.

26 Haziran 2001

Değerli Basın Mensupları,

Ülkemiz sahip olduğu eğitilmiş insan potansiyeli ile, tarihsel kültür birikimi ile yüzyıllar öncesinden barış ve sevginin simgesi olmuş evrensel değerleri ile hiçbir zaman bugün sahip olduğu kötü insan hakları karnesini hakketmemiştir.

İnsan Hakları ihlalleri neticesinde yaşadığımız acılardan dolayı “bir şeyler yapmalı” diyerek ve işkencenin bir gün mutlaka ülkemizden ve yer yüzünden silinip kayıp olacağı inancı ile yola koyulduk.

Kuruluşlarımızın; ülkemizin bilim insanları ile iş birliği içinde katkıda bulunduğu İstanbul Protokolü ; dünyanın 15 ülkesinden 40 örgüt mensubu 75 hukukçu, felsefeci , hekim ve sağlık çalışanı, psikolog ve insan hakları savunucularının bilgi ve deneyim birikimlerinin bir ürünüdür.

İstanbul Protokolü bugün sadece ülkemizin değil dünyadaki tüm işkence görenlerin, bu kişilerin avukatlarının, insan hakları savunucuların ve gerçeği arayan hakim ve savcıların baş vuracakları Birleşmiş Milletler patentli hukuki ve tıbbi bir kılavuzdur.

Tüm dünya ülkelerinin ortak sorunu olan işkence ile mücadele konusunda çok önemli uluslar arası dayanışma örneği olan bu ürüne katkıda bulunmaktan ve bu çalışmanın açıklamasını BM işkence görenlerle dayanışma günü olan 26 haziranda yapmaktan mutluyuz. İstanbul Protokolü referans gösterilerek işkence iddiaları daha hızlı, daha tarafsız, daha bilimsel olarak soruşturulduğunda, dolayası ile bir işkence iddiası daha dünyanın herhangi bir ülkesindeki herhangi bir mahkemede ispatlanıp suçlular cezalandırıldığında bu eseri yayınlarken duyduğumuz sevincimize işkence mağdurunun ve ailesinin sevinci eklenecektir.

Bu kılavuz kitaptan haberdar olanlar herhangi bir işkence iddiasında tüm hukuki ve tıbbi soruşturmanın İstanbul Protokolü önerileri doğrultusunda yapılması için çabaladığında demokratik hukuk devleti ve işkencesiz bir dünya rüyamıza ortak olacaktır. Bu rüya aslında tüm insanlığın rüyasıdır ve İstanbul Protokolüne ne kadar çok sahip çıkılıp uygulanırsa insanlık bu rüyaya daha çabuk yaklaşacaktır. Siz değerli basın mensuplarımızdan demokratik hukuk devleti ve işkencesiz dünya ortak rüyamıza destek bekliyoruz.