Okul Servis Araçları Yönetmeliği Yeniden Ele Alınmalıdır

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve TTB Aile Hekimliği Kolu, okul servis şoförleri ve okul servis rehber personellerine her yıl aile hekimliğinden rapor alma zorunluluğu getiren “Okul Servis Araçları Yönetmeliği”nin yeniden ele alınması gerektiğini bildirdi.

TTB Merkez Konseyi ve TTB Aile Hekimliği Kolu tarafından yapılan açıklamada, söz konusu düzenlemede aile hekimleri açısından büyük bir belirsizlik olduğuna dikkat çekilerek, okul servisleriyle ilgili sorunların aile hekimleri tarafından verilecek niteliği belirlenmemiş raporlarla çözülemeyeceği vurgulandı.

Açıklamanın tam metni aşağıdadır:

Okul Servis Araçları Yönetmeliği Yeniden Ele Alınmalıdır

25 Ekim 2017 tarihinde,“Okul öncesi eğitim ve zorunlu eğitim kapsamında bulunan öğrenciler ile kreş, gündüz bakımevleri ve çocuk kulüplerine devam eden çocukların taşıma faaliyetlerini düzenli ve güvenli hale getirmek, taşıma yapacak gerçek ve tüzel kişilerin yeterlilik ve çalışma şartları ile denetim işlemlerine ilişkin usul ve esasları belirlemek” amacıyla İçişleri Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan “Okul Servis Araçları Yönetmeliği”nin 9. maddesine göre, “okul servis şoförlerine ve okul servis rehber personellerine her yıl aile hekimliğinden rapor alma zorunluluğu” getirilmiştir.

Hazırlanma sürecinde Sağlık Bakanlığı’nın yer almadığı ve Türk Tabipleri Birliği’nin de katkısının alınmadığı bu Yönetmelikte, adı geçen sağlık raporu, çerçevesi çizilmemiş, niteliği belirsiz bir belge olarak ortaya konulmuştur. Bu durum aile hekimleri açısından büyük bir belirsizlik yaratmaktadır. Aile hekimleri, hangi ölçütlere göre rapor vereceğini bilememektedir.

Yönetmelikte, araç kapılarının nasıl açılacağından açılıp kapanırken sesli ve ışıklı uyarı vermesine, servis ücret iadesinin hangi şartlarda yapılacağından taşıt üzerindeki yazıların ölçeğine kadar birçok teknik ayrıntı yer almakta, ancak servis şoförlerine ve servis rehber personeline zorunlu kılınan “sağlık raporu”nun kapsamı ile ilgili hiçbir açıklama bulunmamaktadır. Bu rapor sürücü olma yeterliliğinin devam ettiğini mi tespit edecek psikiyatrik değerlendirme mi içerecek bilinmemektedir.

Okullarda ya servis araçları bir servis şirketine bağlı olarak çalışmakta ve servis şoförleri de bu şirketin çalışanı durumundadırlar ya da kendi hesabına çalışan servis şoförlerinden hizmet satın alınmaktadır. Kişinin yaptığı işe uygunluğu mesleki eğitimlerle ve aldığı sertifikalarla belirlenirken, işin gerektirdiği sağlık hali hem işçinin sağlığının korunması hem de işin niteliğine uygun istihdamın sağlanması açısından işe girişte ve periyodik olarak yapılan muayenelerle saptanmaktadır. Tehlikeli sınıfta bulunan ve çocukları taşıdığı için çok hassas bir iş olan servis şoförlüğünün nasıl ve hangi özellikteki kişiler tarafından yapılacağının belirlenmesi kritik önemdedir. Servis şoförlerinin ve rehber personelin çalışma koşullarını, işe başvuru ve işin sürdürülmesi için gereken nitelikler ve taşımaları gereken sağlık durumunu belirleyen çalışmalar ivedilikle yapılmalıdır. Bu çalışma yapılmadan düzenlenecek rapor amaca uygun bir tedbir niteliği taşımayacaktır.

Aile hekimlerinden yılda bir kez alınacak “okul servis şoförü” veya “okul servis rehber personeli” olmaya uygundur raporuyla, “taşıma faaliyetlerinin düzenli ve güvenli hale getirilmesi” mümkün değildir. Bu raporla, “taşıma yapacak gerçek ve tüzel kişilerin yeterliliği ve çalışma şartları ile ilgili denetimleri” yapılmış sayılamaz. Okul servisleri ile ilgili sorunlar, niteliği belirlenmemiş raporlarla çözülemez.

Ayrıca, birçok sağlık raporunda olduğu gibi aile hekimlerinden, başvuran kişiye, mevzuatı dahi bulunmayan, ölçütleri belirlenmemiş bir rapor verilmesinin istenmesi, hekimler kadar başvuruda bulunan vatandaşları da zor durumda bırakacak, kimi durumlarda hekimlerle vatandaşın karşı karşıya gelmesine neden olabilecektir. Rapor verilmesi de dahil olmak üzere çalışma yaşamına ilişkin düzenlemeler, konuyla ilgili tarafların katıldığı bir çalışmayla gerçekleştirilmelidir.

İçişleri Bakanlığı’nı, okul servislerini daha güvenli yapmak için çalışanların taşımaları gereken sağlık durumuna ilişkin belirleme yapılmadan yürürlüğe konulan bu Yönetmelik kuralını bir an önce kaldırmaya, Sağlık Bakanlığı’nı da bu konuda sorumluluk alarak ilgili Yönetmelik kuralının belirginleştirilerek yaşama geçmesi için girişimde bulunmaya davet ediyoruz. Yapılacak bu çalışmalara Türk Tabipler Birliği olarak etkin bir şekilde katkı sağlamaya hazır olduğumuzu bildiririz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

TTB Aile Hekimliği Kolu