Omicron Varyantı, Çocuklar ve Okullar

Dünyayı etkisi altına alan son COVID-19 varyantı Omicron, ülkemizde de etkisini göstermeye başladı. Yapılan çalışmalara göre Omicron dalgasında çocuklarla ilgili diğer varyantlara göre daha kötü bir etkilenme görülmemiştir ancak toplumdaki vaka sayısı artışına paralel olarak çocuk hasta sayısı da artmaktadır. Pandeminin uzun sürmesi toplumda önlemlerin gevşemesine neden olmuştur. Kış mevsiminde görülen mevsimsel hastalıkların da dönemsel artış zamanında bulunmaktayız. Bu durumda girdiğimiz Omicron dalgasında okulların güvenle eğitime devam edebilmesi bazı basit tedbirlerle mümkündür.

COVID-19 salgınının ikinci yılında elimizde kullanılabilecek pek çok araç mevcut ve sosyal olarak zorluğa yola açan kısıtlamalardan bu araçları kullanarak kaçınmak mümkündür. Virüse karşı koruyucu olduğunu bildiğimiz aşı uygulaması ve maske-mesafe-hijyen uygulamasına devam etmek, kapalı ortamlarda havalandırılmadan uzun süre bulunmamak hâlâ önemini korumaktadır. Omicron dalgası sırasında okulları daha güvenli hale getirebilmenin yolu toplumu COVID-19 için daha güvenli yapmaktan farklı değildir. Türk Tabipleri Birliği Okul Sağlığı Çalışma Grubu olarak daha önce okullarla ilgili yaptığımız açıklamalara[1] ek olarak önerilerimiz:

Toplumda önlemler:

  1. Vakaların ne kadarının çocuk yani 18 yaş altı olduğu ve bu hastaların yaş grupları günlük olarak açıklanmalıdır.
  2. Birden fazla çocuk eş zamanlı hasta olduğu için kapanan sınıf sayısı ve bunların tüm sınıf sayısına oranı günlük olarak bildirilmelidir.
  3. Tam aşılı tanımı hatırlatma dozları ve hastalığı geçirmiş olmayı da içerecek şekilde ülkemizde uygulanan bütün aşılara göre yapılarak, özellikle risk gruplarının (65 yaş üzeri, bağışıklık yetmezliği olanlar, sağlık personeli) hatırlatma dozlarını yapması sağlanmalıdır (Tablo 1).
  4. Sağlık personelinden başlayarak çalışan herkes için tam doz aşı olma zorunluluğu getirilmelidir.
  5. Hızlı antijen testlerinin kullanımı ve eczanelerde dağıtımı serbest olmalı, ücretsiz olarak kullanıma sokulmalıdır.
  6. Kapalı mekândaki toplu etkinlikler (kongre, balo, düğün vs.)  vaka sayıları düşene dek ertelenmelidir.
  7. Bütün kapalı yerlere ve özellikle maskesiz gidilen kapalı alanlara girecek kişilere (restoran, kahvehane, bar vs.) tam doz aşılı olma ya da son 24 saat içinde yapılmış negatif PCR ya da kapıda hızlı test yapma mecburiyeti getirilmelidir.
  8. Okulların ara tatilinde sadece toplu taşıma ile yapılan seyahatler değil kişilerin kendi araçları ile yapacakları da dâhil bütün şehirlerarası seyahatler için tam doz aşılı olma ya da son 24 saat içinde yapılmış negatif PCR ya da hızlı test yapma mecburiyeti getirilmelidir.

 

Okullarda alınacak önlemler:

  1. Çocuklar yemeklerini sınıfta sırasında oturarak yemeli, yemekhane ve kantin gibi toplu yemek alanları kullanılmamalıdır.
  2. Sınıfların birbirine karışması engellenmelidir.
  3. Sınıf mevcutları 30’un altına indirilmelidir.
  4. Öğretmenlerin aşı hatırlatma dozları tamamlanmalıdır.
  5. Yatılı okuyan ya da yurtta kalan öğrencilere aşı zorunluluğu getirilmelidir.
  6. 12-18 yaş için aşılama daha çok teşvik edilmeli, okul aşısı programları oluşturulmalı ve çocukların aşıya daha kolay ulaşması sağlanmalı.
  7. FDA tarafından onaylanmış ve CDC, EMA gibi kurumların önerdiği bir aşı ile 5-11 yaş arası çocuklara aşı hakkı verilmeli.
  8. Okulda çalışan ya da öğrencilerin testi pozitif çıktığında filyasyon kurallarına uyulmalı, semptomu olan öğrenciler okula kabul edilmemeli ve veli taahhütnamelerine uyulması sağlanmalı.
  9. Yarıyıl tatilinde öğrenciler ve veliler seyahat ve kapalı yerlere gitmekten kaçınması konusunda uyarılmalı, okul dışı zamanlarda COVID-19 açısından yüksek riskli aktivitelerden kaçınılmalıdır.
  10. Okullara hızlı testler ücretsiz dağıtılarak sınıf kapama uygulamasından vazgeçilmeli, 10 gün içinde 2 vaka çıkan sınıflarda sadece hasta çocuklar izole edilmeli ve diğer çocuklar okulda her gün test yapılarak eğitime devam edebilmelidir (testle okula devam).

 

Geçtiğimiz yıl çocukların çok nadiren kötü etkilendikleri bu hastalıkta faydasının çok kısıtlı olduğu bilinmesine rağmen okullar kapatılmıştı. Okulları Omicron varlığında açık tutmak ve daha güvenli yapmak için gerekenler basittir. Pandemide ikinci yılı geride bıraktığımız bu günlerde pandemi ile ilgili bilgi birikimi mevcut ve virüsten koruyucu aşı imkânı varken, kaynaklar ve ülkemizdeki sağlık kapasitesine rağmen hâlâ okulları açık tutamamak diye bir durum söz konusu olmamalıdır. Nasıl diğer sektörler açık tutuluyorsa okullar da açık tutulmalıdır. TTB Okul Sağlığı Çalışma Grubu olarak tüm dünyada söylendiği gibi; aşı bulunmamışken, pandemiyle nasıl baş edileceği tam net değilken “Okullar ilk açılan son kapanan yerler olmalıdır” diyorduk. Artık aşı var, bilgi birikimi var, kaynak var. Artık “Okullar hiç kapanmayan yerler olmalıdır” diyoruz. Daha önce de uyardığımız gibi Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı sorumluluklarını yerine getirmeli, alınması gereken koruyucu hizmetleri ve tedbirleri almalıdır. Topluma da çağrımızdır; çocuklarımızı ve geleceğimizin daha fazla zarar görmemesi için, pandemiden en az zararla çıkabilmemizin yolu aşı olmak ve tedbirlere uymaktır.

 

Tablo 1: Türk Tabipleri Birliği Pandemi Çalışma Grubu COVID-19 aşılama önerileri

Türk Tabipleri Birliği Okul Sağlığı Çalışma Grubu

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi