TTB PHK AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİ DEĞRLENDİRMESİ

Ülkemizde 2005 yılında Düzce'de başlatılıp 2011 yılı başından bu yana tüm ülkede uygulanmakta olan "AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİ" daha ikinci yılını doldurmadan hekimler ve sağlık çalışanlarının yoğun eleştirisi ile karşı karşıya bulunmaktadır. Vatandaş hala "SAĞLIK OCAĞI"na gittiğini sanmakta müşteri haline geldiğini tam anlamamaktadır. Bu durumun böyle sürmesini isteyenler hekimlerin ve sağlık çalışanlarının önlerine 2 yılda bir daha zor koşullarda çalışmaya mecbur ettikleri sözleşmeler getirmekte adeta zorla imzalatmaktadırlar. Tüm reklamlara rağmen "MASAL BİTMİŞTİR" I.Basamak sağlık çalışanları olarak sözleşme değil başka bir çalışma anlayışı, ortamı talep etmektedirler.

1.BİREYSEL DEĞİL TOPLU SÖZLEŞME İSTİYORUZ!

"Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları ile yapılacak ........................ sözleşmeleri Bakanlık adına imzalamaya ve sözleşmeleri sona erdirmeye vali yetkilidir. Vali, sözleşme yapma yetkisini, vali yardımcılarından birine veya il sağlık müdürüne devredebilir." Diye tanımlanan yöneticilerin iki dudağı arasından çıkacak sözlere bağlı çalışmak istemiyoruz. İş  güvencemiz  vali veya yetkilendirdiği kişinin kişisel inisiyatifine bırakılamaz. Kamu kurunlarımızda kamu sendikalrınınca toplu sözleşmelrle belirlenen koşullarda kamu grevlisi olarak çalışmak isitiyoruz.

2.İŞ TANIMIMIZIN NETLEŞMESİNİ İSTİYORUZ!

Bizler I.Basmak Sağlık Kuruluşlarında çalışan hekimler , hemşireler ve diğer sağlık çalışanları olarak iş ve meslek tanımlarımızın netleşmesini istiyoruz. Kendi bağımsız mesleki disiplinlerimizin üyesiyiz. Bizler aynı işi yapmak üzere aynı ortamda bulunuyoruz. "Aile hekimi/Geçici aile hekimi / Aile hekimi uzmanı" "Aile sağlığı elemanı/Geçici aile sağlığı elemanı" gibi ayrımları buna bağlı farklı ücretlendirmeleri , farklı yetkilendirmeleri doğru bulmuyoruz. Bu durum halkın hekimine  güvenini sarsmaktadır.

3.BİREYSEL DEĞİL EKİP ÇALIŞMASI İSTİYORUZ!

Mesleği hemşire olan ekip arkadaşlarımıza aile "eleman" denmesini istemiyoruz. I Basamak sağlık hizmetlerinin TSM/ ASM olarak ayrılması sağlık hizmetinin bütünlüğünün bozulması demektir. TSM çalışanlarını ASM çalışanlarından ayıran hatta birbirine düşmanlaştıran uygulama derhal sona erdirilmelidir. Hekim, hemşire, ebe, tıbbı sekreter, sağlık çalışanı ASM/TSM çalışanı birbirimizle ve kendimizle rekabet etmek değil birlikte sağlık hizmetinin niteliğini arttırmak istiyoruz.

4.I.BASAMAK SAĞLIK KURUMLARIMIZIN  KAMU KURULUŞU OLMASINI İSTİYORUZ!

Birbirimizin işvereni veya çalışanı değil biz bir ekibiz. Çalıştığımız kurumların özel sağlık kuruluşu değil kamu kuruluşu olmasını istiyoruz.

5.İŞYERLERİMİZDE HEKİME/SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDETİN SON BULMASINI İSTİYORUZ

Hekimi ve sağlık çalışanlarını vatandaşın gözünde tüccar, vatandaşı aldığı sağlık hizmetinin bedelini cebinden ödeyen müşteri haline dönüştüren uygulamalar sağlık alanında şiddeti arttırmaktadır. Hekimler arasında hastayı reddetme,, halk arasında  hekimini değiştirme düşüncesi giderek artmaktadır. Hekimi halktan haklı hekimden uzaklaştıran ve sağlık ortamında şiddetin artmasına yol açan bu uygulamadan derhal vazgeçilmelidir.

6.GELİR GÜVENCESİ  VE EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İSTİYORUZ!

Bize dayatılan sözleşmenin atfedildiği uygulama yönetmeliklerinde belirtilen;

Bağlı kişi sayısına

Farklı yaş gruplarına,

Çalışılan gün sayısına,

Uzman aile hekimi/uzman olmayan aile hekimi tanımlamalarına,

A.B.C.D.E sınıfı gibi ayrımlara,

İstediğimiz tetkiklerin azlığına/çokluğuna,

Gezici görevlere,

Sosyo_ekonomik eşitsizlikelri olan bölgelere,

Kim tarafından nasıl ölçüleceği belli olmayan başarı puanı kesintilerine

göre ücretlendirme istemiyoruz. Biribirimizle rekabet etmek istemiyoruz. Emekliliğimize yansıyan temel ücret istiyoruz. Ülkemizin sosyo-ekonomik koşulları eşitsiz olan bölgelerindeki farklılıkların bir an önce giderilmesini istiyoruz.

7.MESLEKİ BAĞIMSIZLIK İSTİYORUZ!

Mesleki uygulamalarımızın ve meslek ilkelerimizin meslek örgütlerimiz(tabip odalar/tabipler birliği/mesleki bilimsel derneklerimiz) tarafından değerlendirilmesini, belirlenmesini istiyoruz.

Mesleki bağımsızlığımızın 15 üyesinden 12 sini atanmışların/bürokraların/politikacıların inisiyatifnede görevlendirilmişlerin oluşturduğu ve görevi "Sağlık mesleklerinde eğitim müfredatı, meslekî alan ve dal belirlemesi gibi meslekî düzenlemelerde ve istihdam planlamalarında görüş bildirmek, meslekî yeterlilik değerlendirmesi yapmak, meslekî müeyyide uygulamak, etik ilkeleri belirlemek ve uyumu denetlemek" adına "sağlık meslekleri kurulu" nca belirlenmesi  kabul etmiyoruz.

8.ESNEK ÇALIŞMA İSTEMİYORUZ!

"Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, görevlerini haftalık çalışma süresi kırk saatten az olmamak kaydıyla, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde belirlenen usûl ve esaslar çerçevesinde yerine getirir. Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının, pozisyonlarının bulunduğu mahalde ikamet etmeleri esastır." gibi tanımlamalarda dile getirilen esnek çalışma ya da zorlamalar yerine başlangıcı ve bitişi kapsamı ülkenin her tarafında benzer olan çalışma saatleri istiyoruz.Mesai saatleri ve hafta sonu çalışmalrına mecbur edilmek istemiyoruz. Bizler işletmesini hangi saatler arasında çalıştıracağına kendisi karar veren işletme sahibi değil, kamuya kamu kuruluşlarında sağlık hizmeti sunan  sağlık çalışanlarıyız.

9.TİCARETLE DEĞİL TABABETLE UĞRAŞMAK İSTİYORUZ!

Damga vergisi, gelir vergisi, kira, elektrik, su, yakıt, telefon, internet, bilgi-işlem, temizlik, büro malzemeleri, küçük onarım, danışmanlık, sekretarya ve tıbbi sarf malzemeleri, güvenlik hizmeti, muhasebeci/avukat giderleri vb. ticari işlemlerle uğraşmak, düşünmek değil sağlık hizmetleri ile ilgilenmek istiyoruz.

9.İŞ GÜVENCESİ İSTİYORUZ!

Aşağıdaki kaygıları duyarak değil, hizmet sunduğumuz toplumun sağlığını  koruyup geliştirmeyi düşünerek çalışmak istiyoruz.

a)      Görev yapmalarını etkileyecek hastalıkları hâlinde,

b)     Kayıtlı kişi sayısının aralıksız iki aydan fazla süreyle bin kişinin altına düşmesi.

c)     Mücbir sebepler hariç, özürsüz olarak kesintisiz on gün görev başında bulunulmaması.

d)     Sağlık sebebiyle bir sözleşme döneminde yüzseksen günü aşan süreyle görevin ifa edilememesi.

e)     Eczane veya medikal firmaları, beşerî ilaç firmaları veya özel sağlık kuruluşları gibi mesleği ile ilgili alanlarda faaliyet gösteren gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinin temsilcileri ile etik dışı haksız çıkar ilişkisinde bulunulduğunun tespit edilmesi.

f)      Menfaat karşılığında gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlendiğinin tespit edilmesi.

g)     Gözaltına alınması veya tutuklanması hâlinde görevi başında bulunamama süresinin sekiz haftayı aşması.

h)      Bir sözleşme dönemi içinde, verilen ihtar puanlarının yüz puana ulaşması hâlinde

i)        Bir sözleşme dönemi içinde ihtar puanlarının yüz puana ulaştığının, sözleşme dönemi sona erdikten sonra tespit edilmesi hâlinde

10. SAĞLIK KURUMLARIMIZIN GEÇİCİ  "AİLE" HEKİMİ  DEĞİL KALICI HEKİMİ OLMAK İSTİYORUZ!

Ne olduğu belirsiz bir ortamda hekimleri çalışmaya zorlamanın boşluklar yaratacağı,  hizmet sunumunda aksamalar yol açacağı başından bilindiği için yönetmeliklerle güvence altına alınmaya çalışılmaktadır.

"...sözleşme ile çalıştırılan aile hekimine ödeme tam olarak yapılır. Bu mümkün olmadığı takdirde müdürlük, diğer aile hekimleri veya Bakanlık personelini geçici aile hekimi olarak görevlendirir"  Bu durumda suçluymuş gibi asıl aile hekiminin alması gerekenin yarısı kadar ücret alır. Gidecek olan kim "aile hekimliğini" seçmemiş TSM hekimleri. Gitsen ceza/gitmesen ceza. Kim suçlu ! Kim Güçlü!