İzmir'deki Hekimlere Yönelik İnsan Hakları Davaları
Devam Ediyor
Dr.Cüneyt Özboyacı
İzmir'de hekimlere yönelik insan hakları davaları devam ediyor.
TİHV İzmir temsilciliği'nin gönüllü hekimlerinden Uzman Dr.Zeki Uzun
19 Ekim 1999 tarihinde, geçmiş yıllarda iki hastaya tıbbi girişimde bulunduğu
ve böylece "örgüte yardım ve yataklık ettiği" iddiası ile İzmir Emniyet
Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polislerce muayenehanesinde
gözaltına alındı. Yedi gün gözaltında kalan Dr.Zeki Uzun, gözaltı sürecinde
fiziksel ve psikolojik işkence uygulamalarına maruz kaldı. Daha sonra TCK'nın
169. maddesine muhalefe ettiği gerekçesiyle DGM'ye çıkarıldı ve tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Serbest bırakıldıktan sonra İzmir
Tabip Odası Muayene ve Rapor Komisyonu tarafından tetkik ve muayeneleri
yapılan Dr. Zeki Uzun'un gözaltı sırasında işkence gördüğü belgelendi.
Dr.Zeki Uzun'un hakkında açılmış olan davanın üçüncü duruşması 11.04.2000
tarihinde gerçekleşti. Savcılık, sanıklardan ikisi hariç aralarında Dr.Uzun'un
da olduğu tüm sanıkların iddia edilen suçları işlediklerine dair itirafçı
sanığın İbrahim Çalhan'ın anlatım ve suçlamaları dışında kesin ve inandırıcı
delillerin elde edilmediği gerekçesi ile beraatlerine karar verilmesini
talep etti. Mahkeme heyeti tutuklu tek sanık Ahmet Poyraz'ın tahliyesine
ve sanık avukatlarının esas hakkında savunmalarını hazırlamaları için duruşmayı
23.05.2000 saat 11:15'e erteledi.
Diğer taraftan Aliağa süreci olarak bildiğimiz Psikiyatrist Dr.Alp
Ayan, TİHV Sekreteri Günseli Kaya ve 64 kişinin yargılandığı, gene bu dava
ile ilgili açıklamalarından dolayı Prof.Dr.Veli Lök hakkında açılan ve
devam eden davaları özetleyecek olursak:
26 Eylül 1999 tarihinde Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde on mahkumun ölümü,
onlarcasının da yaralanması ile sonuçlanan bir katliam gerçekleşti. Öldürülenlerden
biri olan Nevzat Çiftçi'nin cenazesi İzmir'in Aliağa İlçesi yakınlarındaki
Helvacı Beldesi'nde 30 Eylül 1999 günü toprağa verildi. Aralarında TİHV
İzmir Temsilciliği çalışanları Günseli Kaya ve Psikiyatri Uzmanı Dr.Alp
Ayan'ın da bulunduğu çeşitli sendika, meslek odası, dernek, siyasi partinin
yönetici ve üyelerinden oluşan 100-120 kişilik bir grup, Ulucanlarda yaşanan
olayları protesto etmek için Nevzat Çiftçi'nin cenaze törenine katılmak
amacıyla Helvacı beldesine gitti. Ancak belde girişinde barikat kuran jandarma
tarafından bu grubun cenazeye katılımı engellendi. Jandarmanın saldırısına
uğrayan gruptan 68 kişi dövülerek gözaltına alındı. Daha sonra ise Günseli
Kaya ve Dr.Alp Ayan'ın da bulunduğu 14 kişi, 2911 sayılı "Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Yasası"na muhalefet ettikleri gerekçesiyle tutuklandı. Tutukluluk
hali üç ay sürdü.
Bu gelişmelerden sonra, TİHV İzmir Temsilcisi Prof.Dr.Veli Lök, başta
çalışma arkadaşları Günseli Kaya ve Dr.Alp Ayan olmak üzere insan hakları
savunucularının kötü muameleye maruz bırakılıp, zor uygulanarak gözaltına
alınmaları ve akabinde tutuklanmaları karşısında oluşan duygu ve düşüncelerini
aktarmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla çeşitli basın açıklamalarında
bulundu. Prof.Lök'ün yaptığı açıklamalardan biri de 31.10.1999 tarihinde
Cumhuriyet Gazetesi'nde "İşkence ile savaşımın acısı mı çıkarılıyor?" başlığı
altında yayınlandı.
İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda
Prof.Lök hakkında sözü edilen basın açzıklaması ile Basın Kanunu'nun 30/3.
Maddesine muhalefet edildiği gerekçesiyle İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde
dava açıldı.
Bu arada, aynı konuda yaptığı bir açıklamanın 18 Ekim 1999 tarihli
Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alması nedeniyle İzmir Demokrasi Platformu
Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen 1 No'lu Şube Başkanı Bahri Akkan hakkında da
aynı biçimde Basın Kanunu'na muhalefetten dava açıldı ve ki dosya birleştirildi.
Gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Av.Fikret İlkiz hakkında da Basın
Kanunu 30/3. maddesine ve TCK'nın 80. maddesine muhalefetten dava açıldı.
tüm bu süreci izleyen en son dava da İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu'na
11 Nisan 2000'de açıldı. Aliağa süreci konusunda odanın yayınlarında yer
alan haberler davanın gerekçesini oluşturmakta.
Duruşmalara, Dünya Tabipler Birliği Genel Sekreterinin de aralarında
bulunduğu çok sayıda uluslararası örgüt ve tabip birlikleri temsilcileri
de destek olmak amacıyla katılıyor.
ANA
SAYFAYA DÖNÜŞ |