İşyeri Hekimliği ve Tabip Odası Üyeliği Hakkında Bilgilendirme

Değerli meslektaşlarımız,

İşyeri hekimliği alanında yaşadığımız sorunları TTB çatısı altında ancak birlikte aşabileceğimiz düşüncesiyle bilgilerinize sunarız.

1- İşyeri Hekimlerinin Tabip Odası Üyeliği:

İşyeri hekiminin tabip odasına üye olması 6023 sayılı yasanın 7. maddesine göre zorunludur. Kamu kurumunda çalışan ve mesai saatleri sonrasında işyeri hekimliği yapanlar ya da OSGB’ye bağlı yahut bir işverene bağlı olarak işyeri hekimliği yapanların çalışmaya başladıktan sonraki bir ay içinde odaya kayıt olmaları zorunludur.Bu düzenleme yaklaşık 40 yıldır aynıdır, hiçbir değişikliğe uğramamıştır.

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu

Madde 7 – (Değişik: 8/1/1985 - 3144/5 md.)

(Değişik: 7/6/1985 - 3224/51 md.) Bir tabip odası sınırları içinde sanatını serbest olarak icra eden tabipler bir ay içinde o il veya bölge tabip odasına üye olmak ve üyelik görevlerini yerine getirmekle yükümlüdürler.

Mesleklerini serbest olarak icra etmeksizin kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanlar ile herhangi bir sebeple mesleğini icra etmeyenler tabip odalarına üye olabilirler.

Özel kanunlarında üye olamayacaklarına dair hüküm bulunanlardan mesleklerini serbest olarak da icra edenler; mesleki hak, yetki, disiplin ve sorumluluk bakımından bu Kanun hükümlerine tabidirler.

Odaya üye olmak zorunda olmasına karşın üye olmayanlar, üyeliği gerektiren çalışmaları saptandığında üyelik için gereken belgeleri vermeleri isteneceği gibi, söz konusu çalışmanın en başından itibaren üye kabul edilerek gerekli yükümlülükleri yerine getirmeleri de istenir. Diğer yandan, üye olması zorunlu olanların bu gerekliliği yerine getirmemeleri yasal kuralın ihlali niteliğinde olduğundan disiplin cezası da verilebilir.

2-İşyeri Hekimlerinin Asgari Ücret Tarifesinin Belirlenmesi:

İşyeri hekimliği ücretinin belirlenmesinde, Türk Tabipleri Birliği tarafından düzenlenip ilan edilen tarifelerin gözetilmesi kamu yararının gereğidir. Hekim emeğinin korunması ve iyi hekimlik yapılabilmesi amacıyla Türk Tabipleri Birliği tarafından her yıl İşyeri Hekimliği Ücret Tarifesi yayımlanmaktadır.

Madde 4 – Birlik, aşağıda yazılı hizmetleri yapmakla mükelleftir:

a) Halk sağlığına ve hastalara fedakarlık ve feragatle hizmeti ideal bilen meslek geleneklerini muhafaza ve geliştirmeye çalışmak,

b) Azalarının maddi ve manevi hak ve menfaatlerini korumak ve bunları halkın ve Devletin menfaati ile en iyi bir şekilde denkleştirmeye çalışmak,

c) Halkın sağlığını korumaya, azalarını muayyen refah seviyesine ulaştıracak gerekli iş sahaları bulmaya, İş Kanunu ile sosyal kanunların ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinin tatbikatında meslek ve meslektaşların hak ve menfaatlerini korumaya ve her türlü iş tevziinin adilane bir surette düzenlenmesine çalışmak, (1)

d) Halk sağlığı ve tıp meslekleri ile ilgili meseleler için resmi makamlarla karşılıklı işbirliği yapmak,

e) Halk sağlığını ve tıp mesleğini ilgilendiren işlerde resmi makamlardan yardım sağlamak. 

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası’nda 2006 yılında yapılan değişiklikle Türk Tabipleri Birliği’nin düzenlediği asgari ücret tarifesi, rehber tarife olarak nitelenmiş olsa da “…mevzuat hükümleri ve açıklamalar uyarınca, Türk Tabipleri Birliği’nin üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, hekimler arasında rekabet yaratılarak sağlık hizmeti sunumunda niteliğin düşülmesinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla asgari ücret tespit edebileceği hususunda kuşku bulunmamakta olup, hizmetin gereği gibi ifa edilebilmesi ve kamu yararı açısından da zorunludur. Ayrıca asgari ücret belirlenmesi, hekimler ile işveren arasında, asgari ücretin altında olmamak şartıyla, serbestçe ücret belirlenmesine engel oluşturmamaktadır. (Danıştay 8. Daire 18.12.2015 tarih ve 2015/8598 E. 2015/12459 K.)”

3- İşyeri Hekimleri ve Çalıştıkları İşyeri Tarafından İş Değişikliği Bilgisinin Tabip Odasına Bildirilmesi:

Bütün hekimlik faaliyetlerinde olduğu gibi işyeri hekimliğinde de kimin nerede ve hangi koşullarda çalıştığının oda tarafından bilinmesi yasal olarak zorunludur. 6023 sayılı yasanın 5. maddesine göre hekimler ve bunları istihdam edenler meydana gelen bütün değişiklikleri 15 gün içinde odaya bildirmekle yükümlüdür.

Söz konusu hususlarla ilgili kanun maddesi:

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası

Madde 5 – (Değişik: 11/12/1957 - 6909/1 md.):

(Mülga fıkra:15/11/2018-7151/11 md.)

(Mülga fıkra:15/11/2018-7151/11 md.)

(Mülga fıkra:15/11/2018-7151/11 md.)

(Değişik: 7/6/1985 - 3224/49 md.)Gerek tabipler ve gerekse bunları istihdam eden bilumum daire, müessese ve işyerleri, tayin, nakil, işten ayrılma ve sair suretlerle hasıl olan değişiklikleri en geç 15 gün zarfında mahalli tabip odalarına bildirmeye mecburdurlar.

Emekli hekimleri istihdam eden ilgili kişi ve kuruluşların, Yasanın 4/5. maddesinde sayılan değişiklikleri mahalli tabip odalarına bildirim yükümlülüğünün bulunduğu, bu hekimlerin işyeri hekimi olarak çalışabilmeleri için odaya kayıtlı olmaları zorunluluğu karşısında, emekli hekimlerin herhangi bir işyerinde çalışıp çalışmadıkları hususunun tespiti yönünden odanın bilgisine başvurulması zorunludur.(Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 13.12.2012 ve 10.6.2015 tarihli kararlarıyla onanarak kesinleşen Danıştay 10. Daire 14.10.2008 tarih ve 2006/817 E. 2008/6557 K.sayılı karar)”

Hekimler ve bunları istihdam edenlerin çalışmaya başlama ya da iş değişikliklerini odaya bildirmekle yükümlü oldukları ifade edilmiştir.

4- Tabip Odası Tarafından Çalışma Onayı Verilmesi

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu 4. maddesinde Türk Tabipleri Birliği’nin görevleri arasında, meslek mensuplarının hak ve çıkarlarının korunması ile “İş Kanunu ile sosyal kanunların ve bunlara bağlı nizamname ve talimatname hükümlerinin tatbikatında meslek ve meslektaşların hak ve menfaatlerini korumaya ve her türlü iş tevziinin âdilâne bir surette düzenlenmesine çalışmak” da bulunmaktadır.

“6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanununun 4. maddesinde yer alan hükümlere göre, işyeri hekiminin atanmasında ilgili tabip odasının onayı gerekmektedir.”

Tabip odalarının işyeri hekimliğine onay vermesine ilişkin gerekliliğe karşı, işyeri hekimliğinde bir kısım işlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yetkilendirilmesi ve 6009 sayılı yasa ile İş Yasası’na eklenen -daha sonra 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasına aynen aktarılan- “İşyeri hekimlerinin, işyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde görevlendirilmeleri ve hizmet verilen işyerlerinde çalışan işçilerle sınırlı olmak üzere görevlerini yerine getirmeleri hususunda diğer kanunların kısıtlayıcı hükümleri uygulanmaz” hükmü sebebiyle odaların onay yetkisinin ortadan kalktığı ileri sürülmektedir.

Ancak söz konusu düzenleme ile odaların çalışma onayı verme yetkilerinin kısıtlanması söz konusu değildir. Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun aksi yöndeki bir Danıştay kararının bozulmasına ilişkin 15.12.2014 tarihli kararı ve bozma kararı üzerine yapılan değerlendirme sonrasında verilen Danıştay 8. Daire kararında bu hususlar açıklıkla tartışılıp karara bağlanmıştır. Buna göre;

“…Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Birliğin işyeri hekimleri hakkında yapacağı değerlendirmelerin birbirinden farklı hususlara ilişkin olduğu; Birliğin, 6023 sayılı Kanun uyarınca meslek mensuplarının hak ve yararlarını koruma amacı doğrultusunda bir değerlendirme yapacağı açık olduğundan (oda yetkisinin kaldırıldığına ilişkin) bu iddiaya itibar edilmemiştir. (Danıştay 8. Daire 18.12.2015 tarih ve 2015/8598 E. 2015/12459 K.; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 15.12.2014 tarih ve 2012/2304 E. 2014/5009 K.)”

Aynı şekilde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan bir duyuruda işyeri hekimlerine yetki verilirken oda onayının aranmayacağına ilişkin yapılan açıklamanın iptali istemiyle açılan davada Danıştay 10. Daire aşağıdaki gerekçelerle iptal kararı vermiştir:

“…dava konusu duyuru yolu ile işyeri hekiminin sözleşme yaptığı işyeri çalışanlarına birinci basamak tedavi hizmetini verebilmesi için yukarıda bahsolunan kuralların belirlendiği ve dava konusu duyuruda tedavi edici hizmeti sunacak işyeri hekimlerinden istenen belgeler arasında tabip odası onayını gösteren bir belgenin aranmadığı görülmektedir…

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun 4., 5. maddesi ile yer alan hükümlerine göre işyeri hekiminin atanmasında ilgili tabip odasının onayı gerektiği kuşkusuz olup, tabip odasının tabip atamalarındaki rolünü ortadan kaldıran dava konusu düzenleme, tabiplerin önemli organı olan tabipler odasına Kanunla verilen yetkiyi ortadan kaldırdığından hukuka uyarlık bulunmamaktadır (Danıştay 10.Daire 28.4.2015 tarih, 2011/735 E. 2015/2068 K.)”

Bilindiği üzere İşyeri Hekimliği Sözleşmeleri, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programı (İSG-KATİP) programı tarafından işveren ve işyeri hekimi arasında sözleşmenin karşılıklı onaylanması ile gerçekleşmektedir.

Söz konusu uygulama tabip odalarının yapmakla mükellef olduğu, işverenle üyesi arasındaki  sözleşmelerin usülüne uygun düzenlenmesi, üyesinin hak ve menfaatini koruması görevini  engellemekte ve üyelerinin zarara uğramasına neden olmaktadır.

Tabip odalarının kanuni görevleri resmi otoriteler tarafından görmezden gelinse de halen talep eden üyelerine sözleşmeler konusunda hukuki danışmanlık yapmaktadır.

TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu