.

 

ttb.gif (8268 bytes)

Değerli Basın Mensupları,

İşkence insanın varoluşunun inkarıdır.

İşkence hekimlik mesleğinin varoluşuna aykırıdır.

Bu sebeple, bir yandan işkencenin tespiti, işkence görenlerin tedavi ve rehabilitasyonu, öte yandan işkencenin önlenmesi doğrultusunda mesleğimizin temel ilkeleri ışığında çok yönlü bir faaliyet yürütmek varoluşumuzun gereğidir.

Meslek örgütü olarak, böyle bir faaliyet ortamının kuvvetlenmesi için meslektaşlarımızın eğitimi, halkın bilgilendirilmesi, gerekli araştırma ve soruşturmaların yapılması, ilgili resmi ve resmi olmayan kurumlarla amaca dönük çalışmalarda bulunulması, işkenceye karşı dayanışma ortamlarının kuvvetlendirilmesi temel çalışma alanlarımızın başında gelmektedir.

Bu kapsamda ülkemiz ve dünyada işkencenin önlenmesi için mevcut bilgi birikimimizi İstanbul Protokolü hazırlık çalışmalarında seferber ettik.

İstanbul Protokolünün üç önemli özelliğini dikkatinizi sunmak isterim.

1-     İşkencenin engellenmesi ve yasaklanması için birçok uluslar arası hukuki standart geliştirilmiştir. Ancak işkencenin araştırılması ve dökümantasyonu açısından İstanbul Protokolü ilk uluslar arası kılavuzdur.

Bu sebeple, bu kılavuz varolan işkence konusundaki kesin yasaklar ile işkencecilerin suçlarından ötürü sorumlu tutulmaları arasındaki boşluğu kapatmada katkıda bulunacaktır.

2-     Bu uluslar arası kılavuzun hazırlanmasında Türkiye’deki kurumların olağanüstü katkısı olmuştur.

3-     Bu kılavuz enstrumantal değerinin ötesinde, ilgililerin eğitilmelerine yararlı olacağı gibi, mesleklerinin gerekleri doğrultusunda çalıştıkları için baskıya maruz kalanları desteklemek için nesnel bir dayanak noktası oluşturacaktır.

Ülkemizde bugün, başta cezaevlerinde olmak üzere, kamu vicdanını derinden yaralayan gelişmeler ve bu çalışmaya katkıda bulunan kimi meslektaşlarımız da dahil olmak üzere mesleklerini temel ilkelerimiz ışığında olağanüstü çabalarla sürdürdükleri için baskılara maruz kalanlar gözönüne alındığında İstanbul Protokolünün anlamı daha da kuvvetlenmektedir.

İşkence ve şiddetin zihinleri teslim alma çabalarına karşın, işkencenin zihinlerden kazınması için hepimize son derece zor, ama bir o kadar da onurlu bir sorumluluk düştüğü bilinci ile,

Saygılarımı sunuyorum.

Dr. Metin Bakkalcı
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi
II. Başkanı

 

 

BAŞA DÖN.....ANA SAYFA.....SAYFA BAŞI