Yasaya gerek var mı?
Prof.Dr.Berna Arda Tıp uygulamalarında ortaya çıkabilen ve özellikle hekimler başta olmak üzere bütün öteki sağlık çalışanlarını da hastalar ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren önemli bir sorundur “mal practis”. Ancak üzerinde titizlikle durulması gereken birkaç nokta bulunmaktadır. Bunlardan ilki “yanlış/hatalı tıbbi uygulama” ile “komplikasyon”un arasındaki farkın bilinmesi ve gerekli olduğunda konunun uzmanlarınca bu ayrımın yapılmasının gerektiğidir. İkincisi, mal practis yaratan bir durumun, hemen bütünüyle bir tek etkene indirgenemeyeceği, onu ortaya çıkaran mesleki eğitim, sağlık sisteminin işleyişi ( ya da işlemeyişi), sağlık ekibi içerisindeki iletişim(sizlik)... gibi daha uzatılabilecek bir liste dolusu etkenin bulunduğu gerçeğidir. Bir başka önemli nokta; bir çok tıbbi uygulama için “olmazsa olmaz” aşamaların belirlenmemiş olmasıdır; yani hangi basamağın atlanmasının ya da uygun biçimde yapılmamasının “yanlış/hatalı tıbbi uygulama sayılabileceği” konusunda da ciddi bir belirsizlik vardır.
Tasarıda dikkati çeken bir nokta da, “Amaç” maddesinde tüm sağlık uygulayıcılarını
kapsamaya çalışan – öyle ki sünnetçi de buradadır, protezci de- ama hekimi
merkeze koyan bir yaklaşımdır. Burada bir tutarsızlık vardır. Tüm sağlık
uygulayıcıları kapsam içerisinde ise, metin içerisinde onların sorumluluklarının
da dile getirilmiş olması gerekir, yok eğer görüldüğü gibi bu hemen sadece
hekimlere yönelik yasa olacaksa, o halde de amaç maddesindeki tüm öteki
sağlık profesyonellerini zikretmeye gerek yoktur.
|