“İrtica Sağlıksızlık Nedenidir”
Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği’nin düzenlediği İrtica ve Kadın
Toplantısı 18-20 Şubat 2000 tarihinde Ankara’da yapıldı. Uluslararası katılımlı
toplantı irtica/yeni dünya düzeni, irtica/konuları içeriyordu. Tüm oturumlara
ilgi büyüktü. 19 Şubat 2000 tarihinde yapılan oturumda Dr. Füsun Sayek
irtica/kadın ve sağlık konulu bir konuşma yaptı. Gericiliğin her türünün
kadının gelişimi ve sağlığına olumsuz etki yaptığını belirtti. Şekilde
dinsel gericilikte kadın (ekonomik, eğitim açısından, kendi bedeni konusunda
söz sahibi olmalarını) engelleyerek olumsuz etkilemektedir. Bu arada belirleyici
faktör ekonomik durum ve yoksulluktur. Yoksulluk hem kadını güçsüzleştirmekte
hem sağlıksızlaştırmakta hem de gericiliğin yeşerdiği bir ortam oluşturmaktadır.
Dinsel gericiliğin kadın sağlığını nasıl olumsuz etkilediğini yakın zamanlarda
yaşanan bir örneğe dayanarak JAMA’da yayınlanan bir makalenin özetini de
verdi. Sayek’in konuşmasını özetleyerek yayınlıyoruz.
Hepimiz tanığız, son 20 yılda sosyal/politik değişiklikler oldu Afganistan’da.
1996 yıl Eylül ayında radikal bir islami hareket (Taliban) yönetimi ele
geçirdi. Bu durum Afgan kadınların yaşamında olağanüstü “ sağlık “ sonuçları
doğurdu. Aktaracağım çalışmanın amacı Taliban rejimi altındaki kabulde
yaşayan kadınların sağlık ve insan haklarını incelemekti ve kabul, Pakistan
(konut/mülteci kampları) da yaşayan kadınlar (1996) öncesi kabul’de yaşayanlar)
Toplam 160 kadın katıldı 80’i kabul, 80’i Pakistana göçen Afganlı kadınlar.
Burada kadınların bedensel ve ruhsal sağlıkları açısından kendi değerlendirmeleri
istendi, sağlık hizmetine erişimleri, savaşa sağlı travma, insan hakları
ihlali ve kadına bakış açısı konularında sorular soruldu.
Ortalama yaş 32 idi. (17-70 yaş), ortalama eğitim yılı 12 idi, kadınların
%85’i daha önce Kabul’de en az 19 yıl yaşamışlardı. %62’si Taliban’dan
önce bir işe sahiptiler, şimdiyse yalnızca %20’sinin işi var. Kadınların
çoğunluğu fiziksel (%71) ve ruhsal (%81) sağlıklarının bozulduğunu ifade
ettiler. %62’si sağlık hizmetlerine erişimlerinin azaldığını söyledi.
%42’sinde PTSD vardı. %97’sinde büyük bir depresyon, %86’sında anksiyete
(endişe) %84’ünün en az bir aile üyesi savaşta ölmüştü. %69’u kendilerini
veya bir aile üyelerini Talibanın taciz ettiğini belirtiyor. %68’i sosyal
etkinliklerinin 0’a indiğini söylüyor.
Bazı örnekler verelim:
“düştüğümüz yoksulluk, kızımın eğitim yapamayacak olması beni
delirtiyor. Geceleri uyuyamıyorum, sabırsızım ve yaşamanın bir değeri olmadığını
düşünüyorum.”
Bir kadın hekim:
“Talibanın ilk günü polis ofisime girdi, herşeyi talan etti,
hastalarımı yolladı ve ofisi kapamamı emretti. Nedenini sorduğumda: “sen
bir kadınsın, bana öyle yanıt verme yoksa seni şu ağacın altına canlı gömerim”
dedi. O günden beri, ruhsal ve fiziksel olarak hastayım. Söylediklerini
unutamıyorum. Gece uyuyamıyorum, sürekli bana söylediğini düşünüyorum.”
Bir kadın hekim;
“Son iyi yıldır herşey mahvoldu. Kronik yorgunluğum var, başım
ağrıyor, depresyonum var. Gerginim, sinirliyim, sürekli ağlıyorum”.
7 çocuklu, beslenme bozukluğu olan bir kadın;
“yoksulluğun da yoksuluyuz. Artık böyle yaşamaktan yorgunum.
Yaşam koşulları 2 yıl öncesine göre çok kötüleşti. İş yok Herşeyimizi yitirdik
sağlığım da çok kötü. Karın ağrısı, çarpıntı var.”
Bir eczacı:
“Araba kullanmam yasak, tek başıma taksiye binemem, belediye
otobüsüne binemem (kadınlar için özel var-az) şansıma bir eczanede yardımcılık
buldum, yoksa ölürdüm”.
Bir sosyal çalışmacı 1998’de:
“Talibanın ilk 2 ayı felaketti, hep döğüldük baştan aşağı kapalı
olmazsak dışarı çıkamıyoruz.”
Afganistan’da sağlık hizmetine erişim azaldı -%61’inde neden ekonomik,
%48 kadın hekim yok, %36 kadın bağımsız hareket edemediğinden, %21 hastane
hastayı reddediyor, %27 muayeneye götürecek kimse yok. 1997’de Taliban
kadın, ayrı kurumlarda hizmet alacak /verecek dedi.
Sonra 500.000 kadın için 35 yataklı kötü donanımlı bir hastane ayırdı.
Kadın personel diğer 22 kurumda çalışamıyordu. 2 ay sonra özellikle
uluslararası baskıyla karar değişti. 25 Haziran 1998’de tekrar bir yönetmelik
bunda da uygun bir erkek akraba kadını muayeneye getirecek denildi..
SONUÇ;
Her türlü irtica ürkütücüdür. Sağlıksızlık nedenidir.
Yoksulluk/eşitsizlik/eğitimsizlik irticanın temel nedenlerindendir.
O halde yoksulluğu artırıcı, eşitsizliği artırıcı, özelleştirme/küreselleştirme
vs. gibi politikacılara karşı çıkmak irticanın temel nedenine inmektir,
doğrudur ve gereklidir.
İrticayı yoketmek yoksulluğu giderici politikaların yaşama geçirilmesiyle
mümkündür.
ANA
SAYFAYA DÖNÜŞ |