Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet Ülke Genelinde Protesto Edildi “ARTIK YETER! SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN”
Hekimler ve sağlık çalışanlarına yönelen şiddet hız kesmeden sürüyor. Son olarak Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD asistanı Dr. Bahattin Ahmet Yalçın nöbeti sırasında hastasıyla ilgilenirken saldırıya uğradı ve darp edildi.
Sağlık alanında yaşanan şiddette dikkat çekmek amacıyla Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) çağrısıyla tabip odaları bulundukları illerin hastane bahçelerinde, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirdiler.
20 Temmuz 2018 tarihinde Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen eylemlerde okunan “ARTIK YETER! SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN” başlıklı basın açıklamasında TTB’nin defalarca dile getirdiği sağlıkta şiddeti önleme yasasının bir an önce çıkarılması çağrısında bulunuldu.
Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Batman, Balıkesir, Kocaeli, Aydın, Tekirdağ, Çanakkale, Van, Adana, Eskişehir, Kırklareli, Konya, Antalya, Şanlıurfa, Trabzon, Mardin, Muğla, Samsun, Mersin, Manisa, Edirne ve birçok ilde gerçekleştirilen eylemlerde, hekimler ve sağlık çalışanları attıkları sloganlar, taşıdıkları pankart ve dövizlerle tepkilerini ve taleplerini dile getirdi.
BASIN AÇIKLAMASI
20.07.2018
ARTIK YETER! SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN
17 Temmuz günü Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’nde görevli olan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın, bir hasta yakını tarafından başına sert bir cisim vurularak darp edildi. Meslektaşımız halen yoğun bakımda tedavi görmekte olup hayati tehlikesi devam etmektedir.
Türk Tabipler Birliği, uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir.
Bütün bu çabalarımıza rağmen, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdelen’in öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile siyasal iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Gelinen aşamada sağlıkta şiddet sağlık hizmet sunumunun hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüşmüştür. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Özellikle acil servisler şiddetin kol gezdiği, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissedemedikleri, sağlık hizmetini güvenli ortamlarda veremedikleri yerler haline gelmiştir.
Bu sorun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale dönüşmüştür. Bu durum; sürdürülebilir, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir!
Elbette sağlıkta şiddetin toplumsal etkenleri vardır ve bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarını tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek olanaklı değildir.
Kuşkusuz, her yıl nüfusumuzdan fazla sayıda acil servis başvurusu olmasının ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebinin eldeki hizmet olanaklarıyla tam olarak karşılanamamasının, yurttaşların sağlık hizmet beklentisinin yapay biçimde yükseltilmesinin gelinen tabloda katkısı büyüktür.
Ancak, açık olarak görülen bir başka gerçek, kamu idaresinin sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alması gereken özel önlemleri de almadığı veya bunların yetersiz kaldığıdır.
Bu nedenle, Türk Tabipleri Birliği’nin defalarca dile getirdiği sağlıkta şiddeti önleme yasasının bir an önce çıkarılarak şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasalaşmasını bir kez daha talep ediyoruz. Bu öneri Türk Ceza Kanuna bir ek maddeyi kapsamaktadır. Bu ek madde ile:
“Kamunun Sağlığına karşı suçlar:
Sağlık hizmetini Engelleme:
(1) Sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personeline karşı, sağlık hizmeti sunumu esnasında veya verilen sağlık hizmetinden kaynaklanan nedenlerle cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu filler sonucu sağlık hizmeti kesintiye uğramış ise yukarıdaki fıkraya göre belirlenen ceza yarı oranında artırılır.
Sağlık kuruluşlarında meslektaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için caydırıcı ve önleyici gerçekçi önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi