24-30 Nisan Bağışıklama Haftası Mesajı

Koruyucu sağlık hizmetleri arasında en etkili olanlarından biri hâlâ aşılamadır. Aşılar, bir grup hastalığın önlenmesinde oldukça etkili ve güvenli koruyucu hizmetlerdir. Aşılama, kişilerin bireysel olarak temin etmeleri gereken hizmetler olmalarının ötesinde, iyi örgütlenmiş temel sağlık hizmetlerine sahip sağlık sistemleri aracılığıyla sunulabilirler. Gelinen durumda Türkiye’de aşılama sorunu giderek önem kazanan bir hal almıştır. Sağlık reformu ile yeniden organize edilen sağlık hizmetleri, 3 milyonu bulan sığınmacı akını karşısında çaresiz kalmıştır. Aile sağlığı merkezlerindeki hekim, hemşire ve ebelerin iyi niyetli çabalarına rağmen, birinci basamak sağlık örgütlenmesindeki yapısal sorun, aşılama hizmetlerinin önünde en büyük engeldir. Ülkemizde, 2011-2013 yıllarında yaşadığımız kızamık salgınının bir uyarı olduğunu, kayıtsız çocukların aşılanmadığını, savaş nedeniyle ülkemize gelmek zorunda kalan ve kamp dışında yaşayan mültecilerin koruyucu sağlık hizmetlerine ulaşamadıklarını görerek, önümüzdeki yıllarda aşı ile önlenebilir hastalıkların salgınlar yapabileceği riskine karşı  hızla önlemlerin alınması gerekmektedir. Diğer yandan Sağlık Bakanlığı, aşılama oranları konusundaki istatistikleri açıklamaktan imtina etmekte, raporlarında verdiği oranların kaynağını belirtmemektedir. Aşılama hizmetlerinin en önemli sorunlarından biri de, Türkiye’de aşı karşıtlığının giderek yükselmesidir. Toplumda aşı karşıtlığının yükselmesine karşın Sağlık Bakanlığı’nın tavrı samimi bir çaba içinde olmaktan çok kişileri bireysel sorumluluklarına davet etmenin ötesine geçmemektedir. Oluşan aşı karşıtlığını eğitim ile ilgili bir sorun gibi görmek indirgeyici bir yaklaşımdır; çünkü aşı karşıtlığı, bilimsel ve biyomedikal gerçekleri reddetmekte ve hatta aşı karşıtlığını savunanlar bilimsel ve biyomedikal tartışmaları, kendi yorumlarının lehine olacak şekilde kullanmaktadır. Aşı karşıtlığının önüne geçebilmek, toplum sağlığını öncelemek Sağlık Bakanlığı’nın temel görevidir. Ülkemizde 1981 yılından beri çocukluk çağı aşı uygulamaları düzenli bir şekilde yürütülmektedir. Bu uygulamanın devamının sağlanması, aşı ile önlenebilir hastalıkların toplumumuzda salgınlara neden olmasının engellenmesi, aşılar konusunda gerçek, bilimsel ve kanıta dayalı verilerin toplumla paylaşılması gerekmektedir. Ülkemizde, aşılama hizmetleri konusunda kamusal bir iradeye ihtiyaç vardır. Bu anlamda Sağlık Bakanlığı’nı, gerek sağlık hizmetlerinin örgütlenmesinden, mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapılmasına, gerekse aşı karşıtlığının önlenmesinde samimi çaba göstermeye davet ediyoruz. Devletin görevi çocuğuna aşı yaptırmamayı “hak” olarak kabul etmek değil, toplum sağlığı açısından “hak ihlali” olduğunu görerek gerekli yasal düzenlemeyi yapmaktır.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ HALK SAĞLIĞI KOLU

EK: Anne Babalara Yönelik Aşı Hakkında Bilinmesi Gerekenler Broşürü