Artık Yeter! İşçi Cinayetlerini Yaşamak İstemiyoruz!

İstanbul Tuzla Boya ve Vernikçiler Sanayi Sitesi’nde bulunan Messer Kimya San. Tic. Ltd. Şti. firmasına ait fabrikada 29 Nisan 2022 tarihinde gerçekleşen patlama ve sonrasında çıkan yangında üç işçi yaşamını yitirmiş, dokuz işçi de yaralanmıştır. Ayrıca çevrede bulunan fabrikalarda da ciddi hasarlar meydana gelmiştir.

Öncelikle yaşamını kaybeden işçilerimizin ailelerine baş sağlığı diliyor, acılarını paylaşıyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Patlama ve yangın sonrası adet olduğu üzere sırayla önce Tuzla kaymakamı, ardından İstanbul valisi klasik açıklamalarda bulundular. Tuzla Kaymakamı Ali Akça; “Acı bir durum. Saat 13.15 civarlarında boya vernik işiyle uğraşan sanayicilerimizin bulunduğu bir sitede yangın meydana geliyor. Yangın neticesinde seri bir şekilde itfaiye görevlilerimiz, ambulans, güvenlik görevlilerimiz konuyla alakalı müdahaleye başladılar. Dokuz vatandaşımız hafif şekilde yaralı idi. Sağlıkçılarımız, dokuz vatandaşımıza müdahale etti. Ancak üç vatandaşımız maalesef yangın yerinde hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına sabırlar diliyorum. Yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum” açıklamalarında bulundu. Çalışma bakanı ve yetkilileri ise her zamanki sıradan açıklamalarını yaparak olayın incelenmesi için iki başmüfettişin görevlendirildiği bilgisini verdiler. Bu şekilde olay sıradan adli bir olay olarak incelemeye alınarak “basitleştirilmeye, sıradanlaştırılmaya” çalışıldı ve yetkililer görevlerini yapmış oldular.

Patlamanın ve yangının meydana geldiği fabrika yanıcı ve patlayıcı maddelerin üretildiği çok tehlikeli bir işyeri. İşyeri sahibinin ifadesinden işletmenin ruhsatının olmadığını öğreniyoruz (İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılında fabrikayı ruhsatsız olduğu için mühürlediği ancak işletmenin üretime devam ettiği iddia edilmektedir. Benzer şekilde çevredeki birçok işletmenin de ruhsatsız çalıştıkları ciddi iddialar arasındadır).

Çok tehlikeli olan boya sanayisinin bu şekilde bitişik nizam inşa edilmesi fabrikalarda üretim yapılmasına izin verilmesi akıl alır gibi değildir. Bu durum çalışma alanının ne kadar başıboş, denetimsiz bırakıldığının bir göstergesidir.

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 30 Nisan 2022 tarihinde yaptığı açıklamada “Yapılan araştırmada Messer Kimya’nın 2019 yılında Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu başvurusu yaptığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ÇED Yönetmeliği’nin 17. maddesinde verilen hakka dayanarak ‘ÇED raporu gerekli değildir’ kararı verdiği görülmüştür. ÇED raporu başvurusunda da firmanın muhtelif organik peroksitleri üreteceğini belirttiği görülmektedir. ÇED Yönetmeliği’nin ek-2’de (Seçme-Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi) peroksitlerin üretiminde karar verme yetkisi bakanlığa ait gözükse de yine aynı yönetmeliğin eklerinden ek-1’de (ÇED Uygulanacak Projeler Listesi) yer alan patlayıcı ve parlayıcı maddelerin üretildiği tesislerde ÇED raporu zorunluluğu göz ardı edilmiştir. Bakanlığın verdiği kararın gerekçesini kamuoyuna açıklaması önemlidir” demektedir.

Daha iki yıl önce Sakarya’nın Hendek ilçesinde yanıcı/patlayıcı maddeler ile üretim yapılan havai fişek fabrikasında patlama meydana gelmiş, yedi işçimiz yaşamını yitirirken 127 işçimiz de yaralanmışlardı.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile işçi sağlığı hizmetleri piyasalaştırılarak Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinin (OSGB) insafına terk edildi. Bu yasa ile iş kazaları ve meslek hastalıklarının sorumluluğu iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin üzerine yıkılmaya çalışıldı. 6331 sayılı yasa ile iş kazalarını sıfıra indireceklerini açıklayan ve bir illüzyon yaratan yetkililere soruyoruz: Daha kaç işçimizin işçi cinayetlerinde yaşamlarını yitirmesini bekliyorsunuz?

İşçi sağlığı önlemlerinin alınmadığı, güvencesiz ve kölelik düzeninde çalışmaya zorlandıkları bir üretim tarzında işçilerimizin yasını tutmaya devam mı edeceğiz?

Her gün bir yenisi eklenen işçi cinayetlerine seyirci mi kalacağız?

Tüm işçi cinayetlerinde olduğu gibi patlamanın asli sorumlusu, işletmede işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmasını sağlamayan patronlar ve buna zemin yaratan 6331 sayılı yasadır.

Sorumluluk, işletmenin ruhsatsız çalışmasına izin veren, denetlemeyen, 6331 sayılı yasa ile işçi sağlığı hizmetlerini piyasalaştıran, taşeronlaştıran iktidar temsilcilerindedir.

6331 sayılı yasa yürürlükten kaldırılmalı, emek ve meslek örgütleriyle, üniversitelerle birlikte, işçilerin sağlığını ve güvenliğini merkeze koyan, mesleki sağlık etkileşimlerini araştırarak, gerçekten meslek hastalıklarını görünür kılan, işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının mesleki bağımsızlıklarını ve iş güvencelerini koruyan kamusal bir zihniyetle yeniden düzenlenmelidir.

Türk Tabipleri Birliği İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu