektedir. TTB bu gereksinime yanıt verecek şekilde içeriği zengin, biçimi mütevazı, düzenli ve kime ulaşıp kime ulaşmadığı bilinen fikri bir tartışma platformu oluşturan merkezi bir yayını gerçekleştirmelidir.

8-TTB Merkez Konseyi 076 telefonla tedavi ve benzeri sistemlerin kaldırılması için gereken girişimlerde bulunmalıdır.

9-Özel dersane yapısındaki sürücü kurslarında sürücü adayı muayenesini ve ilk yardım derslerini Tabip Odaları aracılığı ile sözleşmeli hekimlerin yapabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmek üzere TTB'nin görevli kılınması ve ayrıca özel spor klüp ve okullarının spor hekimi bulundurmaları ve bu hekimlerin Tabip Odalarınca onaylanmaları yönünde gereken yasal girişim için TTB Merkez Konseyi, çaba göstermelidir.

10-TTB 39. Büyük Kongresi, Edirne Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr.Ahmet Saltık'ın görevine hukuku hiçe sayarak son verilmesinden dolayı Dekan Prof.Dr.Osman Şengörül'ü ve Rektör Prof.Dr.Ahmet Karadeniz'i kınar, kendilerini hukukun üstünlüğü gereği insan haklarına uygun davranmaya çağırır. Benzer olarak; geçtiğimiz Ocak ayında Doğu ve Güneydoğu illerine çok sayıda hekimin ve sağlık personelinin temel özlük hakları çiğnenerek gönderilmesine tepki gösteren İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu üyesinin 657 sayılı yasa doğrultusunda haksız disiplin cezasına çarptırılmış olmalarını kınar.

11-TTB 39. Büyük Kongresi 23 Mayıs 1991 tarihinde hiçbir somut delil ve gerekçe gösterilmeden 15 gün süresince gözaltında tutulan, işkence gören, tüm yasal haklarından  yoksun bırakılan ve kamuoyuna suçlu olarak duyurulan Adana Tabip Odası'nın biri TTB Merkez Konseyi delegesi olan, iki aktif üyesine yapılan uygulamaları kınar ve yasal haklarından biran önce yararlandırılmalarını talep eder.

12-Türkiye'de halen Doğu ve Güneydoğu'nun büyük bir bölümünde olağanüstü hal uygulamasının olağan hale gelmiş olması bizim için bir zuldür. Geleceğimize ipotek konmasıdır. Doğu ve Güneydoğudaki insan haklarının çiğnenmesi sadece oradaki insanların sorunu değil, hepimizin sorunudur. TTB 39. Büyük Kongresi, ülkemizdeki tüm insan hakları ihlalleri ve anti-terör yasası uygulamasına karşı çıkar ve tüm toplumu insan hakları, barış ve demokrasi konusunda duyarlı olmaya çağırır.

13-İstanbul Tabip Odası delegasyonu tarafından hazırlanan ve genel değerlendirmeye ait karar önerisinin belge halinde TTB Merkez Konseyi'ne iletilmesi ve Merkez Konseyi tarafından değerlendirilmesi kabul edildi.

TTB 40. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(27.6.1992)

27 Haziran 1992 tarihinde toplanan 40. Büyük Kongre'de alınan karar metinleri aşağıda sunulmuştur:

Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odalarının kurumsallaşması açısından temsilcilik kurumunun çalışması yaşamsal öneme sahiptir. Özellikle elli veya elliden fazla hekimin bulunduğu hastanelerde hastane temsilcilerine başhekimlik katında veya uygun yerde Temsilcilik odası ayrılması gereklidir. Genel Kurul, TTB Merkez Konseyi'nin, SSK, Sağlık Bakanlığı, Üniversiteler ve ilgili kurumlarla bu yönde protokol yapmasını önerir.

2-TTB kimlik kartlarının yenilenme süresinin iki yıldan beş yıla çıkarılmasını Genel Kurul karar altına alır.

3-Genel Kurulumuz:Sağlık Bakanlığı'nın "Kardeş Hastane" uygulaması altında gündeme getirdiği rotasyonların, birçok haksızlık ve eşitsizliği beraberinde getirerek uzman hekimleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki boş kadrolara zoraki atama işlemlerinin bir an önce iptal edilmesini ve bunun yerine, başta can güvenliği olmak üzere, çalışma koşulları, barınma ve maddi olanaklar açısından çekici hale getirilerek gönüllü hizmetin esas alındığı kalıcı istihdam politikası izlenmesi yönünde TTB Merkez Konseyi'ne öneride bulunur.

4-Hekimler olarak, ülkemiz insanıyla birlikte sağlıklı yaşamak istiyoruz. İnsanca yaşamayı, çağdaşlaşmayı ve nitelikli hizmet üretmeyi ancak grevli ve toplu sözleşmeli sendikaların bir an önce çalışma yaşamında yerini almasında görmekteyiz. Artık emeğimizin değerini biz biçmek istiyoruz.

Bu amaçla hazırlanmakta olan kamu çalışanlarının sendikalarına yönelik yasa taslağının Grevli ve Toplu Sözleşmeli ve diğer ILO ölçülerine uygun olması gereklidir.

Genel Kurulumuz, TTB Merkez Konseyi'nin sendikalaşma yönünde hekim kitlesini sürekli bilgilendirmesi ve çalışmalar yapmasını önerir.

5-Ülkemizdeki bütün hekimlerin, özellikle pratisyen hekimlerin önemli sorunlarından birisi Adli Tabipliktir. Yasalarımızda açıkça belirtildiği gibi, Adli Tıp bir uzmanlık alanıdır.

Yetki ve sorumluluğun yasal çerçevesinin çizilmesini ve ücretlendirilmesi konusunda çalışanlar yapılmasını ve diğer kurumlarla ortak çalışmalar yapılmasını Genel Kurulumuz TTB Merkez Konseyi'ne önerir.

6-Kişilerin kendi özgür beyanları ve istekleri olmadığı sürece kızlık zarı ve fuhuş muayenesine gönderilmemesini Adalet Bakanlığından; hekimlerin bu muayeneleri yapmaya zorlanmasını Sağlık Bakanlığı'ndan talep etmesi için Genel Kurulumuz, TTB Merkez Konseyi'nin çalışmalar yapmasını önerir.

7-Tıp ahlakı hekim ve hasta haklarını bir arada ele alan bir kavramlar bütünüdür. Toplumsal moral değerlerin çöküş içinde bulunduğu bir ortamda tıp ahlakının tartışılması, bu konuda kavramlar geliştirilmesi ve uygulanması özel bir anlam taşımaktadır. TTB önümüzdeki dönemde bu konuların öncüsü olmak ve odalarda kurulacak etik komisyonları aracılığıyla geliştirilen kavramlara uygulama ortamı sağlamayı hedeflemelidir.

8-Geçtiğimiz iki yıl boyunca çeşitli Tabip Odası yönetim kurulları ile pratisyen hekim komisyonlarının çalışmaları arasında bazı olumsuzluklar yaşanmıştır. Bu ve benzeri olaylar örgütümüzde güç kaybına, motivasyon eksikliğine ve verimliliğin düşmesine neden olmuştur. Bundan sonraki süreçte bu tür olayların yaşanmaması için, Genel Kurulumuz, TTB Merkez Konseyi'ne TTB bünyesindeki Kollar ve Komisyonların çalışmalarını düzenleyecek bir yönetmelik hazırlanmasını önerir.

9-Genel pratisyenliğin tıbbi bir disiplin olarak ülkemizde yerleştirilmesine yönelik teşvik edici çalışmalar yanında diğer ülkelerdeki deneyimlerin de gözlenebilmesi amacıyla ilgili ülkelerin hekim örgütleri ile ilişkiler kurularak, tıp öğrencilerinde olduğu gibi hekim değişimi programları (kısa-uzun süreli9 geliştirilmelidir. Genel Kurulumuz bu konuda çalışmaların başlatılması için TTB Merkez Konseyi'ne öneride bulunur.

10-Ülkemizin en önemli sorunlarından biri de insan hakları ihlalleri ve işkencelerdir. Bundan daha kötüsü yaşama hakkının ortadan kaldırılması ve faili meçhul cinayetlerin sürekli artmasıdır. Tüm yetkililer nezdinde, insan hakları ihlalleri ve işkencelerin durması, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve can güvenliğinin sağlanması yönünde girişimlerde bulunmayı Genel Kurulumuz TTB Merkez Konseyi'ne önerir.

TTB 41. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(26.6.1993)

1-TTB Merkez Konseyi'ne bağlı olarak üyelerine mesleki faaliyetleri ile ilgili hukuki konularda yardım sağlamak, danışmanlık hizmeti sunmak ve çağdaş bir sağlık hukukunun oluşturulması için çalışmalar yapmak üzere TTB Hukuk Kolu oluşturulmasına karar verildi.

2-Ekim 1993'de TTB Genel Kurulu'nun olağanüstü toplantıya çağrılarak, TTB ve bağlı odaların disiplin yönetmeliğini karara bağlamasına karar verildi.

3-Atamaların ceza yerine kullanılabilmesi ve istismar edilmesinin, bürokrasinin D.K.Ö.nin seçilmiş üyelerine baskısı olarak yorumlanabilecek bu tür davranışların diğer örnekleri ile beraber kınanmasına karar verildi.

4-Güvenlik soruşturması veya benzeri sebeplerle haksızlığa uğramış hekimlerin haklarının takipçisi olunmasına karar verildi.

5-Pratisyen Hekimler Kolu ve Tıp Eğitimi Kolu'nun birlikte oluşturacağı bir komisyonun Pratisyen Hekimlerin eğitimine yönelik olarak eğiticilerin eğitimi programını, TTB'nin gerekli kaynakları ayırarak 1993 yılı içinde başlatılmasına karar verildi.

6-Pratisyen, uzman ayrımı yapılmadan o yılın Ocak ayında tesbit edilen asgari muayene ücreti baz alınarak üye aidatlarının, muayenehanesi olmayanlar için en düşük asgari muayene ücreti kadar, olanlar için bunun 3 katı olmasına karar verildi.

7-Sürekli Tıp Eğitimi Kredilendirme Yönergesi aynen kabul edildi.

8-İşyeri Hekimliği Sertifika Programı ve İşyeri Hekimi Atamaları Yönergesi Dr.Behçet Atlı ve arkadaşlarının verdiği değişiklik önergesi doğrultusunda kabul edildi.

9-TTB'nin hekimleri sendikalaşmaya özendirmesi, bu konuda çaba göstermesine karar verildi.

10-Güneydoğu Anadolu'da sağlık personeli ihtiyacı varken, bölgedeki personelin sürgün edilmesinin, bölgedeki faili meçhul cinayetlerin faillerinin bulunmamasının, köy ve ilçe düzeyindeki baskılarla göçe yol açılmasının kınanmasına ve barış ve demokrasinin sağlanması için bir aşama olarak olağanüstü hal uygulamasının biran önce kaldırılmasının talep edilmesine, kirli savaşın durdurulmasının talep edilmesine karar verildi.

TTB 42. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

25 Haziran 1994 tarihinde Ankara'da toplanan TTB 42. Büyük Kongresi'nde aşağıda sunulan kararlar alınmıştır:

1-TTB 42. Büyük Kongresi, Merkez Konseyi'nden, tüm kamu çalışanlarının ve hekimlerin yasal hakkı olan grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkının ve Anayasa'nın 135. Maddesinin değiştirilerek, hekimlerin siyasal partiler ve sendikalar ile birlikte siyaset yapma hakkının sağlanması için girişimlerde bulunmasını ister.

2-Hekimlerin, hekim olma onuru ile yaşama hakkını tehdit eden olguların başında gelen savaşın her türüne karşı olduğunu ve Güneydoğu sorununun tek çözüm yolunun demokratik yöntemlerde yattığına olan inancını, 42. Büyük Kongre bir kez daha tüm kamuoyuna duyurur.

3-Büyük Kongre, Olağanüstü Hal Uygulamasının kaldırılması istemini vurgular.

4-42. Büyük Kongre, ilgililerden Türkiye genelinde işlenen faili meçhul cinayetlerin faillerinin bulunmasını ve yargılanmasını ister.

5-42. Büyük Kongre, hiçbir yasal dayanağı olmayan, başta Olağanüstü Hal Bölgesi olmak üzere, ülkemizin her yanındaki hekim ve sağlık personeli sürgünlerinin durdurulması ve bu amaçla gerekli girişimlerde bulunulması için Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

6-Kırsal bölgeden göçe zorlanan halkın, barınma, beslenme, sağlık ve diğer sorunlarının kış gelmeden çözümüne yönelik olarak, ilgili kuruluşların duyarlılığının sağlanması için Büyük Kongre, Merkez Konseyi'ni, tüm kamu kurumlarını ve demokratik kitle örgütlerini göreve çağırır.

7-Olağanüstü Hal Bölgesindeki sağlık sorunlarının çözümüne yönelik olarak; Olağanüstü sağlık tedbirlerinin alınması amacıyla ilgili kuruluşlarla diyalog kurulması için, 42. Büyük Kongre Merkez Konseyi'ni yetkili kılar.

8-Büyük Kongre, ülkemizdeki şeriat çabalarına dikkat çekerek, bu çabaların sağlık alanına yansıması olan aşıların engellenmesi, sağlık eğitim kurumlarında örgütlenme, cinsiyet ayrımı içeren kadın hastaneleri gibi uygulamalara karşı çıkmak üzere TTB Merkez Konseyi ve Tabip Odalarını göreve çağırır.

9-Büyük Kongre, Zonguldak dahil, tüm Kamu İktisadi Teşekküllerinin arsa fiyatına satılarak yada kapatılarak, binlerce kişinin işsiz bırakılmasına karşı çıkar.

10-Büyük Kongre, sağlık hizmetlerinin tek elden yönetildiği, halkın kararlara katıldığı, sağlığın bir hak olarak benimsendiği, sağlık hizmetlerinin devletçe ve eşit olarak yürütüldüğü, sağlığı koruma ve sürdürmenin tedaviden üstün tutulduğu bir Ulusal Sağlık sistemini; hükümetçe getirilmeye çalışılan rekabetçi, özelci, piyasacı sisteme bir alternatif olarak değerlendirir.

11-Büyük Kongre, ülkemizde insan haklarının hiçe sayıldığı, işkence ve insanlık onurunun çiğnenmesinin yaygınlaştığı ve bu uygulamalardan üyelerimizin de paylarına düşeni aldığı gerçeğinden hareketle, değişik tabip odalarında oluşan insan hakları komisyonları, TTB  Merkez Konseyi'ne bağlı diğer kollar gibi, İnsan Hakları Kolu'nda birleştirme görevini seçilecek Merkez Konseyi'ne verir.

12-Ülkemizin geniş turistik alanları, ülkemize ekonomik katkıda bulunmaktadır. Turiste sağlık hizmeti sunulmasında, mesleki ilkelere bağlı kalacak biçimde hekimlerin tutum, davranış ve eğitimlerini belirleyecek bir Yönerge'nin ivedilikle hazırlanması için 42. Büyük Kongre Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

13-Ülkemiz yoğun çevre sorunları yaşamaktadır. Kongre Merkez Konseyi'ni, Tabip Odalarını, Halk Sağlığı Kolu ve Bürolarını çevre konularında daha duyarlı olmaya ve bu konuda gerekli çalışmaları yapmaya çağırır.

14-Hem hekimin toplumsal statüsünü yükseltmek hem de hastalara zarar vermemek amacıyla, hekimlik pratiğinin denetlenmesi gerekmektedir. Bu, meslek odalarının asıl görevidir. Merkez Konseyi'nin ve Odaların, hekimlerin kalite kontrolü ve malpraktis konularında gerekli çalışmaları başlatmaları gerekmektedir. Böylece SSK, vb. kuruluşların, hekimleri mesleki olarak denetleme çabaları engellenebilecektir. Büyük Kongre, Merkez Konseyi'nin bu alanda çaba harcamasını ister.

15-42. Büyük Kongre, tıp fakültelerinden mezun olan hekimlere yeterlilik sınavı yapılmasına karşıdır. Bunun yerine, mevcut tıp fakültelerinin daha nitelikli eğitim vermesinin sağlanması, yeni kurulacak tıp fakültelerinin nitelikli eğitim gözönüne alınarak açılması, mezuniyet sonrası meslek içi eğitim yapılması ve TTB'nin bu konuda daha aktif çalışmasını diler.

16-42. Büyük Kongre, İstanbul Tabip Odası ve TTB tarafından yapılan Hekim İstihdamı Kurultaylarında alınan kararlar doğrultusunda ve daha önce alınmış olan kongre kararları gereğince, hekim işgücünün planlanması amacıyla, hekim eğitimi, uzmanlaşma ve bunun gibi konularda görevlendirilecek bir kurumun oluşturulması için çalışmalar yapmak üzere Merkez Konseyi'ni yetkili kılar.

17-42. Büyük Kongre, 6023 sayılı yasanın günümüzün demokratik toplum ölçütlerine göre, işleyişindeki aksaklıkları giderecek biçimde, TTB'nin kendi iç yapılanmasında demokratik katılımı sağlayacak içerikte, yeniden düzenlenmesi ve yeni bir yasa hazırlanması konusunda Merkez Konseyi'ni görevli kılar.

18-Büyük Kongre, Deontoloji Tüzüğü'nün gözden geçirilerek çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmesi için Merkez Konseyi'ne görev verir.

19-42. Büyük Kongre, Merkez Konseyi'nin önermiş bulunduğu Disiplin Yönetmeliği'ni aynen kabul eder. Ancak, uygulamada görülecek aksaklıkların bir sonraki Büyük Kongre'de görüşülerek karara bağlanmasını benimser.

20-42. Büyük Kongre, İşyeri Hekimliği ve İşçi Sağlığı Kolu'nun reorganizasyonu konusunda şu kararları alır:

a)Her hekimin İşyeri Hekimliği Sertifikası alma hakkı korunmalıdır.

b)Oluşacak Kol, işyeri hekimliği ve işçi sağlığı komisyonu olan odaların ortak kararı ve demokratik katılımı ile oluşturulmalıdır.

c)TTB Merkez Konseyi yukarıdaki ilkeler ışığında, en geç iki ay içinde kol oluşturulmasını organize edecektir.

d)Oluşan Kol, kendi iç yönergesini ve çalışma biçimini belirleyip, TTB Merkez Konseyi'nin onayından geçirecektir.

21-42. Büyük Kongre, asgari ücret tarifesi kitabında yer alan birimlerin yeniden gözden geçirilmesi için çalışmaların başlatılmasını ve küçük, orta, büyük operasyonlara ait ücretlerin tarife kitabında yer almasını önerir.

22-42. Büyük Kongre, geçmiş yıllara ait üyelik ödentisi borçlarının, içinde bulunulan yılın aidat miktarı üzerinden alınmasını kararlaştırır.

23-Hekim amblemlerinin gelişigüzel kullanımının önlenmesi için, Büyük Kongre aşağıda belirtilen önlemleri Merkez Konseyi'ne ve Odalara önerir:

İlaç firmaları tarafından dağıtımı yapılan hekim amblemleri, yetkili-yetkisiz kişilerce kullanılmakta, haksız ve yanlış bilgilendirmeye neden olmaktadır. Firmaların bu amblemleri dağıtımı, Sağlık Bakanlığı ve firmalar bazında girişimlerde bulunularak yasaklanmalı; İçişleri Bakanlığı'na müracaatla, otolarda hekim amblemlerinin hekim olmayanlarca kullanılması engellenmelidir.

Tabip odasınca verilen oto amblemleri, numaralandırılmalı ve kullanımının yaygınlaştırılması için gerekirse aidatlar artırılıp, oto amblemi ve kimlik kartlarının ücretsiz dağıtımı yapılmalıdır. Odalar, yerel olarak da trafik müdürlükleri ile ilişki kurarak, kendi dağıttıkları numaralandırılmış amblemler dışındakilerin kullanılmamasını sağlamalıdır.

24-Kongre kararlarının izlenmesi gereklidir. Daha önce alınan kararların hesabı bir sonraki Büyük Kongre'de sorulmalıdır. 42. Büyük Kongre, delegeleri ve Oda yetkililerini kendi kararlarını izlemede duyarlı olmaya çağırır.

TTB 43. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(24-25.6.1995)

1-43. Kongre, TTB Merkez Konseyi'nin, çökertilmesi amaçlanan kamu sağlık hizmetlerinin korunması, bu hizmetlerin niteliğini geliştirecek özel çalışmalar yapılması ve aşağıdaki alanlarda yoğunlaşılması doğrultusunda politikalar izlemesini önerir:

-Sağlık kurumlarının yönetiminde hekimlerin ve sağlık çalışanlarının insiyatifinin artırılması,

-Tıbbi hizmetlerin denetiminde kurumsal denetim parametrelerini ve bunları uygulayacak kurum ve organların geliştirilmesi, var olanların çalıştırılması, özellikle alt kademelerin katılımını sağlayan yeni kurul ve konseyler oluşturulması,

-Kamu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için halkın desteğinin sağlanması.

2-Olağanüstü Hal Bölgesi'nde çalışan sağlık personelinin çalışma koşullarının düzeltilmesi, ülke genelinde sürgünlerin durdurulması ve Olağanüstü Hal'in kaldırılmasına yönelik çalışma yapılmasını 43. Büyük Kongre Merkez Konseyi'ne önerir.

3-Ülkemizde adli tıp konusu, özellikle pratisyen hekimler için önemli bir sorundur. Kongre, bu sorunun çözümü için adli tıp organizasyonunun genişletilmesi, adli tıp uzmanı sayısının artırılması, pratisyen hekimlerin adli tıp eğitiminin güçlendirilmesi, bu anlamda Olağanüstü Hal Bölgesi'ne öncelik verilmesi konusunda çalışmalar yapılmasını TTB Merkez Konseyi'ne önerir.

4-43. Büyük Kongre, geçtiğimiz hafta içinde TBMM'de Nalan Golan adlı TRT kameramanının giysisinden dolayı, DYP Kahramanmaraş Milletvekili Dr.Selahattin Karademir'in şikayeti ile Genel Kurul'dan çıkarılmasını kınar.

5-43. Büyük Kongre hekimlerin mesleki yıpranma süresinden yararlanması gerektiği düşüncesiyle, bu konuda yasal düzenlemeye gidilmesi için girişimlerde bulunmak üzere Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

6-43. Büyük Kongre, hekimlerin mesleklerini her türlü idari, siyasi ve düşünsel baskı altında kalmaksızın uygulamalarını kabul eder. Bu konuda hekimlerin karşı karşıya kaldıkları olumsuzlukların önlenmesi için Merkez Konseyi'nin gerekli girişimler yapmasını karar altına alır.

7-43. Büyük Kongre,

a)İcap nöbetlerinin ücretlendirilmesi,

b)Nöbetlerin hizmet süresine(emekliliğe esas olmak üzere)eklenmesi,

c)Teknolojideki gelişmelerle radyasyondan etkilenen tıp personelinin yaygınlaşması olgusunu dikkate alarak bu konuda yeni düzenlemelerin yapılması,

d)Sağlık personelinin iş riskinin tanımlanması, yıpranma tazminatı, ve memur hekimlerin siyaset yapma hakkının kazanılması konularında Merkez Konseyi'nin çalışmalar  yapmasını önerir.

8-43. Büyük Kongre aşağıdaki metnin imzaya açılmasını tavsiye eder.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr.Ata SOYER'e izinsiz demeç verdiği gerekçesiyle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesine dayanılarak "1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası verilmiştir.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Hikmet ÇEVİK'e izinsiz demeç verdiği gerekçesiyle SSK Disiplin Yönetmeliği'ne dayanılarak "uyarma" cezası verilmiştir. Bu ceza kararları derhal geri çekilmelidir.

Yukarıdaki iki örnekte de görüldüğü gibi, demokrasiye ve örgütlülüğümüze yönelik bu saldırıya karşı herkesi duyarlı olmaya ve ivedi olarak tepki göstermeye çağırıyoruz."

9-TTB 43. Büyük Kongresi, Tıpta Uzmanlık Dernekleri Koordinasyon Kurulu'nun, TTB-Merkez Konseyine bağlı olarak çalışmasını kabul eder.

10-43. Kongre, Genel Pratisyenliğin bir tıp disiplini olarak kabul edilmesini bunun mesleki eğitiminin bir zorunluluk olarak görülmesini kabul eder ve Merkez Konseyi'ni önümüzdeki yıllarda örgütsel önceliklerinden biri olarak, Genel Pratisyenlik mesleki eğitimi ve bunun bilimsel organizasyonunun kurulması yönünde görevli kılar.

11-43. Kongre, sağlık tesislerinin adlandırılması (Poliklinik, Klinik, Şirket, Tıp Merkezi, vb.) tanımlanması ve bunların yasal dayanaklarının belirlenmesi için çalışmalar yapılmasını önerir.

12-Türk Tabipleri Birliği'nin muayenehane açmak izni, hekim istihdamı ve yer değiştirmeler konusunda söz sahibi olması amacıyla yasal değişiklik önerileri hazırlaması Merkez Konseyi'ne önerilir.

13-Zaman zaman Tabip Odalarının yayın organlarında bile karşımıza çıkan reklam niteliği taşıyan tıbbi ilanlara son verilmelidir. Bu amaca yönelik olarak bir yönetmelik hazırlanmalıdır.

14-Kongre, ilaç firmaları ile hekimler arasındaki promosyon çalışmalarının tıbbi etik çerçevesine getirilmesi için çalışmalar yapılmasını önerir.

15-Kongre, basında sağlık personeline yönelik suçlamalar hakkında ve Halk Sağlığı açısından önemli görülen konularda paralı ilan, vb. girişimlerde bulunulmasını TTB Merkez Konseyi'ne tavsiye eder.

16-43. Büyük Kongre, Ulusal Aşı Günleri'nde emeği geçen başta birinci basamakta çalışan sağlık personeli olmak üzere tüm sağlık personelini kutlar.

17-TTB 43. Büyük Kongresi 20.9.1994 tarih ve 991-94 sayılı yazı ile tüzel kişilik kazanan Kırklareli Tabip Odası'nın,  4.4.1995 tarih ve 520-95 sayılı yazı ile tüzel kişilik kazanan Aksaray-Niğde Tabip Odası'nın ve 3.4.1995 tarih ve 510-95 sayılı yazı ile tüzel kişilik kazanan Bartın Tabip Odası'nın kuruluşlarını onaylar.

18-43. Kongre, Tıp Öğrencileri Kolu'nun TTB MK kararlarına bağlı, hukuki ve yasal konularda TTB Merkez Konseyi'ne karşı sorumlu, kendi iç işleyişinde Kollar Yönergesi'ne bağlı olarak çalışmasını TTB Merkez Konseyi'ne önerir.

19-Odalarda üye hekim sayısına göre delege sayısının yeniden düzenlenmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını Merkez Konseyi'ne önerir.

20-Tabip Odasına üye olmak işi merkezi biçime dönüştürülmeli; hekim, Türk Tabipleri Birliği üye numarası almalı ve çalıştığı bölgedeki Tabip Odasına kaydı aktarılmalıdır.

21-Bilgisayarı olan Tabip Odalarının bilgisayar aracılığı ile iletişimlerini sağlayabilmek amacına yönelik bir hazırlık yapılması için Merkez Konseyi görevlendirir.

22-TTB Merkez Konseyi'ne borcu olan Tabip Odaları ile ilgili olarak 1995 yılı sonuna kadar borçlarını ödemek üzere Merkez Konseyi ile ilgili Tabip Odaları bir ödeme planı hazırlamalı, bu süre sonunda ödemeyenler hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmalıdır.

23-Kongre, seçimsiz Büyük Kongre toplantılarına geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayanların, beş yıl süreyle Büyük Kongre delegeliğine seçilememeleri doğrultusunda yasal düzenlemeler için Merkez Konseyi'nin çalışma yapmasını önerir.

TTB 44. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(29-30.6.1996)

KARARLAR

1-44. Büyük Kongre'de Yürürlükte olan "İşyeri Hekimliği Sertifika Programı" ve "İşyeri Hekimliği Atama Yönetmeliği" yürürlükten kaldırılarak yerini alacak olan yeni "İşyeri Hekimliği Atama Yönetmeliği" ve "İşyeri Hekimliği Sertifika Yönetmeliği" sunulduğu şekliyle kabul edildi.

2-44. Büyük Kongre, özel çalışma alanlarını ilgilendiren tabela, reklam, ilan, promosyon, çalışma ortamları ve benzeri konulardaki mevcut sorunların tesbiti, bu alanın etkin denetiminin sağlanması amacıyla yönetmeliklerin düzenlenmesi hususunda çalışma yapmak üzere Merkez Konseyi'ni görevlendirmiştir.

3-44. Büyük Kongre, Turizm Hekimliği, Kredilendirme ve Özel Poliklinikler konularında düzenlemeler getirecek yönetmeliklerin hazırlanması için Merkez Konseyi'ni görevlendirmiştir.

4-44. Büyük Kongre, birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunumunda mevcut durumu tesbit edecek ve Türk Tabipleri Birliği görüşlerine zemin oluşturacak bir araştırma raporu hazırlamak üzere 3 ay içinde bir çalışma grubu oluşturulması için Merkez Konseyi'ni görevlendirmiştir.

5-44. Büyük Kongre, basın ve kamuoyu ile ilişkilerin etkinleştirilmesi amacıyla profesyonel bir "Basın-Yayın İletişim Bürosu" kurulması konusunda, 3 ay içinde bir çalışma başlatmak üzere Merkez Konseyi'ni görevlendirmiştir.

6-44. Büyük Kongre'ye sunulan "TTB-UDKK Yönergesi" aşağıdaki değişikliklerle birlikte kabul edildi:

a)Giriş kısmının 2. paragrafı "TTB-UDKK, TTB'nin bir organıdır." şeklinde değiştirilmiştir.

b)1. maddesine "Diğer ülkelerle uzman hekimlik alanındaki çalışmalar konusunda ilişkiler kurmak" şeklinde bir (f) bendi eklenmiştir.

c)3. maddenin (c) bendinin son cümlesi "Sekreter, TTB-UDKK Genel Kurulu tarafından TTB temsilcileri arasından seçilir" şeklinde değiştirilmiştir.

7-44. Büyük Kongrece, Merkez Konseyi'ni genel pratisyenlikle ilgili olarak aşağıdaki çalışmaları yapmakla görevlendirmiştir:

a)Pratisyen Hekimler Kolu ile birlikte 2 yıllık bir hareket planı yapmak, gerekli mali kaynağı belirleyip sağlamak.

b)Yalnız bu alanda çalışacak profesyonel bir hekim koordinatör ve bir sekreter istihdam etmek, uygun çalışma mekanı ve donanımı sağlamak,

c)1996 yılı sonuna kadar Genel Pratisyenlik Enstitüsü'nün teorik kuruluş hazırlıklarını tamamlamak ve 1997 yılı sonuna kadar bu Enstitü'yü TTB bünyesi içinde somutlaştırmak.

8-44. Büyük Kongre, TTB yapılanması içerisinde katılım ve karar alma süreçlerinin yetkinleştirilmesi için;

a)Mevcut Temsilciler Meclisi Kurulu'nun yılda en az bir kez toplanmasını sağlamak,

b)Genel Yönetim Kurulu'nun her ilden bir yönetim kurulu üyesi ve bir delegenin sabit katılımı ile 3 ayda bir toplanmasını sağlamak,

c)GYK'nın yeni dönemdeki ilk ya da ikinci toplantısında kendi içinden, Merkez Konseyi ile birlikte çalışacak 7 kişilik Yürütme Kurulu'nun seçimle belirlenmesini ve bu Yürütme Kurulu'nun her ay toplanmasını, her toplantının gündem ve hazırlık anlamında azami özenle kurgulanmasını sağlamak,

d)Bu önerilerin odaların katkı ve çabaları ile zenginleştirilmesini sağlamak konularında Merkez Konseyi görevlendirilmiştir.

9-44. Büyük Kongre, Sağlık Bakanlığı'nın önerdiği şekildeki Aile Hekimli?i Modeli'nin kesin bir dille reddi ve buna ilişkin yasanın çıkmaması için yo?un çaba gösterilmesini karara bağlamıştır.

10-44. Büyük Kongre, TTB'nin önerdiği 6023 Sayılı Yasa Taslağı'nın 5. maddesinde yer alan "serbest olarak" sözcüğü yerine "mesleğini icra eden hekimler" sözcü?ünün getirilmesine karar vermiştir.

11-44. Büyük Kongre, Adli tıp uygulamalarının, Adli Tıp Uzmanı hekimler tarafından yapılması için çalışma grubu oluşturmak ve hazırlık yapmakla Merkez Konseyi'ni görevlendirmiştir. Bu durum bütünüyle sağlanıncaya dek, adli hekimlik kurslarının yaygınlaştırılması ve sertifika verilmesi, adli muayenelerin sertifikalı hekimlerce yapılması, adli hekimlik ücretlerinin TTB tarafından belirlenmesi konularında Merkez Konseyi görevlendirilmiştir.

12-44. Büyük Kongre, Oda Onur Kurulları tarafından yürütülen soruşturmaların süratle bitirilmesi hususunda uyarıda bulunmak üzere Merkez Konseyi'ni görevlendirmiştir.

SONUÇ BİLDİRGESİ

29 Haziran 1996 tarihinde Ankara'da toplanan TTB 44. Genel Kurul'u aşağıdaki konuları halkın ve yetkililerin görüşlerine sunar:

-Uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla siyasal belirsizlik ve toplumsal yönden iyilik durumunda bulunamama, halkımızın sağlığını olumsuz yönde ve önemli ölçüde etkilemektedir.

-Salgın hastalıklar artmaktadır. Yoksulluğa bağlı hastalıklar çoğalmaktadır. Siyasetçilerin bu büyük soruna önerdikleri bir çözüm yoktur.

-Dünya Sağlık Örgütü'nün, "Sağlık; bedensel, ruhsal, sosyal yönden tam bir iyilik halidir" tanımına, ülkemiz açısından "siyasal yönden tam bir iyilik hali" ibaresinin eklenmesi zorunluluk olarak görülmüştür.

-Terör olaylarına eğilen Büyük Kongre, bunları şiddetle kınarken devlet güçlerinin halka yönelik şiddet uygulamalarını da kınamıştır.

-Büyük Kongre; yaşama ve insan onurunun korunması hakkı başta olmak üzere, tüm insan haklarının titizlikle sağlanmasının önemini vurgular.

-Tüm ülkede ve özellikle Olağanüstü Hal Bölgelerinde kolluk güçlerinin insanlarımızla ilişkilerinde, insan hakları ve kişiliklere saygının temel olmasını bekler.

Büyük Kongre aşağıdaki konuları kamuoyu ve yöneticilerin dikkatine sunmaktadır:

1-Sağlık meslek sahiplerinin yaşam koşullarının son derece kötü olduğu saptanarak düzeltici önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini belirtmiştir.

2-Olağanüstü Hal koşullarında çalışan sağlık personelinin mesleklerini özgürce, onurlu, deontoloji kurallarına uygun olarak yerine getirebilmeleri için gerekli önlemlerin alınması konusundaki çalışmalar yaşama geçirilmelidir. Bu bölgelerde olağanüstü bir örgütlenme yapılmalı ve çalıştırılmalıdır.

Bu bölgelerde yaşanan büyük göçün önlenmesi ve göçün yol açtığı sağlık sorunlarına çözümler bulunması gerekmektedir. Bu durum bir taraftan yeni sorunların ortaya çıkmasına, diğer taraftan etkili bir sağlık hizmeti sunulabilmesini olanaksız hale getirmektedir.

3-Bir toplantıda Türk bayrağının indirilmesi şiddetle kınanmıştır. Ancak bu olayın bazı çevrelere siyasal baskı uygulamasına neden olması da kınanarak, ırkçı-şovenist tutumların artmasına yol açmasının önlenmesi gerektiği belirtilmiştir.

4-Olağanüstü koşullarda sağlık ve yaşamlarını ortaya koyarak hizmet vermeye çalışan sağlık personeli ve meslektaşlarımıza yapılan haksız işlemlerin aynı zamanda mesleki değerlerimize de yöneltilmiş olacağı belirtilmiştir. Buradan yola çıkılarak, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr.Seyfettin Kızılkan'a yapılan işlemleri kınamıştır.

5-Büyük Kongre, insan hakları ihlallerinin yaygın olduğu bir ülkede etkin, çağdaş bir sağlık hizmeti sunabilmenin olanaksız olduğunu belirtmiştir.

6-Son zamanlarda aile hekimliği, genel sağlık sigortası ve ilaç sektörünün tam olarak özelleştirilmesi vb. uygulama girişimlerinin çağ dışı olduğunu belirterek, bu girişimlerin devletin kamunun sağlığından sorumlu olma gereğinden bir tür kaçış yolu olduğunu saptamıştır.

44. Büyük Kongre, yukarıda belirtilen konularda etkin çalışmalar yapmakla Merkez Konseyi'ni yetkili ve görevli kılmıştır.

Durum kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Prof.Dr.Nevzat Eren
44. Büyük Kongre
Divan Başkanı

TTB 45. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

(28-29.6.1997)

1-TTB 45. Büyük Kongresi, Niğde ilinde ayrı bir Tabip Odası kurulmasını kabul eder.

2-TTB 45. Büyük Kongresi; "Türk Tabipleri Birliği Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 3(b) Maddesi'nin Değiştirilmesine İlişkin Yönetmelik Tasarısı"nı kabul eder.

Madde:1-Türk Tabipleri Birliği Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 3(b) maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

Madde:3(b)-Para Cezası:6023 Sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası'nın 39. Maddesinin (b) bendinde belirtilen sınırlar dahilinde verilecek para cezasıdır.

3-TTB 45. Büyük Kongresi, Merkez Konseyi'ni 1998 yılı Mayıs ayı içinde III. İşçi Sağlığı Kongresi'ni gerçekleştirmek üzere görevlendirir.

4-TTB 45. Büyük Kongresi önümüzdeki etkinlik dönemi içerisinde yeni bir "Tıbbi Deontoloji Tüzüğü"nün hazırlanması, örgüt içerisinde tartışılması ve sonlandırılarak yürürlüğe geçirilmesi konusunda Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

5-TTB 45. Büyük Kongresi, Merkez Konseyi'ni, "Diyarbakır-Mardin-Siirt-Batman ve Şırnak Tabip Odası"nın;

Mardin ili merkez olmak üzere "Mardin-Şırnak Tabip Odası"

Batman ili merkez olmak üzere "Batman-Siirt Tabip Odası" ve

Diyarbakır Tabip Odası olarak üç tabip odası biçiminde örgütlenebilmesi için çaba göstermekle görevlendirir.

6-TTB 45. Büyük Kongresi, Tabip Odası Yönetim Kurullarını "Birinci Basamak Durum Saptama Anket Formları"nın doldurularak Merkez Konseyi'ne gönderilmesi ile görevlendirir.

7-TTB 45. Büyük Kongresi, TTB Merkez Konseyi'ni, mezuniyet sonrası sürekli tıp eğitimi etkinliklerinin, tıp fakültesi olmayan illerde de yapılabilmesi için çaba göstermekle görevlendirir.

8-TTB 45. Büyük Kongresi, TTB Merkez Konseyi'ni bir eğitim ve dinlenme tesisi satın alması için çalışmalar yapmak, finansman olanaklarını araştırmakla görevlendirir.

9-TTB 45. Büyük Kongresi "TTB Organları Çalışma Yönergesi"ni kabul eder.

SONUÇ BİLDİRGESİ

1-45. Genel Kurul -bir yıl önceki 44. Genel Kurul gibi- yeni bir Hükümet krizinin yaşandığı günlerde toplanıyor. 45. Genel Kurul bu durumun bir rastlantı olmadığını, Türkiye'de sağlık alanında yaşanan sorunların da aynı zeminden kaynaklandığını, bunun bir yapısal sorun olduğunu tespit eder.

2-Türkiye'de kır-kent, doğu-batı, yoksul-zengin arasındaki fark giderek açılmakta, bir bütün olarak eşitsizlikler artmaktadır. Ülkedeki hemen her kesimce belirlenen tüm parametreler buna işaret etmektedir. Bu tablo son bir yıllık Refahyol Hükümeti boyunca değişikliğe uğramak bir yana çete-gericilik işbirliği zemininde daha da gelişmiştir.

3-45. Genel Kurul, Türkiye'nin, son bir yıllık Refahyol Hükümeti ile gericiliğin iktidara tahvil edilme çabalarına tanık olduğunu belirler. Bunun kabul edilemez olduğunu belirtir. Türkiye'nin ihtiyacı gericilik değil, aydınlanmadan yana olmaktır. Bundan geriye dönüş onaylanamaz.

4-45. Genel Kurul, bugünlere gelinmesinin yakın tarihimizdeki gerekçesi (gericiliği koruyan/kollayan ve yaşatan zemin) olarak 12 Eylül hukukunu belirler. 12 Eylül hukukunu bu ülkenin başına musallat edenler ve -hangi gerekçeyle olursa olsun- ona dokunmayanlar tarih önünde suçludurlar. Gericilik, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün olmadığı ortamlarda boy atar, hızla büyür. İşte 12 Eylül hukuku ve onun bekçileri, aynı zamanda gericiliğin/şeriatın da sorumlularıdır.

5-Türkiye'de sorun yapısaldır ve savaş-çatışma ortamı bu yapısal krizin bir diğer önemli nedenidir. Türk Tabipleri Birliği gerek bir hekim örgütü, gerekse de bir toplumsal duyarlılık olarak savaşa karşıdır. Savaş ortamı ve savaşın bizzat kendisi bu ülkede barış içerisinde yaşamak isteyenlere rağmen yürütülmektedir.

6-TTB, Türkiye'de yaşayan insanların Susurluk Kazası ile bir kez daha gözler önüne serilen çete-gladyo ilişkilerinden ve şeriat güçlerinin işbirliğinden iğrendiklerini bilmektedir. Bu duygunun "sürekli aydınlık için bir dakika karanlık" eylemi ile mütevazı ama kararlı bir biçimde gösterildiğini düşünmektedir. Türkiye'de ihtiyacın dürüst, onurlu, çalışanlardan yana kesimlerin dayanışması olduğu çok açıktır. Türk Tabipleri Birliği kendisini çalışmaların ve dayanışmasının bir parçası olarak kabul eder.

7-Türkiye'nin son bir yıllık bunaltıcı gündemi sağlıkta da kendini göstermiştir. Sağlık alanı ile ilgilenen bir çok bakan olmuştur. Bunlar ya kendini bilmez, ya da kendini bilse bile ne yaptığını bilmez bir çizginin takipçisidirler. Balyoz-Kadro harekatlarından rotasyonlara, sağlık politikalarından acil ünitelere kadar siyasal renk taşıyan ve şov niteliği olan çıkışlar dışında bir "katkı" görülmemiştir.

45. Genel Kurul sağlık yasa tasarıları çabalarının öz itibariyle bir aldatmaca bütünü olduğunu bir kez daha tespit eder ve Hükümetleri(eğer samimi iseler);

1-(Temel Sağlık Hizmetlerini Önceleyen Birinci Basamak Çalışanlarına Değer Veren Politikalarla) sevk zincirini derhal kurmaya,

2-Sağlığa kaynak aktarmaya,

3-Çalışanların ücretlerinde ve yaşam koşullarında iyileştirme yapmaya

çağırır.

Sağlık ile ilgili ve hizmetlerin organizasyonuna yönelik Hükümetlerin niyetlerini ilk elde test edecek üç parametre bunlardır. 1980 12 Eylül'ünden beri iktidarda olan tüm aktörler aynı şeyi söylemektedirler:"Sağlık Parası Olanın Hakkıdır!". TTB bu tutumun utancına ortak olmayacaktır.

8-45. Genel Kurul başta TTB'nin seçilmiş yöneticileri olmak üzere, her düzeyde keyfi, siyasi, gereklilik ve adillikten uzak yer değiştirme/sürgünlere/cezalandırmalara karşıdır. Bu uygulamaların seçilmiş oda yöneticilerini de kapsaması Hükümetlerin, adil düzen savunucularının ve gerici-çete işbirliği anlayışının ne olduğunun açık göstergeleridir. TTB bu uygulamalara karşı diğer çalışanlarla birlikteliğin ve karşı koymanın kalıcı çözümleri sağlayacağına inanmaktadır.

45. Genel Kurul, keyfi biçimde yapılan, kişilerin yaşantılarını alt-üst eden ve hizmete de bir katkısı olmadığını bildiğimiz rotasyon uygulamalarının derhal durdurulmasını bir kez daha talep eder.

9-TTB, Türkiye'de hekimlik uygulamalarının zorluğunu bilmektedir. Çalışma ortamı, çalışma koşulları, özlük haklarındaki yetersizliğin ötesinde demokratiklik ve insan hakları açısından özürlü olmak bu alanda da kendini göstermektedir. Son örnek Adana'da hekim-hasta ilişkisinin gereklerini yerine getirdiği için Dr.Tufan Köse'ye ceza verilmesiyle belgelenmiştir. Türkiye'de iyi hekimlik uygulaması yapmak yönetimlere/devlete rağmen bir çabadır. Türk Tabipleri Birliği 45. Genel Kurul'u bu çabaların destekçisi olarak Dr.Tufan Köse ile dayanışma duygularını ifade eder.

10-TTB, kamu sağlık hizmetlerinin kazanılmış bir hak olduğunu ve devletin insanlara sağlık hizmetlerini eşit, ulaşılabilir bir şekilde sunmasının görevi olduğunu savunur. Yıllardır sağlığın ticarileştirilmesi ile gelinen olumsuz tablo, sağlık yasa tasarılarının hedeflediklerinden farklı değildir. Türk Tabipleri Birliği bu tablonun savunucusu değildir. Bu tablo, sağlıkta bir çok hakkın gaspını getirmiştir. Çözümün; kamu sağlık hizmetlerinin geliştirilerek savunulması olduğunu bir kez daha vurgular.

11-TTB, mezuniyet öncesi tıp eğitimine ilişkin uzun yıllardır uyarı ve görüşlerini kamuoyuna sunmaktadır. Ancak gelinen noktada; tıp fakültelerinin sayı ve niteliklerinden öte, eğitim kurumları olmaktan çok hizmet ve sağlığın ticarileştirilmesi faaliyetleriyle içli-dışlı olduğu ortadadır. Hemen nerede ise tam gün çalışan öğretim üyeleri bir elin parmakları kadar azalmıştır. Tıp fakültelerinde eğitim büyük ölçüde sekteye uğramıştır. Türk Tabipleri Birliği tıp fakülteleri öğretim üyelerinin bu konuda daha sorumlu davranmalarını beklemekte ve işbirliğine açık olduğunu hatırlatmaktadır.

12-Türk Tabipleri Birliği şef-şef yardımcılığı sınavları konusunda bir anlayışın mücadelesini yürütmektedir. Bu çabalar Haziran ayı başında yapılan Merkezi Yabancı Dil Sınavı ile ilk ürününü vermiştir. Ancak Sağlık Bakanlığı ve özellikle de üst düzey bürokrat kadroları bu noktadaki dirençlerini sürdürmektedirler. Bunun somut göstergesi 22 Haziran'da Resmi Gazete'de çıkan yeni yönetmelik değişikliğidir. 20 Şubat'ta merkezi bilim sınavını da içeren bir yönetmelik çıkartan Sağlık Bakanlığı, 3 ayda bilinmeyen(!) bir gerekçe ile bu yönetmeliği değiştirmeye kalkmaktadır. Tutarsızlık ve kadro telaşı artık utanç verici boyutlardadır. Merkezi Bilim Sınavının önünde Sağlık Bakanlığı'nın siyasi kadrolarının dışında hiçbir güç ve gerekçe yoktur. Türk Tabipleri Birliği eğitim hastanelerinin EPKK'larından da aldığı güçle Merkezi Bilim Sınavı için bir ısrar ve çaba içerisinde olacaktır. Bu beklenti bilimsel, adil, objektif bir yükselme sistemi isteyen bütün çevrelerin ortak dileğidir.

13-SSK sağlık hizmetleri Türkiye'de sunulan bütün sağlık hizmetleri içerisinde ayrı bir öneme sahiptir. TTB bu bilinçle geçmiş yıllarda konuya yönelik özel çalışmalarda bulunmuştur. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı son bir yılda daha öncekileri de aratan bir uygulama çizgisi izlemiştir. "Adil" düzen sloganının somutlandığı sınavlara, kadro harekatlarına tanık olunmuştur. SSK yönetiminin özerkleştirilmesi, SSK krizine çözümün yurt dışındaki IMF, Dünya Bankası reçeteleri yerine, SSK çalışanları ve işçilerin mutabık olduğu önerilerde aranması, SSK Genel Kurulu'nda çalışanların da temsili, SSK gayrimenkullerinin satışının engellenmesi ilk eldeki temel taleplerimizdir. TTB bu taleplerin takipçisidir, takipçisi olacaktır.

14-Türk Tabipleri Birliği hekimler dahil olmak üzere sağlık çalışanlarının ve genel olarak da çalışanların ücretlerinin düşük olduğunu bilmektedir. Bu noktada kazanımlar elde etmenin Türkiye'de bütün çalışanların sendikal mücadelesi ile mümkün olduğunu düşünmektedir. Hekimler de birer sağlık çalışanı olarak bu duygu ve bilinçle süreçte yer almalarının tek çözüm olduğunu vurgular.

15-45. Genel Kurul medyanın sağlığa yaklaşımı ve konuları işleme tarzının hekim kamuoyunu rahatsız ettiğini tespit eder. Sağlığın bir insan hakkı olduğu bilinciyle, bu hakkın kısıtlandığı, suiistimal edildiği her olayın üzerine gidilmesinden yana olduğunu hatırlatır. TTB bu anlamda uyarılara açık olduğunu, aynı zamanda katkı sunmak istediğini bildirir. Ancak, "haberci"lik kaygıları ile "doğru bilgilendirme" arasındaki farkı medyanın değerlendirmesi gerektiğini düşünür. Bugün penisilin kullanımındaki sıkıntılarda medyanın payının büyük olduğunu hatırlatır.

45.Genel Kurul medyanın yaklaşımında eksik ve çarpıtmalar olduğunu tespit etmekle birlikte "medyaya malzeme olacak" zeminin sistemce sunulduğunu da bilmektedir. TTB örgütünün dürüst, onurlu, iyi hekimlikten yana bütün güçleri seferber eden bir tutumu daha diri olarak göstermesi gerektiğini vurgular.

16-45. Genel Kurul tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'de yaşayanların bağımsız, özgür, demokratik, laik, savaşsız, barış içerisinde bir Türkiye özleminde birleştiklerini bilmektedir. Türk Tabipleri Birliği kendisini bu özlemin ve bu özlem için dayanışmanın bir parçası olarak kabul eder.

TTB 46. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

1.   Karabük Tabip Odası'nın kurulmasını,

2.   Mardin-Şırnak Tabip Odası'nın kurulmasını,

3.   UDKK'nın yönerge değişikliği ile Yürütme Kurulu'nun görev süresinin 3 yıldan 2 yıla indirilmesini,

4.   Türk Tabipleri Birliği 46. Büyük Kongre gündeminde yer alan diğer gündem başlıklarının önümüzdeki 3 ay içerisinde Büyük Kongre'nin Olağanüstü toplanarak görüşülmesini

kabul eder.

TTB 47 BÜYÜK KONGRE. KARARLARI

1-TTB 47. Büyük Kongresi, İşyeri Hekimi Atama Yönetmeliği Değişiklik Önerilerini kabul eder.

2-TTB 47. Büyük Kongresi Merkez Konseyi'ni;

-Çalışanların sağlık ve güvenliği alanında her türlü bilimsel araştırma, inceleme, eğitim yapmak,

-İşyerlerinde risk analizi ve risk kontrol çalışmaları yapmak,

Çalışanların sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışmalarını sağlamak,

-Tıbbi teknik koruma konularında bilimsel danışmanlık yapmak,

-İşyeri hekimi, işyeri hemşiresi, iş hijyenisti, iş psikoloğu eğitimine katkı sunmak,

-Çalışanların sağlığı alanında kayıtları izleme ve istatistiksel değerlendirme yapmak,

-Çalışanların sağlığı alanında projeler hazırlamak,

Çalışanların Sağlık ve Güvenliği alanında politikalar üretmek amacı ile "ÇALIŞANLARIN SAĞLIK VE GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ BİR ENSTİTÜSÜ" kurulması çalışmalarını yapmakla görevlendirir.

3-TTB 47. Büyük Kongresi, TTB C Tipi Kurs Programı Yönetmeliğini kabul eder.

4-TTB 47. Büyük Kongresi, TTB B Tipi Kurs Programı Yönetmeliğini  kabul eder.

5-TTB 47. Büyük Kongresi, TTB İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği A Tipi Sertifika Kursu Sınav Yönetmeliğini  kabul eder.

6-TTB 47. Büyük Kongresi, Türk Tabipleri Birliği'nce yürütülmekte olan A Tipi Sertifika Kurslarının Uzaktan Eğitim Modülü ile gerçekleştirilmesi önerisini reddeder. A Tipi Sertifika Kurslarının Uzaktan Eğitim Modülünün Haziran 1999 yılında yapılacak olan Genel Kurul'da tekrar tartışılmasını benimser.

7-TTB 47. Büyük Kongresi, Tabip Odaları Temsilcilikler Yönetmeliğini  kabul eder.

8-TTB 47. Büyük Kongresi, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü gündeminde sunulan Tıp Meslek Etiği Kuralları'nı kabul eder.

9-TTB 47. Büyük Kongresi, Özel Ayaktan Teşhis ve Tedavi Kuruluşları Yönetmeliği'ni kabul eder.

10-TTB 47. Büyük Kongresi, 1993 yılında TBMM Sağlık Komisyonu'ndan geçen 6023 sayılı yasa değişikliği önerisinin Merkez Konseyi tarafından yeniden Meclis'e götürülmesine, bugüne kadar yürütülmüş mevcut yasa hazırlıklarının gözden geçirilerek tek bir çalışma haline getirilmesi için gerekenleri yapmak üzere Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

11-TTB 47. Büyük Kongresi, Türkiye Tıp Ortamı/Sağlık Politikaları ve Özlük Hakları alanında yaşanan sorunların Genel Kurul'da yapılan değerlendirmeler ışığında Merkez Yürütme Kurulu tarafından bir Sonuç Bildirgesi ile kamuoyuna iletilmesini ve önümüzdeki dönemde bir etkinlik programının tabip odaları ile koordineli bir şekilde yaşama geçirilmesi için Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

12-TTB 47. Büyük Kongresi, İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği uygulamalarının temel sağlık hizmetleri kapsamında birinci basamak sağlık hizmeti olduğunu kabul eder.

SONUÇ BİLDİRGESİ

Türkiye tıp ortamı/sağlık politikaları ve özlük hakları gündemini değerlendirmek üzere Olağanüstü olarak 10-11 Ekim 1998'de toplanan Türk Tabipleri Birliği 47. Büyük Kongresi aşağıdaki duyurunun kamuoyuna iletilmesine karar vermiştir:

ARTIK YETER!

Bugün Türkiye'de 75.000'in üzerinde hekim bulunmakta bu hekimlerin yaklaşık 43 bini hem kamuda hem özelde, 21 bin hekim sadece kamu, geriye kalan 11 bini ise sadece özelde çalışmaktadır.

Hekimlerin çalışma ortamlarından çalışma koşullarına, meslek risklerinden özelde iş güvencesine, kendilerini yetiştirme ve geliştirme olanaklarından ücretlerine kadar çok geniş bir yelpazede özlük hakları açısından ağır sorunları bulunmaktadır. Bugün 4 kişilik bir ailenin geçinmesi için gereken asgari paranın 200 milyonu geçtiği bir ortamda sadece kamuda çalışan hekimler ortalama 150 milyonla yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar.

1980'de 17 olan tıp fakültesi sayısı, 1998'de 47'ye çıkmış durumdadır. Bu fakültelerin bir kısmında henüz eğitim başlamamış, önemli bir kısmında altyapı bütünüyle yetersiz ve eğitim niteliksizdir. Siyasi irade nitelikli sağlık hizmeti sunacak hekim yerine, oy kaygısı da dahil olmak üzere bir çok gerekçeyle iyi yetişmemiş hekimlerin sayıca artmasında sakınca görmemektedir. Son yıllarda açılan özel üniversiteler yılda 10 bin dolara çok düşük puanlarla öğrenci almaktadır. Hekim işsizliği artık yaşanan bir olgudur.

Üniversiteler ve eğitim hastanelerinde birinci planda olması gereken eğitim, iki hatta üçüncü plana itilmiş, işlev dışı kalmış birinci basamak nedeniyle ağır bir hizmet yükü eğitim kurumlarını felç etmiştir.

Üniversite tıp fakültelerinde hizmet dernek, vakıf vb. aracılığıyla her aşamada paralı hale gelmiş, üniversite öğretim üyeleri fakülte yönetim kurulu toplantılarında birinci gündem olarak döner sermaye payları hesaplar duruma itilmişlerdir/gelmişlerdir.

Hekimlerin kendilerini yetiştirebilme ve geliştirebilmeleri hemen neredeyse bütünüyle tıbbi endüstri ile kurdukları etik dışı ilişkilere endekslenmiştir.

Tayin, atama ve yükselme konularında bütün mekanizmalara bir güvensizlik sözkonusu olup, yaygın kanı ve yaşanan gerçekler adam kayırma, siyasi nüfuz gibi ölçütlerin ilk planda belirleyici olduğuna işaret etmektedir. Gerçekçi ve özendirici bir istihdam politikasının olmaması sonucu ülke düzeyinde hekim dağılımı eşitsizlik göstermektedir.

Siyasi irade hekimleri ve özellikle de birinci basamakta çalışanları ve kamu sağlık kurumlarını yıpratan ve saygınlıklarını zedeleyen bir çizgiyi ısrarla izlemiştir. Tek tek hekimler, kamudan aldıkları ücretle geçinemedikleri noktada ikinci hatta üçüncü iş arayışına yönelmişler bu da sonuç olarak kamuda sunulan hizmetin kötüleşmesine katkıda bulunmuştur. Bir başka ifadeyle; hekimler, sağlık alanındaki kamuyu çökertme politikalarına istemeden aracı olmuşlardır.

Devletin, asli sorumluluğu olan yurttaşlarına eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti sunma sorumluluğundan kaçması ve kamu sağlık hizmetlerine ayrılan kaynakları kesmesi sonucu kamu sağlık hizmetleri can çekişir bir noktaya gelmiş ve her düzeyde yönetici kendi çözümlerini üretmeye yönelmiştir. Bu durum, hastane bahçelerinin kiralanmasından ayak bastı parası alınmasına kadar değişik biçimlere ulaşmıştır.

Hasta ve hasta yakınları sağlık sisteminde yaşanan sorunların -medyanın konuları nedenlerden çok sonuçları öne çıkartan işleyişinin de katkısıyla- tek sorumlusu olarak hekimleri ve sağlık personelini gören bir hale gelmiştir.

Türkiye'de yaklaşık son 20 yıldır izlenen her şeyin fiyatını bilen ama değerini bilmeyen "değerler bütünü" her düzeyde etkisini göstermiş ve ülke, insan sevgisi gibi kavramlar yerine sadece paranın güdülediği bir "değerler" sistemi egemen olmuştur. Hekimler de bunun dışında kalamamış ve insan yerine parayı merkeze koyan sağlık politikalarının bir sonucu olarak mesleki uygulamalarında rekabet kavramından bütün olumsuz içeriğiyle etkilenmiş, yaşadıkları sıkıntılardan bireysel çözümler üretmeye yönelmişlerdir. Geçmişte sayılı örnekler olarak değerlendirilebilecek bu olgu, hemen bütün meslek mensuplarını sarmış, hastalar şu gerçekleri değişmez bir kural olarak kanıksamışlardır:

"Muayenehaneye gitmeden sağlık hizmetine ulaşmak mümkün değildir"

"Sosyal güvenceniz olsa bile hekime ek bir ödeme yapmadan hizmetten yararlanmak sözkonusu olamaz"

Bu saptamalar ve gerçek bütün bir tıp ortamı ve hekimler için geçerli olmadığı halde algılanan bu olmuştur. Çünkü, izlenen ekonomik politikalar ve sağlık politikasının temel mantığı "parası olan için sağlık hizmetidir".

Hekimler arasında simsarlık, hastayla ilgilenmek yerine müşteri kapmak zihniyeti ile yüzde komisyonlar verilmesi "yaşamın bir gerçeği" olarak kanıksanmıştır.

Kısaca özetlenen ve yaşanan bütün bu gelişmelerin içerisinde sağlığın asıl konusu olan insan, insan yaşamı, yaşamın değeri gibi kavramlar en hafif ifadeyle gölgede kalmış, Türkiye'de yaşanan eşitsizliklerin üzerine bir umutsuzluk olarak yerleşmiştir. İnsan ve yaşamın değeri sadece özel sağlık kuruluşlarının "siz en iyisine layıksınız, sizin için en iyisini sunuyoruz" gibi cümlelerin yazılı olduğu parlak, birinci sınıf kaliteli kağıtlara basılmış broşürlerinde yer almış, bu yaklaşım ISO 9001 vb. belgelerle "güçlendirilmiş" ancak adı geçen insanın sadece ve sadece parası olan olduğu gerçeği gizlenmiştir. Bir başka ifadeyle "parası olan insandır" noktasına gelinmiştir.

Sonuç olarak hekimler ile sağlık hizmetini talep edenler arasındaki açı bütünüyle artmış, müşterisine hizmet sunan hekim/tüccar/tezgahtar ile hizmeti bir biçimde almaya çalışan müşteri ilişkileri egemen olmuştur.

Türkiye'de yaşanan sosyal süreç ve eşitsizlikler gelinen noktada hemen herkesin öfkesinin birikmesine yol açmıştır. Bu öfkenin patlak verdiği yerler çaresizliğin en yoğun yaşandığı yerler olmuştur. Vatandaş karakolda yada mahkemede yaşadığı çaresizliğe tepki gösteremezken, sağlık kurumlarında yaşadığı en küçüğünden en büyüğüne kadar sıkıntılarına (bulunduğu haklı zemin, yani hasta yada hasta yakını olmayı referans alarak) karşı tepki geliştirmiş ve son 3 ayda yoğun olarak yaşandığı gibi hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına fiili saldırılara yönelmiştir.

Yukarıda kısaca tanımlanan tablonun sorumlusunun hekimler olmadığı ancak bu biçimiyle "çark"ın dönmesine katkıda bulundukları bir kaos ortamı ortaya çıkmıştır. Bu çarkın değirmenlerine su taşımak topluma hiçbir yarar getirmeyeceği gibi, en başta hekimlerin aleyhine olmuştur, olmaktadır. Geldiğimiz noktada, bu tabloya itiraz etmeyen ve gereken tutumu almayan hekimlerin inandırıcılığı yoktur, olmayacaktır.

Yaşamında/hekimlik uygulamalarında insani ve mesleki değerleri temel alan azımsanmayacak ölçüde büyük bir hekim kitlesine rağmen ne yazık ki, temel sorumlu olarak hekimlerin görülmesi algılanışı kırılamamıştır.

Türk Tabipleri Birliği "artık yeter!" sloganı ile tutum almaya, sağlık hakkının/sağlıklı yaşama hakkının doğuştan kazanılmış olduğunu kabul eden her kesimle ortak davranmaya ve bunun bütün sonuçlarını yaşamaya/yaşatmaya karar vermiştir.

Hekimler olarak mesleğimizin insani değerlerini önceleyen ancak ilgilileri uyarmayı ve gerekenleri yapmaya zorunlu kılan bir çizgiyi izleyeceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz.

Önümüzdeki hafta içerisinde yetkililerle yapılacak, Genel Kurul Değerlendirme ve Sonuçlarının aktarılacağı görüşmelerle birlikte, Türkiye tıp ortamı, sağlık politikaları ve özlük haklarımıza yönelik sonuç alıncaya kadar sürecek bir etkinlik programının adımları atılacak ve yürürlüğe konulacaktır.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.

TTB 48. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

Karar:1-TTB 48. Büyük Kongresi, "TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği" ile ilgili olarak getirilen değişiklik önerilerini ve ek fıkra/madde önerilerini tartışmış ve aşağıdaki biçimde değiştirilmesini kabul etmiştir.

Madde:1-Bu yönetmelik, hekimler ile 1219 sayılı yasa, Tababet Uzmanlık Tüzüğü ve diğer mevzuat uyarınca hekimlik mesleğinden sayılanlardan; 6023 Sayılı TTB Yasası, 1219 Sayılı Yasa, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü, Hekimlik Meslek Etiği Kuralları ve diğer hukuksal düzenlemelerin kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmeyenler, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlar, yasakladığı işleri yapanlar ile meslek vakar ve onuruna veya meslek düzen ve geleneklerine uymayan davranışlarda bulunanlar hakkında verilecek disiplin cezalarını göstermek, uygulanacak yöntemleri belirlemek amacıyla, 6023 sayılı yasanın 59. Maddesinin c, e ve g fıkraları uyarınca hazırlanmıştır.

Madde:2-Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde hekimlik mesleğine mensup olanlarla birinci maddede değinilen hekimlik mesleğinden sayılanlar, odalara kayıtlı olsun veya olmasın disiplin suçları ile bu suçlara verilecek disiplin cezaları, disiplin soruşturması, koğuşturması, itiraz ve uygulama biçimleri bu yönetmelikte gösterilmiştir.

Madde:4-a)Aşağıda belirtilen disiplin suçları ve bu suçlara verilecek cezalar dışında, birinci maddede belirtilen ve diğer hukuksal düzenlemelerin verdiği görevleri yerine getirmemek.

Madde:4-d)Meslektaşlarına ve diğer sağlık meslek mensuplarına karşı küçük düşürücü davranışlarda bulunmak.

Madde:4-e)Hasta üzerindeki etkisini tıbbi amaçlar dışında kullanmak,

Madde:4-f) Hasta haklarına saygı göstermemek,

PARA CEZASI

Madde:5-a)Her türlü basım ve yayın organlarında reklam amacına yönelik, haksız rekabete neden olan yazılar yazmak, yazdırmak veya açıklamada bulunmak, yahut ortağı olduğu kuruluş veya şirket aracılığıyla bu anlamda reklam yapılmasını sağlamak.

Madde:5-d)Türk Tabipleri Birliği ve bağlı odalarca belirlenmiş asgari ücret tarifeleri altında ücret almak, Türk Tabipleri Birliği yasasının 5. Maddesine uygun izin almadan çalışmak.

Madde:5-g)Uzmanı olmadığı konularda uzmanmış gibi herhangi bir biçimde tanıtım yapmak.

Madde:5-j)Meslek uygulaması sırasında herhangi bir şekilde haksız kazanç teminine yönelik davranışlarda bulunmak,

Bilimsel araştırmalar ve eğitime yönelik şeffaf ve kurumsal ilişkiler dışında, endüstri kuruluşları ile çıkar ilişkileri kurmak, TTB Tarafından hazırlanan "Hekim ve İlaç Tanıtım İlkeleri"ne aykırı davranmak,

Madde:5-m)Hasta sevkleri, rapor, reçete vb. belgelerde usulsüz uygulamalar yapmak, sevk evraklarına el koymak, sevk edilen hastaları zorunlu durumlar dışında kendisine, yakınına veya ortağına ait muayenehanelere yönlendirici tavır ve davranışlarda bulunmak.

Madde:5-n)Acil durumlar dışında özel bilgi ve beceri gerektiren girişimlerde bulunmak.

GEÇİCİ MESLEKTEN ALIKOYMA CEZASI

Madde:6-b)Muayene ve tedavi sırasında hastaların cinsiyet, ırk, milliyet, etnik köken, din ve mezhep, ahlaki ve siyasi düşünce, kişilik, ekonomik ve sosyal durumuna göre ayrıcalıklı uygulamalar yapmak.

Madde:6-f)Mesleksel bilgi ve becerilerini insan onuruna ters düşecek amaçlarla kullanmak veya işkence yapmak, gerçeğe aykırı rapor düzenlemek, resmi görevi gereği bile olsa işkenceye katılmak veya işkence olarak nitelendirilebilecek işlem ve davranışlarda bulunmak, işkence ile ilgili bilgileri saklamak.

Madde:6-i)Savcılık yada mahkeme istemiyle ilgilinin, veli yada vasisinin aydınlatılmış onamı olmaksızın cinsel ilişki muayenesi yapmak.

Madde:6-j) Yayın etiğine aykırı davranmak.

SORUŞTURMA ZAMAN AŞIMI

Madde:11:Altıncı maddenin b, c, f, g, h paragraflarında ve 7. Maddede belirtilen suçların işlenmesinden itibaren 5 yıl içinde, madde 4 ve 5'de ve ayrıca madde 6'nın diğer paragraflarında belirtilen suçların işlenmesinden itibaren 2 yıl içinde soruşturmaya başlanmamış ise bu suçlar ile ilgili disiplin işlemi yapılamaz. Disiplin cezası gerektiren eylem, aynı zamanda bir suç oluşturuyor ve bu suç için yasa daha uzun bir zamanaşımı süresi koymuş bulunuyorsa, bu zamanaşımı süresi uygulanır. Soruşturmanın açılmasından itibaren 5 yıl içinde karara bağlanmayan disiplin soruşturmaları işlemden kaldırılır.

Madde:12-b)Disiplin soruşturmalarında ilgiliye, üzerine atılı bulunan suçun açık ve yazılı olarak bildirilmesi, yazılı savunmasının istenmesi ve bu savunma için 15 günlük bir süre tanınması şarttır.

BİLDİRİ VE YAKINMA

Madde:14- Sözlü bildirim veya yakınma, herhangi bir kişinin Merkez Konseyi'ne veya Oda'ya başvurması ve hakkında bildirimde bulunduğu hekim ve bu yönetmeliğin kapsadığı diğer kişileri belirtip iddialarını açılmasıyla yapılmış olur.

Bildirim veya yakınmanın sözlü yapılması durumunda yakınmada bulunan kişinin açık kimliği, adresi, bildirim veya yakınılan kişinin kimliği, yakınma veya bildirim konusu, maddi olaylar ve bildirim gününün belirtilmesi, varsa konuyla ilgili kanıtların belirtilmesi, Merkez Konseyi veya Oda Yönetim Kurulu üyelerinden biri ile bildirim veya yakınmada bulunan kişi ve sekreter tarafından imzalanarak bir tutanak tutulması zorunludur.

Yazılı bildirim veya yakınma, ilgili odaya veya Merkez Konseyi'ne verilecek yazı ile yapılır. Bu yazıda yukarıdaki hususlar bulunmalıdır. Aksi halde bu hususların yazılı bildirim veya yakınma yapan kişiden sağlanması yine Merkez Konseyi veya oda yönetim kuruluna aittir.

Bildirim veya yakınmada bulunanın kimliği, adresi ve imzası bulunmayan istekler işleme konulmaz.

SORUŞTURMANIN YAPILIŞ BİÇİMİ

Madde:17-(4.Fıkra)Soruşturmacı, suçlanan kişinin beyanının alınmasından veya bunun için öngörülen süresinin dolmasından ve delillerin toplanmasından itibaren 20 gün içinde soruşturmama dosyasını tamamlayarak Yönetim Kurulu'na sunar.

Madde:17(5.Fıkra)Soruşturma 3 ay içinde tamamlanır. Zorunlu durumlarda Yönetim Kurulu kararı ile soruşturma süresi bir yılı aşmamak üzere gerektiği kadar uzatılabilir. Bu süre içinde de soruşturma dosyasını tamamlamayan soruşturmacılar hakkında Oda Yönetim Kurulu tarafından soruşturma başlatılır.

Madde:17(7.Fıkra)Yönetim Kurulu, soruşturma raporunu eksik görürse, eksikliği uzatmasız en çok 20 gün içinde tamamlatır. Tamamlanmış olan dosya, yönetim kuruluna sunulmasını izleyen ilk toplantıda karara bağlanır.

ONUR KURULLARI

Madde:20-Kurul çalışmalarının düzenli yürütülmesi Onur Kurulu Başkanı tarafından sağlanır. Onur Kurulu, kendisine sunulan dosyanın içeriğine göre, gerekirse kurul üyesi bir raportör tarafından kişinin yazılı veya sözlü savunması alır. Savunma kişinin kendisi ve/veya vekili tarafından yapılır. Koğuşturulan kişi savunma istemi yazısının kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde savunmasını vermediği takdirde bu hakkından vazgeçmiş sayılır. Raportör üye, havale edilen dosyanın incelenmesini, toplantı gününden önce tamamlamak zorundadır.

YETER ÇOĞUNLUK VE GÖRÜŞME YÖNTEMİ

Madde:22-Oda Onur Kurulu, varsa özür beyan eden üyelerin yerinin yedeklerle tamamlanması ile en az 4 üye ile toplanır. Karar, salt çoğunlukla alınır.

Madde:22(Son Fıkrası)Kurul, koğuşturma dosyasının kendisine sunumundan itibaren dosyayı üç ay içerisinde karara bağlamak zorundadır.

Mükerrer 19-Oda Onur Kurulu kararının Yüksek Onur Kurulu tarafından bozulması halinde bozma kararı ilgili Oda'ya gönderilir. Oda Yönetim Kurulu bozma kararını, kararın ilgililerine (hekim, şikayet eden, vb.) tebliğ eder ve bozma kararına karşı diyeceklerini bildirmeleri için 15 günlük süre verir. Sürenin geçmesi veya ilgililerinin beyanlarını sunmalarından sonra dosya Oda Onur Kurulu tarafından incelenip bozmaya uyularak yeni bir karar verilir ya da eski kararda direnme kararı verilir.

Oda Onur Kurulu tarafından bozma kararına uyulması halinde bozma kararında belirtilen bozma sebeplerinin ortadan kaldırılmasından sonra esas hakkında yeni bir karar verilir. Bu karar ilgililere tebliğ edilir. Tebliğ'den sonra karara süresinde itiraz edilmesi veya kararın kendiliğinden Yüksek Onur Kurulu incelemesine tabii kararlarlardan olması halinde karar, bozmadan sonra yapılan işlemlere ilişkin evrak ile birlikte Yüksek Onur Kurulu'na gönderilir.

Oda Onur Kurulu tarafından bozma kararına karşı direnilmesi halinde, direnme gerekçelerini içeren karar verilir, bu karar ilgililere tebliğ edilir ve karar bozmadan sonra yapılan işlemlere ilişkin evrak ile birlikte Yüksek Onur Kurulu'na gönderilir.

Karar:2-TTB  48. Büyük Kongresi "Özel Ayaktan Teşhis ve Tedavi Kuruluşları Yönetmeliği" ile ilgili olarak getirilen değişiklik önerilerini ve ek fıkra önerisini tartışmış ve aşağıdaki biçimde değiştirilmesini kabul etmiştir.

Madde:7-a(Birinci Paragraf)Her özel ayaktan teşhis ve tedavi kuruluşunda bir sorumlu hekim bulunur. Bu sorumlu hekim, özel ayaktan teşhis ve tedavi kuruluşunda tam gün çalışmakla yükümlüdür. Özel ayaktan teşhis ve tedavi kuruluşunda sunulan sağlık hizmetinin gerektirdiği altyapı olanaklarının sağlanması ile idari sorumluluk sorumlu hekime aittir. Tıbbi sorumluluk ise; sağlık hizmetini fiilen sunan hekime aittir.

Madde:7-e) Her hekim özel ayaktan teşhis ve tedavi kuruluşunun ismini taşıyan reçeteyi kullanır ve bu reçeteye kendi kaşesini  basarak imzalar. Kaşede; hekimin adı, soyadı, varsa uzmanlık alanı ve diploma numarası yeralır. Bunun dışında özel ayaktan teşhis ve tedavi kuruluşunda özel hekim reçetesi veya başlıksız reçete kullanılamaz.

Madde:9-a)(İkinci Cümle)Tabela boyutları 3 metrekareyi geçmeyecek biçimde mevcut zemine göre düzenlenir, tabelalarda zemin rengi dahil olmak üzere tabip odaları tarafından hazırlanan tabela yönetmeliklerinde belirtilen iki renk kullanılır.

Madde:7-m)Özel Ayaktan Teşhis ve Tedavi Kuruluşları, konsültan hekim hizmeti sunma gerekçesiyle başka sağlık kuruluşlarında görev yapan hekimleri çalıştıramaz.

Karar:3-TTB 48. Büyük Kongresi, "Tabip Odalarında Hizmetlerin Yürütülmesine İlişkin Yönetmelik"te mevzuatımızdaki diğer düzenlemeler gözönüne alınarak aşağıdaki paragraf ve maddelerin çıkartılması ve değiştirilmesini tartışmış ve aşağıdaki biçimde kabul etmiştir.

Madde:5-Madde 5'teki iki ve üçüncü paragrafların tümüyle çıkarılması,

Madde:12'nin tümüyle çıkarılması,

Madde:7-Üye aidatları her yıl Haziran ayı sonuna kadar ödenir, en geç Haziran ayı sonuna kadar ödenmeyen üye aidatlarına 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca belirlenen gecikme faizi uygulanır.

Karar:4-TTB 48. Büyük Kongresi; turistlere verilen sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunların çözümü konusunda Merkez Konseyi'nin girişimlerde bulunmak üzere görevlendirir.

Karar:5-TTB 48. Büyük Kongresi; TTB'nin azami ücret uygulamasına geçmek için Merkez Konseyi'ni gerekli hazırlıkları yapmakla görevlendirir.

Karar:6-TTB 48. Büyük Kongresi; TTB Merkez Konseyi'nce Acil Sağlık Hizmetleri Çalışma Grubu oluşturulmasını kabul eder.

Karar:7-TTB 48. Büyük Kongresi; Türk Tabipleri Birliği'nin gündeminde bulunan hukuksal girişimlerle ilgili(6023, 657, vb.) Merkez Konseyi'ni hazırlıklar yapmak, yaptırtmak ve oluşan ürünleri örgüt içerisinde tartıştırarak bir sonuca bağlamak üzere toplantı düzenlemekle görevlendirir.

Karar:8-TTB 48. Büyük Kongresi; TTB'ce yürütülmekte olan A Tipi Sertifika Kurslarının günün ihtiyaçlarına uygun eğitim modelleri ile yürütülmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak üzere Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

Karar:9-TTB 48. Büyük Kongresi; Merkez Konseyi'nce sunulan tahmini bütçeyi aşağıdaki kararlarla birlikte kabul eder:

a)TTB 48. Büyük Kongresi; bütçe fasılları arasında değişiklik yapma ve yeni fasıl açma yetkisinin Merkez Konseyi'ne verilmesine,

b)6023 sayılı yasada öngörülen Merkez Konseyi Genel Sekreterine verilecek tazminatın belirlenmesi konusunda Merkez Konseyi'nin yetkilendirilmesine,

c)Merkez Konseyi'nde çalışan personel sayısı ve ücretlerinin belirlenmesi konusunda Merkez Konseyi'nin yetkilendirilmesine, karar verir.

Karar:10-TTB 48. Büyük Kongresi; Büyük Kongre'ye sunulan İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği alanında yönetmelik değişikliklerini öngören karar önerilerinin öncelikle İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu'nda görüşülmesi gerekçesiyle sunulan karar önerilerinin kongre gündeminden çıkarılmasını kabul eder.

Karar:11-TTB 48. Büyük Kongresi; Divan tarafından sunulan Sonuç Bildirgesi'ni üzerinde son değişiklikler yapma yetkisini Divan'a vererek kabul eder.

TTB 49. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

Büyük Kongre tarafından kabul edilen karar önerileri aşağıdadır:

1-49. büyük Kongre, Merkez Konseyi'ni Asgari Ücret Tarifesi'nin güncelleştirilmesi ve yetkinleştirilmesi çalışmalarıyla birlikte yerel tabip odalarından görüş alarak azami ücretin belirlenmesi konusunda görevlendirir.

2-İşyeri Hekimi Atama Yönetmeliği Madde:9'un Danıştay 8. Dairesi'nin 1996/5077 Esas ve 2000/1420 K.Sayılı kararı ile İşyeri Hekimliği Atama Yönetmeliği'nin 9. maddesi hükmünün iptal edilmesi ve temyiz aşamasında olduğundan, uygulamayla ilgili, TTB 49. Büyük Kongresi aşağıdaki kararı almıştır:

"İşyeri Hekimliği ile ilgili olarak verilmiş olan disiplin cezaları, kesinleşme tarihinden itibaren TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'ndeki sicilden silinme süresi boyunca İşyeri Hekimliği atamasında kullanılan puanlama cetvelinde negatif puan olarak dikkate alınır."

3-TTB 49. Büyük Kongresi, 6023 sayılı yasanın 35. maddesi ile TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 22. maddesinin 1. fıkrasının çelişmesi nedeniyle; Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 22. maddesinin 1. fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini kabul eder:

"Yeter Çoğunluk ve Görüşme Yöntemi

Madde 22-Oda Onur Kurulu, varsa mazeret beyan eden üyelerinin yerinin yedeklerle tamamlanmasıyla 5 üyeyle toplanır. Karar, salt çoğunlukla alınır."

4-TTB 49. Büyük Kongresi, Merkez Konseyi'ni 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun'un 11. madde hükmünün* yerine getirilmesi için ilgili taraflarla görüşmelerde bulunmak üzere görevlendirir.

(*)1219 Sayılı Yasa:Madde:11-"Mahkemeler bilirkişi olarak bu kanun ile Türkiye'de hekimlik yapma yetkisini haiz hekimlere başvurabilir. Bilirkişi olan hekimlere nasıl başvurulacağı ve bunlara verilecek ücret ve tazminat miktarları hakkında Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nca müşterek yönetmelik çıkarırlar".

5-TTB 49. Büyük Kongre; Samsun-Sinop Tabip Odası'nın hazırladığı "Samsun, Sinop Tabip Odası Hekim Meclisi Tüzüğü"nü kabul eder.

6-TTB 49. Büyük Kongresi, örgütümüzün başta özlük hakları olmak üzere daha etkin bir mücadele yürütebilmesi için yeni üyeler kazanmanın yanı sıra eski üyelerin üyeliklerinin yenilenmesini önemli bir araç olarak görmektedir. Bu nedenle tüm odaların elde edecekleri sonuçları Nisan 2001 tarihine kadar Merkez Konseyi'ne iletmelerini, toplanan verilerin Konsey'ce 1 yıl sonraki Kongreye sunulmasını kararlaştırır.

7-TTB 49. Büyük Kongresi; halk sağlığını büyük bir tehlikeye atacak günün birinde kapatılsa bile atıkları ile gelecek kuşakları asırlar boyu tehdit edecek, bir çok ülkenin yenilerini kurmayıp eskilerini kapattığı nükleer santrallerin ülkemizde kurulmasına karşı, başta tüm sağlıkçılar olmak üzere duyarlı her kesimin davet edildiği bir gösteriyi nükleer santralin yapılmasının düşünüldüğü bir bölgede 2000 yılı içinde yapılmak üzere Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

8-TTB 49. Büyük Kongresi, TTB Asgari Ücret Tarifesi Kitapçığı'nda yer almayan nöbet ücreti/gün biriminin Merkez Konseyi'nce belirlenmesi için Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

9-MR ve Tomografi gibi yüksek teknolojilerin ülkemizde gereksiz ve plansız biçimde kullanıma girdiği görülmektedir. Öte yandan lazer gibi teknolojiler hekim olmayan kişiler tarafından serbestçe ve değişik alanlarda kullanılabilmektedir. TTB 49. Büyük Kongresi, tıp alanındaki teknolojilerin uygulanmalarıyla ilgili standartların belirlenmesi açısından gerekli çalışmaların başlatılması için Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

10-TTB 49. Büyük Kongresi, F tipi cezaevlerinin mahkumların özellikle ruhsal iyilik halleri için gerekli olan sosyal uyaranlardan izole edilmelerini amaçlayan bir fiziksel yapıları olduğunu, bu çerçevede Merkez Konseyi'nin bu tür cezaevlerinin mahkumların ruhsal/fiziksel sağlıkları üzerine etkilerini incelemek, araştırmakla ve sonuçları topluma duyurmakla görevlendirir.

11-TTB 49. Büyük Kongresi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, özellikle kritik önemde olan sağlık sorunlarına rağmen, büyük bir özveriyle çalışan sağlık personelinin sürgünle karşı karşıya kalmasını kabul edilemez olarak değerlendirir. Bu uygulamalara da zemin oluşturan Olağanüstü Hal'in ve çalışanların sürgün kararlarının geriye doğru tazminiyle beraber kaldırılmasını, toplumun normalleşmesi açısından boşaltılan köylerdeki vatandaşın mali destekle beraber kendi topraklarına dönebilmelerinin sağlanmasını zorunlu görür. Bu amaçla gerekli çalışmalar yapmak üzere konunun yetkililere iletilmesine karar verir.

TTB 50. BÜYÜK KONGRE KARARLARI

1-TTB 50. Büyük Kongresi, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ne ait olan  Mithatpaşa Caddesi 62/15-17-18 nolu dairelerin ayrı ayrı ya da birlikte satılması için Merkez Konseye yetki verilmesini oybirliğiyle kabul eder.

2-TTB 50. Büyük Kongresi, TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin kimi maddelerinde değişiklik yapılmasına ilişkin önerileri oybirliği/oyçokluğuyla kabul eder. Değişiklik yapılan maddelerin oylanarak kabul edilen son halleri aşağıdadır.

"TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 5. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:5-Para cezasını gerektiren eylem ve durumlar şunlardır:

a)Her türlü basın, yayın organlarında, elektronik ortamda ve tüm iletişim mecralarında reklam amacına yönelik, haksız rekabete neden olan yazılar yazmak, yazdırmak veya açıklamada bulunmak, yahut ortağı olduğu kuruluş veya şirket aracılığıyla bu anlamda reklam yapılmasını sağlamak.

b)Basın, yayın organlarında, elektronik ortamda ve tüm iletişim mecralarında yer alan duyurularda, her türlü basılı evrakta ve reçete kağıtlarında ad, soyadı, adres, uzmanlık ve akademik ünvanı ile muayene gün ve saatleri dışında reklama yönelik beşinci maddenin (a) bendinde belirtilen amaçlarla yazılar yazmak,

c)Türk Tabipleri Birliğince veya Odalarca saptanmış, Tabela Yönetmeliği'ne uymamak,

d)Türk Tabipleri Birliği ve bağlı odalarca belirlenmiş en az muayene, tedavi, girişim ve incelemeler ile sözleşme ücretleri tarifesi altında ücret almak, Türk Tabipleri Birliği Yasası'nın 5. Maddesine uygun izinleri almadan çalışmak,

e)Hekimlerin yasada öngörülen sürede odaya kayıt yaptırmadan serbest meslek faaliyetlerini yürütmek,

f)El ilanları, tabelalar basın ve benzeri yollarla meslektaşlar arası haksız, tıp dışı rekabete yol açacak duyurular yapmak,

g)Uzmanı olmadığı konularda uzmanmış gibi herhangi bir şekilde tanıtım yaparak hekimlik yapmak,

h)Aidatını ve Oda tarafından belirlenen ödentileri yasanın belirlediği süre sonuna kadar haklı gerekçe olmaksızın ödememek,

ı)6023 sayılı yasanın 10. Maddesinde belirtilen görevin Oda yöneticileri tarafından ilgili yıl sonuna değin yerine getirilmemesi,

i)Oda veya Birlik organlarına seçilmiş üyelerin görev yapmasını engellemek,

j)Meslek uygulaması sırasında veya tabip odası ile ilişkilerin herhangi bir şekilde haksız kazanç teminine yönelik davranışlarda bulunmak.

k)Meslektaşlara maddi çıkar karşılığı muayene ve tedavi için hasta göndermek,

l)Kendisine hasta sağlaması için aracı kullanmak veya herhangi bir kişiye bu nedenle para ödemek veya maddi çıkar sağlamak,

m)Resmi hasta sevklerinde usulsüz uygulamalar yapmak, sevk evraklarına el koymak, sevk edilen hastaları zorunlu durumlar dışında kendisine, yakınına veya ortağına ait muayenehanelere yönlendirici tavır ve davranışlarda bulunmak.

o)Hastanın aydınlatılmış onamını usulüne uygun almaksızın tıbbi girişimde bulunmak.

p)Sonuçta hastanın ölümüne, sakatlığına sebep olmayıp da sağlığının kısa süreli geçici bozulmasına yol açan tıbbi hata ve ihmalde bulunmak".

TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 6. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:6-Geçici meslekten alıkoyma cezasını gerektiren eylem ve durumlar şunlardır:

a)Mesleğin uygulanması sırasında öğrenilen hastalara ait sırları yasal zorunluluk dışında açıklamak,

b)Muayene ve tedavi sırasında hastaların cinsiyet, ırk, milliyet, etnik köken, din ve mezhep, ahlaki ve siyasi düşünce, kişilik ve sosyal durumuna göre ayrıcalıklı uygulamalar yapmak,

c)Gerçeğe uymayan rapor ve/veya belge vermek,

d)Aynı ilde veya farklı illerde birden fazla muayenehane açmak veya çalıştırmak,

e)Kendisine başvuran veya çalıştığı kuruma gelen acil hastaların gerekli tıbbi tedavi veya girişimlerini başlatmamak, yapmamak ya da ilgili kuruluşlara sevkini geciktirmek veya yapmamak,

f)Mesleksel bilgi ve becerilerini insan onuruna ters düşecek amaçlarla kullanmak veya işkence yapmak, resmi görevi gereği bile olsa, işkenceye katılmak veya işkence olarak nitelendirilebilecek işlem ve davranışlarda bulunmak, işkence ile ilgili bilgileri saklamak,

g)Bilimselliği henüz kanıtlanmamış ya da bilim dışı yöntemlerle tanı ve tedavi uygulaması yapmak, insanlar üzerinde bilimsel kurallara uymayan araştırmalar yapmak, bu uygulamaları yapan kişilere sözlü veya yazılı destek vermek,

h)Meslekte bilgi ve beceri yetersizliğinden ötürü eksik ya da yanlış tanı ve tedavide bulunarak hastaya zarar vermek,

ı)Belirlenmiş etik değerler, TTB ve/veya TBMM tarafından benimsenen uluslararası belgeler ve kurallar dışında davranışta bulunmak.

i)Savcılıklar ve mahkemeler dışında kalan kişi ve kurumlardan gelen cinsel ilişki muayene istemlerini yerine getirmek, savcılık ya da mahkeme istemi olsa dahi ilgilinin, veli ya da vasisinin aydınlatılmış onamı olmaksızın cinsel ilişki muayenesi yapmak.

TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 8. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:8-Bu yönetmelikte öngörülen suçlar nedeniyle verilen disiplin cezaları kesinleştiği takdirde, disiplin cezasına temel oluşturan eylem, ayrıca TCY uyarınca suç oluşturuyorsa, Oda Yönetim Kurulu'nca Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulması zorunludur.

Merkez Konseyi, kesinleşen geçici olarak meslekten alıkoyma cezası ve oda bölgesinde çalışmanın yasaklanması cezalarını ve gerekçelerini verilen cezanın uygulanması için Sağlık Bakanlığı'na bildirir. Verilen cezanın yetkililerce uygulanmaması durumunda, bu kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulur ve kamuoyuna her türlü olanakla duyurulması sağlanır.

Kesinleşen her türlü disiplin cezası, gerekçeleriyle birlikte Birlik veya Oda bültenlerinde yayınlanır, ilgilinin çalıştığı kuruma bildirilir."

Yönetmeliğin 6. ve 7. maddelerine göre verilen cezaların kesinleşmesiyle, mesleğin yürütülemeyeceği ve hükmolunan cezanın nedeni Bakanlıkça ilgiliye tebliğ ve bilinen yollarla duyurulur.

TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 9. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:9-Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren eylem ve durumlara nitelik ve ağırlık itibari ile benzer eylemlerde bulunanlara da aynı türden disiplin cezaları verilir. Disiplin cezalarının verilmesinde eylem ve durumun ağırlığına göre Onur Kurulları geniş takdir hakkını kullanmakta serbesttir. Ancak aynı suçun tekrarında bir üst ceza verilir.

TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 11. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:11-Altıncı maddenin b, c, f, g, h paragraflarında belirtilen suçların işlenmesinde itibaren 5 yıl içinde madde 4 ve 5'de ve ayrıca madde 6'nın diğer paragraflarında belirtilen suçların işlenmesinden itibaren 2 yıl içinde soruşturmaya başlanmamış ise bu suçlar ile ilgili disiplin işlemi yapılamaz. Disiplin cezası gerektiren eylem, aynı zamanda bir suç oluşturuyor ve bu suç için, yasa daha uzun bir zamanaşımı süresi koymuş bulunuyorsa, bu zamanaşımı süresi uygulanır.

TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 14. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:14-Sözlü bildirim veya yakınma, herhangi bir kişinin Merkez Konseyi'ne veya Oda'ya başvurması ve hakkında bildirimde bulunduğu hekimi ve bu yönetmeliğin kapsadığı diğer kişileri belirtip iddialarını açıklamasıyla yapılmış olur.

Bildirim veya yakınmanın sözlü yapılması durumunda yakınmada bulunan kişinin açık kimliği, adresi, bildirim veya yakınılan kişinin kimliği, yakınma veya bildirim konusu, maddi olaylar ve bildirim gününün belirtilmesi, varsa konuyla ilgili kanıtların belirtilmesi, Merkez Konseyi veya Oda Yönetim Kurulu üyelerinden biri ile bildirim veya yakınmada bulunan kişi ve sekreter tarafından imzalanarak bir tutanak tutulması zorunludur. Bildirim veya yakınmada bulunan kişinin kimliği zorunluluk olmadıkça saklı tutulur. Disiplin kovuşturmasına yer olmadığı kararı verilen durumlarda, hakkında soruşturma yapılan kişinin isteği üzerine bildirimde veya yakınmada bulunan kişinin kimliği kendisine açıklanır.

Yazılı bildirim veya yakınma, ilgili odaya veya Merkez Konseyi'ne verilecek yazı ile yapılır. Bu yazıda yukarıdaki hususlar bulunmalıdır. Aksi halde bu hususların yazılı bildirim veya yakınma yapan kişiden sağlanması yine Merkez Konseyi veya oda yönetim kuruluna aittir.

TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 16. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:16-Oda Yönetim Kurulu, ivedi durumlar dışında bildirim veya yakınmanın yapılmasından sonra gelen ilk toplantısında konuyu inceler. Yönetim Kurulu bildirim veya yakınmayı değersiz görürse, "Soruşturma açılmasına yer olmadığına dair" kararını şikayet eden tarafa bildirir. Bildirim veya yakınma soruşturmayı değer gördüğünde ise Yönetim Kurulu şu iki yoldan birini izler:

a)Yönetim kurulu ilgiliye yakınma veya bildirim konusunu 7 gün içinde yazılı olarak bildirerek tebliğinden itibaren en geç 15 gün içinde açıklamasını ve varsa kanıtlarını bildirmesini ister. Bu sürenin geçmesi veya zamanında gelen yanıt ile birlikte dosyayı inceleyerek Onur Kurulu'na sevk edilip edilmeyeceğine karar verir.

b)Yönetim kurulu, bildirim ve yakınmayı inceleyerek gerekli gördüğü durumlarda oda üyelerinden birini veya birkaçını soruşturmacı olarak atar. Tabip Odası sınırları içinden soruşturmacı atanması uygun görülmediği takdirde Merkez Konseyi'nden soruşturmacı belirlenmesi istenebilir.

Soruşturmacı atanan kişinin atandığına dair Yönetim Kurulu kararı bulunmak zorundadır. Soruşturmacı bu kararın örneğini, hakkında suçlamada bulunulan kişiye bildirir. Soruşturmacı olarak atanan hekim haklı sebeplerle görevi kabul etmeyebilir."

Bu atamanın görüşüleceği toplantıya, eğer yakınmacı yönetim kurulu üyelerinden biri ise, katılamaz.

TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 17. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:17-Soruşturmacı, hakkında soruşturma açılan kişiye suçlamayı açık ve anlaşılır bir biçimde yazılı ve gizli olarak tebliğ eder. 6023 sayılı Yasa'nın 30. Maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 15 gün içinde yazılı beyanda bulunmasını ister. Bu süre içinde savunmasını vermeyen kişi, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Gerekli görülen durumlarda suçlanan kişinin sözlü anlatımlarına başvurulur.

Soruşturmacı, kişinin lehinde ve aleyhindeki bütün kanıtları toplamakla yükümlüdür. Bu nedenle olayla ilgili tüm kişilerin ya da kuruluş yöneticilerinin bilgilerine başvurabilir. Resmi makamlardan belgeler isteyebilir. Tanıkların sözlü anlatımlarına da başvurabilir.

Soruşturmacının bu amaçla yaptığı tüm yazışmalar "GİZLİ" ve "KİŞİYE ÖZEL" kaydı ile yapılır. Soruşturmacı her türlü ifade ve benzeri tutanağı kendisi yazabileceği gibi, Tabip Odası Yönetim Kurulu'nca görevlendirilecek bir yeminli sektere de yazdırabilir.

Soruşturmacı, suçlanan kişinin beyanının alınmasından veya bunun için öngörülen süresinin dolmasından itibaren 20 gün içinde soruşturma dosyasını tamamlayarak Yönetim Kurulu'na sunar.

Zorunlu durumlarda soruşturma süresi, Yönetim Kurulu kararı ile ve bir keze özgü olmak üzere en geç 90 gün uzatılabilir.

Gerekli ifadeleri ve belgeleri toparlayan soruşturmacı, bir "fezleke" düzenler. Fezleke'de suçlama konusu olay veya olaylar ile, lehte ve aleyhteki tüm belge ve ifadeler tartışılır. Soruşturmacı fezlekenin sonuç bölümüne kişinin kusurlu olup olmadığı ve verilmesini uygun gördüğü ceza konusunda kendi kişisel yargısını da ekler. Ancak bu yargı Yönetim Kurulu ve Onur Kurulu'nu bağlamaz.

Yönetim Kurulu, soruşturma raporunu eksik görürse, eksikliği uzatmasız en çok 20 gün içinde tamamlatır. Tamamlanmış olan dosya, Yönetim Kurulu'na sunulmasından itibaren 7 gün içinde karara bağlanır.

Soruşturmacının ilk inceleme sırasında yapacağı tüm harcamalar belge ile kanıtlanmak koşuluyla Tabip Odası bütçesinden ödenir, gerektiğinde avans da verilebilir.  Soruşturmacıya mesaisi ile orantılı olarak oda bölgesinde geçerli asgari muayene ücretinin 1 ila 5 katı tutarında: .. soruşturma öncesinde ve/veya soruşturma sürecinde görevlendirilen bilirkişilere, verdikleri emek ve raporun kapsamına göre, asgari muayene ücretinin 1 ila 3 katı tutarında bir ücret, yönetim kurulunca takdir edilebilir. Daha sonra hakkında soruşturma açılan kişi suçlu bulunduğunda tüm bu ödemeler 6023 sayılı yasanın 51. Maddesi uyarınca kendisine ödettirilir.

TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 19. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:19-Oda Yönetim Kurulu'nun "Disiplin soruşturması veya kovuşturması açılmasına yer olmadığına ilişkin" kararlarına karşı, ilgililer, bildirim tarihinden itibaren 10 gün içerisinde, Oda Onur Kurulu'na itiraz edebilirler. İtiraz dilekçesi Oda Yönetim Kurulu aracılığı ile Oda Onur Kurulu'na gönderilir.Dosyanın gidiş dönüş ücreti itiraz edenden alınır.

Oda Onur Kurulu tarafından dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda, yakınma, bildirim veya istem konusu incelemeye değer nitelikte görülürse, Oda Yönetim Kurulu'nun kararı kaldırılır. Oda Yönetim Kurulu ve itiraz sahibi Onur Kurulu'nun bu kararına uymak zorundadır. Bu durumda soruşturma tamamlatılarak Onur Kurulu'na sunulur.

Oda Onur Kurulu'nun ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlarına karşı, Oda Yönetim Kurulu veya ilgili kişi Yüksek Onur Kurulu'na itiraz edebilir.

Yüksek Onur Kurulu'nun ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlarına karşı Oda Yönetim Kurulu veya ilgili kişi İdari Yargıya başvurabilir.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, onur kurullarının kararları hakkında Yüksek Onur Kurulu'na başvurma hakkına sahiptir.

TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği'nin 22. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE:22-Oda Onur Kurul, varsa özürlü üyelerin yerinin yedeklerle tamamlanmasıyla beş üye ile toplanır. Karar salt çoğunlukla alınır.

Kurulda raportörün açıklamaları dinlendikten sonra, konunun görüşülmesine geçilir. Kurul gerek görürse, soruşturmacı ve ilgilileri de dinler. Konunun aydınlandığı ve görüşmelerin yeterliliği sonucuna varıldığında, oylamaya geçilir. Çekimser oy kullanılamaz. Oylamada, başkan oyunu en son kullanır. Onur Kurulu, bu yönetmelikte bulunan cezalardan birini sıra izlemeden verebilir.

Karar, ilgili yasa, tüzük ve yönetmelik maddelerini ve gerekçeyi kapsayacak biçimde kaleme alınıp imzalanır. Karara karşıt olanlar, bunun nedenlerini belirten yazılı bir açıklamayı karara eklemek zorundadırlar.

Kurul, savunmanın yapılması veya öngörülen sürenin geçmesinden itibaren 1 ay ve her ne olursa olsun kovuşturma dosyasının kendisine sunumundan itibaren dosyayı üç ay içerisinde karara bağlamak zorundadır."

3-TTB 50. Büyük Kongresi, TTB Uzmanlık Dernekleri Koordinasyon Kurulu'nun Kuruluşu ve Çalışma Usulleri Hakkındaki Yönetmeliği(ekte) oybirliğiyle kabul eder.

4-TTB 50. Büyük Kongresi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 22 yıldır sürdürülen OHAL uygulamasının kaldırılmasını ve köye dönüş sürecinin hızlandırılmasına ve bu talebinin Merkez Konseyi tarafından yetkililere iletilmesini kararlaştırır.

5-TTB 50. Büyük Kongresi, gerek Makedonya'da gerekse dünyanın herhangi bir bölgesindeki insan hakları ihlallerini bir kez daha kınar.

6-TTB 50. Büyük Kongresi, İstanbul Tabip Odası'nın Tabela Yönetmeliğini onaylar.

7-TTB 50. Büyük Kongresi, Tabip Odaları bölgesinde Afet ve Yardımlaşma Fonu kurulması konusunda çalışma yapılmasını Merkez Konseyi'ne tavsiye eder.

29-30 HAZİRAN 2002

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ 51. BÜYÜK KONGRESİ KARARLARI

Büyük Kongre tarafından kabul edilen karar önerileri aşağıdadır:

1-Bursa Tabip Odası'nın "Hekim Yardım Sandığı" kurulması önerisi görüşüldü. Türk Tabipleri Birliği adına sandık kurulabilmesi için yasal düzenleme gerektiğinden ek yasal düzenleme yapılması için girişimde bulunulması kabul edildi.

2-Edirne Tabip Odası'nın "Tabela Yönetmeliği" önerisi ile ilgili hazırladığı taslak bazı maddelerindeki değişiklikle kabul edildi.

3-Bartın Tabip Odası'nın "Tabela Yönetmeliği" önerisi ile ilgili hazırladığı taslak bazı maddelerindeki değişiklikle kabul edildi.

4- İvedilik taşımayan kongre karar önerilerinin zaman yetersizliğinden dolayı Eylül-Ekim aylarında  görüşmek üzere Olağanüstü Genel Kurul düzenlenmesine karar verildi.

5-TTB 51. Büyük Kongresi Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ne ait olan GMK Bulvarı Şehit Daniş Tunalıgil Sok. No.2/11 ve 12 nolu dairelerin ayrı ayrı ya da birlikte satılması için Merkez Konseyi'ne yetki verilmesi kabul edildi.

23-24 KASIM 2002

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ 52. OLAĞANÜSTÜ BÜYÜK KONGRE SONUÇ BİLDİRGESİ

23-24 Kasım 2002 tarihinde toplanan TTB Olağanüstü Büyük Kongresi'nin, özellikle ülke seçim sonuçları ve kurulmuş olan 58. Hükümetin programını da içerecek şekilde, ülke-sağlık-tıp ortamı ve hekimlerin özlük haklarına ilişkin yarım asırlık bilgi, mücadele birikimi ve deneyimi ile yaptığı değerlendirmelerin sonuçlarını, Merkez Konseyimiz, kamuoyu ile paylaşmaktadır:

1- İşsizlik ve adaletsiz gelir paylaşımının yol açtığı yoksulluk tablosunu oluşturan; açlık, sefalet, dışlanma ve onur kırıcı yaşam görüntülerini hiç görmek istemediğini, bir kez daha ifade etmiştir.

2-Hekimler ve örgütü Türk Tabipleri Birliği herşeye rağmen, bugüne değin çocuk felcinin eradike edilmesinden, ülkenin demokratikleşmesine kadar birçok birikim sağlamıştır.

3-Tüm çabalarımıza karşın, özellikle 1980'lerden sonra tüm hükümetlerce uygulana gelen politikaların sonucu; ülkemiz insanı, sosyal, ekonomik anlamda yakın tarihin en büyük tahribatını yaşamış ve yaşamaktadır.

Bu politikaların esasını; "piyasa ekonomisi" adı altında ülkenin zenginliklerini uluslar arası sermaye ile birlikte çok sınırlı bir kesimine aktarmak -IMF ve Dünya Bankası politikaları diye anılıyor-, bunun için de gündelik demokratik hayatı daraltmak oluşturmuştur. Bu uygulamaların sonuçları; toplumdaki eşitsizliklerin her düzeyde artması ve yaygınlaşması, vicdanları kanatan yoksulluk, yaratılan çatışma ortamının yol açtığı köy boşaltmalar ve göçler, yetersiz sağlık düzeyini ve sağlık hizmetlerini örseleyerek, insanların sağlık hakkını gasp ederken, diğer çalışan hekimlerde olduğu gibi hekimlerin de başta çalışma ortamları olmak üzere özlük haklarını tahrip etmiştir.

4-Böylesi bir dönemde ve antidemokratik bir ortamda gerçekleştirilen 3 Kasım seçim sonucu, Meclis çoğunluğunu elde edenlerin, yakın geçmişin hak kayıplarının telafisinden başlaması gerekirken, oluşturdukları yeni hükümetin Acil Eylem Planı ve Programı bizlerde kaygılar yaratmıştır.

Mevcut yıkımın esas sorumlusu olan IMF programı, borçların aksatılmadan ödenmesi, bunun yansıması olarak da, sağlık alanında finansman, örgütlenme, insan gücü, hizmet sunumunda -Genel Sağlık Sigortası, Aile Hekimliği uygulaması, hastanelerin özerkliği gibi kavramlarla- son dönem politikalarının esas olarak hedeflendiğinin ve sürdürüleceğinin belirtilmesi bu kaygılarımızı ortaya çıkarmıştır. Programda, hükümeti oluşturan AKP'nin seçim beyannamesinde bir sözcükle yer alan sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi konusunun bile, Acil Eylem Planı ve Hükümet Programı'nda yer almamasının, yanı sıra, bırakın grevli toplu sözleşmeli sendika hakkını, varolan sendika hakkını bütünüyle yok edecek "performansa dayalı ücret sistemine geçilecektir" denmesi kaygılarımızı derinleştirmektedir.

Yaşanan yıkımın sorumlusu olduğu her düzeydeki bilimsel verilerle kanıtlanmış politikaları, sorunların çözümü olarak sunma girişimini akla ve vicdana aykırı buluyoruz.

Tüm hükümetlerin yaptığı gibi temel hak ve hürriyetlere yönelik soyut yaklaşımlar yerine, gerçek bir demokratikleşmeyi sağlayacak adımların atılması gerekmektedir.

5-Geniş toplum kesimlerinin yeni hayal kırıklarına uğramaması ve acil beklentilerinin karşılanmasına her zamankinden daha çok ihtiyaçları vardır. Bu beklentiye sağlık ve hekimlik ortamında halkın ve hekim-sağlık çalışanlarının yararına verilecek cevap bellidir:

·         Türkiye vatandaşı olmak her türlü sağlık hakkının güvencesi olarak kabul edilmelidir; bunun için nüfus cüzdanı yeterli olmalıdır.

·         Adil bir vergilendirme sistemi üzerine oturmuş, elini çalışanların ve halkın cebine uzatmayarak oluşturulmuş bir kaynaktan finansman sağlayan,

224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası'nın temel örgütlenme ilkelerini esas alarak sevk sistemini mutlaka kuran,

Böylece ikinci ve üçüncü basamak hastaneleri etkin ve verimli kullanan,

Türkiye'nin ihtiyaçlarına uygun içerikte mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitimini öncelikleyen (bunun için de yeni tıp fakültesi açılmasını durdurulması ve mevcutların niteliklerinin arttırılması gerekmektedir).

Hekimler başta olmak üzere sağlık alanında tam süre çalışmayı ilke edinen,

İnsanca yaşamaya yeten bir ücretle uygun ortamlarda çalışılan, bu konunun grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı ile güvence altına alındığı,

Ülke düzeyinde dengeli insan gücü dağılımını sağlayan, bir sağlık sistemi sunumu biran önce yaşama geçirilmelidir.

Ancak tüm bunlar için içtenlikle "önce insan" diyen ekonomik politikalar ve demokratik bir ortamı benimseyen anlayışlara gerek vardır.

Bu nedenle -kafa karışıklığına ve arayışlarla zaman kaybına yol açan- başarısız politikalarda ısrara gerek yoktur.

TTB doğru soru sormaya ve her konuda (varolan) yanıtlarını sunmaya hazırdır (Hekimlerin onayından geçen acil talepleri içeren yasa önerileri öncelikli olmak üzere). İhtiyaç halkın yararına politikaları uygulayacak irade ya da daha doğru bir ifade ile uygulatacak kuvvettedir.

6-TTB ertelenecek hiçbir şeyin olmadığı ve çözüm için en etkin çalışmanın yürütülmesi kararlılığı ile başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, Hükümet ile içtenlikle müzakere süreçlerinde ısrarlı olacaktır.

7-TTB Büyük Kongresi önümüzdeki günleri müzakere ve mücadele sürecinin kuvvetlendirilmesi anlamında bir seferberlik dönemi olarak belirlemiştir. Başta Merkez Konseyi olmak üzere bütün yetkili organları ve üyelerini seferber ederek halkın sağlığı ve hekimler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının önceliklerinin gerçekleştirilmesi için etkin bir programın yürütülmesi kararlaştırılmıştır. Kamuoyuna bilgi aktarılarak yaşanacak bu süreç, acil kaydı taşıyan taleplerin gerçekleşmesi için Ocak 2003 tarihinden itibaren, 14 Mart Tıp Haftası'na kadar uyarı eylemleri ile başlayacaktır. Kamu çalışanları sendikaları başta olmak üzere koordineli bir çalışan hareketi konusunda özen gösterilecek süreçte, taleplerin yerine getirilmemiş olması - 3 aylık geçici ve yıllık bütçe önemli göstergeler olacaktır- muhatapların TTB önderliğinde hekimleri aciller dışında iş bırakmaya daveti olarak kabul edilecektir.

8-Büyük Kongremiz Türkiye'nin sorunlarını çözerek aşacak bir potansiyeli olduğuna içtenlikle inanmaktadır.

Umudumuz sorunların ve halkın lehine çözümlerin ısrarlı takipçisi olacak birlikteliğimiz olup, 58. Hükümeti taleplerimizin çözümü konusunda göreve çağırıyoruz.

9-Bir hekim, dahası bir insan olarak, isyan ettiğimiz savaş olgusuna karşı, TTB tutumu kamuoyuna ayrıca iletilmiş olup, savaş ortamlarının önlenmesine ilişkin çalışmalarımız sürdürülecektir.

IMF politikalarını kabul eden 57. Hükümet ve onun sessiz "muhalefetinin" bugünü; aynı politikalara devam edecek hükümetlerin ve buna ses çıkarmayan muhalefetin de yarınıdır.

Biliyoruz ki, YARIN DİYE BİRŞEY VAR.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

53. BÜYÜK KONGRESİ

DİVAN TUTANAĞI

(21-22 Haziran 2003, Ankara)

1-Türk Tabipleri Birliği 53. Büyük Kongresi, 21 Haziran 2003 günü, çoğunluk aranmaksızın 100 delege katılımı ile 09.30'da, Devlet Su İşleri Toplantı Salonu'nda toplanmıştır.

Hükümet komiserinin hazır bulunduğu görülmüş, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr.Füsun Sayek tarafından toplantı açılmış ve Divan Başkanlığı seçimi yapılmıştır. Divan Başkanlığı'na İzmir Delegesi Dr.Zafer Şişli, Divan Başkan Yardımcılığı'na İzmir Delegesi Dr. Hasan Değirmenci, Divan Katipliği'ne Mardin-Şırnak Tabip  Odası Delegesi Dr. Kamiran Yıldırım ve Bartın Delegesi Dr. İbrahim Balım önerilmişler ve oybirliğiyle seçilmişlerdir. Divan saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın söylenmesinden sonra göreve başlamıştır.

2- Divan Başkanı Dr. Zafer Şişli'nin konuşmasının ardından, Dünya Tabipler Birliği Başkanı Dr. Kati Myllymaki ve Dr.Füsun Sayek konuşmalarını yapmıştır. Bu konuşmaların ardından kongre gündemi delegelerin onaylarına sunulmuş ve herhangi bir değişiklik önergesi olmadığından gündem maddelerinin görüşülmesine başlanmıştır.

3-Konukların konuşmalarına geçilmiş ve Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep Akdağ'ın konuşması ardından 15 dakika  ara verilmiştir.

4-Başbakan Yardımcıları, Bakanlar, Milletvekilleri, çeşitli kişi ve kuruluşlar tarafından 53. Büyük Kongre'ye gönderilen kutlama mesajları okunmuş, konukların konuşmalarına devam edilmiştir.

5-50 dakikalık aradan sonra, Merkez Konseyi bir yıllık Çalışma Raporu TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr.Orhan Odabaşı, Mali Rapor TTB Merkez Konseyi Muhasip Üyesi Dr.Haluk S. Başçil, Denetleme Raporu TTB Denetleme Kurulu Üyesi Dr.Hakan Giritlioğlu  tarafından sunulmuştur.

6-Raporların görüşülmesine geçilmiş, raporlar hakkında konuşmak üzere; 10 delege söz almıştır. Bunlar sırasıyla; Dr.Ahmet Aras(Hatay), Dr.İrfan Gökçay(İstanbul), Dr.Muzaffer Eskiocak(Edirne), Dr.İlker Belek(Antalya), Dr.Kamiran Yıldırım(Mardin-Şırnak), Dr.Hüseyin Nantu(Mardin-Şırnak), Dr.Şükrü Hatun(Kocaeli), Dr.Tufan Kaan(Ankara), Dr.Mahmut Ortakaya(Diyarbakır) ve Dr.Ahmet Murat Ünal(Bursa)'dır.

7-Merkez Konseyi Çalışma Raporu, Mali Raporu ve Denetleme Kurulu Raporu ayrı ayrı oylanarak, oybirliğiyle kabul edilmiştir.

8-Bir yıllık tahmini bütçe Dr.Haluk Başçıl tarafından sunulmuş, tahmini bütçenin tümü ve gereğinde fasıllar arasında aktarma yetkisi de Merkez Konseyi'ne verilerek oybirliğiyle kabul edilmiştir.

9-Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr.Orhan Odabaşı'nın teşekkür konuşmasının ardından 20 dakikalık ara verilmiştir.

10- Ara sonrası karar önerilerinin okunması görüşülmesi ve oylanmasına geçilmiştir. Daha önce Merkez Konseyi tarafından tabip odalarına gönderilen ve kongre sırasında çeşitli tabip odalarından gelen delegelerin sundukları karar önerisi niteliğindeki metinler lehte ve aleyhte söz alanların konuşmalarından sonra oylanmıştır. Büyük kongre tarafından onaylanan kararlar aşağıdadır;

a-      Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği ile ilgili taslak bazı maddelerindeki değişikliklerle ve her madde ayrı ayrı ve sonunda tümü oya sunulmuş ve oybirliği ile kabul edilmiştir (Ek: 1).

b-      Aydın Tabip Odası'nın İlan ve Tabela Yönetmeliği yine aynı tabip odasının değişiklik önergesi ile birlikte görüşülerek Türk Tabipleri Birliği İlan Tabela Yönetmeliğine uyumunu sağlayacak düzenlemelerle ve oybirliği ile kabul edilmiştir.  (Ek: 2).

c-      Muğla Tabip Odası'nın İlan ve Tabela Yönetmeliği yine aynı tabip odasının değişiklik önergesi ile birlikte görüşülerek Türk Tabipleri Birliği İlan Tabela Yönetmeliğine uyumunu sağlayacak düzenlemelerle ve oybirliği ile kabul edilmiştir. (Ek:3).

d-      Konya-Karaman Tabip Odası'nın İlan ve Tabela Yönetmeliği Türk Tabipleri Birliği İlan Tabela Yönetmeliğine uyumunu sağlayacak düzenlemelerle ve oybirliği ile kabul edilmiştir. (Ek:4 ).

e-      TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği B Tipi Kurs Program Yönetmeliği konusundaki taslak görüşülerek oybirliği ile kabul edilmiştir. (Ek: 5).

f-       TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği C Tipi Kurs Program Yönetmeliği konusundaki taslak görüşülerek oybirliği ile kabul edilmiştir. (Ek: 6).

g-      Dr. Nazmi Algan, Dr. Zeki Gül, Dr. Tufan Kaan'ında aralarında bulunduğu 26 TTB 53. Büyük Kongre Delegesinin vermiş olduğu 59. Hükümetin sağlıkta dönüşüm projesine karşı, hekimlik ortamı ve özlük haklarımızı korumak amacıyla acil eylem planı oluşturulması şeklindeki kara önerisi kabul edilmiştir.

h-      Yönetmeliklerle ilgili maddeler arasında kaydırma ve redaksiyonla ilgili değişiklikleri yapmaya Merkez Konsey'i oybirliği ile yetkili kılınmıştır.

11- Saatin 19 30 olması nedeniyle gündemde değişiklik yapılmasına ve 22.06.2003 tarihinde sabah 08 30 ile 11 00 arasında bu eylem planı ile ilgili çalışmaların yürütülmesine, daha sonra gündemin ikinci gündeki programına devam edilmesi oylanarak oybirliği ile kabul edilmiştir.

12- 22 Haziran 2003 tarih ve saat 08 45'te Kongrenin ikinci gün çalışmaları divan başkanının açılış konuşmasıyla başlamıştır.

13- Acil Eylem Planı oluşturulması ile ilgili çalışmalar yürütülmüş bu konuda 20 Delege söz almıştır. Sonuçta bir basın açıklanmasının hazırlanarak Merkez Konsey tarafından açıklanmasına  ve bir eylem planı oluşturulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.

14- Gündemin son maddesi olan Türk Tabipleri Birliği'nin 50. Yıl etkinlikleri konusunda 11 konuk konuşmalarını yapmışlardır.

15- Genel Kurul süresince yasal düzenlemelere aykırı bir durum meydana gelmemiştir.

22.06.2003

Divan Başkanı                                               Divan Başkan Yardımcısı

Dr. Zafer Şişli                                                Dr. Hasan Değirmenci

Divan Katibi                                                  Divan Katibi

Dr. Kamiran Yıldırım                                    Dr. İbrahim Balım

(Ek: 1)

Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği

Bölüm 1

Genel Hükümler

Amaç

Madde 1-Bu Yönetmelik, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu uyarınca disiplin cezası verilecek kişileri ve durumları belirlemek ile disiplin cezası verilmesinde uyulması gereken usul ve esasları saptamak amacıyla, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun 59 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Kapsam

Madde 2- Bu Yönetmelik;

a)İlgili hukuksal düzenlemeler gereğince hekim unvanını kazanmış olup da Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mesleğini uygulayanları,

b)İlgili hukuksal düzenlemelere göre yürüttükleri mesleki faaliyet gereğince hekimlik mesleğinden sayılanları,

c)Özel kanunları gereğince odaya üye olması yasaklananlardan yukarıdaki bentlerin kapsamında bulunanları

kapsar.

Disiplin Suçları ve Cezaları

Uyarma Cezası

Madde 3-Uyarma (yazılı ihtar) cezası, hekime ve bu yönetmelik kapsamındaki kişilere mesleğini uygularken ve/veya meslektaşları ile olan ilişkilerinde daha özenli tutum ve davranışlar içinde olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.

Uyarma cezası verilmesini gerektiren haller aşağıda gösterilmiştir:

a)Tabip odasına kayıtlı olup da mesleki faaliyetinde ortaya çıkan değişiklikleri, değişiklik tarihinden itibaren 15 gün içinde bildirmemek,

b)Tabip odası veya Birlik organlarına seçilmiş üyelerin yasa ve yönetmeliklerin kendilerine yüklediği görevleri yapmaması,

c)Meslektaşlarına ve diğer sağlık meslek mensuplarına karşı küçük düşürücü davranışlarda bulunmak veya kötülemek,

d)Hasta üzerindeki mesleki etkisini tıbbi amaçlar dışında kullanmak,

e)Hasta haklarına saygı göstermemek,

f)Hasta kayıtlarını usulüne uygun olarak tutmamak,

g)Hekimlik mesleğine ilişkin hukuksal düzenlemelere aykırı eylemlerden aşağıda belirtilen diğer disiplin suçları arasında sayılmış haller dışında kalan, nitelik ve ağırlık itibariyle diğer disiplin suçları arasına dahil edilemeyenler.

Para Cezası

Madde 4- Para cezası, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası'nın 39 uncu maddesinin (b) bendinde belirtilen sınırlar dahilindeki paranın odaya ödenmesine dair verilecek  cezadır.

Para cezasını  gerektiren haller şunlardır:

a)Resmi görevi dışında hekimlik faaliyetini yürüttüğü yerin bağlı bulunduğu odaya 30 gün içinde kayıt olmamak,

b)Tanıtım kurallarına aykırı davranmak,

c)Her türlü iletişim mecrasında reklam amacına yönelik yazılar yazmak, yazdırmak veya açıklamada bulunmak, yahut ortağı olduğu kuruluş veya şirket aracılığıyla bu anlamda reklam yapılmasını sağlamak,

d)Bireysel olarak veya yöneticisi oldukları dernekler ya da çalıştıkları kurumların aracılığıyla ticari ürün veya hizmetin tanıtımında yer almak  veya reklamına aracılık etmek,

e)El ilanları, tabelalar, basın ve benzeri yollarla meslektaşlararası haksız, tıp dışı rekabete yol açacak duyurular yapmak,

f)Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'ne göre alınmış bir uzmanlık belgesi olmadan herhangi bir biçimde uzmanmış gibi tanıtım yapmak,

g)Türk Tabipleri Birliği veya odalarca saptanmış tabela ile ilgili kurallara uymamak,

h)Türk Tabipleri Birliği veya odalarca belirlenmiş asgari ücret tarifeleri altında ücret almak,

ı)Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 5'inci maddesine uygun izin almadan çalışmak,

i)Aidatını ve oda veya Birlik Genel Kurulu tarafından belirlenen ödentileri haklı gerekçe olmaksızın süresinde ödememek,

j) Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 10'uncu maddesinde belirtilen görevi ilgili yıl sonuna kadar yerine getirilmemek,

k)Oda veya Birlik organlarına seçilmiş üyelerin görev yapmasını engelleyici davranışta bulunmak, bulunmak,

l)Meslek uygulaması sırasında veya tabip odası ile ilişkilerinde herhangi bir şekilde haksız kazanç teminine yönelik davranışlarda bulunmak,

m)Bilimsel araştırmalar ve eğitime yönelik şeffaf kurumsal ilişkiler dışında, endüstri kuruluşları ile çıkar ilişkileri kurmak, Türk Tabipleri Birliği Hekim ve İlaç Tanıtım İlkeleri'ne aykırı davranmak,

n)Meslektaşlara maddi çıkar karşılığı muayene ve tedavi için hasta göndermek; kendisine hasta sağlaması için aracı kullanmak veya herhangi bir kişiye bu nedenle çıkar sağlamak,hastaları zorunlu durumlar dışında kendisine, yakınına veya ortağına ait özel sağlık kuruluşlarına yönlendirici tavır ve davranışlarda bulunmak,

o)Hasta sevkleri, rapor, reçete vb. belgelerde usulsüz uygulamalar yapmak, sevk belgelerine el koymak,

ö)Acil durumlar dışında özel bilgi ve beceri gerektiren girişimlerde bulunarak hastaya zarar vermek,

p)Hastanın aydınlatılmış onamını usulüne uygun almaksızın tıbbi girişimde bulunmak,

r)Sonuçta hastanın ölümüne, sakatlığına sebep olmayıp da sağlığının kısa süreli geçici bozulmasına yol açan tıbbi hata ve ihmalde bulunmak,

s)Adli vakaların muayenesinde ve rapor tanziminde gerekli özeni göstermemek,

ş)Sorumlusu olduğu sağlık kuruluşunda hekimleri ve diğer personelini sağlık alanı ile ilgili görev ve yetki alanı dışında çalıştırmak,

Geçici Olarak Meslekten Alıkoyma Cezası

Madde 5- Geçici olarak meslekten alıkoyma cezası, meslek uygulamasından 15 günden 6 aya kadar süreyle alıkonulmadır.

Meslekten geçici olarak alıkonma cezası alanlar, bu süre dolmadan Türkiye'nin hiçbir yerinde özel sağlık kuruluşu açamaz ve resmi veya özel herhangi bir yerde mesleğini uygulayamaz.

Geçici olarak meslekten alıkoyma cezasını gerektiren haller şunlardır:

a)Meslektaşlara, diğer sağlık meslek mensuplarına veya hastalara fiili saldırıda bulunmak,

b)Mesleğin uygulanması sırasında ve meslek sebebiyle öğrenilen hastalara ait sırları yasal zorunluluk dışında açıklamak,

c)Birden fazla yerde muayenehane açmak veya çalıştırmak,

d) Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'ne göre alınmış bir uzmanlık belgesi olmadan herhangi bir biçimde uzmanmış gibi davranmak veya tanıtım yapmak suretiyle meslek uygulamasında bulunmak,

e)Kamu kurum ve kuruluşlarının dolandırılmasına yönelik eylemlerde bulunmak; bu amaca yönelik olarak sahte belge veya reçete düzenlemek, reçete ve belgeler üzerinde tahrifat yapmak,

f)Gerçeğe uymayan rapor ve/veya belge vermek,

g)Bilimsel araştırma verilerini değerlendirirken ve yayına hazırlarken bilimsel gerçekleri yansıtmamak; çalışmaya fiilen katılmamış kişilerin adlarına yayında yer vermek, kaynak göstermeden veya izin almadan başkalarına ait verileri, olguları veya yazılı eserleri kullanmak veya benzerleri suretle bilimsel yayınlarda yayın etiğine aykırı davranmak,

h)Muayene ve tedavi sırasında hastaların cinsiyet, ırk, milliyet, etnik köken, din ve mezhep, ahlaki ve siyasi düşünce, kişilik, ekonomik ve sosyal durumuna göre ayrıcalıklı uygulama yapmak,

ı)Kendisine başvuran veya çalıştığı kuruma gelen acil hastaların gerekli tıbbi tedavi veya girişimlerini başlatmamak, yapmamak ya da ilgili kuruluşlara sevkini geciktirmek veya yapmamak,

i)Hastalıkların tanı ve tedavisinde bilimselliği henüz kanıtlanmamış ya da bilim dışı yöntemleri uygulamak veya önermek,

j)Usulüne uygun olarak ruhsatlandırılmamış maddeleri ilaç olarak önermek,

k)İlgili hukuksal düzenlemelere aykırı olarak canlılar üzerinde deneyler yapmak, yapılmasına destek olmak,

l)İlgili hukuksal düzenlemelerdeki sınırlar haricinde gebeliği küretaj veya herhangi bir yöntem ile sonlandırmak veya usule aykırı organ nakline katılmak,

m)Meslekte bilgi ve beceri yetersizliği, özen eksikliği, dikkatsizlik ve benzeri kusurlardan dolayı eksik ya da yanlış tanı ve tedavide bulunarak hastaya kalıcı zarar vermek,

n)Savcılıklar ve mahkemeler dışında kalan kişi ve kurumlardan gelen cinsel ilişki muayene istemlerini yerine getirmek; savcılık ya da mahkeme istemi olsa dahi ilgilinin, veli ya da vasisinin aydınlatılmış onamı olmaksızın cinsel ilişki muayenesi yapmak,

o)Mesleksel bilgi ve becerilerini insan onuruna ters düşecek amaçlarla kullanmak, işkence yapmak, işkenceye katılmak veya işkence olarak nitelendirilebilecek işlem ve davranışlarda bulunmak, işkence bulgularının tespitinde gerçeğe aykırı rapor düzenlemek,

ö)Belirlenmiş tıbbi etik değerler ile Türk Tabipleri Birliği ve/veya Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından benimsenen uluslararası belgeler ve kurallar dışında davranışta bulunmak,

p)Hasta kayıtlarında tahrifat yapmak.

r) Meslektaşlara, diğer sağlık meslek mensuplarına veya hastalara cinsel tacizde bulunmak.

Oda Bölgesinde Çalışmanın Yasaklanması

Madde 6- Oda bölgesinde çalışmanın yasaklanması, bir oda bölgesinde üç defa meslek uygulamasından alıkonma cezası alanların, oda bölgesinde meslek uygulamasından sürekli olarak alıkonulmasıdır.

Hekimlerden, oda bölgesinde üç defa meslek uygulamasından alıkonma cezası almış olanların meslekten geçici men cezası verilecek bir durumun tespitinde, oda bölgesinde çalışmaktan sürekli olarak alıkonmalarına karar verilir.

Bu ceza Merkez Konseyi tarafından bütün tabip odalarına bildirilir.

Onur Kurullarının Takdir Hakkı

Madde 7-Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren eylem ve durumlara nitelik ve ağırlık itibari ile benzer eylemlerde bulunanlara da aynı türden disiplin cezaları verilir.

Benzer suçun tekrarında bir üst ceza verilebilir.

Disiplin cezalarının verilmesinde eylemin veya yarattığı sonucun ağırlığına göre onur kurulları geniş takdir hakkını kullanmakta serbesttir.

Suç Duyurusu ve İlan

Madde 8-Bu Yönetmelikte öngörülen suçlar nedeniyle verilen disiplin cezaları kesinleştiği takdirde, disiplin cezası verilmesine esas alınan eylem, ayrıca suç oluşturuyorsa, oda yönetim kurulunca Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulur.

Merkez Konseyi, geçici olarak meslekten alıkoyma ve oda bölgesinde çalışmanın yasaklanması cezalarını içeren kararları, kesinleştikten sonra, cezanın uygulanması için Sağlık Bakanlığı'na bildirir. Verilen cezanın yetkililerce uygulanmaması durumunda, gerektiğinde sorumlular hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulur ve her türlü olanakla durumun kamuoyuna duyurulması sağlanır.

Kesinleşen disiplin cezası kararları, gerekçeleriyle birlikte ilgilinin çalıştığı kuruma bildirilir.

BÖLÜM 3

Disiplin Soruşturması

Soruşturmada Yetki

Madde 9-Oda onur kurullarının yetki alanı, bölgeleriyle sınırlıdır. Bölgeleri dışında oluşan olaylardan bilgi edinen Odalar, soruşturma açılmasına ilişkin görüşlerini Merkez Konseyi'ne ve ilgili odaya iletmekle görevlidir.

Merkez Konseyi kendiliğinden veya kendisine ulaşan bildirim veya yakınmaları değerlendirerek ilgili bölgedeki oda yönetim kuruluna bildirir. İlgili oda organları Merkez Konseyi'nin soruşturma açılmasına ilişkin isteğini geciktirmeden gündemine alır.

Soruşturma Zamanaşımı

Madde 10- Meslekten alıkonma cezası verilmesini gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren 5 yıl, diğer cezaların verilmesini gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren 2 yıl içinde soruşturma açılmasına dair yönetim kurulu kararı verilmemiş ise bu suçlarla ilgili disiplin işlemi yapılamaz.

Disiplin cezası gerektiren eylem, aynı zamanda bir suç oluşturuyor ve bu suç için, yasa daha uzun bir zamanaşımı süresi koymuş bulunuyorsa, bu zamanaşımı süresi uygulanır.

Genel Kurallar

Madde 11-Disiplin işlemleri, ‘disiplin soruşturması' ve ‘disiplin kovuşturması' olarak iki bölümdür. Disiplin soruşturması oda yönetim kurulu, disiplin kovuşturması ise onur kurulu ve yüksek onur kurulu tarafından yürütülür. Disiplin kovuşturmasının açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilebilmesi için oda yönetim kurulu tarafından soruşturmanın yapılmış olması gerekir.

Disiplin soruşturmalarında ilgiliye, üzerine atılı bulunan suç açık ve yazılı olarak bildirilir. Yazılı savunması istenir. Savunma için tebliğden itibaren en az 15 gün süre tanınması şarttır.

Soruşturma dosyası taraflar açısından alenidir.

Soruşturmanın Açılması

Madde 12-İlgili hakkında soruşturma bildirim veya yakınma üzerine, Merkez Konseyi'nin istemi üzerine yahut oda yönetim kurulunun gerek görmesi üzerine bildirim veya yakınma aranmaksızın  re'sen açılabilir.

Merkez Konseyi, mesleğin, meslektaşların, odaların veya Birliğin onur ve itibarını sarsıcı nitelikte bulduğu eylemde bulunanlar ile ilgili olarak soruşturma açılmasını ilgili oda veya haklı bir sebep olması durumunda başka bir odadan isteyebilir. Konseyin bu istemi derhal ve ivedilikle yerine getirilir.

İlk İnceleme ve Soruşturmacı Atanması

Madde 13-Oda yönetim kurulu, bildirim veya yakınmanın yapılmasından sonra bir ay içinde konuyu inceler.

Yönetim kurulu bildirim veya yakınmayı değersiz görürse, "soruşturma açılmasına yer olmadığına" dair kararını şikayet eden tarafa bildirir.

Bildirim veya yakınma soruşturmaya değer görüldüğünde ise yönetim kurulu aşağıdaki yollardan birini izler:

a)Yönetim kurulu, ilgiliye yakınma veya bildirim konusunu yazılı olarak bildirerek tebliğinden itibaren en geç 15 gün içinde savunmasını ve varsa kanıtlarını bildirmesini ister. Bu sürenin geçmesi veya süresinde gelen yanıt ile birlikte toplanan kanıtlardan oluşan dosyayı inceleyerek soruşturulan kişinin onur kuruluna sevk edilip edilmeyeceğine karar verir.

b)Yönetim kurulu, bildirim veya yakınmayı inceleyerek gerekli gördüğü durumlarda oda üyelerinden birini veya birkaçını soruşturmacı olarak atar. Yönetim kurul tarafından tabip odası sınırları içinden soruşturmacı atanması uygun görülmediği takdirde soruşturmacı belirlenmesi Merkez Konseyi'nden istenebilir.

Soruşturmacı yönetim kurulu kararı ile atanır. Soruşturmacı, bu kararın örneğini veya tarih ve sayısını, hakkında suçlamada bulunulan kişiye bildirir. Soruşturmacı olarak atanan hekim haklı sebeplerle görevi kabul etmeyebilir.

Soruşturmanın Yapılış Biçimi

Madde 14-Soruşturmacı, hakkında soruşturma açılan kişiye suçlamayı açık ve anlaşılır bir biçimde yazılı ve "gizli" ibareli olarak tebliğ ederek, tebliğden itibaren 15 gün içinde savunma yapılmasını ister. Bu süre içinde savunmasını vermeyen kişi, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Gerekli görülen durumlarda suçlanan kişinin sözlü savunması da istenebilir.

Soruşturmacı, kişinin leh ve aleyhindeki bütün kanıtları toplamakla yükümlüdür. Bu nedenle olayla ilgili tüm kişilerin ya da kuruluş yöneticilerinin bilgilerine başvurabilir, resmi makamlardan belge isteyebilir, tanıkların sözlü anlatımlarına da başvurabilir. Soruşturmacı, ilgili birimlerle yazışmasını ‘gizli' ibareli olarak yapar.

Soruşturmacı her türlü ifade ve benzeri tutanağı kendisi yazabileceği gibi, tabip odası yönetim kurulunca görevlendirilecek bir yeminli sekretere de yazdırabilir.

Soruşturmacı, suçlanan kişinin beyanının alınmasından veya bunun için öngörülen sürenin dolmasından ve delillerin toplanmasından itibaren 20 gün içinde soruşturma dosyasını tamamlayarak fezlekesi ile birlikte yönetim kuruluna sunar.

Gerekli ifadeleri ve belgeleri toparlayan soruşturmacı, bir "fezleke" düzenler. Fezlekede suçlama konusu olay ile lehte ve aleyhteki tüm belge ve ifadeler tartışılır. Soruşturmacı fezlekenin sonuç bölümüne, kişinin kusurlu olup olmadığı ve verilmesini uygun gördüğü ceza konusunda kendi kişisel yargısını da ekler. Ancak bu yargı yönetim kurulu ve onur kurulu açısından bağlayıcı değildir.

Yönetim kurulu, soruşturma raporunu eksik görürse, eksikliği en çok iki ay içinde tamamlatır.

Soruşturmacının ilk inceleme sırasında yapacağı tüm harcamalar belge ile kanıtlanmak koşuluyla tabip odası bütçesinden ödenir, gerektiğinde avans da verilebilir.  Soruşturmacıya mesaisi ile orantılı olarak oda bölgesinde geçerli asgari muayene ücretinin 1 ila 5 katı tutarında; soruşturma öncesinde veya soruşturma sürecinde görevlendirilen bilirkişilere, verdikleri emek ve raporun kapsamına göre, asgari muayene ücretinin 1 ila 3 katı tutarında bir ücret, yönetim kurulunca takdir edilebilir.

Tüm soruşturma giderleri, soruşturma sonunda kusurlu bulunan tarafa yüklenir ve Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 51'inci maddesi uyarınca tahsil olunur.

Soruşturmanın en kısa süre içinde tamamlanması için yönetim kurulu her türlü önlemi almak, gerektiğinde soruşturmacıyı görevden alarak yeni bir soruşturmacı ile soruşturmayı yürütmek, zorundadır.

Disiplin Kovuşturmasına Yer Olmadığı Kararı

Madde 15-Yönetim kurulu, dosyayı ve raporu inceleyerek, bildirim veya yakınmada bulunan kişi hakkında disiplin kovuşturması açılmasını gerektirecek bir nedenin olmadığını saptadığı takdirde, "Disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığı"na gerekçeli olarak karar verir. Bu kararda  bildirim veya yakınmada bulunanın adı ve adresi, suçlananın kimliği, üzerine atılan eylem, inceleme ve kanıtlar belirtilir.

Karar, hakkında soruşturma açılmış bulunan kişiye ve varsa yakınmacıya bildirilir.

Bildirim, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır. Kararın ilgiliye elden verilerek bildirilmesi durumunda bildirim günü, bildirilen ilgilinin adı ve soyadı bir tutanakla saptanarak ilgili memur ve bildirimde bulunulan tarafından imzalanır. Tebligatın yapıldığını gösteren belgeler soruşturma dosyasında saklanır.

Soruşturma veya Kovuşturma Açılmaması Kararlarına Karşı İtirazlar

Madde 16- Oda yönetim kurulunun "Disiplin soruşturması veya kovuşturması açılmasına yer olmadığına ilişkin" kararlarına karşı, ilgililer, bildirim tarihinden itibaren 15 gün içinde, oda onur kuruluna itiraz edebilirler. İtiraz dilekçesi oda yönetim kurulu aracılığı ile oda onur kuruluna gönderilir.

Oda onur kurulu tarafından dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda, yakınma, bildirim veya istem konusu incelemeye değer nitelikte görülürse, oda yönetim kurulunun kararı kaldırılır. Oda yönetim kurulu bu karara uymak ve soruşturmayı tamamlatarak onur kuruluna sunmak zorundadır.

Onur Kurulu Kararlarına Karşı İtiraz

Madde 17- Oda onur kurulunun ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlarına karşı, oda yönetim kurulu veya ilgili kişi Yüksek Onur Kurulu'na itiraz edebilir. Yönetim kurulu bakımından itiraz süresi onur kurulu kararının yönetim kuruluna tevdiinden itibaren başlar.

Onur kurulu tarafından verilen her türlü karar aleyhine, kararın bildiriminden itibaren 15 gün içinde yazılı olarak taraflarca itiraz edilebilir.

İtiraz dilekçesi, Yüksek Onur Kurulu'na gönderilmek üzere oda yönetim kurulu başkanlığına verilir. Dosyanın Yüksek Onur Kuruluna gidiş ve dönüş posta ücreti itiraz edenden alınır.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi de, onur kurullarının kararlarına karşı, kararı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde Yüksek Onur Kurulu'na başvurma hakkına sahiptir.

Onur kurulu kararına yapılan itiraz üzerine yönetim kurulu, öncelikle itirazın süresinde olup olmadığını kontrol eder.

İtiraz süresinde değil ise kararın kesinleşmiş olduğu ilgililere bildirilir ve karar gereği yerine getirilir.

İtiraz süresinde ise veya karar resen Yüksek Onur Kurulu denetimine tabi ise karar ve ekleri en kısa zamanda Yüksek Onur Kuruluna gönderilir.

Bozma Kararı Üzerine Yapılması Gereken İşlemler

Madde 18- Oda onur kurulu kararının Yüksek Onur Kurulu tarafından bozulması halinde bozma kararı, gerekçe ve gerekçeye esas ek belgelerle birlikte ilgili odaya gönderilir. Oda yönetim kurulu bozma kararını, kararın ilgililerine (hekim, şikayet eden, vb.) tebliğ eder ve bozma kararına karşı diyeceklerini bildirmeleri için 15 günlük süre verir. Sürenin geçmesi veya ilgililerinin beyanlarını sunmalarından sonra dosya oda onur kurulu tarafından incelenip bozmaya uyularak yeni bir karar verilir ya da eski kararda direnme kararı verilir.

Oda onur kurulu tarafından bozma kararına uyulması halinde bozma kararında belirtilen bozma sebeplerinin ortadan kaldırılmasından sonra esas hakkında yeni bir karar verilir. Bozma kararına karşı direnilmesi halinde, direnme gerekçelerini içeren karar verilir.

Karar ilgililere tebliğ edilir. Karara süresinde itiraz edilmesi veya kararın kendiliğinden Yüksek Onur Kurulu incelemesine tabi kararlarlardan olması halinde karar, bozmadan sonra yapılan işlemlere ilişkin evrak ile birlikte Yüksek Onur Kurulu'na gönderilir.

BÖLÜM 4

Onur Kurulu

Onur Kurulu Çalışmalarının Düzenlenmesi

Madde 19- Kurul çalışmalarının düzenli yürütülmesi onur kurulu başkanı tarafından sağlanır.

Oda Onur Kurulu'nun Görev Ve Toplantıları

Madde 20-Onur kurulunun görevi, yönetim kurulunun disiplin kovuşturması açılmasına ilişkin kararı üzerine gerekli incelemeyi yaparak disiplinle ilgili kararları vermek ve hukuksal düzenlemelerle verilen diğer görevleri yapmaktır.

Oda onur kurulu toplantıya, yönetim kurulu veya onur kurulu başkanı  tarafından asıl üyelere toplantı tarihinden en az bir hafta önceden taahhütlü mektup gönderilmek suretiyle veya imza karşılığı bildirim yoluyla çağrılır. Geçerli bir mazeret nedeni ile toplantıya katılamayacak üyelerin, toplantıdan en az üç gün önce durumlarını belirtmeleri üzerine, yerleri yedek üyelerle doldurulur. Onur kurulu, yaptığı toplantıda bir sonraki toplantı gününü belirlerse, ayrıca çağrı gerekmez.

Onur kurulu toplantılarını onur kurulu başkanı, bulunmazsa II. başkanı, o da bulunmazsa kurul sözcüsü yönetir.

Yeter Çoğunluk ve Görüşme Yöntemi

Madde 21- Oda onur kurulu, varsa mazeretli üyelerin yerinin yedeklerle tamamlanmasıyla beş üye ile toplanır. Karar salt çoğunlukla, en az üç üyenin kabulüyle, alınır.

Kurulda raportörün açıklamaları dinlendikten sonra, konunun görüşülmesine geçilir. Kurul gerek görürse, soruşturmacı ve ilgilileri de dinler. Konunun aydınlandığı ve görüşmelerin yeterliliği sonucuna varıldığında, oylamaya geçilir. Çekimser oy kullanılamaz. Oylamada, başkan oyunu en son kullanır. Onur kurulu, bu yönetmelikte bulunan cezalardan birini sıra izlemeden verebilir.

Karar, ilgili yasa, tüzük ve yönetmelik maddelerini ve gerekçeyi kapsayacak biçimde kaleme alınıp imzalanır. Karara karşıt olanlar, bunun nedenlerini belirten yazılı bir açıklamayı karara eklemek zorundadırlar.

Onur kurulu, toplanması gereken başka bir kanıt bulunmaması durumunda, kovuşturma dosyasının kendisine sunumundan itibaren üç ay içinde kararını verir.

Oda Onur Kurulu Üyelerinin Kurula Katılamayacağı Durumlar

Madde 22-Aşağıdaki durumlarda onur kurulu üyeleri, ilgili konunun görüşüldüğü toplantıya katılamaz ve yeteri kadar yedek üyeye çağrı yapılır:

a)Görüşülen konu ile doğrudan ilgili olması,

b)Görüşülen konuda soruşturmacı, tanık veya yakınmacı olması,

c)Görüşülen konudaki ilgilinin anne, baba, çocuk, öz ve üvey kardeş, amca, dayı, hala ve teyze yakınlığında akrabası olması,

d)Evlilik son bulmuş olsa bile karı ile koca ve bunların birinci derecede akrabaları,

e)Görüşülen konudaki ilgilinin yönetsel veya sicil yönünden amiri olması,

f)Görüşülen konuda ilgili ile ekonomik ilişki içinde olması,

g)Görüşülen konuda ilgili ile evlatlık ilişkisi olması.

BÖLÜM 5

Yüksek Onur Kurulu

Yüksek Onur Kurulu Çalışmalarının Düzenlenmesi

Madde 23-Yüksek Onur Kurulu çalışmalarının düzenli yürütülmesi başkan tarafından sağlanır. Başkan bir sonraki oturuma kadar bu sıfatı taşır ve gelecek toplantı için yapılması gereken hazırlıklardan, alınan kararların takibinden sorumludur.

Raportör üye, Yüksek Onur Kurulu'na havale edilen dosyaların incelenmesini öngörülen toplantı tarihinden en az bir ay önce tamamlayarak gelecek toplantının gündemini başkana sunar. Raportör, dosyalardaki oda ile yapılacak yazışmayla tamamlanabilecek noksanlıkları Merkez Konseyi Genel Sekreteri aracılığı ile tamamlatmaya çalışır.

Yüksek Onur Kurulunun sekreterya, arşivleme hizmetleri Merkez Konseyi Genel Sekreterliği'nce yürütülür.

Yüksek Onur Kurulu'nun Görevleri

Madde24-Yüksek Onur Kurulu'nun görevleri şunlardır:

a)Oda Onur Kurulu kararlarına karşı yapılan itirazlar ile itiraz edilmese dahi onur kurulları tarafından verilen meslekten alıkoyma cezalarını inceler ve onur kurulu kararları hakkında karar verir.

b)Bozma kararından sonra verilen ısrar kararlarının uygun bulunmaması durumunda onur kurulu yerine geçerek karar verir. Yüksek Onur Kurulu'nun bu şekilde verdiği karara karşı ilgililer ancak idari yargıya başvurabilirler.

c)Merkez Konseyi'nin kendisine ileteceği konuları görüşür ve sonuçlandırır.

d)Yasalarla kendisine verilmiş diğer görevleri yürütür.

Toplantı Usulü

Madde 25-Bu Yönetmeliğin 22'nci maddesinde öngörülen yasaklar Yüksek Onur Kurulu için de geçerlidir.

Kurul en az altı üyenin katılımı ile toplanır ve mevcudun üçte iki çoğunluğu ile karar verebilir.

Kurul, önceden saptanan gündemdeki, itiraz ve konuları o toplantısında görüşüp karara bağlar. Gündemdeki konularda ve disiplin dosyalarında eksiklik görüldüğü takdirde, eksikliğin tamamlanması ilgili odadan istenebilir. Bu dosyalar bir sonraki toplantıda öncelikle ele alınır.

Toplantının yönetimi yetkisi başkana aittir. Dosyanın yeterince görüşüldüğü ve konunun aydınlandığı kanaatine varıldığında oylamaya geçilir. Oylamada başkan oyunu en son kullanır ve çekimser oy kullanılamaz.

Karar verilebilmesi için yeterli oy sayısına ulaşılamaz ise dosyanın yeniden görüşmeye açılması veya bir sonraki toplantı gündemine bırakılması konusu oylanır. Bu konuda da karar yeter sayısı sağlanamaz ise dosya bir sonraki toplantıya bırakılmış sayılır.

Kararlar gerekçeli şekilde ve karara muhalif kalanların gerekçelerini de içerecek şekilde yazılıp imzalanır.

Her toplantı sonunda bir sonraki toplantının tarihine ilişkin görüşme açılır. Toplantı tarihi kararlaştırılamaz ise yeni toplantı tarihi Merkez Konsey tarafından saptanarak üyelere tebliğ edilir.

BÖLÜM 6

Çeşitli Hükümler

Kayıtların Tutulması

Madde 26-Açılan disiplin soruşturmaları sonunda verilen kararlar, sayfaları önceden numaralanmış ve noterlikçe onaylanmış olan defterlere, yıllar itibariyle sıra numarası da verilerek, düzenli bir biçimde yazılır.

Odalar, Yüksek Onur Kurulunda görüşülecek disiplin dosyalarının fotokopilerini bir dizi pusulası da yaparak Merkez Konseyi'ne gönderir. Dosya içinde bulunan kararların el yazısı ile yazılmış olması halinde daktilo veya bilgisayar ile yazılıp aslının aynısı olduğu onaylanmış bir örneğin de dosya içine konulması gereklidir.

Oda Onur Kurulu kararlarının onaylı fotokopileri o yılın sonunda Merkez Konseyi'ne gönderilir ve Konsey tarafından arşivlenir.

Yazışma Şekli

Madde 27-Kişi ve kurumlarla yazışmalar, kime ne zaman tebliğ edildiği tebellüğ edenin imzasını da taşıyan belgeyle ispatlanabilecek bir yöntemle (iadeli taahhütlü mektup, özel kurye,vb.) yapılır. Evrakın elden verilmesi halinde, alınacak imzalı belge, dosyada saklanır.

Kararların Uygulanması

Madde 28- Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezalarından yazılı uyarı ve para cezaları kesinleşir ve derhal uygulanır.

Meslekten alıkoyma cezaları ise, itiraz edilmese bile, Yüksek Onur Kurulu'nun onama kararı ile kesinleşir ve Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanır.

Süresi ne olursa olsun, meslekten alıkoyma cezası alan ve bu cezası kesinleşen oda veya Birlik yönetim organlarında görevli üyenin bu üyeliği düşer.

Sicil Dosyasına İşleme ve Sicilden Silinme

Madde 29-Disiplin cezaları sicil dosyasına işlenir. Aynı veya benzer konuda yeniden ceza alınmamış olması koşuluyla uyarı ve para cezaları 2 yıl sonunda sicilden silinir. Aynı veya benzer bir eylem sebebiyle ceza alınması durumunda, ikinci verilen cezadan sonra 4 yıl geçmedikçe ceza silinmez.

Geçici Madde -Türk Tabipleri Birliği Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. Halen yürütülen soruşturmalarda bu Yönetmelik'te belirtilen usül hükümleri uygulanır. Mevcut soruşturmada isnat edilen eylem bu Yönetmelik ile daha ağır bir cezayı gerektirir hale gelmiş ise önceki Yönetmeliğe uygun olarak hafif olan ceza verilir.

Yürürlük

Madde 30-Bu Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 31-Bu Yönetmelik kuralları Türk Tabipleri Birliği tarafından uygulanır.

(Ek: 2)

AYDIN TABİP ODASI

19 Nisan 2003 Cumartesi günü Odamız Ara Genel Kurulu'nda görüşülen, Odamız İlan ve Tabela Yönetmeliği'nin 21-22 Haziran 2003 tarihlerindeki 53. Olağan (seçimsiz) Büyük Kongresi'nde onaylanması için gereğini arz ederim.

AYDIN TABİP ODASI

İLAN ve TABELA YÖNETMELİĞİ

AMAÇ

Madde 1 - Bu yönetmeliğin amacı, hekimlerin ve özel sağlık kuruluşlarının ilan verme ve tabela asma esaslarını belirlemek yolu ile hekimlerin maddi hak ve menfaatlerini korumak, bu alanda haksız rekabeti önlemek ve eşitliği sağlamak, deontoloji kurallarını yaşatmak, hasta haklarını korumaktır.

HUKUKİ DAYANAK

Madde 2 - Bu yönetmelik;

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu,

1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun,

13.01.1960 kabul tarihli 4/12578 karar sayılı Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi

29.06.1996 ve 44.Büyük Kongrede Kabul Edilen TTB soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği uyarınca hazırlanmıştır.

KAPSAM VE TANIMLAMA

Madde 3 - Bu yönetmelik aşağıdaki yapıları kapsar.

a. Özel Muayenehaneler: Hekimlerin ilgili kanunla belirtilen özel hastalarını kabul ettikleri ve muayenelerini yaptıkları, şirketleşmiş olsun veya olmasın sağlık birimi bu isimle anılacaktır.

b. Özel Poliklinik, Tıp Merkezi ve Özel Dal Tıp Merkezi : Özel poliklinik,özel dal tıp merkezi, tıp merkezi isimleri altında faaliyet yürüten yataksız teşhis ve tedavi   özel kuruluşları yönetmelikte bu isimle anılacaktır. Aynı dalda birden fazla hekimin bir araya gelerek açtıkları ve branşlarına uygun tahlil ve tedavi ünitesi bulunan, ayaktan teşhis ve tedavi yapılan özel dal merkezi ve klinikler, özel poliklinikler  kapsamındadır.

c. Tıbbi Tahlil Laboratuarları: Radyoloji, Mikrobiyoloji, Biyokimya, Patoloji, Fizyoloji vb. laboratuar branş uzmanı veya uzmanlarının sahibi olduğu ve görev yaptığı, tıbbi tetkiklerin yapıldığı, özel laboratuarlar bu yönetmelikte bu isim altında anılacaktır.

d. Özel Hastaneler: Poliklinik hizmeti dışında teşhis ile ayaktan ve yatarak tedavi yapmak üzere özel hastaneler tüzüğüne göre kurulmuş özel dal ve/veya genel hastaneler bu yönetmelikte bu isimle anılacaktır.

e. Özel Sağlık Kuruluşları: Yukarıda belirtilen tüm tanımlar bu genel ad altında yönetmelikte yer alacaktır.

İLANLAR

Madde 4-Özel Sağlık Kuruluşlarının Tabip Odaları tarafından ya da ticaret sicil onaylanmış logosu varsa ilanda yer alabilir.

Madde 5-Özel Sağlık Kuruluşlarının  ilanında çalışan hekimlerin isimleri, ünvanları ve uzmanlık branşları birlikte yazılabilir. Hekim ismi yazılmadan uzmanlık alanı  belirtilemez.

Madde 6 -İlanda çalışma gün ve saatleri, adres ve telefonlar belirtilebilir.

Madde 7-Gazete, dergi, el ilanları  yoluyla verilecek ilanlarda ve reçete kağıtlarında hekimin adı ve soyadı veya laboratuar ya da polikliniğin veya hastanenin ismi ile adresi, Tababet İhtisas Nizamnamesi'ne göre kabul edilmiş olan ihtisas şubesi, muayene gün ve saatleri yazılabilir. Bunun dışında reklam mahiyetinde herhangi bir ifade veya cümle kullanılamaz.

Madde 8- Kuruluşu şirket şeklinde ise verilen ilanda çalışan sorumlu hekimlerin isim ve unvanları mutlaka belirtilecektir.

Madde 9-  Radyo,televizyon,internet v.b. ilan verilemez.

Madde 10- Hiç bir yayında hekimler ve sağlık kuruluşlarına ticari bir veçhe verilemez. Her ne suretle olursa olsun kendi reklamlarını yapamazlar, reklam mahiyetinde teşekkür ilanları yazdıramazlar.

Madde 11- Kullanılan yöntem, tıbbi araç ve ulusal-uluslararası standart göstergeleri rapor veya sonuç kağıtlarında bilimsel ve tıbbi isimleri ile belirtilebilir. Ancak hekimler tabela ve ilanlarında uzmanlık alanları dışında kalan tıbbi yöntem yada teşhis yöntemlerinin kendi bünyelerinde yapabildiklerini ifade eden cümleler kullanamazlar.

Madde  12. Ticaret Sicilinde yer almayan Merkez vb. isimleri ilan ve tabelada kullanılamaz.

Madde 13- Özel Sağlık Kuruluşlarının ve Hekimlerin; halkın kullanımına yönelik olarak uyguladıkları tanı ve tedavi yöntemleri yada kullandıkları her türlü cihaz ve benzeri araçların, kitle iletişim araçlarında, görsel işitsel araçlar ile benzeri nitelikteki  araçlarla doğrudan ya da dolaylı olarak, tüketici konumundaki kitleye yönelik, reklam veya tanıtım  ile bilgilendirme yapamazlar. Başkaca, kişi, kurum ve kuruluşların benzer nitelikti çalışmalarına araç olamazlar. Hekimler ve Özel Sağlık kuruluşları çalışmalarına ticari bir görünüm veremeyecekleri gibi, insanları yanıltıcı, paniğe sevk edici, yanlış yönlendirici, benzer nitelikteki kuruluşlar ve çalışanları arasında rekabete yol açıcı davranışlarda bulunamazlar. Sadece hekimlere ve Özel Sağlık Kuruluşlarına başvuran hastaların kullanımına yönelik olarak, temelde sağlığı geliştirici ve koruyucu nitelikte, söz konusu hekimin faaliyet gösterdiği alan ile sınırlı olmak üzere, ilgili sağlık sorunlarından korunma veya bu sağlık sorunlarının bireysel önlemler aracılığı ile giderilmesi ya da azaltılması  hakkında bilgileri içeren yazılı veya görsel işitsel eğitim materyali ile hekim yada ilgili sağlık kuruluşunun bu paraleldeki faaliyetlerini ifade eden , reklam niteliği taşımayan yazılı materyali el ilanı, afiş yada internet aracılığı ile duyurulabilir. Ancak  materyal üretilmeden önce, materyalin içerdiği bilgilerin uygunluğu açısından Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu'ndan  yazılı onay almak ve üretilen materyalde bu onayın tarih ve sayısına yer vermek zorundadır.

TABELALAR

HASTANE, TIP MERKEZİ, ÖZEL DAL TIP MERKEZİ VE  POLİKLİNİKLER İÇİN TABELALAR

Madde 14- Tabela yazılarında en fazla iki renk kullanılabilir. Özel poliklinik tabela boyutları Sağlık Bakanlığı'nın 11.01.1999 ve  356 sayılı ve TTB tarafından da onaylanan Genelgenin 14.Maddesi hükümleri uygulanır. 3 m2 den büyük olamaz.

Madde 15- 24 saat hizmet veren poliklinikler ve hastaneler ışıklı tabela kullanabilirler. Yukarıdaki Maddede belirtilen  genelgenin 14. Maddesi 5 paragrafı koşulları geçerlidir. . Acil tabelası 50x70 cm. boyutlarında ve Sağlık Bakanlığı Genelgesine uygun bulundurulmak zorundadır.

Madde 16- Tabelada hastane ve polikliniğin adı, amblemi, adresi, telefon numarası, poliklinikte çalışan hekimlerin ad ve soyadları, akademik ünvanları, varsa uzmanlık dalları, poliklinik çalışma saatleri, varsa acil veya ilk yardım hizmeti verilebildiği yer alabilir. Turistik bölgelerde tabelada görüntü kirliliğine yol açmamak kaydı ile yabancı dil kullanılabilir. Bunların dışında başka bir ibareye yer verilemez

Madde 17- Tabelada hekimin ismi olmadan uzmanlık dalı yazısı yer alamaz. Özel Hastaneler bulundukları sokağın giriş ve çıkışlarına Tedaş' dan Belediyeden izinli ve bu kurumların gösterecekleri yerlere ait olmak kaydı ile sadece hastahanenin isminin yer alacağı yön gösterici tabela koyabilirler. Resmi kurumların gösterecekleri yerler dışında sokaklara kendi imkanları ile tabela koyamazlar. Özel poliklinik laboratuar ya da muayenehaneler bu kapsam dışındadır.

MUAYENEHANELER İÇİN TABELALAR

Madde 18- Tabelalar ışıklı olamaz. Işık verici araçlarla süslenemez. Turistik bölgelerde tabelada görüntü kirliliğine yol açmamak kaydı ile yabancı dil kullanılabilir.

Madde 19- Tabelada hekimin adı, soyadı, tababet uzmanlık tüzüğünde belirtildiği şekilde uzmanlık dalının adı, akademik ünvanı, adresi ve telefon numarası yer alabilir. Bunun dışında başka bir ibareye yer verilemez.

Madde 20- Hekimin birden fazla uzmanlığı varsa, bunlar aynı tabelada yazılabilir. Her uzmanlık için ayrı tabela kullanılamaz.

Madde 21- Tabela yazılarında beyaz zemin üzerine en fazla iki renk kullanılabilir.

Madde 22- Tabela boyutları en fazla 3 m² yi geçemez.

TIBBİ TAHLİL LABORATUVARLARI İÇİN TABELALAR

Madde 23- Varsa laboratuarın özgün ismi tabelada belirtilir.

Madde 24- 24 saat açık olan tıbbi tahlil laboratuarları ışıklı tabela kullanabilirler.

Madde 25- Muayenehaneler için geçerli olan maddeler laboratuarlar için de geçerlidir.

MUAYENEHANE VE LABORATUVAR TABELALARI İÇİN GENEL MADDELER

Madde 26 - Bina giriş tabelaları 0.15 m² den büyük olamaz.

Madde 27- a) - Hekimler ya da sağlık kuruluşları bina dış cephesinde sadece kendilerine ait olan bölgede olmak üzere madde 22 de belirtilen ölçülerde paralel veya dikey tabela asabilir. Birden fazla cephe varsa toplam 3 m² yi geçmemek şartı ile bu tabelalar her cepheye birer adet olmak üzere birden fazla olabilir.

b) - Muayenehane kapı tabelaları birden fazla olamaz ve 0.15 m² yi geçemez.

c) -  Bina içi yol gösterici tabelalar her kat için birden fazla olamaz ve bina içi tabelalarının toplam m² si 0.15 i geçemez.

d) - Muayenehanenin bulunduğu apartmanın bina içi ya da dışı ortak tabela panosu varsa apartman yönetiminin düzenlemesine uygun olarak bu ortak tabelada hekim ya da sağlık kuruluşu yer alabilir. Böyle bir durumda bina içi yol gösterici tabelalar kullanılamaz.

e)- Herhangi bir nedenle apartman üzerine tabela konamaması muayenehanenin tamamen arka cephede kalması ve dışarıda apartman ortak tabela yeri bulunmaması durumunda hekim ya da Özel Sağlık Kuruluşu bina imar sınırları içerisinde birden fazla olmamak kaydı ile direk üzerine yönetmeliğe uygun ölçü ve nitelikte tabela koyabilir.

f) - Yukarıda belirtilen tabela yerleri dışında hiçbir suretle bina imar sınırları dışına direk dikerek, elektrik direkleri ya da belediye tarafından pazarlanan reklam panolarına madde 17 deki istisna dışında tabela konamaz.

g)- Ticaret Sicilinde yer almayan Merkez vb. isimleri ilan ve tabelada kullanılamaz.

h)- Turistik bölgelerde tabelada görüntü kirliliğine yol açmamak kaydı ile yabancı dil kullanılabilir

Madde 28- Olması gereken tabelalar dışında reklam mahiyetinde herhangi bir ifade veya cümle içeren tabela, pano asılamaz.

Madde29- Bina duvarına veya cama yazılan yazılar tabela olarak değerlendirilir. Bu tip yazılar diğer maddelerdeki sınırlandırmalara tabidirler. Pencere camlarında en fazla iki renk yazı kullanılabilir.

Madde30-Tabelalarda gölgeli, süslemeli, kabartmalı, fosforlu yazı kullanılamaz.

Madde 31- Bez afiş kullanılamaz.

Madde 33- Çirkin görünümlü, paslanmış tabelalar kullanılamaz.

SORUMLULUK

Madde 34-Odamız bölgesinde bulunan Özel Sağlık Kuruluşları ve muayenehanesi olan hekimler bu yönetmelik yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumludur.

DENETLEME VE DİSİPLİN

Madde 35- Bu yönetmeliği Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu uygular. Bu yönetmeliğe uygun davranmayanlar hakkında 2. Maddede belirtilen hukuki dayanak kapsamında disiplin kovuşturması ve diğer yasal girişimler yapılır.

YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA

Madde 36-  Bu yönetmelik  .....................tarihinden itibaren yürürlüğe girer.

(Ek: 3)

MUĞLA TABİP ODASI

Muğla Tabip Odası İlan ve Tabela Yönetmeliği güncellenerek Ara Genel Kurulumuzda kabul edilmiş ve TTB Ara Genel Kurulu'nda onaylanmak üzere ekte gönderilmiştir.

Hukuki açıdan da değerlendirileceği inancıyla gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MUĞLA TABİP ODASI
İLAN VE TABELA YÖNETMELİĞİ

AMAÇ
Madde 1- Bu yönetmeliğin amacı, hekimlerin ve özel sağlık kuruluşlarının ilan ve tabela asma esaslarını belirlemek yolu ile hekimlerin maddi ve manevi hak ve menfaatlerini korumak, bu alanda haksız rekabeti önlemek ve eşitliği sağlamak, deontoloji kurallarını yaşatmak, hasta haklarını korumaktır.

HUKUKİ DAYANAK
Madde 2- Bu yönetmelik;
6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu,
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun,
13.01.1960 kabul tarihli 4/12578 karar sayılı Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi uyarınca hazırlanmıştır.

KAPSAM VE TANIMLAMA
Madde 3- Bu yönetmelik aşağıdaki yapıları kapsar.
a-) Özel Poliklinikler: Özel poliklinik, tıp merkezi, özel dal tıp merkezi, teşhis merkezi, dializ merkezi vb. isimler altında faaliyet yürüten iki veya daha çok hekimin görev yaptığı, özel ayaktan teşhis ve tedavi kuruluşları bu yönetmelikte bu isimle anılacaktır.

b)- Tıbbi Tahlil Laboratuarları: Radyoloji, Mikrobiyoloji, Biyokimya, Patoloji, Fizyoloji vb. laboratuar branş uzmanlarının sahibi olduğu ve tek hekim olarak görev yaptığı, tıbbi tetkiklerin yapıldığı, özel laboratuarlar bu yönetmelikte bu isim altında anılacaktır.

c)- Özel Muayenehaneler: Bir hekimin özel hastalarını kabul edip, muayenelerini yaptığı yer, bu yönetmelikte bu isim altında anılacaktır. 

İLANLAR
Madde 4- Gazete, dergi vb. yayınlarda özel poliklinikler, tıbbi tahlil laboratuarları ve özel muayenehaneler için verilen ilanların büyüklüğü birbirinin aynı olacaktır.

Madde 5- Özel polikliniklerin logosu ilanda yer alamaz.

Madde 6- Standart büyüklükteki ilan alanı dahilinde istenilen büyüklük ve karakterde yazı kullanılabilir.

Madde 7- Özel poliklinik ilanında o poliklinikte çalışan hekimlerin isimleri, unvanları ve uzmanlık branşları birlikte yazılabilir. Hekim ismi yazılmadan branş polikliniği belirtilemez.

Madde 8- ilanda çalışma gün ve saatleri, adres ve telefonlar belirtilebilir.

 

Madde 9- Muayene, teşhis, tedavi yöntemleri ve hastalık isimleri ile tıbbi aletin ve malzemenin markası yazılamaz.

Madde 10- Gazete, dergi, vb. yoluyla verilecek ilanlarda ve reçete kağıtlarında hekimin adı ve soyadı veya laboratuar ya da polikliniğin ismi ile adresi, Tababet ihtisas Nizamnamesi'ne göre kabul edilmiş olan ihtisas şubesi, akademik unvanı, muayene gün ve saatleri yazılabilir. Bunun dışında reklam mahiyetinde her hangi bir ifade kullanılamaz.

Madde 11- Kuruluş şirket şeklinde ise ve şubesi varsa, verilen ilanda merkez ve şubelerde bulunan sorumlu hekimlerin isim ve unvanları mutlaka belirtilecektir.

Madde 12- Radyo ve televizyonda reklam mahiyeti taşımayacak şekilde ilan verilebilir.

Madde 13-İnternet ortamında yayınlanan ilanlar bu yönetmelikte yer alan diğer maddelerin bütün koşullarına uymak zorundadır.

Madde 14- Hiç bir yayında hekimler ve sağlık kuruluşlarına ticari bir veçhe verilemez. Bu Yönetmelik kapsamındaki özel sağlık kuruluşları her ne suretle olursa olsun kendi reklamlarını yapamazlar, reklam mahiyetinde teşekkür ilanları yazdıramazlar.

Madde 15- Hekimler ve bu yönetmelik kapsamındaki kurumlar, verdikleri hizmet ile ilgili promosyon yapamazlar ve bu hizmetlerin hiç bir kişi ve kurum tarafından promosyon aracı olarak kullanılmasına aracılık edemezler.

POLİKLİNİKLER İÇİN TABELALAR
Madde 16- Tabela yazılarında en fazla iki renk kullanılabilir.

Madde 17- Tabelada polikliniğin adı, adresi, telefon numarası, poliklinikte çalışan hekimlerin ad ve soyadları, akademik unvanları, varsa uzmanlık dalları, poliklinik çalışma saatleri, varsa acil veya ilk yardım hizmeti verilebildiği yer alabilir. Bunların dışında başka bir ibareye yer verilemez.

Madde 18- Özel Poliklinik tabela boyutları 3 (üç) metrekareden büyük olamaz.

Madde 19- Tabelada hekimin ismi olmadan uzmanlık dalı yazısı yer alamaz.

MUAYENEHANELER İÇİN TABELALAR
Madde 20- Tabelalar tek yönden ve beyaz renkte ışıklandırılabilir, ancak ışık verici araçlarla süslenemez.

Madde 21- Tabelada hekimin adı, soyadı, akademik unvanı, tababet uzmanlık tüzüğünde belirtildiği şekilde uzmanlık dalının adı, adresi ve telefon numarası yer alabilir. Bunun dışında başka bir ibareye yer verilemez.

Madde 22- Hekimin birden fazla uzmanlığı varsa, bunlar aynı tabelada yazılabilir. Her uzmanlık için ayrı tabela kullanılamaz.

Madde 23- Tabela yazılarında beyaz zemin üzerine kırmızı ve siyah olmak üzere en fazla iki renk kullanılabilir.

Madde 24- Tabela boyutları; bina dış cephesine asılan tabelaların boyutları 1.2 metrekareden daha fazla olamaz.

TIBBİ TAHLİL LABORATUVARLARI İÇİN TABELALAR
Madde 25- Varsa laboratuarın özgün ismi tabelada belirtilir .

Madde 26- Laboratuar branş uzmanının ismi ve uzmanlık dalı tabelalardan en az birinde mutlaka yazılı olacaktır.

Madde27- Muayenehaneler için geçerli olan maddeler tıbbi tahlil laboratuarları için de geçerlidir .

TABELALAR iÇİN GENEL MADDELER
Madde 28- Bu yönetmelikte belirtilmeyen hususlarda o yerleşim yeri belediyesi tabela yönetmeliği hükümleri veya belediyenin uygulamaları geçerlidir.

Madde 29- Tabelalar deontoloji kural ve esaslarına uygun olmak zorundadır.

Madde 30- Tabelalarda muayene, teşhis, tedavi yöntemleri, hastalık isimleri, tetkik isimleri, tıbbi alet, malzeme, makina marka ve isimleri yazılamaz.


Madde 31- Olması gereken tabelalar dışında, reklam mahiyetinde herhangi bir ifade veya cümle içeren tabela ve pano asılamaz.

Madde 32- Bina dış cephesine paralel asılı tabelalar, bina girişi tabelaları ve muayenehane kapı tabelalarının her biri birer taneden fazla asılı olamaz. Bina içi yol gösterici tabela her kat için bir taneden fazla olamaz.

Madde 33- Bina giriş tabelası, muayenehane kapı tabelası ve bina içi yol gösterici kat tabelaları 0.15 metrekareden daha büyük olamaz.

Madde 34- Kişi veya kuruluş adına bir binanın en fazla iki cephesine tabela asılabilir.

 

Madde 35- Bina dışı yol gösterici tabela bir taneden fazla olamaz. Bu tabelada poliklinik, laboratuar veya hekimin isminden ve mesafe belirten ifadeden başka bir şey yazılamaz.
İş hanı ve benzeri büyük binalarda, eğer bina girişine yakın bir yerde, bina içindeki kişi veya kuruluşlara ait tabelaların ortak asıldığı pano varsa ve hekim tabelası bu panoda yer alıyorsa, bu tabela bina dışı yol gösterici tabela kapsamındadır.

Madde 36- Bina duvarına veya cama yazılan yazılar tabela olarak değerlendirilir. Bu tip yazılar diğer maddelerdeki sınırlandırmalara tabidirler. Pencere camlarında yalnızca tek renk yazı kullanılabilir.

 

Madde 37- Tabelalarda gölgeli, süslemeli, kabartmalı, fosforlu yazı kullanılamaz.

Madde 38- Bez afiş kullanılamaz.

Madde 39- Çirkin görünümlü, paslanmış tabelalar kullanılamaz.

Madde 40- Turistik bölgelerde tabelada görüntü kirliliğine yol açmamak kaydı ile yabancı dil kullanılabilir.

SORUMLULUK
Madde 41- Odamız bölgesinde muayenehanesi olan, tıbbi tahlil laboratuarı olan, özel polikliniklerde çalışan, tıp fakültesi mezunu hekimler ve tababet uzmanlık tüzüğüne göre uzman olanlar bu yönetmelik yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumludur.

DENETLEME VE DİSİPLİN
Madde 42- Muğla Tabip Odası Yönetim Kurulu bu yönetmeliğin uygulamasını izler. Bu yönetmeliğe uygun davranmayanlar hakkında disiplin kovuşturması ve diğer yasal girişimler yapılır.

 

YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA
Madde 43- Bu yönetmelik 01.07.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girer.

Madde 44- Yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilanlarla ilgili yükümlülükler iki ay içinde; tabelalarla ilgili yükümlülükler altı ay içinde uygulanır.

 

(Ek: 4)

KONYA-KARAMAN TABİP ODASI TABELA YÖNETMENLİĞİ

Amaç:

Madde 1- Bu yönetmenliğin amacı Konya-Karaman Tabip Odası bölgesinde faaliyet gösteren muayenelerin ve her türlü özel sağlık kuruluşlarının tabela standardının belirlenmesidir.

Kapsam:

Madde 2- Bu yönetmelik, Konya-Karaman Tabip Odası bölgesinde faaliyet gösteren muayenehaneler, poliklinikler, tıp ve dal merkezleri, tıbbi tahlil, patoloji, fizyoloji laboratuarları, fizik tedavi merkezleri, röntgen teşhis, tomografi ve magnetik rezonans (MRI) gibi görüntüleme merkezleri, nükleer tıp merkezleri, diyaliz merkezleri, üremeye yardımcı tedavi merkezleri, radyoterapi merkezleri, ve genetik tanı merkezleri gibi her türlü özel sağlık kuruluşları ile özel hastaneleri kapsar.

Dayanak:

Madde 3- Bu yönetmelik,6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunun 28. maddesinin 1-c bendi, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nün 9. maddesi ve Hekimlik Meslek Etiği Tüzüğünün 11. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hazırlanmıştır.

Genel İlkeler:

Madde 4- Tüm sağlık kuruluşları;

a)      Faaliyet gösterdikleri binanın en fazla iki cephesine (özel hastaneler üç) tabela asabilirler.

b)      Sağlık kuruluşlarının, içinde bulundukları binadan başka bir binaya ya da başka yerlere tabela asmaları yasaktır.

c)      Bina giriş kapılarına 50x70 cm. den büyük olmamak üzere tabela asılabilir.

Madde 5- Bina cephelerine konulacak tabelalar, her iki cephede toplam; (özel hastaneler üç cephede toplam)

a)      Muayenehanelerde 2 metrekareden

b)      Laboratuarlar ve tüm ayaktan tanı ve tedavi kuruluşlarında 10 metrekareden

c)      Özel hastanelerde 24 metrekareden büyük olmaz.

Madde 6- Tabelalarda, zemin hariç en fazla iki renk kullanılabilir. Tabela üzerindeki yazılar düz ve sade olmak zorundadır. Yazılar büyük veya küçük harflerle yazılabilir. Ancak profesörlük, doçentlik veya yardımcı unvanlarını kazananlar her unvan dönemi içinde Yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde tabelalarında bu unvanı kullanamazlar.

Madde 7- Tıbbi tahlil laboratuarı, tıp veya dal merkezi yada poliklinik olarak ruhsatlanmamış sağlık kuruluşları merkez, ünite ve diğer ifadeler kullanılan tabelalar asamazlar. Birden çok sayıda hekim birlikte çalışıyor olsa bile tıbbi laboratuar, tıp veya dal merkezi yada poliklinik olarak ruhsatlanmamış ortak muayenehaneler, muayenehanelere dair tabela kurallarına uymak zorundadırlar.

Madde 8- Boyutları 5.madde belirtilen ve bina cephelerine konulacak tabelalarda;

a)      Muayenehanelerde, uzman hekimler;ad ve soyadlarını, yalnızca Tababet Uzmanlık Tüzüğü'ne göre belirlenmiş uzmanlı dalları ile varsa yan dal uzmanlık alanları ve telefon numaralarını yazabilirler. Tababet Uzmanlık Tüzüğünde yer almayan bir uzmanlık dalı, herhangi bir laboratuar tetkik, tedavi metodu ve diğer bilgiler belirtilemez. Pratisyen hekimler; ad ve soyadları yanında, yalnızca "Genel Tababet" veya "Pratisyen Hekim" unvanları kullanabilirler. Muayenehane tabelalarında bunların dışında herhangi bir bilgiye yer verilmez. Muayenehane tabelaları ışıklı olamaz ve dıştan aydınlatılamaz. Zeminde beyaz renk kullanılması zorunludur.

b)      Tıbbi tahlil laboratuarları; kuruluşa özel olarak bir ad verilmişse, bu adın altına sırasıyla, laboratuarın türü, sorumlu hekimin adı ve soyadı, Tababet Uzmanlık Tüzüğü'ne göre belirlenmiş uzmanlık dalı yazılır. Değişik branşta birden fazla laboratuar uzmanının çalıştığı laboratuarlarda, her uzmanlık dalındaki sorumlu hekimlerin ad ve soyadları ile Tababet Uzmanlık Tüzüğü'ne göre belirlenmiş uzmanlık dallarının ayrı ayrı belirtilmesi zorunludur. İstenirse çalışan tüm hekimlerin isimleri yazılabilir. Laboratuar tabelalarında, kullanılan cihazların veya yapılan değişik tetkiklerin tanıtımına ve faaliyetin günün 24 saatini kapsadığına yönelik ek bilgiler belirtilemez.

c)      Poliklinikler, tıp ve dal merkezleri; kuruluşun asını belirtilen en fazla iki tabela yanında, çalışan hekimlerin adı, soyadı ve uzmanlık dallarını belirten tabelalar asabilirler. Ayrıca ruhsatlandırılmış olması koşuluyla, kurulu bulunan ünite ve birimlerin (tüp bebek ünitesi, cerrahi müdahale birimi vs. gibi) isimlerini belirten tabelalar da asabilirler. İlgili merkezde tam olarak kurulu bulunmayan, ilgili uzmanı bulunmayan ve gerekli lisans ve ruhsatı bulunmayan ünite ve/veya birimlerin isimleri veya tedaviye yönelik herhangi bir tıbbi veya cerrahi yöntem belirtilemez. Tıbbi görüntüleme merkezleri lisanslı ve ruhsatlı görüntüleme sistemlerinin (ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi vs. gibi) isimleri tabelalarında kullanabilirler. Tıbbi görüntüleme sisteminin özelliklerinin tanıtımına yer verilemez.

d)      Özel hastaneler; kuruluşun adını belirten en fazla üç tabela yanında, çalışan hekimlerin adı, soyadı, ve uzmanlık dallarını belirten tabelalarını da asabilirler. Ayrıca ruhsatlandırılmış olması koşuluyla kurulu bulunan ünite ve birimlerinin (tüp bebek ünitesi, diyaliz ünitesi, açık kalp cerrahisi birimi vs. gibi) isimlerini belirten tabelalarını asabilirler. Acil durumlarda hastanenin kolaylıkla bulunabilmesi amacıyla hizmet binasının çatı katına, gündüz ve gece uzaktan görülebilecek boyutta, içeriden ışıklandırılan ve yalnızca hastanenin adının yazılı olduğu tabela da konulabilir.

Madde 9- Muayenehaneler hariç, tabelalarda içeriden ışıklandırma yapılabilir. 24 saat hizmet veren sağlık kuruluşlarında, acil servis girişlerinin belirlenmesi amacıyla, üzerinde "Acil" yazısı bulunan ışıklı tabelalar kullanılabilir. Bu tabelalar 1 metrekareden büyük olamaz. Acil birim girişinde ayrıca beyaz zemin üzerine ters "C" harfi şeklinde kırmızı hilal ve altında koyu mavi harflerle "Acil" yazısı bulunan en çok 50*70 cm büyüklüğünde, dikey asılı ışıklı tabela da bulundurabilirler.

Madde 10- Muayenehane ve diğer tüm özel sağlık kuruluşlarında, yukarıda tanımlanalar dışında her türlü tabela kullanılması yasaktır.

Ayrılık:

Madde 11- Bu yönetmelik hükümlerine aykırı davrandıkları tespit edilenler hakkında 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 28-30. maddeleri gereğince işlem yapılır.

Yürürlülük:

Madde 12- Bu yönetmelik, 01 Temmuz 2001 tarihinden itibaren yürürlüğe girer.

Yürütme:

Madde 13- Bu yönetmelik hükümleri Bu Tabip Odası Yönetim Kurulu yürütür.

Uygulama:

Geçici Madde 1- Bu yönetmelik kapsamına giren ve yönetmeliğin yürülüğe girmesinden önce değişik tabelaları bulunan muayenehane ve özel sağlık kuruluşları ve hastaneler, yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra en geç üç ay içinde tabelalarını bu yönetmelik hükümlerine uygun hale getirirler. Belirtilen süre içinde gereğini yerine getirmeyenler hakkında 11. madde hükmü uygulanır.

(Ek: 5)

TTB İŞÇİ SAĞLIĞI İŞYERİ HEKİMLİĞİ KOLU

TTB İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞYERİ HEKİMLİĞİ

B TİPİ KURS PROGRAM YÖNETMELİĞİ

Amaç ve Dayanak

Madde 1-İşyeri hekimliği yapmakta olan hekimlerin sürekli eğitimleri çerçevesinde, işyeri hekimliğinde yaşadıkları sorunları tartışmak, çözümler üretmek, katılımcıların eğitim düzeylerini arttırmak ve Tabip Odaları ile iletişimlerini geliştirmek üzere, 6023 sayılı yasanın 59. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Kapsam

Madde 2-Bu yönetmelik,

-B tipi kurs programının düzenlenmesinin usul ve esaslarını,

-Kursiyer başvurularının nasıl yapılacağını,

-Kurs katılım ücretlerini,

-Kursa devam durumlarını,

-Programın yürütülmesine ait diğer koşulları ve sorunların çözüm yollarına ilişkin esasları belirler.

Kurs Takviminin Belirlenmesi ve Yürütülmesi

Madde 3-B tipi Kurs programının hangi Tabip Odaları'nca açılacağı, kaç kursiyerin alınacağı İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu tarafından belirlenerek TTB Merkez Konseyi onayına sunulur.

-Merkez Konseyinin onayı olmaksızın kurs düzenlenemez.

-B tipi kurs katılım belgesi Merkez Konseyi'nce verilir.

-Kursun eğitim yapmaya uygun koşullarda yürütülmesinden ilgili Tabip Odası sorumludur.

Kursların Düzeni

Madde 4-B Tipi kurs programına sadece işyeri hekimliği yapmakta olan hekimler alınır.

-Kursa çağrılacak olan hekimlerin listesi ilgili Tabip Odası tarafından belirlenir ve kurs tarihinden en geç  20 gün önce hekime posta ile ulaştırılır.

-Çağrılı olduğu halde geçerli nedeni olmadan kursa katılmayan işyeri hekimlerine bir sonraki dönemde çalışma onayı verilmez.

Madde 5-Kursa devam zorunludur. Devamsızlık hakkı toplam ders süresinin %15'I kadar olup 2 saati aşan devamsızlıklarda katılım belgesi verilmez.

Madde 6-B Tipi Kurs Programı 2 gün toplam 16 saattir.

-Bu süre ve ders programı Bilim Eğitim Kurulu'nun önerisi, Merkez Konseyi'nin onayı ile değişebilir.

Madde 7-Kurs eğiticileri, Bilim Eğitim Kurulu ve eğiticilerin önerisi ile Merkez Konseyi'nce belirlenir.

 

Mali Hükümler

Madde 8-Kursiyerlerden alınacak katılım ücreti İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu'nun önerisi ve Merkez Konseyi  kararı ile belirlenir,

-Kursiyerlerden alınan ücret TTB'ne gelir olarak kaydedilir. Harcamaları aşağıdaki oranlar çerçevesinde yapılır;

Merkez Konseyi                                         % 35

Kurs Organizasyonu                                   % 25

Yerel Tabip Odası                                      % 20

TTB Eğitim Geliştirme Fonu                        % 20

-Eğiticilerin ulaşım, konaklama, yemek ve ders ücretleri TTB Merkez Konseyi tarafından karşılanır.

Madde 9-Bu yönetmelik TTB Büyük Kongresinde onaylandığı tarihte yürürlüğe girer.

Madde 10-Bu yönetmelik TTB Merkez Konseyi tarafından yürütülür.

(Ek: 6)

TTB İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞYERİ HEKİMLİĞİ

C TİPİ KURS PROGRAM YÖNETMELİĞİ

Amaç ve Dayanak

Madde 1-İşyeri hekimliği yapmakta olan hekimlerin sürekli eğitimleri çerçevesinde, iş kolu / işyeri riskleri düzeyinde yaşanan sorunlara çözüm getirmek ve katılımcıların eğitim düzeylerini arttırmak üzere 6023 sayılı TTB yasasının 59. maddesine dayanarak hazırlanmıştır.

Kapsam

Madde 2-Bu yönetmelik;

-C Tipi kurs programının düzenlenmesinin usul ve esaslarını,

-Kursiyer başvurularının nasıl yapılacağını,

-Kurs ücretlerini,

-Kursa devam durumlarını,

-Programın yürütülmesine ait diğer koşulları ve sorunların çözüm yollarına ilişkin esasları belirler.

Kurs Takviminin Belirlenmesi ve Yürütülmesi

Madde 3-C tipi kurs programının hangi bölgelerde açılacağı, kaç kursiyerin katılacağı İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu tarafından belirlenerek TTB Merkez Konseyi'nin onayına sunulur.

-Merkez Konseyi'nin onayı olmaksızın kurs düzenlenemez.

-C Tipi kurs katılım belgesi Merkez Konseyi'nce verilir.

-Kursun eğitim yapmaya uygun koşullarda yürütülmesinden ilgili Tabip Odası sorumludur.

Kursların Düzeni

Madde 4-Kursa katılacak olan hekimlerin listesi Yerel Tabip Odalarınca Merkez Konseyi'ne bildirilir. Kursa katılacak hekimlere çağrı kurs tarihinden en geç  20 gün önce  hekime posta ile ulaştırılır.

-Çağrılı olduğu halde geçerli bir mazereti olmadan kursa katılmayan işyeri hekimlerine sözleşme yenileme döneminde yeni onay verilmez.

Madde 5-Programa devam zorunludur. Devamsızlık hakkı toplam ders süresinin %15 kadardır.

Madde 6-C tipi kurs programının içeriği, kursiyer sayısı, eğiticileri Bilim Eğitim Kurulu'nun önerileri ve Merkez Konseyi onayı ile belirlenir.

-Bu süre ve ders programı Bilim Eğitim Kurulu, İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Kolu'nun önerisi ve Merkez Konseyi'nin onayı üzerine değiştirilebilir.

Mali Hükümler

Madde 7-Kursiyerlerden alınacak katılım ücreti İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu'nun önerisi ile Merkez Konseyi tarafından belirlenir.

-Belirlenen ücret İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu'nun önerisi ve Merkez Konseyi'nin kararı ile değiştirilebilir.

-Eğitmenlerin ulaşım, konaklama, yemek, ders ücretleri Merkez Konseyi  tarafından karşılanır.

Madde 8-Bu yönetmelik TTB Büyük Kongresi'nde onaylandığı tarihte yürürlüğe girer.

Madde 9-Bu yönetmelik TTB Merkez Konseyi tarafından yürütülür

 

 

 

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

54. BÜYÜK KONGRESİ

(SEÇİMLİ)

DİVAN TUTANAĞI

1-      Türk Tabipleri Birliği seçimli 54. Büyük Kongre'si 24 Haziran 2006 günü çoğunluk aranmaksızın 316 delege katımlı ile saat 09.30'da Ankara Ünivesitesi Tıp Fakültesi morfoloji binasında Abdürkadir Noyan Konferans Salonunda toplanmıştır. Kongreyi Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ikinci başkanı Dr. Metin Bakkalcı açmış saygı duruşu ve istiklal marşı okunmasından sonra divan seçimi gerçekleşmiştir. İzmir delegesi Dr. Zafer ŞİŞLİ Divan başkanlığına, Mardin delegesi Dr. Kamiran YILDIRIM divan başkan yardımcılığına, Samsun delegesi Dr. Murat ERKAN divan üyeliğine, Edirne delegesi Dr. Gamze Varol SARAÇOĞLU divan üyeliğine seçilmişlerdir.

2-      Dr. Metin Bakkalcı açılış konuşmasını yapmıştır. Daha önceden ilan edilen kongre gündemi delegelerin onayına sunulmuş ve değişiklik önerisi olmadan gündem maddelerinin görüşülmesine başlanmıştır.

3-      Kongre tebrik telgrafları okunması ve konukların konuşmalarından sonra ara verilmiştir. Aradan sonra Merkez Konseyi çalışma raporu Dr. Orhan Odabaşı tarafından okundu, mali rapor (01.06.2003- 31.05.2004 dönemi, 31.06.2004-31.05.2005 dönemi, 01.06.2005-31.05.2006 dönemlerine ait bilanço ve gelir gider tabloları)  Dr. Haluk S. Başçil tarafından, denetleme kurulu raporu(01.06.2003-31.05.2004 dönemi, 31.06.2004-31.05.2005 dönemi, 01.06.2005-31.05.2006 dönemleri) Dr. Hakan Giritlioğlu tarafından okundu.

4-      Yemek molasından sonra raporların görüşülmesine geçildi. Dr. Hasan Akşit, Dr. Osman Küçük, Dr. Semih Tatlıcan, Dr. Adem Avcıkıran, Dr. Öner Kurt, Dr. Şükrü Güner, Dr. Mete Bayburtlu, Dr. Raşit Tüker,Dr.suat Çağlayan , Dr. Eralp Atay, Dr. Onur Hamzaoğlu, Dr. Murat İnal, Dr.Erkan Kapaklı, Dr. Şükrü Hatun, Dr. Ahmet Ömeroğlu, Dr. Ali Çerkezoğlu, Dr. Rafet Aslanoğlu, Dr.M.Enis Arabacı, Dr. Ömer Karahan, Dr. Murat Karaşen, Dr. Aydın Aydın, Dr. Kemal Bakır, Dr.Mithat Yağlı Dr. Mustafa Sülkü, Dr.Suat Kaptaner, Dr. Ali Ağzıtemiz, Dr. Osman Öztürk, Dr. Hüya Biriken, Dr. Şebnem Korur Fincancı, Dr. Aytaç Aras, Dr. Özkan Özdemir, Dr. Demet Özbabalık, Dr. Hamdi Uğur , Dr. Levent Turan, Dr. Atilla Yılamaz, Dr. Faruk Atlı, Dr. Saim Eraslan, Dr.Önder Akay raporlar üzerinde görüşlerini belirttiler. Daha sonra Dr. Metin Bakkalcı söz alarak raporlarla ilgili değerlendirmeler konusunda Merkez Konseyi adına konuşmasını yaptı.

5-      Merkez Konseyi çalışma raporu, mali raporu ve denetleme kurulu raporu ayrı ayrı genel kurulun oylarına sunuldu. Çalışma raporu oybirliği ile kabul edildi, mali rapor oybirliği ile kabul edildi, denetleme kurulu raporu oybirliği ile kabul edildi.

6-      Tahmini bütçenin görüşülmesine geçildi. Tahmini bütçeyi Dr. Haluk S. Başçil okudu, oylamaya sunuldu, tahmini bütçe oybirliği ile kabul edildi. Tahmini bütçenin tümü ve gerektiğinde fasıllar arasında aktarma yetkisinin Merkez Konseyi'ne verilmesi oybirliği ile kabul edildi.

7-      Akşamın ileri saatlerine gelinmesi nedeni ile karar önerilerinin sonbahar aylarında yapılacak olan olağanüstü genel kurulda ele alınmasına oybirliği ile karar verildi.

8-      Divan başkanlığı tarafından aday olacak olanların isimlerini Divan Başkanlığı'na bildirmeleri istendi. Merkez Konsey'i, yüksek onur kurulu ve denetleme kurulu aday başvuruları genel kurula okundu,  başkaca bir aday olmadığı anlaşıldı, organlar için aday başvuruları Çankaya 1 Nolu İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na liste olarak iletilesi sağlandı.

9-      Dilek ve temenniler bölümüne geçildi. Bu bölümde Dr. Suat Çağlayan, Dr. Ali Rıza Üçer, Dr. Gencay Gürsoy ve Dr Fatih Sürenkök dileklerini ifade ettiler.

10-   Genel kurul 25.06.2006 günü saat 09.00-17.00 arasında aynı yerde seçimler yapılmak üzere saat 21.00'da kapatıldı.

11-   Genel kurul süresince yasal düzenlemelere aykırı bir durum meydana gelmedi. Durum saptayan divan tutanağı tarafımızdan hazırlanarak imzaya alındı.

 

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

55. OLAĞANÜSTÜ BÜYÜK KONGRESİ KARARLARI

(18-19 Kasım 2006, Ankara)

I)Türk Tabipleri Birliği bünyesinde Asistan Hekim Eşgüdüm Kurulu oluşturulması ile bu Kurul'un görev, yetki, çalışma usul ve esaslarının hazırlanacak bir yönerge ile belirlenmesi hususunda Merkez Konseyi'nin gerekli düzenlemeyi yapmasına oyçokluğuyla karar verildi.

2)Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu'nun Kuruluşu ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmelik"in, 50. Büyük Kongre'de kabul edilen Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Koordinasyon Kurulu'nun Kuruluş ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmelik'in yürürlükten kaldırıldığına ilişkin madde düzenlemesi eklenip sonraki maddeler buna göre teselsül ettirilerek ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ne içeriği bozmadan redaksiyon yapma yetkisi tanınarak kabul edilmesine oyçokluğuyla karar verildi. (TTB Merkez Konseyi tarafından redakte edilecek yönetmelik aşağıdadır).

Türk Tabipleri Birliği - Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu'nun Kuruluşu ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmelik

BİRİNCİ BÖLÜM

AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK, TANIMLAR

AMAÇ
Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı, Türk Tabipleri Birliği ve tıpta uzmanlık derneklerinin Türk Tabipleri Birliği kurumsal çatısı altında oluşturdukları Türk Tabipleri Birliği-Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu(TTB-UDEK)'nun kuruluş, amaç, görev ve işleyişini düzenlemektir.

KAPSAM

Madde 2- Bu Yönetmelik, TTB-UDEK örgütlenmesinde yer alan kişi ve meslek kuruluşlarını kapsar.

DAYANAK

Madde 3- Bu Yönetmelik, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 59. maddesinin (e) bendine  dayanılarak hazırlanmıştır.

TANIMLAR

Madde 4- Bu Yönetmelik'te geçen;

"TTB", Türk Tabipleri Birliği'ni,

"Uzmanlık dernekleri" Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'nde yer alan tıpta uzmanlık ana dalları ve yan dallarında kurulan, eğitim, araştırma, hasta bakımı ve halk sağlığı alanındaki çalışmaları ve uzmanlık alanı ile  ilgili hastalıklarda en yüksek düzeyde sağlık hizmeti (koruma, tanı, tedavi) sağlanmasını hedefleyen, dernekler yasasına göre kurulmuş dernekleri,

"YÖK", Yükseköğretim Kurulu'nu,

"ATUB", Avrupa Tıp Uzmanları Birliği'ni,

"Ana dal", tıp mesleğinin Tıpta Uzmanlık Tüzüğü tarafından tanımlanmış ana uzmanlık alanlarını,

"Yan dal" bir ana dalda uzman olunduktan sonra daha ileri uzmanlaşma yapılan Tıpta Uzmanlık Tüzüğü tarafından tanımlanmış ana dala ait bölümleri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

YAPILANMA, GÖREVLER

YAPILANMA

Madde 5- TTB-UDEK, TTB temsilcileri ve Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'nde yer alan tıpta uzmanlık ana dalları ve yan dallarındaki dernek temsilcilerinden oluşur. TTB-UDEK, TTB'nin bir çalışma organıdır. TTB Eğitim Kolu ve diğer ilgili birimlerle eşgüdüm içinde çalışır. TTB-UDEK Genel Kurulu, TTB-UDEK'in en yüksek karar organıdır.

Madde 6- TTB-UDEK Genel Kurulu'nda Türk Tabipleri Birliği TTB Eğitim Kolu Başkanı, TTB Merkez Konseyi'nin seçeceği 4 asıl, 2 yedek üye;Ankara, İstanbul ve İzmir Tabip Odaları'ndan seçilen 2'şer asıl, 2'şer yedek üye ile temsil edilir. Uzmanlık dallarının temsiliyeti her dalda dernek yönetim kurulları tarafından seçilen ve resmen bildirilen 2 asıl, 2 yedek üye tarafından gerçekleştirilir.

Tıpta Uzmanlık Tüzüğünde yer alan ana ve yan dallar dışında kalan, belirli bir uzmanlık dalının özel bir alanında  etkinlik gösteren dernekler, "Gözlemci üye" statüsüyle TTB-UDEK toplantılarına katılabilir ve iletişim ağı kapsamına alınırlar.. Bu durumdaki temsilciler, Genel Kurul'da aday olamazlar ve oy kullanamazlar. "Gözlemci üye" konumundaki dernekler bunun dışında kalan haklara sahiptir. Gözlemci üye dernekler % 50 oranında yıllık katkı payı öderler.

Madde 7- TTB-UDEK'de temsil edilmek isteyen derneklerin, o uzmanlık dalının tüm alanlarında eğitim ve uygulama konusunda etkinlik gösteriyor olması gereklidir. Bu koşulu yerine getiren dernekler, derneğin tüzüğü, kuruluş tarihi, üye sayısı, üyelerinin uzmanlık durumu, başlıca etkinliklerini içeren bir dosya ile TTB Merkez Konseyi Başkanlığına yazılı olarak başvururlar. TTB-UDEK Yürütme Kurulu, Merkez Konsey tarafından çıkartılan bu Yönetmeliğe uygun koşulları sağlayan üyeleri kaydederek ilk Genel Kurul toplantısında onaya sunar.

Aynı uzmanlık dalında TTB-UDEK ile ilişkiye geçen birden fazla dernek varsa; bu derneklerin uzlaşması ile 2 asil, 2 yedek temsilci saptanmasına çalışılır.

Dernekler kendi aralarında uzlaşamazlar ise, TTB-UDEK Yürütme Kurulu hakem olarak derneklerin aidat yatıran aktif üye sayısı, kuruluş tarihi, düzenlenen bilimsel ve eğitsel etkinlikleri, yayınları gibi verilere dayanarak o dalla ilgili temsilcileri seçer. İtiraza açık olan bu karar, takip eden ilk Genel Kurul'da gündeme alınarak onaya sunulur.

Uzmanlık dalının daha önceden belirlenmiş temsilcisi varsa, yeni başvuran derneklerin durumu, dernekler arasında varılmış bir uzlaşma olmadıkça, mevcut üyelerin görev sürelerinin bitiminden itibaren geçerli olacak şekilde değerlendirmeye alınır. Bu amaçları gerçekleştirmek üzere Genel Kurul tarafından 5 kişiden oluşan bir "Harmonizasyon Kurulu" kurulur.

TTB-UDEK'NIN AMAÇLARI

Madde 8- TTB-UDEK, aşağıdaki amaçlarla çalışır:

a. Topluma sunulan uzman hekimlik hizmetinin olanaklı olan en yüksek düzeye çıkarılması ve sürdürülmesi için çalışmak,

b. Ülkemizdeki uzman hekimlerin mesleki durumunu ve ünvanını ulusal ve uluslararası alanda savunmak,

c. Uzmanlık derneklerinin eğitim, araştırma, hasta bakımı ve halk sağlığı alanındaki etkinliklerinin izlenmesi, iyileştirilmesi, yönlendirilmesi ve bu etkinliklerin eşgüdümünü yapmak

d. Uzmanlık dernekleri aracılığı ile tıpta uzmanlık eğitiminin çağdaş bir düzeye eriştirilmesi için standartların oluşturulması, denetlenmesi, değerlendirilmesi ve korunması ile ilgili ulusal hedef ve koşulların saptanarak, özgün Türkiye modelini işlerliğe kavuşturmak,

e . Türk Tabipleri Birliği'nin Avrupa Tıp Uzmanları Birliği (ATUB)'ne üyeliğinden doğan görev ve sorumlulukların yerine getirilmesini sağlamak,

f. Diğer ülkelerdeki mesleki kuruluşlarla tıpta uzmanlık eğitimi ve uzman hekimlik alanında işbirliği yapmak ve ilişkiler kurmak.

g. Yeterlik Kurullarının çalışmalarının eşgüdümünü sağlamak.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YÖNETİM VE İŞLEYİŞ

GENEL KURUL ÜYELERİNİN BELİRLENMESİ 

Madde 9- TTB-UDEK Genel Kurul temsilcileri, sonu tek rakamla biten yılların Ağustos ayında TTB-UDEK Başkanlığına bildirilir. Temsilcilerin o dalda en az 5 yıllık uzman olması ve fiilen çalışıyor olması koşulu aranır. Temsilcilerin görev süresi iki yıldır. Aynı kişi yeniden seçilebilir.

TEMSİLCİLERİN GÖREVLERİ 

Madde 10- TTB-UDEK temsilcileri; görevlerinin sona ermesi, istifa, ölüm vb. gibi nedenler dışında;
a. TTB temsilcileri için Merkez Konseyi'nin, Tabip Odaları temsilcileri için ilgili Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun kararıyla,

b. Dernek temsilcileri için dernek Yönetim Kurulu veya genel kurullarının alacağı kararla, görevlerinden alınabilir.

Bir yılda yapılan toplantıların tamamına katılmayanların üyelik durumları tartışılmak üzere derneklere bildirilir.

TTB-UDEK GENEL KURULU 

Madde 11- TTB-UDEK Genel Kurulu, TTB ve TTB-UDEK Başkanlarının ortak çağrısı üzerine yılda en az 1 kez toplanır. Kurul, TTB ve TTB-UDEK Başkanlarının çağrısı ile olağanüstü toplanabilir.
Toplantı tarihi ve gündemi sekreter tarafından tüm üyelere en az iki hafta öncesinden bildirilir.
Asıl üyeler, toplantıya katılamayacakları durumlarda, TTB-UDEK sekreterine yazılı olarak başvurarak yerlerine yedek üyelerin katılmasını ve oy kullanmasını sağlayabilirler.


Asıl üyeler dışında tartışılan konular ile ilgili gözlemciler ve uzmanlar toplantıya çağrılabilir, ancak oy kullanamazlar.

TTB-UDEK Genel Kurulu toplantılarında açık oylama ile Başkan, Başkan Yardımcısı ve Yazmandan oluşan 3 kişilik bir divan oluşturulur. Karar almak için katılanların oy çokluğu yeterlidir. Sonu tek rakamla biten yıllardaki sonbahar Genel Kurulu'nda, Genel Kurul asıl üyeleri arasından 9 kişilik Yürütme Kurulu, ATUB 1 asıl ve 1 yedek temsilcisi ile Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'nün gerektirdiği temsilciler gizli oylama ile seçilir. Yürütme Kurulu sekreteri TTB temsilcileri arasından seçilir. Diğer adayların oylamada aldıkları oy sırasına göre ilk 8 aday asıl, sonraki 9 aday yedek üye olarak TTB Merkez Konseyi Başkanlığına bildirilir. TTB-UDEK Yürütme Kurulu ilk toplantısında Başkan, Başkan Yardımcısı ve Muhasip Üye'yi kendi arasından gizli oyla seçer. Seçilenlerin görev süresi 2 yıldır. Yürütme Kurulu üyeliği üst üste üç dönemden, Yürütme Kurulu Başkanlığı üst üste iki dönemden fazla yapılamaz.

Uzmanlık Derneklerinin ödeyecekleri yıllık katkı payı dernekler tarafından TTB'ye bildirilen uzman üye sayısına göre her yılın ilk Genel Kurulu'nda belirlenir. Katkı ödeyemeyen dernekler iki kez uyarılmalarına rağmen borçlarını ödemedikleri takdirde üyelikleri iki yıl süreyle askıya alınır. Bu süre içinde durum düzelmediği takdirde üyelikleri düşürülür.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 

GÖREV TANIMLARI

Madde 12- TTB-UDEK Yürütme Kurulu'nun görevleri:

a.      Uzmanlık eğitimi ve uzmanlık uygulaması konusunda TTB, ATUB, Sağlık Bakanlığı, YÖK ile ilişkileri yürütmek,

b.      TTB Merkez Konseyi'ne her yıl çalışma raporu vermek,

c.       Uzmanlık eğitimi ve diğer etkinlikleri değerlendirmek, Genel Kurul üyelerini ve dernekleri bilgilendirmek.

d.      TTB-UDEK Genel Kurul kararlarını uygulamak ve bu amaçla üyeler arasında eşgüdüm sağlamak.

Madde 13- Başkanın Görevleri;

a.         TTB-UDEK toplantıları ile ilgili gündemi sekreterya ile birlikte oluşturmak.

b.         TTB-UDEK toplantılarına başkanlık etmek,

c.         TTB-UDEK'i ulusal ve uluslararası düzeyde temsil etmek,

d.         TTB-UDEK'in işleyişi ve yazışmalar ile ilgili genel sekreterden bilgi almaktır.

Madde 14- Başkan Yardımcısının görevi; Başkanın bulunmadığı durumlarda başkanın görevlerini yüklenmektir.


Madde 15- Sekreterin Görevleri:

a.      Üyelerden ve başkandan gelen gündem önerilerini TTB Merkez Konseyi ve TTB-UDEK başkanlarına iletmek ve toplantı gündemini hazırlamak,

b.      Arşiv tutmak,

c.       Dernekler, alan temsilcileri ve diğer kuruluşlar ile olan yazışmaları başkanın bilgisi içinde yürütmek,

d.      TTB-UDEK'in günlük işlerini yürütecek sekreteryayı yönetmek,

e.       Uzmanlık dallarındaki derneklerin temsilcileri aracılığı ile ATUB ile ilişkilerini sağlamak, geliştirmelerini teşvik etmek, denetlemek ve ilgili ATUB yazılı materyalinin dağıtımını sağlamak,

f.        Bir sonraki toplantıda onaylanmak üzere toplantı tutanak özetlerinin, sonuç bildirgelerinin yazılmasını sağlamaktır.


Madde 16- Muhasip üyenin görevleri;

a.      Yıllık bütçeyi hazırlayarak, alanlarındaki derneklerden toplanacak katkı payını saptamak ve toplanmasını sağlamak,

b.      Toplanan para ile giderlerin karşılanmasını ve ATUB aidatlarının yatırılmasını sağlamak,

c.       Yıllık gelir-gider tablosu ve bilançoyu hazırlayarak Genel Kurul'a rapor sunmaktır.


Madde 17- Uzmanlık Dernek temsilcilerinin görevleri ;

a.      TTB-UDEK toplantılarına katılarak, dallarında TTB-UDEK ile ilişkide olan tüm dernekleri temsil etmek,

b.      TTB-UDEK toplantıları ile ilgili bilgileri ve toplantı sonuçlarını dallarındaki TTB-UDEK ile ilişki kuran tüm uzmanlık dernekleri yöneticilerine bildirmek,

c.       Alanları ile ilgili TTB-UDEK ve ATUB belgelerinin bir kopyalarını dallarında TTB-UDEK ile ilişkideki tüm derneklere göndermek,

d.      Temsil ettikleri uzmanlık dalının yıllık aidat yükümlülüğünün yerine getirilmesini kendi derneği nezdinde sağlamak.


Madde 18- ATUB temsilcilerinin görevleri;

a. TTB-UDEK'i ATUB toplantılarında temsil etmek,

b. ATUB ile ilgili gelişmeler konusunda Yürütme Kurulu ve Genel Kurul'u sürekli bilgilendirmektir.

Madde 19- Harmonizasyon Kurulu Yönergesi ve Ulusal Yeterlik Kurulu Yönergesi bu Yönetmelik'in yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde Merkez Konseyi tarafından çıkartılır.

Madde 20-Türk Tabipleri Birliği'nin 50. Büyük Kongresinde kabul edilerek yürürlüğe girmiş bulunan Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Koordinasyon Kurulu'nun Kuruluşu Ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1: Bu Yönetmeliğin 9. maddesinde sözü edilen 5 yıllık uzman olma koşulu, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'nde yer alalı 5 yıl olmamış yeni dallarla ilgili dernek temsilcilerinde aranmaz.

YÜRÜRLÜK
Madde 21- Bu Yönetmelik, Türk Tabipleri Birliği resmi yayın organlarından birinde yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

YÜRÜTME 

Madde 22- Bu Yönetmeliği TTB Merkez Konseyi yürütür.

3)TTB İşyeri Hekimliği Sertifika Programı Yönetmeliği'nin, TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği A Tipi Sertifika Kursu Sınav Yönetmeliği'nin, TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği B Tipi Kurs Program Yönetmeliği'nin, TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği C Tipi Kurs Program Yönetmeliği'nin yürürlükten kaldırılmasına, işyeri hekimliği ve işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili kursların ve sertifika eğitimlerinin yapılmasına ilişkin usul ve esasların Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından yönerge ile düzenlenmesine oybirliği ile karar verildi.

4)TTB 55. Olağanüstü Büyük Kongre tarihinden 2006 yılı sonuna kadar uygulanmak üzere; üye kayıt ücretinin 30 YTL, üye yıllık aidatının;

-sadece resmi kurumda görevli veya mesleğini icra etmeyen üyeler için 50 YTL

-diğer üyeler için ise 150 YTL

olarak Tabip Odalarında Hizmetlerin Yürütülmesine İlişkin Yönetmeliğin 7. maddesinde belirtildiği gibi her yıl Haziran ayı sonuna kadar ödenmesi, Haziran ayından sonra üye olanlardan kayıt sırasında peşin alınmasına,

-Süresinde ödenmeyen aidatlara kamu alacaklarına uygulanan faiz oranının uygulanmasına,

-2007 yılında uygulanacak aidatın yukarıda belirtilen rakamların 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 298'inci maddesi uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranına göre artırılması suretiyle ortaya çıkacak miktarlar olarak saptanmasına,

oyçokluğuyla karar verildi.

5)Tabip Odaları tarafından düzenlenen ve üyelere verilen;

-odaya kayıtta üye kimlik kartının ücretsiz olarak tanzim edilmesi oyçokluğuyla,

-üye kimlik kartı yenileme ücretinin 20 YTL olarak belirlenmesi oybirliğiyle,

-üyenin isteği üzerine düzenlenen ve durumunu belirten(üyelik belgesi, sicil belgesi, faaliyet belgesi, vb.) her bir belge için alınacak ücretin 10 YTL olarak belirlenmesi oyçokluğuyla,

-işyeri hekimleri çalışma onayı düzenlenmesinde sadece ilk onayda alınmak üzere işyeri hekiminin aylık ücretinin %20'si olarak belirlenmesi oybirliğiyle,

-Diğer tescil ve onaylar için 50 YTL  ücret alınmasının uygun olduğuna oybirliğiyle,

-Düzenlenecek eğitimlere katılım için eğitimin niteliğine göre, eğitimi düzenleyen tarafından saptanan ve 1.000(bin) YTL'den fazla olmayan miktarın oybirliğiyle,

-Yaşlılık, hastalık, vb. sebebiyle yukarıda belirtilen ücretleri veremeyecek olanlardan bu ücretler alınmaksızın gerekli belgelerin verilmesine Yönetim Kurulu tarafından karar verilebileceğine oybirliğiyle,

-2007 yılında uygulanacak ücretlerin yukarıda belirtilen rakamların 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 298'inci maddesi uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranına göre artırılması suretiyle ortaya çıkacak miktar olarak saptanmasına oybirliğiyle

karar verilmiştir.

6)Tabip Odalarının Merkez Konseyi'ne mevcut birikmiş olan borçlarının 2007 yılı sonuna kadar üçer aylık dönemlerde 4 eşit taksitte ödenmesi halinde Birlik payı ödentisinin yıllık %25'ten %10'a indirilerek hesaplanarak tahsiline,

2007 sonuna kadar borcunu tamamen ödemeyen odalara herhangi bir indirim yapılmaksızın, indirimli olarak yapılan hesaplama da iptal edilerek yıllık %25 Birlik Payı üzerinden yeniden hesaplama yapılması ile varsa ödenmiş olan miktarların mahsubu ile yasal yollar kullanılarak en kısa zamanda tahsiline oyçokluğuyla karar verildi.

7)Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ne ait Renault Kango marka (06 RJ 698 plakalı) aracın satışı için Merkez Konseyi'ne yetki verilmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.

8)Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlerin özlük hakları ile özel hekimlik uygulamaları konusunda çalışmalarda bulunmak üzere Türk Tabipleri Birliği içinde Özel Hekimlik Çalışma Grubu oluşturulması için Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

9)Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında tam ya da yarı zamanlı çalışan hekimlerin çalışma ortamı, süresi, ücreti ve iş güvencesi konularını içeren "standart sözleşme" hazırlanması için TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

10)Kamuda çalışan hekimlerin döner sermaye vb. adlar altında aldıkları ödemelerin emeklilik ücretine yansıtılması konusunda çalışma yürütülmesi için TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

11)Kamu sağlık hizmetlerinde çalışan hekimlerin haftalık çalışma süresinin en çok 40 saat olması hususunda gereken hukuksal girişimlerde bulunulması için TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

12)12 Eylül rejiminin bir ürünü olan Mecburi Hizmet uygulamasının kaldırılmasını, hekimlerin ülkemizin her bölgesinde halkın ihtiyaçlarına uygun olarak rasyonel dağılımını sağlayacak, gönüllülüğe dayalı, maddi ve moral değerlerle teşvik edilen altyapısı oluşturulmuş ve hekimlerin güven duyacağı bir istihdam biçimiyle ülkemizin dört bir yanında görevlendirilebilmesi hususunda çalışma yürütmesi için TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

13)Eğitim ve araştırmanın, eğitim hastanelerinin asli unsuru olduğu dikkate alınarak, bu hususlardan ödün verilmeden nitelikli bir hizmet verilmesi noktasında başasistanların ve uzmanların hizmet ve eğitime olan katkıları gözönüne alınmaksızın keyfi ve siyasi tercihlere göre yerlerinin değiştirilmemesi amacıyla bugüne kadar yürütülen çabaların TTB Merkez Konseyi'nce bundan sonra da yürütülmesi oybirliğiyle kabul edildi.

14)Adli Tıp Kurumu'nun siyasi iradeden bağımsız, özerk ve akademik kurumsal işleyişe kavuşturulması gerekmektedir. Bu doğrultuda Üniversite Adli Tıp Anabilim Dalları, Uzmanlık Derneği ve alanla ilgili diğer kurullarla birlikte hukuksal çalışma sürdürülmesi için TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

15)Sağlık Bakanlığı'nın halk sağlığı uzmanlarını mesleki bilgi ve becerileri dışında görevlerde istihdam ettiği uzun yıllardan beri bilinen bir gerçektir. Ancak bu sorun son yıllarda toplum sağlığını tehdit eder boyuta gelmiştir. Ülkemizde son yıllarda yaşanan bulaşıcı hastalık salgınları, olağandışı durumlar, vb. ülke için halk sağlığı uzmanlarının yanlış biçimlerde istihdam edilmesi sorununu gözler önüne sermiştir. Sağlık Bakanlığı çatısı altında istihdam edilmiş halk sağlığı uzmanlarının gerçek işlerinden uzak tutularak başka görevlerde çalıştırılmalarının toplum sağlığına verdiği zararın Sağlık Bakanlığı'na hatırlatılması oybirliğiyle kabul edildi.

16)Aile Doktorluğu ve Genel Sağlık Sigortası uygulaması ile hekimlik yetkilerinde ciddi sınırlamalar ortaya çıkabilecek olan kurum hekimi, işyeri hekimi, vb. hekimlerin, kazanılmış haklarının korunması için gerekli çalışmaları yapmak üzere TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oyçokluğuyla kabul edildi.

17)Hekimlerin tüm nöbet hizmetlerinin saat başı ücretlendirilmesi ve hak ettikleri ücreti almalarını sağlayacak çalışma sürdürülmesi için TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

18)Bütçe Uygulama Talimatı vb. hukuksal düzenlemelerle sağlık hizmetlerinde bilimsel ölçütlere dayanmayan her türden kısıtlamaların derhal durdurularak, üniversitelerin, uzmanlık derneklerinin ve Türk Tabipleri Birliği'nin de içinde olduğu bilimsel bir kurul tarafından belirlenmesi için girişimlerde bulunmak üzere TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

19)Kamuda çalışan hekimlerin tayin, nakil ve atamalarının siyasi iradeden bağımsız olarak Türk Tabipleri Birliği'nin de içinde bulunduğu bir kurul aracılığıyla yapılmasını sağlamak için, gerekli çalışmaları yapmak üzere TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

20)Tüm dünyada olduğu gibi tıp diplomalarının sadece üniversiteler tarafından onaylanması, çalışma onaylarının tabip odaları tarafından verilmesi savunularak, bu yönde düzenlemelerin yapılması için girişimlerde bulunmak üzere TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

21)Türk Tabipleri Birliği emeğin serbest dolaşımı ilkesini savunmaktadır. Ancak Hükümet tarafından yabancı uyruklu hekimlerin ülkemizde istihdamına olanak sağlayan hukuksal çalışmaların karşılıklılık ilkesi gözetilmeksizin yapılması ve asıl olarak hekim emeğinin ucuzlatılması girişimi olması nedeniyle, gerekli hukuksal ve demokratik mücadeleyi sürdürmesi için TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

22) Sağlıkta Dönüşüm Programı gereği A'dan Z'ye sağlıkla ilgili hizmetlerde değişiklikler yaşamaktayız. Sağlık çalışanları bu politika içerisinde sadece gerekli yaptırımların uygulanması aşamasında görülmekte; bu politikaların üretilmesinde hiç yer almamaktadır.

Döner Sermaye, Personel Dağılım Cetveli, Genel Sağlık Sigortası ve benzeri uygulamalar ile ilgili politikaların netleştirilerek özel bir tavır ya da eylem programlandırılmasına yönlendirilmesi için çalışmaları yapmak üzere TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi

 

23) Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerini tahrip eden Aile Doktorluğu uygulamaları ve katılım zorunluluğu olan uyum eğitimlerinin derhal durdurulması için gerekli girişimlerde bulunmak üzere, TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

24) 01.01.2007'de uygulamaya başlatılması kararlaştırılan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası bu haliyle sağlık sistemimize finansman yönünden hiçbir fayda sağlamayacağı gibi, yeni bir kaos ortamı yaratacak mahiyettedir. Bu konuda toplumu aydınlatmak ve kamuoyu yaratmak üzere çalışma yapmakla TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

25) Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında sağlık alanının ticarileştirilerek sağlık çalışanlarının tek taraflı sözleşmelerle, taşeronlaştırma ve siyasi iktidarların keyfiyetinde iş güvencesinden yoksun çalışmaya mecbur edilmesi kabul edilemez. Grevli - toplu sözleşmeli çalışma hakkı için mücadele etmekle TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oyçokluğuyla kabul edildi.

26)Halihazırda Düzce ve Eskişehir il'lerinde yürütülmekte olan ve 2007 başında 10 il'de daha pilot uygulamasına başlanacak olan Aile Hekimliği'ne geçiş sürecinin durdurulması,

Bu kapsamda, örgütlenişine TTB 55. Olağanüstü Büyük Kongresi'nin hemen sonrasında başlanacak ve TTB Merkez Konseyi tarafından yürütülecek olan "Aile Hekimliğini Durdurmalıyız, Durduracağız! Kampanyası" oybirliğiyle kabul edildi.

27)Sağlıkta Dönüşüm programının bir parçası ve Birinci Basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin bir adımı olan, Sağlık Bakanlığı'nca yürütülen 10 günlük Aile Doktorluğu eğitimlerine doğrudan destek veren Aile Hekimliği Kürsülerinin ve hekimlerin tutumlarının sağlık hizmetlerine ve sağlık ortamına zarar verdiğini oyçokluğuyla kabul eder.

28) Ülkemizin 40 yıllık birikimi olan Sağlık Ocaklarının kapatılarak Aile Doktorluğu ofislerine dönüştürülmesi uygulamalarının kınanmasına ve bu uygulamanın durdurulması için her türlü meşru hukuksal girişimlerde bulunmak üzere TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

29)Döner sermaye ve performansa dayalı ücret uygulamalarının ve 1 Temmuz 2006 genelgesinin eğitim hastaneleri ve tıp fakültelerinin eğitim/araştırma/hizmet sorumluluklarını yerine getiremez hale getirdiğinin altı çizilerek; eğitim hastaneleri ve tıp fakültelerine genel bütçeden ayrılan ödeneklerin arttırılması için girişimlerde bulunmak üzere TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

30)Taşeron hekimlik uygulamasına bir bütün olarak TTB Merkez Konseyi'nin ve tüm tabip odalarının hukuki, siyasal ve örgütsel olarak karşı durması gerektiği oybirliğiyle kabul edildi.

31)Mesleğini uygulayan bütün hekimlerin ilgili tabip odasına kayıt olmasını zorunlu kılacak Anayasal ve yasal değişikliklerin yapılması konusunda gerekli çalışmayı yürütmek üzere TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

32)Türk Tabipleri Birliği'nin asgari ücret belirleme yetkisinin sınırlandırılmasına yönelik yasal değişikliğin ortadan kaldırılması için TTB Merkez Konseyi'nin gerekli girişimlerde bulunmak üzere görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

33)Tabip Odası yöneticilerinin yönetim kurulu toplantıları ve görevli oldukları oda faaliyetlerine katılabilmeleri için çalıştıkları kurumdan yasal izinli sayılabilmeleri hakkında genel bir düzenlemenin yapılması için gerekli girişimlerde bulunmak üzere TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oybirliğiyle kabul edildi.

34)Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da hekimlik koşullarının ne olduğunun saptanması ve olumsuz koşulların nasıl düzeltilebileceğine ilişkin çözümlerin ortaya konması göreviyle bir komisyonun teşkil ettirilerek değerlendirmeler yapmak üzere bölgeye gönderilmesi için TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesi oyçokluğuyla kabul edildi.

35)Merkez Konseyi'nin farklı illerde yaptığı toplantıların desteklenmesini ve devamının sağlanmasının uygun olduğuna oybirliğiyle karar verildi.

36)Sürekli Tıp Eğitimi ve Sürekli Mesleki Gelişim etkinliklerine hekimlerin katılımının teşvik edilmesi, kredilendirilmesinin devamının sağlanması oybirliğiyle karar altına alındı.

37)Yüksek Onur Kurulu'nun görev alanına girmeyen nitelikteki bilimsel ve etik konularda genel olarak görüş bildirmek, kamuoyunu aydınlatmak, adli ve idari yargının ihtiyaç duyduğu hususlarda bilirkişilik yapmak amacıyla, "TTB Bilim ve Etik Kurulu" kurulması, bu Kurul'un kuruluş ve çalışma esaslarını belirleyen iç yönergenin 3 ay içinde hazırlanması için TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesine oybirliğiyle karar verildi.

38)Hekimler mesleki uygulamaları sırasında dil, din, ırk, siyasi görüş, cinsiyet ayrımcılığı yapmayacaklarına dair ant içerek göreve başlarlar. Ortaya çıktığı her yerde ayrımcılığa karşıdırlar. Cinsiyet eşitsizliği, kadınların toplumsal yaşamın içinde yeralması önünde ciddi bir engeldir. Kadınların örgütler içinde temsil edilmesinde adalet ilkesine uyacak önlemler alınması gerekmektedir. Bu amaçla, bir sonraki genel kuruldan itibaren geçerli olmak üzere TTB kurullarında her iki cinsin %40'dan az olmayacak şekilde yeralması için iç düzenlemeleri yaparak yerine getirici önlemleri alma konusunda TTB Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesine oyçokluğuyla karar verildi.

39)Örgütlenmiş bilinçli bir toplumun, tek tek bireylerden oluşan toplumdan çok daha güçlü ve etkin olacağı açıktır. 6023 sayılı TTB yasasına göre resmi kurum ve kuruluşların asli ve sürekli kadrolarında çalışanlar dışında hekimlik uygulaması yapan her hekim yerel tabip odasına üye olmak zorundadır.

Dünya Sağlık Örgütü araştırmaları kadın hekimlerin daha düşük ücretli ve statülü olarak algılanan birinci basamak alanlarında yoğunlaşmaları nedeniyle tabip odası üyeliğinin zorunlu kılan özel hekimlik uygulamalarının içinde yeterince yer almadıklarını göstermektedir. Bu durum kadın hekimlerin meslek örgütümüze üye olmasını sınırlayan etkenlerden biri olarak tanımlanabilir. TTB içindeki kadın hekim oranı da bu durumun bir göstergesidir. TTB'nin toplam üye sayısı 76.500 iken kadın üye sayısı 20.073'de kalmaktadır. Bu nedenle TTB'nin kadın üye sayısını ve organlarda etkinliklere katılımını artırmak, kadın üye oranlarını Türkiye'deki kadın hekim oranlarına eşitlemek için çalışmasına oyçokluğuyla karar verildi.

40)Tıp ortamlarında cinsiyetçi yaklaşım, davranış ve dilin ayıklanabilmesi, kadın hekimlerin çalışma ortamlarının cinsiyetçi davranışlardan arındırılması, sağlık hizmeti kullanıcılarının cinsiyetçi davranışlarla karşılaşmaması için araştırma ve eğitim çalışmaları gerçekleştirmek üzere bünyesinde kadın çalışmalarının yürütülebilmesi için Türk Tabipleri Birliğinin olanak sağlamasına; Bu amaçla;

.Meslek örgütünde kadın çalışmaları yapılması için kadın hekimlerin uygun koşullarda biraraya gelmesini kolaylaştıracak yöntemler geliştirilmesine,

.Meslek örgütünde pozitif ayrımcılık ilkesi uyarınca kadın dostu çalışma ortamları yaratılmasına,

.Çalışmalar için gerekli donanımın sağlanmasında ihtiyaç duyulan desteği sunulmasına oyçokluğuyla karar verildi.

41)Dünya Sağlık Örgütü 2000 araştırmaları kadın hekimlerin tıp eğitimine başlamada, sürdürmede ve meslek içi eğitimlerde dezavantajlı olduğunu göstermektedir. Hekim işsizliğinin olduğu ülkelerde kadınlar aleyhine bir eşitsizlik bulunmaktadır. Araştırmalar kadın hekimlerin daha düşük ücretli ve statülü birinci basamak alanlarında yoğunlaştıklarını göstermektedir.

Bu nedenle TTB, tıp eğitimi ve mesleği içinde karşılaşılan ve kadınların çalışma verimliliğinde kayıplara yol açan cinsiyetçi uygulamaların ortadan kaldırılması için çalışır. Meslek içi cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili farkındalık yaratmak ve duyarlılığı artırmak için araştırma ve çalışmalar yapar, varolan çalışmaları destekler ve ilgili kurumlarla işbirliği yapar. Cinsiyetçi yaklaşımların ortadan kaldırılması için modeller geliştirmek üzere Türk Tabipleri Birliği'nin çalışmalar yapması oyçokluğuyla kabul edildi.

42)Kadınların 3/4'ünün yaşamlarının bir döneminde şiddete maruz kalmış olması nedeniyle ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmesi gereken kadına yönelik şiddetin tanımlanması ve ortadan kaldırılmasına yönelik koruyucu hekimlik uygulamalarının oluşturulması ve yaygınlaştırılması için şu görevleri Türk Tabipleri Birliği'nin yürütmesine:

1-Kadına yönelik şiddetin tanı ve tedavi rehberlerinde yer almasını,

2-Mezuniyet öncesi tıp eğitimi, mesleki eğitim ve sürekli tıp eğitimi içinde yeralmasını,

3-Sorunla en sık karşılaşan alanlar olan birinci basamak, acil tıp, adli tıp, psikiyatri ve sorunu tanımlayacak olan halk sağlığı eğitimleri ve uygulamaları içinde yeralmasını,

4-Öncelikle acil servisler ve birinci basamak olmak üzere tüm sağlık kurumlarında konuya ilişkin yönergelerin oluşturulmasını,

5-Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu'nun konuyu gündemine alarak ilgili uzmanlık derneklerinin çekirdek müfredatında yeralmasını sağlamak üzere Türk Tabipleri Birliği'nin görevlendirilmesi oyçokluğuyla kabul edildi.

 

43)Türk Tabipleri Birliği Etik Kurulu'nun güncel sorunlara yönelik bir Etik Bildirge hazırlamasına yönelik çalışma yapması oybirliğiyle kabul edildi.

44)TTB UDEK bünyesinde sadece Ankara, İstanbul ve İzmir Tabip Odalarından değil, eğitim kurumlarının tüm ülkedeki yaygınlığı gözönüne alınarak bütün bölgelerden katılımın sağlanabilmesi için çalışmalar yürütülmesi oybirliğiyle kabul edildi.

45)Sağlık Çalışanlarının Sağlığı ile ilgili örgütlü bir çalışmanın sürdürülebilmesi için TTB Merkez Konseyi'nin;

-Sağlık çalışanlarının meslek risklerinin belirlenmesi ve meslekleriyle ilgili gerekli koruyucu önlemlerin alınması,

-Meslek riskine uygun olarak emekli hizmet süresine fiili hizmet ilavesinin yapılması,

-Mesleki hastalıklardan ve kazalardan korunma planının hazırlanması,

-İşyeri sağlık servisi, sağlık güvenlik ve meslek hastalıkları güvenlik kurullarının oluşturulması,

-Mesleğin riskine göre işe giriş tespiti ve durum belirlenmesi,

-Sağlık çalışanlarının mesleki risk faktörleri konusunda eğitilmesi,

-Bu çerçevede sağlık çalışanlarının grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkını savunması doğrultusunda çalışmalar yapması oybirliğiyle kabul edildi.

46)Birinci basamakta çalışan bütün hekimlerin pratisyen hekim kol ve komisyonlarında çalışmaya davet edilmesine oybirliğiyle karar verildi..

47)Türk Tabipleri Birliği'nin ülkemizdeki ilkyardım eğitimine katkıda bulunmak üzere merkezi olarak "ilkyardım eğitimcisi eğitimi merkezi" kurması ve tabip odalarındaki ilkyardım eğitimlerine destek olmasına oybirliğiyle karar verildi.

48)TTB, tıp fakültesi intern öğrencilerinin eğitimlerinin zorunlu bir parçası olan üretim sürecindeki emeklerinin sosyal güvenlik kapsamında ücretlendirilmesi için mücadele edilmesini oyçokluğuyla kabul eder.

49)TTB, YÖK'ün 12 Eylül darbesinin bir parçası olması nedeniyle ülkemizde yüksek öğrenimin demokratikleştirilmesinin önünde engellerden biri olduğunu belirtir ve bu nedenle YÖK'ün tümüyle kaldırılarak demokratik bir yüksek öğretim yasasının oluşturulabilmesi için mücadele edilmesini oyçokluğuyla kabul eder.

50)Ülkemiz uluslararası büyük güçlerin projelerini gerçekleştirme alanı içerisindedir. Bu gelişmelere ve ülkemizin yok edilmesine karşın TTB Genel Kurulu olarak tam bağımsızlığı savunma kararlılığını göstermek gerektiğine oybirliğiyle karar verildi.

51)TTB Genel Kurulu ülkemizde ve bölgemizde barış ortamının bozulmasına yönelik gelişmelerden kaygı duyar ve her türden şovenist yaklaşımları, şiddeti besleyen eğilimleri kınar, demokratik, laik ve bağımsız bir ülkede barış içinde birlikte yaşamı savunur önergesi oyçokluğuyla kabul edildi.

52)Irak'ta bugün büyük bir savaş yaşanmaktadır, her gün onlarca insanın öldüğünü, halkın yaşam koşullarının kötüleştiğini, sağlık hizmetleri dahil hiçbir hizmetin olmadığını gözlemliyoruz. Son zamanlarda diğer bir komşu ülke olan İran'a saldırı gündemdedir. Her zaman insandan yana olmuş bir meslek grubunun örgütü olarak tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmek adına İran'a karşı yapılacak herhangi bir saldırıda Türkiye'nin askeri ve diğer lojistiği ile süreçte yer almamasını TTB 55. Olağanüstü Büyük Kongresi oyçokluğuyla kabul eder.

53)TTB, Hükümetlerin emperyalist çıkarlar için başka ülkelere asker göndermesine karşı çıkar ve gönderilenlerin ise acilen geri çekilmesi için mücadele edilmesini oyçokluğu ile kabul eder.

54)

a) TTB'nin hekimlerin özlük haklarını korumak ve savunmak konusundaki çabaları temel görevidir. Bu çalışmaların artmasının ve etkinleştirilmesinin temel hedef olmasını istiyoruz.

b)Sağlık politikalarında "Devrimciliğin çok mühim vazifeler yüklediği Türk Vatandaşının sağlığı ve sağlamlığı en hassas milli meselemizdir" düşüncesini benimsemeli ve uygulamalıdır.

c)TTB emperyalizme karşı ülke bütünlüğünü ve Cumhuriyetimizi savunan milli bir duruş sergilemelidir.

d)TTB, farklılıklarımızı belirginleştirmeyi değil, toplumsal bütünlüğümüzü tartışmasız kılmayı hedeflemelidir.

şeklindeki önerge oyçokluğuyla kabul edildi.

 

55)TTB, ülkemiz insanının büyük insani trajediler yaşadığı "Kürt Sorunu"na barışçıl ve demokratik çözümler üretilmesinin toplum sağlığımıza olumlu katkılar yapacağına inanır; bu hedefe yönelik olarak ülke yöneticileri, sivil toplum ve meslek örgütü yöneticilerini çaba göstermeye davet edilmesini oyçokluğu ile kabul eder.

56)TTB 55. Olağanüstü Büyük Kongresi TTB'nin, son yıllarda hızla ve "kolluk kuvvetlerin işini daha kolay" yapabilmeleri gerekçeleri ile çıkarılan yasalar (TMY, TCK vb.) nedeni ile oluşabilecek sağlık çalışanlarının hak ihlallerine ilişkin ciddi bir karşı duruşun sergilenmesini için çalışmalarda bulunmasını oyçokluğu ile kabul eder.

57)TTB Olağanüstü 55. Büyük Kongresi açık ve ağır bir insan hakları ihlali olan F tipi cezaevlerindeki tecrit koşullarının çağdaş, insani cezaevi koşullarına dönüşümünü sağlamak üzere Adalet Bakanlığı'na çağrıda bulunmayı oyçokluğu ile kabul eder.

58)TTB, çok büyük can kayıplarına neden olan trafik kazaları ve beklenen deprem ile ilgili gerekli önlemlerin alınması konusunda duyarlılığın artırılması için çaba gösterilmesini oybirliği ile kabul eder.

59)TTB Genel Kurulu başta Başbakan ve Sağlık Bakanı olmak üzere siyasilerin ve medya mensuplarının hekimlere yönelik saygısız ve hürmetsiz tutumlarını terk etmeleri yönünde uyarılmalarını, hekimlerin toplumda verdikleri hizmete uygun bir saygınlığa kavuşmaları yönünde her türlü araçla çalışmalar yapılmasını oyçokluğuyla kabul eder.

60)Büyük Kongre'de karar önerisi verilmesinde ve karar önerilerinin görüşülmesinde uygulanacak yöntemler ile ilgili olarak 56. Büyük Kongre'ye kadar, iç düzenleme yapılması hususunda Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesine oybirliğiyle karar verildi.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

56. BÜYÜK KONGRESİ KARARLARI

(23-24 Haziran 2007, Ankara)

1)TTB 56. Büyük Kongresi; Bilecik Tabip Odasının kurulması ve Eskişehir Bilecik Tabip Odasının faaliyetine Eskişehir Tabip Odası olarak devamını oy birliği ile kabul eder.

2)TTB 56. Büyük Kongresi; Yozgat Tabip Odası kurulması ve Sivas-Erzincan-Yozgat Tabip Odasının faaliyetine Sivas-Erzincan Tabip Odası olarak devamını oy birliği ile kabul eder.

3)TTB 56. Büyük Kongresi; muayenehaneler de dahil olmak üzere bütün özel sağlık kurum ve kuruluşlarında kullanılabilecek tabela standartlarının belirlenmesi amacıyla çalışma yapması için Merkez Konseyi’nin görevlendirilmesini oy birliği ile kabul eder.

 

4)TTB 56. Büyük Kongresi; Türk Tabipleri Birliği Asistan Hekimler Eşgüdüm Kurulu Kuruluş ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönerge”yi, oy birliği ile kabul eder.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ ASİSTAN HEKİMLER EŞGÜDÜM KURULU

KURULUŞ VE ÇALIŞMA USULLERİ HAKKINDA YÖNERGE

BİRİNCİ BÖLÜM:Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

Amaç

Madde:1-Bu Yönerge’nin amacı; Türk Tabipleri Birliği ve tıpta uzmanlık dernekleri ile uzmanlık eğitimi görmekte olan hekimlerin Türk Tabipleri Birliği kurumsal çatısı altında oluşturdukları “Türk Tabipleri Birliği-Asistan Hekimler Eşgüdüm Kurulu”nun kuruluşu ile görev, yetki ve işleyişini düzenlemektir.

Kapsam

Madde:2-Bu Yönerge, Türk Tabipleri Birliği-Asistan Hekimler Eşgüdüm Kurulu’nun örgütlenmesinde yer alacak gerçek ve tüzel kişileri kapsar.

Dayanak

Madde:3-Bu Yönerge, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun 4. maddesi ile 59.maddesinin (e) fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde:4-Bu Yönerge’de geçen;

a)TTB: Türk Tabipleri Birliği’ni,

b)Uzmanlık dernekleri: İlgili hukuksal düzenlemelerde yer alan tıpta uzmanlık ana dalları ve yan dallarında kurulan, eğitim, araştırma, hasta bakımı ve halk sağlığı alanındaki çalışmaları ve uzmanlık alanı ile ilgili hastalıklarda en yüksek düzeyde sağlık hizmeti (koruma, tanı, tedavi) sağlanmasını hedefleyen dernekleri,

c)YÖK: Yükseköğretim Kurulu’nu,

d)Ana dal: Tıp mesleğinin ilgili hukuksal düzenlemelerde tanımlanmış ana uzmanlık alanlarını,

d)Yan dal: Bir ana dalda uzman olunduktan sonra daha ileri uzmanlaşma yapılan ilgili hukuksal düzenlemelerde tanımlanmış ana dala ait bölümleri,

e)Asistan: Uzmanlık eğitimi gören hekimi,

f)TTB-AHEK: Türk Tabipleri Birliği-Asistan Hekimler Eşgüdüm Kurulu’nu,

g)TTB-UDEK: Türk Tabipleri Birliği-Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu’nu

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM:TTB-AHEK’in Amaçları

TTB-AHEK’in amaçları

Madde 5-TTB-AHEK aşağıdaki amaçlarla çalışır:

a)Tıpta uzmanlık eğitiminin çağdaş bir düzeye eriştirilmesi için kurumlara daha çok demokratik nitelik kazandırılması; eğitim standartlarının oluşturulması, denetlenmesi, değerlendirilmesi ve korunması ile ilgili ulusal hedef ve koşulların saptanmasıyla özgün Türkiye modelini işlerliğe kavuşturmak,

b)Uzmanlık eğitimi veren ve uzmanlık eğitimine ilişkin düzenleyici işlemler tesis eden tüm kurumlarda asistan temsilcilerinin katılım ve oy hakkına sahip olması için çalışmak,

c)Asistanlık eğitim sürecinin daha nitelikli olması amacıyla gerekli organizasyonları yapmak, kurslar düzenlemek.

d)Ülkemizdeki asistan hekimleri ulusal ve uluslararası alanda mesleki açıdan savunmak,

e)Diğer ülkelerdeki mesleki kuruluşlarla tıpta uzmanlık eğitimi alanında işbirliği yapmak.

f)Topluma eşit, ulaşılabilir, nitelikli ve ücretsiz sürekli sağlık hizmeti sağlamak suretiyle toplum sağlığını en üst düzeye çıkarmak,

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:Yönetim ve İşleyiş

Yapılanma

Madde 6-TTB-AHEK; TTB temsilcileri, uzmanlık dernekleri temsilcileri ile Türkiye’de uzmanlık eğitimi veren kurumlardaki asistanların temsilcilerinden oluşur.

TTB-AHEK, TTB Merkez Konsey’e bağlı bir çalışma organıdır. TTB-AHEK, TTB Eğitim Kolu ve diğer ilgili birimlerle eşgüdüm içinde çalışır.

TTB-AHEK Genel Kurulu, TTB-AHEK’in en yüksek karar organıdır. TTB-AHEK’in iş ve işlemleri Genel Kurul tarafından seçilen Yürütme Kurulu tarafından yerine getirilir.

Genel Kurul’un oluşumu

Madde 7-TTB-AHEK Genel Kurulu; Türk Tabipleri Birliği Eğitim Kolu Başkanı, TTB Merkez Konseyi’nin seçeceği en az ikisinin asistan olduğu 4 asıl, 2 yedek üye, TTB-UDEK Yürütme Kurulundan seçilecek olan 2 asıl 2 yedek üye, tıpta uzmanlık eğitimi veren kurumların bulunduğu illerde tabip odaları üye sayısı 1000’e kadar olanlardan 1 asıl, 1 yedek asistan; üye sayısı 1000-5000 arasında olan tabip odalarından 2 asıl 2 yedek asistan ve üye sayısı 5000’den fazla olan tabip odalarından ise 4 asıl, 2 yedek asistan üye; her ana ve yan dalda uzmanlık dernekleri asistan birimleri tarafından seçilen 1 asıl 1 yedek asistan üye ile tıp fakültesi, eğitim hastanesi ve eğitim veren diğer kurumlardaki asistanlar tarafından her bir eğitim kurumu için ayrı ayrı seçilen 1 asıl 1 yedek asistan temsilcisinden oluşur.

Temsilci seçimleri iki yılda bir Eylül ayında yapılır. Kurumlarda seçilen asıl ve yedek üyelerin isim ve adres bilgileri TTB Merkez Konseyi’ne bildirilir.

Seçilen üyelerin görev süresi 2 yıldır, aynı kişi yeniden seçilebilir.

Temsilcilik görevinin sona ermesi

Madde 8-TTB-AHEK temsilcilerinin bu görevleri, görev sürelerinin sona ermesi, istifa, ölüm ve asistanların seçildikleri dönemde uzman olmaları ya da temsil ettikleri uzmanlık alanındaki eğitimi bırakmaları gibi nedenlerle sona erer. Bu durumda ilgili üyenin temsil ettiği kurum tarafından bildirilmiş olan yedek üye, temsilci sıfatını kazanır ve asıl üyenin görev süresini tamamlar.

Bir yılda yapılan toplantıların tamamına katılmayanların üyelikleri TTB-AHEK Yönetim Kurulu tarafından sona erdirilebilir.

Genel Kurul

Madde 9-TTB-AHEK Genel Kurulu, TTB Merkez Konseyi ve TTB-AHEK’in ortak çağrısı üzerine yılda en az bir kez Kasım ayında asıl üyelerin en az üçte birinin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar alır.

 

Toplantı tarihi,yeri ve gündemi, üyelere toplantı tarihinden en az iki hafta öncesinden posta ile ya da elektronik ortam kullanılarak bildirilir. Asıl üyeler, toplantıya katılamayacaklarını toplantı tarihinden en az beş gün önce bildirdiği takdirde ilgili yedek üyeye çağrı yapılır. Genel Kurulu oluşturan üyelerin giderlerinin temsilcisi oldukları kurumlar tarafından karşılanması asıldır.

Asıl üyeler dışında tartışılan konular ile ilgilenen gözlemciler ve uzmanlar oy hakları bulunmaksızın toplantıya katılabilir. Gözlemci ve uzmanlar Genel Kurul’a Yürütme Kurulu tarafından davet edilebileceği gibi toplantı halinde olması durumunda Genel Kurul tarafından da davet edilebilir.

TTB-AHEK Genel Kurulu toplantılarında, toplantıyı yönetmek üzere, açık oylama ile Başkan, Başkan Yardımcısı ve Yazman’dan oluşan 3 kişilik bir Divan oluşturulur.

TTB-AHEK’i oluşturan kurumlardan alınacak giriş aidatı ile diğer aidatların miktarı ve ödeneceği tarihler Genel Kurul tarafından her yıl belirlenir. Aidat ödemekten kaçınanların üyeliğinin askıya alınması ya da üyelikten çıkartılmalarına ilişkin Yürütme Kurulu önerileri Genel Kurul tarafından karara bağlanır.

Yürütme Kurulu her yıl çalışma raporu ve mali raporu hazırlayarak Genel Kurul’un onayına sunar. Bu raporlardan birinin onaylanmaması durumunda Yürütme Kurulu düşer ve en kısa zamanda seçim yapılır. Bu durumda seçim işlemlerini ve rutin işleri yürütmek üzere TTB Merkez Konseyi tarafından beş kişilik Geçici Yürütme Kurulu atanır.

 

Yürütme Kurulu

Madde 10-Genel Kurul’da asıl üyeler arasından gizli oy açık sayım esasına uygun olarak 7 kişilik Yürütme Kurulu seçilir. Seçim çarşaf liste kullanılarak yapılır. Adayların oylamada aldıkları oy sırasına göre ilk 7 üye asıl, sonraki 7 üye yedek olarak seçilmiş sayılır. Seçilen Yürütme Kurulu asıl ve yedek üyelerinin isimleri TTB Merkez Konseyi’ne bildirilir.

TTB-AHEK Yürütme Kurulu ilk toplantısında Başkan, Genel Sekreter ve Sayman’ı kendi arasından gizli oyla seçer. Seçilenlerin görev süresi 2 yıldır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:Görev Tanımları

Yürütme Kurulu’nun görevleri

Madde 11- Yürütme Kurulu’nun görevleri şunlardır:

a)Uzmanlık eğitimi konusunda TTB, Sağlık Bakanlığı ve YÖK ile ilişkileri yürütmek,

b)TTB Merkez Konseyi’ne her yıl faaliyet raporu vermek,

c)Uzmanlık eğitimi ile ilgili yeni gelişmeleri değerlendirmek, asistan temsilcisi bulunan kurumları bilgilendirmek ve ilgili süreçlerin takipçisi olmak,

d)Genel Kurul kararlarını uygulamak ve bu amaçla üyeler arasında eşgüdüm sağlamak,

e)Genel Kurul tarafından verilen diğer görevleri yapmak.

Başkan’ın görevleri

Madde 12-Başkanın görevleri şunlardır:

a)Genel Kurul ve Yürütme Kurulu toplantıları ile ilgili gündemi Genel Sekreter ile birlikte oluşturmak,

b)Yürütme Kurulu toplantılarına başkanlık etmek,

c)TTB-AHEK’i ulusal ve uluslararası düzeyde temsil etmek,

d)TTB-AHEK’in işleyişini takip etmek.

Genel Sekreter’in görevleri

Madde 13-Genel Sekreterin görevleri şunlardır:

a)Üyelerden gelen gündem önerilerini Başkan’a, Yürütme Kurulu üyelerine ve TTB Merkez Konseyi’ne iletmek ve Başkan’la birlikte toplantı gündemini hazırlamak,

b)Gerekli yazışmaları Başkan’ın bilgisi dahilinde yapmak,

c)TTB-AHEK’in günlük işlerini yürütecek sekreteryayı yönetmek ve arşiv tutulmasını sağlamak,

d)TTB Merkez Konseyi ve Genel Kurul’a sunulacak faaliyet raporunun hazırlanmasını sağlamak,

e)Toplantı tutanaklarının tutulması ve sonuç bildirgelerinin yazılmasını takip etmek,

f)Genel Kurul, Yürütme Kurulu ve Başkan tarafından verilen diğer işleri yapmak.

Sayman’ın görevleri

Madde 14-Saymanın görevleri şunlardır:

a)Yıllık bütçeyi hazırlamak,

b)İlgili kurumlardan Genel Kurul tarafından saptanan ödemelerin toplanmasını sağlamak,

c)Toplanan para ile giderleri karşılamak,

d)Aylık gelir-gider tablosu tutarak Yürütme Kurulu’na gerektiğinde bilgi vermek,

e)Yıllık gelir giderlerle ilgili olarak Genel Kurul’a rapor vermek.

Temsilcilerin görevleri

Madde 15-TTB-AHEK Genel Kuruluna katılan üyeler TTB-AHEK ile ilişkide olan tabip odaları, uzmanlık dernekleri ile üniversite ve eğitim hastanelerindeki asistanları temsil etmek; toplantılarla ilgili bilgileri ve toplantı sonuçlarını kurumlarındaki asistanlara ve yöneticilere bildirmekle görevlidirler.

BEŞİNCİ BÖLÜM:Son Hükümler

Geçici Madde 1-Bu Yönerge’nin kabulünden Genel Kurul toplanıp Yürütme Kurulu’nu seçene kadar geçecek sürede yapılması gereken iş ve işlemler TTB Merkez Konseyi tarafından görevlendirilen beş kişilik geçici Yürütme Kurulu tarafından yürütülür. Bu dönemde yapılacak giderler TTB Merkez Konseyi tarafından karşılanır. Bu giderlerin iki yıl içinde Merkez Konsey’e geri ödenmesi esastır.

Yürürlük

Madde 16-Bu Yönerge, TTB Büyük Kongresi’nde onaylandıktan sonra Tıp Dünyası Gazetesinde yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 17-Bu Yönergeyi TTB Merkez Konseyi yürütür.

5)TTB 56. Büyük Kongresi; “Endoskopi Eğitimi ve Sertifikasyonu” konusunda, bazı uzmanlık alanlarına yönelik Endoskopi uygulamalarına ilişkin sertifikasyon eğitiminde TTB-UDEK bünyesinde bir çalışma grubu oluşturulması ve bütün taraflarla birlikte çalışmanın yürütülmesi için Merkez Konseyi’nin görevlendirilmesini oy birliği ile kabul eder.

6)TTB 56. Büyük Kongresi; ikamet ettiği veya kayıt olduğu tabip odasından başka bir şehirde mesleğini icra eden, belirli aralıklarla giderek muayene ve tedavi yapan hekimlerle ilgili olarak, tüm odaların ortak çalışma yapması ve tavır belirlemesi veya günün şartlarına göre bu konuda gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması için Merkez Konseyi’nce çalışma başlatılmasını oy birliği ile kabul eder.

7)TTB 56. Büyük Kongresi; Aile Hekimliğinin mevcut durumu hakkında bir rapor hazırlanarak, aile hekimliği uygulamalarını reddeden hekimler üzerindeki etkilerini, işçi sağlığı ve kurum hekimlerine etkilerini, performans uygulamaları, muayeneci hekimlere uygulanan baskı ve sonucunda hekimlerin kamudan özel sektöre kayma neden ve sonuçları üzerinden değerlendirmelerin yapılmasını, herkese eşit, ücretsiz sağlık hizmetinin sunulmasının bir hak olduğunu, birinci basamakta hekimlere yaşanabilir bir ücretle bölge tabanlı, ekip hizmeti ile sağlık ocaklarında temel sağlık hizmetlerinin sunulması gerekliliğinin sağlanmasını oy birliği ile kabul eder.

8)TTB 56. Büyük Kongresi; hasta muayene süresinin kamu sağlık kurumlarında en az 15 dakika olarak belirlenmesi yönünde gerekli düzenleme yapılması ve uygulamaya geçirilmesi için Merkez Konseyi’nce çalışma yapılmasını oybirliği ile kabul eder.

9)TTB 56. Büyük Kongresi; bilimsel etkinliklere katılım masraflarının çalışılan kurum tarafından karşılanması ve bu sürede yasal olarak izinli sayılması için Merkez Konseyi’nce çalışma yapılmasını oybirliği ile kabul eder.

10)TTB 56. Büyük Kongresi; aile hekimliği pilot uygulamasına geçen illerde Eşgüdüm Komitesi” kurulmasını oybirliği ile kabul eder.

11)TTB 56. Büyük Kongresi; özel tanı ve tedavi merkezlerinde çalışan hekimlerin özlük haklarını korumak amacıyla, işyeri hekimleri için hazırlanan sözleşmenin benzerinin buralarda da geçerli olması ve denetlenmesinin yerel tabip odalarınca yapılması için Merkez Konseyi’nce yasal çalışmanın başlatılmasını oy birliğiyle kabul eder.

12)TTB 56. Büyük Kongresi, GZOR çalışmasının her oda için ayrı ayrı yapılması konusunda çalışılmasını oy birliğiyle kabul eder.

13)TTB 56. Büyük Kongresi; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 15.06.07 tarihiyle uygulamaya konan birinci basamağı ve pratisyen hekimliği yok sayan, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerini çökertecek, üniversiteler ve eğitim hastanelerinde bilimsel çalışmalara büyük darbe vuracak olan uygulamanın durdurulması için ‘Hekimlerden Sağlık Bakanı’na Açık Mektup” adında bir mektubun oluşturularak tüm hekimlere imzalatılması ve basın açıklamasıyla Sağlık Bakanı’na iletilmesi için Merkez Konseyi’nin görevlendirilmesini oy birliği ile kabul eder.

14)TTB 56. Büyük Kongresi; TTB tarafından belirlenecek rehber ücretin hekim emeğinin en az karşılığı biçiminde saptanması, saptanan bu ücrete uyulması hususunun yerel tabip odalarınca takip edilmesini oy birliği ile kabul eder.

15)TTB 56. Büyük Kongresi; 65 yaş ve üzerindeki hekimlere hekimlik yaptırmama eğilimine karşı çıkılmasını oy birliği ile kabul eder.

16)TTB 56. Büyük Kongresi; hekim haklarının kişisel, toplumsal ve hasta karşısındaki hakları olarak sınıflandırılarak “Hekim Hakları Bildirgesi” hazırlanması için Merkez Konseyi’nin görevlendirilmesini oy birliği ile kabul eder.

Not:Tabip Odalarımızın TTB 56. Büyük Kongresi’nde görüşülmek üzere ilettikleri karar önerilerinin bir kısmı 18-19 Kasım 2006 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz TTB Olağanüstü 55. Büyük Kongresi’nde alınan kararları içerdiğinden bunlar hakkında yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına oybirliği karar verilmiştir. Gönderilen karar önerilerinin bir kısmı ise dilek ve temenniler arasında değerlendirilmiştir.

Ek:1

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

57. BÜYÜK KONGRESİ

KARARLARI

Karar:1-TTB 57. Büyük Kongresi Ağrı Tabip Odası kurulmasını ve Van-Muş-Bitlis-Hakkari-Ağrı Tabip Odasının faaliyetine Van-Muş-Bitlis-Hakkari Tabip Odası olarak devamını oy birliğiyle kabul eder.

Karar:2-TTB 57. Büyük Kongresi Bitlis Tabip Odası kurulmasını ve Van-Muş-Bitlis-Hakkari Tabip Odasının faaliyetine Van-Muş-Hakkari Tabip Odası olarak devamını oy birliğiyle kabul eder.

Karar:3-TTB 57. Büyük Kongresi Muş Tabip Odası kurulmasını ve Van-Muş-Hakkari Tabip Odasının faaliyetine Van-Hakkari Tabip Odası olarak devamını oy birliğiyle kabul eder.

Karar:4-TTB 57. Büyük Kongresi Siirt Tabip Odası kurulmasını ve Batman-Siirt Tabip Odasının faaliyetine Batman Tabip Odası olarak devamını oy birliğiyle kabul eder.

Karar:5-TTB 57. Büyük Kongresi Sinop Tabip Odası kurulmasını ve Samsun-Sinop Tabip Odasının faaliyetine Samsun Tabip Odası olarak devamını oy birliğiyle kabul eder.

Karar:6-TTB 57. Büyük Kongresi Şırnak Tabip Odası kurulmasını ve Mardin-Şırnak Tabip Odasının faaliyetine Mardin Tabip Odası olarak devamını oy birliğiyle kabul eder.

Karar:7-TTB 57. Büyük Kongresi, aşağıdaki Türk Tabipleri Birliği Tabela Yönetmeliği'ni kabul eder ve Yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanması ile ilgili sürecin takibi ve bu sebeple yapılması gereken düzeltmeler konusunda Merkez Konsey'e yetki verilmesi oy çokluğuyla kabul eder.

Antalya Delegesi Dr. Selçuk Koçlar düzenlemenin yerel yönetimlerle uyumlu olması gerektiği gerekçesiyle çoğunluğa katılmadı.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

TABELA YÖNETMELİĞİ

I.Bölüm

Amaç, Kapsam, Dayanak

Amaç

Madde 1. Bu Yönetmeliğin amacı; sağlık hakkı gözetilerek, sağlık hizmetlerinin tıbbi deontoloji ve meslek etiği kurallarına uygun olarak sunulması için, sağlık kurum ve kuruluşlarının tabelalarında belirtilebilecek ibareler ile tabelaların diğer standartlarının belirlenmesi ve Türkiye genelinde uygulama birliğinin sağlanmasıdır.

Kapsam

Madde 2. Yönetmelik, muayenehaneler ve hastaneler de dahil olmak üzere her türlü sağlık kurum ve kuruluşlarını kapsar.

Dayanak

Madde 3. Bu yönetmelik Türk Tabipleri Birliği Kanununun 59. maddesi ile Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nün 9. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

II. Bölüm

Tabelaların İçeriği

Dış Tabela

Madde 4. Sağlık kurum ve kuruluşlarının tabelalarında aşağıdaki kurallara uyulması gerekir:

a)Muayenehanelerde hekimler ad ve soyadlarını, akademik unvanlarını ve Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'ne göre alınmış uzmanlık ve yan dal uzmanlık alanlarını yazabilirler. Tabelalarda bu nitelikte olmayan herhangi bir bilgiye yer verilemez. Birden fazla alandaki uzmanlığını ilan etmek isteyen hekimler, bunu aynı tabelada göstermek zorundadır.

b)Özel sağlık kurum ve kuruluşlarının dış tabelalarında ruhsatlarında belirtilen kuruluş ismi ve unvanı ile faaliyet izin belgesinde belirtilen uzmanlık dalları yazılabilir. Özel sağlık kurum ve kuruluşları, sağlık kuruluşunun adından önce gelmek üzere "Özel" ibaresini belirtmek zorundadırlar.

 

Sağlık kurum ve kuruluşları, başka resmi veya özel sağlık kuruluşlarınca kullanılan isimleri tabelalarında belirtemezler.

Tabelalarda Tıpta Uzmanlık Tüzüğünde yer almayan bir uzmanlık dalına, tanı ve tedavi yöntemi ile sağlık kuruluşunda mevcut tıbbi cihaz bilgilerine ve özelliklerine yer verilemez.

Sağlık kurum ve kuruluşlarının tabelalarında çalışma gün ve saatleri ile telefon numaralarına yer verilebilir.

Diğer Tabelalar

Madde 5. Sağlık kurum ve kuruluşları, ayrı bir tabela ile burada hizmet verilen tıp dallarını, ayrıca ruhsatlandırılmış özel hizmet birimlerini ve çalışan hekimlerin adı, soyadı ve uzmanlık dalları ile akademik unvanlarını gösteren tabelalar asabilirler.

Bu tabelalarda, tam olarak faaliyete geçmemiş veya ilgili uzmanı olmayan tıp dalı ve ünite isimlerine yer verilemez.

Laboratuarların isimlerinin yer aldığı dış tabelalarda, sağlık kuruluşunun bünyesinde bulunan birimler ile çalışan hekimlerin isimleri de yer alabilir.

Acil Tabelaları

Madde 6. Hastaneler ile 24 saat hizmet veren sağlık kuruluşlarında, acil servis girişlerinin belirlenmesi amacıyla, beyaz zemin üzerine ters "C" harfi şeklinde kırmızı hilal ve altında koyu mavi harflerle "ACİL" ibaresinin yer aldığı tabela bulundurulur.

III. Bölüm

Tabela Standardı

Tabela sayısı

Madde 7. Sağlık kurum ve kuruluşları, faaliyet gösterdikleri binanın en fazla iki cephesi ile bina girişine bir tabela asabilirler. 24 saat hizmet veren sağlık kurum ve kuruluşları, kurum veya kuruluşun acil durumlarda kolayca bulunabilmesi amacıyla, hizmet binasının çatı katına gündüz ve gece uzaktan görülebilecek boyutta, içeriden ışıklandırılabilen ve yalnızca sağlık kuruluşunun adının yazılı olduğu bir tabela koyabilirler. Ana yollardan uzakta yer alan sağlık kurum ve kuruluşlarının kolayca bulunabilmelerine yardımcı olmak amacıyla,  kurum ve kuruluşların faaliyet gösterdikleri binanın bulunduğu cadde veya sokak girişlerine birer tane olmak üzere, yalnızca sağlık kuruluşunun adının, muayenehanelerde ise hekimin adının yazılabileceği en fazla iki adet bilgi levhası konabilir. Herhangi bir nedenle apartman üzerine tabela asılamaması ve sağlık kuruluşunun tamamen bina arka cephesinde kalması durumunda bina imar sınırları içinde kalacak şekilde direk üzerine bir adet tabela konabilir. Bina duvarlarına veya cama yazılan yazılar tabela olarak değerlendirilir.

Tabela boyutu

Madde 8. Bina cephelerine konulacak tabelalar en çok;

a)Muayenehanelerde 4 m2,

b)Diğer ayakta teşhis ve tedavi yapılan her türlü sağlık kuruluşunda 8 m2,

c)Hastanelerde 20 m2 olabilir.

d)Bina giriş kapılarına asılabilecek tabelalar 40 X 60 cm'den,  sağlık kuruluşunun ana yollardan uzak olması nedeniyle konulabilecek bilgi levhaları 100 X 80 cm'den, acil tabelası ise 50 X 70 cm'den büyük olamaz.

Tabelanın Diğer Şekil Özellikleri

Madde 9.

a)Tabelalarda zeminin beyaz renkte olması halinde zemin hariç, zeminin beyaz dışında bir renkte olması halinde zemin dâhil en fazla iki renk kullanılabilir.

b)Tabelaya yazılması zorunlu olan "Özel" ibaresi diğer yazı büyüklüğünün yarısından az olmamak kaydı ile sağlık kuruluşunun adından küçük yazılabilir.

c)Işık verici vasıtalarla tabelaların süslenmesi yasaktır.

d) Tabela yazıları süslemesiz ve sade olmalıdır.

e)Dış tabela ve acil tabelası ancak sağlık kuruluşunun faaliyette bulunduğu saatlerde ışıklandırılabilir.

f)Acil tabelası dışındaki tabelalar bina yüzeyine dik olacak şekilde asılamaz.

g)Kötü görünümlü tabelalar kullanılamaz.

IV. Bölüm

Son Hükümler

Aykırılık

Madde 10. Muayenehaneler ile diğer tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında, yukarıda tanımlanan sayı, şekil ve içeriğe aykırı herhangi bir tabela kullanılması yasaktır.

Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında Türk Tabipleri Birliği Kanunu ve Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği hükümlerine göre işlem yapılır.

Yürürlükten Kaldırılan Düzenlemeler

Madde 11. 15 Ocak 1999 tarihinde yürürlüğe giren Türk Tabipleri Birliği Özel Ayakta Teşhis ve Tedavi Kuruluşları Yönetmeliği'nin 9. maddesinin bu Yönetmeliğe aykırı hükümleri ile tabip odaları tarafından yapılan tabela düzenlemeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte kullanılmakta olan tabelalar 3 ay içinde bu Yönetmelik hükümlerine uygun hale getirilir.

Yürürlük

Madde 12. Bu Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 13. Bu Yönetmelik hükümlerini Türk Tabipleri Birliği yürütür.

Karar:8- TTB 57. Büyük Kongresi, Merkez Konsey tarafından hazırlanan;

  • Haksız işten çıkarmaya karşı koruyucu,
  • Mesleki bağımsızlık ile mesleğin yürütümü için zorunlu sürekli eğitim ve sürekli mesleki gelişimin sağlanmasını güvence altına alan,
  • Dinlenme hakkını kullandıran,
  • Mesleğin yürütülmesi için gerekli koşulların sağlanmasını öngören,
  • Meslek uygulamalarından doğabilecek sağlık ve güvenlikle ilgili risklere karşı koruyucu,
  • Kasta dayanmayan mesleki hatalardan kaynaklı tazminat taleplerine karşı güvence içeren,

iş sözleşmelerinin,  Tabip Odaları tarafından ayakta veya yataklı tedavi hizmeti veren bütün özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlere ulaştırılmasına ve bu kapsamda yazılı sözleşmeye dayalı çalışma ilişkilerinin yaygınlaştırılmasını oy birliğiyle kabul eder.

Karar:9- TTB 57. Büyük Kongresi Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ne ait "İstanbul, Eminönü İlçesi, Mahmutpaşa Mahallesi Çifte Saraylar Sokağı, No:17 A Blok Zemin Kat"ta bulunan "Pafta No:30, Ada No:292, Parsel No:24" gayrimenkulün satışı için Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ne yetki verilmesi ile ilgili karar oy birliğiyle kabul eder.

Karar: 10- TTB 57. Büyük Kongresi, TTB Merkez Konseyi'ni, hekimlerin gerek meslek örgütlerinde gerekse sendikalarda örgütlenmesinin önündeki engellerin ortaya çıkarılması, hekimlerin örgütlülüğün artırılması için yeni yöntemlerin bulunması için geniş katılımlı bir toplantının  düzenlenmesi ile ilgili olarak görevlendirilmesini oy birliğiyle kabul eder.

Karar 11- TTB 57. Büyük Kongresi, yurttaşlarımızın "sağlık hakkını" kullanabilmeleri noktasında, yerel yönetimler tarafından sunulan kamusal sağlık hizmetlerinin daha etkin bir biçimde sunulması, halk sağlığını olumsuz etkileyecek bütün girişimlere karşı durulması amacıyla, bütün tarafların katılımıyla, "sektörler arası işbirliği ve toplum katılımı" yaklaşımı ile ele alınması gereken "Temel Sağlık Hizmetleri"nin tartışılacağı bir toplantının örgütlenmesi için Merkez Konseyi'nin görevlendirilmesini oy birliğiyle kabul eder.

Karar 12 - TTB 57. Büyük Kongresi sigaranın yarattığı toplum sağlığı sorununun ve  sigarayla mücadelede hekimlerin tutumunun farkında olarak hekim kimliğini temsil eden semboller (beyaz önlük, çalışma ortamı, stetoskop vb.) ve açık hekim kimliğini kullanarak sigara içilmesini etik bir sorun olarak kabul eder. Büyük Kongre, TTB Merkez Konseyini, etik ihlali konusunda hekimleri bilgilendirme ve hekimlerde sigara karşıtlığının bir tutum olarak benimsenmesini sağlamak üzere etkili çalışmalar yapmak; TÜTÜN KARŞITI MÜCADELEDE BİRLİKTE HAREKET ETME çağrısını sürekli yenileyerek sürdürmek, bu konudaki çabalara hız vermek, 31 Mayıs tarihini özel bir gün olarak etkinlikler, imza kampanyaları, halkı bilinçlendirme toplantıları düzenleyerek anlamlı kılmakla  görevlendirme hususundaki öneriyi oybirliğiyle kabul eder

Karar 13 - TTB 57. Büyük Kongresi muayenehane açma hakkını ortadan kaldırmaya yönelik olan ve sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını konunun taraflarıyla müzakere etmeden, herhangi bir uzlaşma aramadan  temelden  değiştiren düzenlemelere karşı gerekli çalışmaları yapması için Merkez Konseyin görevlendirilmesini oy çokluğuyla kabul eder.

Muahalefet şerhi: Dr. Kayıhan Pala (Bursa) karar önerisinin içeriği net olarak anlaşılmadığından çoğunluk görüşüne katılmadığını belirtti.

Karar 14 - TTB 57. Büyük Kongresi işyeri hekimlerinin ücretlerinin belirlenmesinde; işçi sayısıyla birlikte, işyeri risk kademesi de göz önüne alınarak hekimin işyerinde, günlük/aylık en az ve en fazla bulunma sürelerinin önemini kabul eder ve yapılacak düzenlemelerde bu durumun da göz önünde bulundurulması gerektiğini kabul eder.

Karar 15- TTB 57. Büyük Kongresi üye aidatlarının adaletli biçimde belirlenmesi ile ilgili olarak Merkez Konseyi tarafından bir çalışma yapılması ve ara genel kurulda Büyük Kongre'ye sunulmasına oy birliğiyle karar verir.

Karar 16 -Kamu sağlık kuruluşlarında, ihale ile insan çalıştırılması anlamına gelen taşeronlaştırma; yarattığı eşitsiz çalışma koşulları ve özlük hakları ile önemli bir toplum sağlığı sorunudur.

TTB 57. Büyük Kongresi kamu sağlık kuruluşlarında hizmet sunan sağlık ekibinin her üyesinin güvenceli bir çalışmbiçimi olan devlet memuru olarak istihdam edilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasına oy birliğiyle karar verir.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

57. BÜYÜK KONGRESİ'NE

TABİP ODALARI TARAFINDAN İLETİLEN

DİLEK VE TEMENNİLER

Tabip odalarından, Büyük Kongre'de görüşülmesi için Merkez Konsey'e gönderilmiş olan aşağıdaki karar önerileri TTB 57. Büyük Kongresi tarafından, dilek ve temenni olarak değerlendirilerek oylanmaksızın delegelerin bilgisine sunuldu.

Antalya Tabip Odası

1-Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğünün ve Atatürk ilkelerinin savunulması,

2-TTB hekim hakları eksenli politikaları temel alarak hareket etmeli, siyasi partilerden bağımsız, hükümetlerden güdümsüz bir politika izlemelidir.

3-Son gelişmelerde tek sağlık hizmeti satın alan SGK, muayenehane hizmetlerinden hizmet satın alması sağlanması ve hekimlerin gelecekte mesleki olanağı olarak korunması,

4-Hekim geçici görevlendirmelerin tümüyle kaldırılması.

5-TTB ve tabip odalarının yabancı devlet ve kuruluşlardan hibe yardım veya proje benzeri isimlerle para almaması.

6-SGK'nın özel sektör sigorta şirketleri, zincir eczanelere uluslar arası şirketlere satış ve devrine karşı çıkılmalıdır.

Çanakkale Tabip Odası:

1-Yıllardır Oda Yönetimleri, Oda adına İlçe Temsilcilikleri oluştururken zorlanmaktadır. Kimi ilçelerde gönüllü adaylar çıksa da çoğunlukla Oda Yönetimlerinin ricası ile görevler atama şeklinde olmakta ve iş verimliliği açısından sorunlar yaşanmaktadır. Bu durumun giderilmesi için bundan sonra; "İllerde Tabip Odası Yönetim ve Kurulları seçilirken, İl seçim kurulundan bağımsız olarak oluşturulacak sandıkta, Divan Başkanlığı denetimi ile İlçelerin gösterdikleri adaylar arasından sadece o ilçede çalışan üyelerin oy kullanmasıyla İlçe Temsilcilerinin seçilmesi konusunda, bir tavsiye kararı alınmasını öneriyoruz."

Tokat Tabip Odası

3.Karar Önerisi:57. Genel Kurul T.T.B. Merkez Konseyi üyelerinden kamu görevlisi olanların (11 kişi)  seçildikleri dönem boyunca ücretli izinli sayılmaları için ve Tabip Odaları Başkan ve Genel Sekreterlerinden kamu görevi yapanların, haftada yarım gün- bir gün resmi izinli statüde sayılması için, Merkez Konseyi'ni görev verir.

Gerekçe:Halen memur sendikalarında bu sistem uygulanmaktadır. Bilindiği gibi T.T.B Merkez Konseyi ve Tabip Odaları kamu yararına görev yapmaktadır T.T.B. Merkez Konseyi'nden 11 üyenin kamu görevlisi olanlarının çalışma alanı tüm Türkiye'dir. Yurt dışı temaslarının da yapılması gereklidir öte yandan ilde görev yapan başkan ve genel sekreterlerin daha etkin çalışabilmeleri için haftada yarım veya bir gün izinli sayılmaları önem taşımaktadır.

İstanbul Tabip Odası

ÖNERGE 1.

TTB 57. Büyük Kongresi, sağlığı piyasalaştırma uygulamalarının çalışma ortamı, sağlık kültürü ve toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri konusunda kamuoyunu ve hekimleri uyarmak, bu uygulamaların durdurulmasını için bir yandan hekimlerin mücadelesini örgütlerken, aynı zamanda sağlık alanındaki sendikalar ve meslek odaları ile diğer toplumsal örgüt, kurum ve kuruluşlarla işbirliğini geliştirerek sağlıkta piyasalaşmaya karşı toplumsal bir cephe oluşturmak için TTB Merkez Konseyini görevlendirir.

Gerekçe:

Sağlığı piyasalaştırma ve sağlık hizmetleri ile sağlık çalışanlarının kaderlerini piyasa koşullarına terk etmeyi amaçlayan Sağlıkta Dönüşüm programı çerçevesinde çıkartılan ve önümüzdeki günlerde çıkartılmak üzere hazırlanan yasalar, sağlıkta, finansmandan örgütlenmeye, hizmetlerin sunumundan bunların denetimine kadar her alanda kamusal alanı sınırlayan ve her şeyi piyasa mekanizmalarına ve sermayeye terk eden bir sağlık ortamı yaratmaktadır.

1. Kamusal bir alan olması gereken sağlık sektörü, son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerle, uluslar arası özel sermayeye devredilmeye çalışılmaktadır. Bu amaçla sağlık hizmetlerinin örgütlenmesi desantralize edilmeye çalışılmakta, hizmetler taşeron firma aracılıklarıyla  piyasaya koşullarında alınmakta, böylece kamu kaynakları özel sektöre akıtılmaktadır.

2. Döner sermaye uygulaması kamu sağlık kuruluşlarının birer hizmet kurumu olmaktan çıkartarak kar amacı güden ticari kuruluşlar haline getirerek, sağlık kuruluşlarının özelleştirilmesine zemin hazırlamaktadır. Döner sermaye uygulaması sağlık hizmetleri için yeni bir kaynak yaratmayan, dolayısıyla kalıcı çözüm getiremeyen bir uygulamadır.

3. Ücretlendirme biçimi olan getirilen performansa dayalı ücretlendirme, esnek çalışma koşullarının alt yapısını sağlamaya yönelik bir girişimdir. Performansa dayalı ücretlendirme yönteminde kaynak bütçeden değil döner sermaye gelirlerinden sağlanacaktır. Performansa dayalı ücretlendirme modeliyle verimlilik adı altında asıl amacı ücretsiz kamu sağlığı hizmeti vermek olan sağlık kuruluşlarının kâr maksimizasyonunu sağlanmaktadır. Performansa dayalı ücretlendirme ile sağlık çalışanları arasında rekabet ortamı yaratılıp, performansa ve bireysel becerilere göre ücretler farklılaştırılarak birlikte çalışma ve ekip ruhu yok edilmeye çalışılmaktadır.

4. Performans ile esnek üretim modeli kamu sektörüne uyarlanmaya çalışılmaktadır. Burada asıl amaç "esnek çalışma" adı altında sendikasız, iş güvencesiz, süresiz ve sınırları belirsiz bir çalıştırma yöntemi getirilmek istenmektedir. Esnek üretim modelinin kamu üzerine yansıması ise döner sermaye, performans değerlendirmesi, sözleşmeli çalışma, çalışma saatlerinde esneklik ve özelden hizmet alımı gibi düzenlemelerle görülmektedir.

Kamuoyunun ve hekimlerin bu çabalar hakkında bilgilendirilmesi ve sağlık ortamında onulmaz yaralar açabilecek bu girişimleri durdurabilmek hekimlerin mücadelesinin örgütlenmesi, TTB'nin önünde duran en önemli görevdir. Ancak, gerek Sağlıkta Dönüşüm programının aslında Dünya Bankası ve IMF tarafından dünya halklarına dayatılmakta olan "sermayenin sınırsız tahakkümü" politikasının bir parçası olması ve gerekse ülkemizde de bu programın başta sosyal güvenlikte "reform" ve kamu kurumlarının özelleştirilmesi programları ile birlikte bir "paket" olarak yürütülüyor olması, TTB'nin bu mücadelede diğer toplumsal güçlerle birlikte hareket etmesini, programlı ilişkilerin geliştirilmesini (Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek Platformu" gibi ilişkiler) mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için, zorunlu kılmaktadır. TTB Sağlık çalışanlarının ve toplumun (örgütler ve platform bileşenleri öncelikli olmak üzere) Temel Sağlık Hizmetlerinin geniş kapsamlı içeriği konusunda eğitilebilmesi için bir eğitici eğitimi programı hazırlamalıdır.

TTB, uluslar arası ölçekte, Dünya Bankası ve IMF dayatmalarına karşı yükselen muhalif güçlerle ve ulusal ölçekte, Sağlıkta Dönüşüm programından zarar görecek toplumsal kesimlerin örgütlü güçleriyle, bu politikaları durdurulabilmesi için güçlerin birleştirilmesi ve ortak bir mücadele platformunun oluşturularak yığınların muhalefetinin sonuç alıcı eylemlere kanalize edilmesi için çaba göstermelidir. Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformları yeni dönemde tüm toplum için koşulsuz Temel Sağlık Hizmetleri (sadece tıbbı hizmet, hastalık tedavisi değil, barınma güvencesi, iş güvencesi, gıda güvencesi, yeterli ve sağlıklı su güvencesi, sağlıklı çevre, toplumsal barış ve demokrasi vb) ve "herkese sosyal güvence" talebi ile yeni bir gündem ve program etrafında ülke genelinde örgütlenmelidir.

ÖNERGE 2.

TTB 57. Büyük Kongresi, "Kürt Sorunu"nun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümünün sağlanması yolundaki çabaların desteklenmesi ve bu süreçlere TTB'nin olumlu katkı sağlaması için TTB Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

Gerekçe:

Bir hekim örgütü olarak TTB, her zaman, insan yaşamının kutsallığını savunmuş ve insanların "yaşama hakkı"na yönelik ihlallerin karşısında durmuştur. Yıllardan beri süregelen ve onbinlerce yurttaşımızın yaşamına mal olan "Kürt Sorunu"nun çözümünde sertlik ve şiddet yanlısı politikaların terk edilmesi ve soruna barışçıl ve demokratik bir çözüm arayışı içine girilmesi hekimlerin ve halkımızın en büyük arzusudur.

TTB 55. Kongresi, şiddeti reddeden, halkların bir arada kardeşçe yaşaması ve ülke içindeki eşitsizliklerin, yoksulluğun ve yoksunlukların giderilmesi, hukukun hakim kılınması, özgürlük ve demokrasinin genişletilmesi perspektiflerinin öne çıktığı bir çözümden yana olduğunu ifade etmiştir. Bugün ise bu alanda sorunlar daha da derinleşmiş olup, insanlarımız, bir "şiddet, yabancılaştırma ve ötekileştirme" sarmalına itilmeye çalışılmaktadır. Bu kirli politikalar, ancak halklar arasında tutkal olacak, bütün insanlarımızı kucaklayan bir yaklaşımla geriletilebilir.

TTB Merkez Konseyi, geçmişte olduğu gibi önümüzdeki dönemde de, "Kürt Sorunu"na barışçıl ve demokratik çözüm getiren yaklaşımları desteklemeye ve sertlik ve şiddet yanlısı çözüm önerilerinin karşısında yer almaya devam etmelidir. "Kürt Sorunu"na şiddet yanlısı, anti-demokratik ve özgürlükleri kısıtlayan yaklaşımların, sadece bu sorunu çözümsüzlüğe itmekle kalmadığını, aynı zamanda örgütümüzün şiarı olan "Sağlıkta herkese eşit fırsat ve iyi hekimlik ortamını"nı da ortadan kaldırdığının altı çizilmelidir.

ÖNERGE 5.

TTB 57. Büyük Kongresi, Türkiye'de toplum ruh sağlığı alanındaki sorunlara ve nedenlerine ilişkin toplumu bilgilendirmek, yapılabileceklere dikkat çekebilmek için çalışmalar yapmak ve  "Ruh Sağlığı Yasası"nın çıkartılabilmesi için gerekli girişimlerde bulunmak üzere Merkez Konseyi'ni görevlendirir.

Gerekçe: Ruh Sağlığı Platformunun açıkladığı gibi "Ruh sağlığının korunması, hastalıkların tedavisi ve rehabilitasyonu için genel sağlıkla ilgili düzenlemeler yetmez: Ruh sağlığını bozan etmenler, beden sağlığını bozanlarla aynı olmadığı gibi, korunma, tedavi ve rehabilitasyon olanakları, düzeni ve örgütlenmesi de aynı değildir. Ruh sağlığını bozacağı bilinen etmenlerin engellenmesi, hastane tedavisi olanaklarının nitelik ve sayıca gereksinime uyarlanması, toplum içinde tedavi olanaklarının geliştirilmesi, ruh sağlığı bozulmuş kişilerin rehabilitasyon olanaklarının geliştirilmesi gibi birçok düzenlemenin yapılabilmesi ancak "Ruh Sağlığı Yasası" ile gerçekleşebilir. TTB platformdaki etkinliğini artırarak sürdürmeli yasanın çıkması için TBMM ve Sağlık Bakanlığı  nezdinde girişimlere başlamalıdır.10 Ekim 2008 Dünya Ruh Sağlığı gününde yoğun girişimler başlatıp yasanın 10 Ekim'de çıkması için çalışmalarına şimdiden başlamalıdır.

26-27 HAZİRAN 2009

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

58.BÜYÜK KONGRE

KARARLARI

1-TTB 58. Büyük Kongresi, Karaman Tabip Odası kurulmasını ve Konya-Karaman Tabip Odasının faaliyetine Konya Tabip Odası olarak devamını oybirliğiyle kabul eder.

2-TTB 58. Büyük Kongresi, Nisan 2008 ve Haziran 2009'da toplanan Etik Bildirgeler Çalıştayı ile ortaya çıkan ve 58.Büyük Kongreye sunulan Bildirgelerin, bütün hekimlik ortamlarında etkin bir şekilde tanıtımı ve tartıştırılması için Merkez Konseyi'ni oyçokluğuyla görevlendirir.

3- TTB 58.Büyük Kongresi, TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu'nun Kuruluşu ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmelik'in 6 ve 7. maddelerinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi ile 8. maddeye aşağıdaki (h) bendinin eklenmesini oybirliğiyle kabul eder.

Madde 6- TTB-UDEK Genel Kurulu'nda Türk Tabipleri Birliği TTB Eğitim Kolu Başkanı, TTB Merkez Konseyi'nin seçeceği 4 asıl, 2 yedek üye; Ankara, İstanbul ve İzmir Tabip Odaları'ndan seçilen 2'şer asıl, 2'şer yedek üye ile temsil edilir. Uzmanlık Eğitimi verilen diğer illerden, Uzmanlık Eğitimi Çalışma Gruplarını kurduğunu ve son iki yıl içinde aktif bir çalışma içinde olduğunu belgeleyen tabip odaları gözlemci statüsüyle Genel Kurul'a katılırlar. Uzmanlık dallarının temsiliyeti her dalda dernek yönetim kurulları tarafından seçilen ve resmen bildirilen 2 asıl, 2 yedek üye tarafından gerçekleştirilir.

Tıpta Uzmanlık Tüzüğünde yer alan ana ve yan dallarda uzmanlık alanını temsil eden asıl üye konumundaki dernekler dışında kalan ya da belirli bir uzmanlık dalının özel bir alanında  etkinlik gösteren dernekler, "Gözlemci üye" statüsüyle TTB-UDEK toplantılarına katılabilir ve iletişim ağı kapsamına alınırlar.. Bu durumdaki temsilciler, Genel Kurul'da aday olamazlar ve oy kullanamazlar. "Gözlemci üye" konumundaki dernekler bunun dışında kalan haklara sahiptir. Gözlemci üye dernekler % 50 oranında yıllık katkı payı öderler.

Madde 7- TTB-UDEK'de temsil edilmek isteyen derneklerin, o uzmanlık dalının tüm alanlarında eğitim ve uygulama konusunda etkinlik gösteriyor olması gereklidir. TTB-UDEK'e üyelik için başvuran derneklerin, her uzmanlık alanının tek Yeterlik Kurulu'nun olması ilkesine bağlı kalmayı taaahhüt etmesi zorunludur. Bu koşulları yerine getiren dernekler, derneğin tüzüğü, kuruluş tarihi, üye sayısı, üyelerinin uzmanlık durumu, başlıca etkinliklerini içeren bir dosya ile TTB Merkez Konseyi Başkanlığına yazılı olarak başvururlar. TTB-UDEK Yürütme Kurulu, bu Yönetmelikte belirtilen ve yönetmelik doğrultusunda TTB-UDEK Genel Kurulu tarafından kabul edilen üyelik  ölçütlerini taşıyan  Derneklerin, üyelik başvurusunu ilk Genel Kurul toplantısı gündemine koyarak karara bağlanmasını sağlar.

Aynı uzmanlık dalında TTB-UDEK'e üye olan  birden fazla dernek varsa; bu derneklerin uzlaşması ile 2 asil, 2 yedek temsilci belirlenir.

Dernekler kendi aralarında uzlaşamazlar ise, TTB-UDEK Yürütme Kurulu hakem olarak derneklerin aidat yatıran aktif üye sayısı, kuruluş tarihi, düzenlenen bilimsel ve eğitsel etkinlikleri, yayınları gibi verilere dayanarak o dalla ilgili temsilcileri seçer. İtiraza açık olan bu karar, takip eden ilk Genel Kurul'da gündeme alınarak onaya sunulur.

Uzmanlık dalının daha önceden belirlenmiş temsilcisi varsa, yeni üye olan dernekler, mevcut üyelerin görev sürelerinin bitiminden sonra temsilci belirlenmesi sürecine bu maddede belirlenen yöntemle katılır.

TTB-UDEK'te birden fazla derneğin temsil edildiği bir uzmanlık alanında, o uzmanlık alanındaki üye  derneklerden birinin başvurusuyla, aynı alandaki dernekler arasında ortaya çıkan temsil sorunu ve diğer anlaşmazlıklara çözüm bulmak üzere, TTB-UDEK Yürütme Kurulu'ndan 3 üyenin, ATUB TTB temsilcisi olan 1 üyenin ve ilgili uzmanlık alanından TTB-UDEK üyesi derneklerin temsilcilerin katılımıyla "Harmonizasyon Kurulu" kurulur.

TTB-UDEK'te farklı uzmanlık alanlarını temsil eden uzmanlık dernekleri arasında ortaya çıkan ve TTB-UDEK Yürütme Kuruluna resmi yazıyla iletilen anlaşmazlıklara çözüm bulmak üzere, her anlaşmazlık konusu için, taraf olan uzmanlık derneklerinden temsilcilerin ve TTB-UDEK Yürütme Kurulu üyelerinin katılımıyla "Uzmanlık Alanları Uzlaşı Kurulu" oluşturulur.

TTB-UDEK'NIN AMAÇLARI

Madde 8- h. TTB-UDEK, yukarıdaki  amaçlarını gerçekleştirmek için;

Toplum Sağlığını Geliştirme, Sağlık Hizmetlerinin İyileştirilmesi, Bilimsel Araştırma, Etik, Sürekli Tıp Eğitimi/Sürekli Mesleki Gelişim, İnsangücü Planlaması, İlaç ve Teknoloji, e-Sağlık ve gereksinim duyulan benzeri  alanlarda çalışma grupları kurar.

4-TTB 58.Büyük Kongresi, Sağlık Bakanlığı'nın 56 yıldır ilk defa Ankara Tabip Odasını Bakanlık Müfettişlerine denetlettirme girişimlerini anımsayarak; Türk Tabipleri Birliği'nin ve Tabip Odalarının demokratik işleyiş ve özerkliğini yok sayan hiyerarşik denetim girişimlerini reddeder. Bu girişimleri önleyici güvencelerin oluşturulması için çalışmalar yapmak üzere Merkez Konseyi'ni oybirliğiyle görevlendirir.

5-TTB 58.Büyük Kongresi, üniversiteler, Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği'nin işbirliği ile hekimlere mezuniyet sonrası eğitim verilmesi ile sürekli mesleki gelişimlerinin sağlanması için hekimlerin eğitimlere katılımını sağlayıcı, özendirici, eğitimden aldıkları kredileri özlük haklarına yansıtan bir hukuksal düzenlemenin yapılması için çalışmalar yapmak üzere Merkez Konseyi'ni oybirliğiyle görevlendirir.

6-TTB 58.Büyük Kongresi, ülkemizde mesleğini uygulayan bütün hekimlerin tabip odalarına üye olmalarının sağlanması için gerekli çalışmaları yapmak üzere Merkez Konseyi'ni oybirliğiyle görevlendirir.

7-TTB 58.Büyük Kongresi Kürt sorunu konusunda oluşan kısmi iyimser havanın ve çözüm ümitlerinin, kalıcı barışa ve halklar arası kardeşliğe evrilmesi yolunda, Türk Tabipleri Birliği'nin; ülkemizin diğer saygın demokratik kitle örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, aydınlar, barış ve emekten yana tüm kesimler ile birlikte sorumluluk bilinciyle davranmasını ve aktif inisiyatif almasını oyçokluğuyla talep ve temenni eder.

8-TTB 58.Büyük Kongresi, sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesinin önemli araçlarından biri olan sağlıkta reklamın yapılmasını önleyici, etkili mekanizmaların oluşturulması için konunun tüm tarafları ile görüşerek çalışmalar yapmak üzere Merkez Konseyi'ni oybirliğiyle görevlendirir.

9-TTB 58.Büyük Kongresi, ikinci basamak sağlık kuruluşlarında ve 112 sağlık hizmetinde çalışan pratisyen hekimlerin özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için çalışmalar yapmak üzere TTB Merkez Konseyini oybirliğiyle görevlendirir.

10-TTB 58.Büyük Kongresi, mesleki dayanışmanın ve örgütlülüğün güçlendirilmesi ile hekimlerin oda çalışmalarına katılmalarının özendirilmesi amacıyla yönetici eğitimlerinin planlanarak yapılması için Merkez Konseyini oyçokluğuyla görevlendirir.

11-TTB 58.Büyük Kongresi, Sağlıkta Dönüşüm Programının sağlık alanında yarattığı derin tahribatın durdurulabilmesi için bütün tabip odaları ile sağlık alanındaki örgütlerin katılımını sağlayacak büyük bir alan etkinliğinin düzenlenmesi konusunda çalışmalar yapmak üzere Merkez Konseyini oybirliğiyle görevlendirir.

12-TTB 58.Büyük Kongresi, hekimlerin özlük haklarında anlamlı hiçbir katkı içermeyen "Tam Gün" isimli yasa tasarısının TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonundan geçirilen metnini yeterli görmediğini ve hekimlerin emekliliğe yansıyacak başta gerçek maaşlarında ve diğer özlük haklarında anlamlı iyileştirmelerin yasalaşması için var gücüyle mücadele edeceğini oybirliğiyle ilan eder.

13- TTB 58.Büyük Kongresi, tabip odalarından bir özel sağlık kurumunda çalıştığına dair belge isteyenlerden usulüne uygun imzalanmış iş sözleşmesi istenmesini oyçokluğuyla kabul eder.

14-TTB 58.Büyük Kongresi, işsizliğin ve yoksulluğun en yaygın olduğu güneydoğu sınırındaki arazilerin mayından temizlenmesini ve başta o mayınlardan zarar görenler olmak üzere orada yaşayan yoksul ve topraksız köylülere devredilmesini, zirai araç-gereç ile faizsiz işletme kredisi verilerek organik tarım alanı olarak korunması ve desteklenmesini, bu amaca uygun olarak başta bölge halkı olmak üzere tüm kuruluşlarla TTB'nin işbirliği yapmasını oybirliğiyle talep eder.

15- Aile Hekimliği Yasası gereği, uygulamanın olduğu illerde toplum sağlığı merkezi hekimi, 112 acil hekimi, belediye hekimi, AÇS-AP hekimi, verem savaş dispanseri hekimi, kamu kurumunda çalışan hekim ve işyeri hekimleri, bir sağlık sorunu ile kendisine başvuran sosyal güvencesi olan hastaları tedavi edememektedir. Yazdığı reçeteler SGK tarafından karşılanmamaktadır.

Yukarıda anılan hekimlerin büyük çoğunluğu, hekimlik mesleğini seçtiği yıllarda böyle bir düzenleme olmadığı için adı geçen kurum ve kuruluşlarda mesleki pratiğini sürdürmeyi seçmiş durumdadırlar. Birçok hekim aile hekimi olarak çalışmamaktadırlar. Bu durum mesleki pratiklerinin kısıtlanmasına, sosyal statülerinin toplum nezdinde zedelenmesine ve motivasyon kaybına yol açmaktadır.

TTB 58. Büyük Kongresi, oybirliğiyle Merkez Konseyi'ni bu durumun düzeltilmesi için her türlü girişimde bulunmakla görevlendirir.

16-TTB 58.Büyük Kongresi Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)'e yönelik baskıcı ve anti demokratik tutumları kınar cezaevindeki başta kadınlar olmak üzere  sendikacılarla dayanışma duygularını paylaşır.

17-TTB 58.Büyük Kongresi, hekimlerin toplumsal sorumlulukları gereği kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadele için daha etkin çalışmalar yürütmek üzere Merkez Konseyi'ni oybirliğiyle görevlendirir.