Türk Tabipleri Birliği Genel Pratisyenlik Enstitüsü Genel Kurulu Toplanıyor

SAĞLIKTA ÇÖZÜMÜN İKİ ANAHTARI:

GENEL PRATİSYENLİK VE SAĞLIK OCAKLARI

Yüzyılımızın sağlık alanındaki en büyük dönüşümlerinden birisi, sağlığın korunup geliştirilmesi, sağlıklı kalma durumunun desteklenmesi anlayışı ve bu doğrultuda birinci basamak sağlık hizmetlerinin öneminin kavranmasıdır.  Böylece “ayrı bir tıp disiplini olarak genel pratisyenlik” olgusu gündeme gelmiştir.

1950’li yıllarda başlayan değişim süreci ile birlikte birinci basamak ve temel sağlık hizmetleri öne çıkarken, Avrupa başta olmak üzere, pek çok ülkede genel pratisyenlik     çalışmaları hız kazanmış, ve günümüzde en çok tercih edilen hekimlik alanlarından birisi olmuştur.

Ülkemizde 1989 yılında Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pratisyen Hekimler Kolu’nun kuruluşu ile somutlaşan pratisyen hekimlerin çabaları, 1990’lı yıllar boyunca yoğunlaşarak sürmüş, bu süre içinde sekiz kongre, çok sayıda bölgesel toplantı, kurultaylar, eğitim günleri, genel pratisyenliğe yönelik bilimsel bir derginin yayımlanması ile pek çok ilke imza atılmıştır.  Bu çabalar, 1998’de genel pratisyenlik meslek eğitimi için TTB’nin örgütsel sorumluluğunda özerk bir iç işleyişi olan  TTB Genel Pratisyenlik Enstitüsü’nün (GPE) kuruluşuyla yeni bir aşamaya  girmiştir.

“Mesleğimize, emeğimize, geleceğimize sahip çıkıyoruz” diyen pratisyen hekimler, bu süreçte daha iyi sağlık hizmeti ve iyi hekimlik uygulamaları için önemli çalışmalar yaptılar.  Meslek eğitimi alanındaki etkinlikleri yürüten TTB GPE’nin  ilk Genel Kurulu, 10 Nisan 2004’te Ankara’da toplanıyor.

TTB GPE Genel Kurulu’nun yapıldığı sağlık ortamına  kısa bir bakış, küreselleşen kapitalizmin etkisiyle, ülkemiz kaynaklarının özelleştirilerek sermayeye sunulduğu, tüm çalışanların ve onların bir bileşeni olarak hekimlerin de büyük haklar yitirdikleri bir durumu göstermektedir. Sağlık, eğitim, vb. insanlığın tüm kazanımları sermayenin kar alanlarına dönüşmektedir. İnsanlarımızın sağlık hizmetinden yararlanmada ilk başvuru birimi olan ve ülkemiz birinci basamak sağlık örgütlenmesini oluşturan sağlık ocakları da, döner sermaye, performans uygulaması, pratisyen hekimlerin işlevlerinin daraltılması gibi uygulamalarla bir dönüşüme hazırlanmaktadır.  Sağlık ocakları giderek tedavi ağırlıklı bir hizmete zorlanmakta; koruyucu hizmetlere kaynak ve zaman ayrılması olanaksızlaşmaktadır. Bu adımlarla, birinci basamağın ya da sağlık ocaklarının özelleştirilmesinin yolu açılmaktadır.  Sağlık ocaklarında ve başka birinci basamak sağlık birimlerde çalışan genel pratisyen hekimler,  ticarileşen bir ortamda meslektaşlarıyla rekabet etmek durumunda bırakılmaktadırlar.  Oysa sağlık ocakları ve orada çalışan pratisyen hekimler, 40 yılı aşkın bir süredir, ülkemiz sağlık sisteminin en yaygın birinci basamak sağlık hizmetini gerçekleştirmiş, sayısız başarı sağlamışlardır.

Bu zor koşullarda TTB GPE, artık hekimlerimizin yarıdan çoğunu oluşturan pratisyen hekimlerimiz için bir umut ışığı oluşturuyor.* Pratisyen hekimler GPE’nin düzenlediği meslek eğitimini aldıktan sonra, topluma daha iyi hizmet vermeyi, hasta ya da sağlıklı tüm insanlarla daha iyi iletişim kurmayı ve ülkemiz sağlık düzeyini yükseltmeyi hedefliyor. Herkese eşit, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti sunmanın birincil  koşulu, yaygın ve her açıdan iyi donanımlı birinci basamak sağlık örgütlenmesidir. Türkiye’de bu örgütlenmenin adı, sosyalleştirilmiş sağlık sistemi, birimi ise sağlık ocaklarıdır.  224 sayılı yasa ile 1963’ten

beri geçerli olan bu sistem, çağdaş bir sağlık hizmetinin ilkelerini içermektedir ve yeni arayışlara hiç gerek yoktur.  Bu sistem içinde sağlık ekibiyle çalışacak hekim, iyi yetişmiş ve hizmete uygun yetkinlikte genel pratisyendir.

Genel pratisyenliğin ayrı bir tıp disiplini olmasından hareketle, TTB GPE geride bıraktığımız altı yılda önemli bir işlev gördü. Toplam 51 kursta 261 genel pratisyen eğitim aldı. Meslek eğitiminin ilk bölümü olarak nitelediğimiz “Temel Modüller Eğitim Programı”nı tamamlayan ve “Eğitim Koordinatörü” unvanını alan genel pratisyen eğiticilerimizin sayısı ise 72’dir. Bu hekimler ülkenin değişik illerinde alanda, öncelikle de sağlık ocaklarında çalışmakta olan genel pratisyenlere yönelik eğitim programlarını başlatacaklardır.

 

Eğitim programlarımız büyük ölçüde çalışma yerlerinde gerçekleştirilecek, hekimlerin hizmetten koparılmadan eğitim almasına özen gösterilecektir. Ancak eğitimin, Sağlık Bakanlığı eğitim hastaneleri ve tıp fakültelerinden destek alınan bölümleri de olacaktır. Eğitimler grup çalışmaları niteliğinde, her eğitici genel pratisyene 4-6 hekim düşecek biçimde ve bir yıla yayılmış bir süreçte gerçekleştirilecektir.  Geçiş dönemi sona erdiğinde, üç yıl sürecek olan asıl genel pratisyenlik meslek eğitimi süreci başlayacaktır.

Tüm Avrupa ülkelerinde genel pratisyenlik meslek eğitimi halen iki yıldır. 2006 başından itibaren bu eğitim üç yıla çıkacaktır. Başka bir deyişle, birinci basamak kamu kuruluşlarında çalışabilmek için, tıp fakültesini bitirdikten sonra bu eğitimi almak zorunludur.  Halen Genel Pratisyenlik Enstitüsü’nün düzenlemekte olduğu eğitim programları,  bu amaca yönelik eşdeğer nitelikte geçiş dönemi eğitimidir.

İşte 10 Nisan 2004’te yapacağımız Genel Kurul’da, bu eğitimin programlarını son biçimine getirmeyi ve alan eğitimlerinin başladığını kamuoyuna açıklamayı planladık. Genel pratisyenlerin kendilerinin uygulayacağı  alan eğitimlerine Mayıs 2004’te başlanması hedeflenmektedir. Amacımız, birinci basamakta nitelikli kamu hizmeti sunan, toplum içinde çalışacak, emeğinin karşılığını alacak, ancak hiçbir zaman ticari kaygılar taşımayacak nitelikli pratisyen hekimler yetiştirmektir.

Özetle, pratisyen hekimler mesleklerine, sağlık ocaklarına ve geleceklerine sahip çıkıyorlar. Kendi eğitimlerini, kendi ortamlarında, yani sağlık ocaklarında planlayıp uygulamak kararlılıklarını vurguluyorlar. Pratisyen hekimler bu amaçla TTB GPE çatısı altında bir araya geliyorlar.

Biz pratisyen hekimler, toplum sağlığının geliştirilmesi, daha nitelikli ve etkili sağlık hizmeti sunulması,  iyi hekimlik ve onurlu bir meslek yaşamı için süren bu çabalara yöneticilerimizin, sağlık sektörünün, toplumun, basın ve medya kuruluşlarının

destek ve katkılarını bekliyoruz.  Çünkü herkese eşit, nitelikli ve ulaşılabilir temel sağlık hizmeti sunumu yalnızca hekimlerin değil, tüm toplumun sorumluluğudur.

 

*          Yıl      Toplam                  Uzman              Genel Pratisyen

                                                  Sayı                %          Sayı                   %

2000   88.768   41.717   47   47.051   53