.......

.........
 
 
 
Sted'den


 Merhaba,
 Umut var, insandan yana, seviden yana yüreğini koymuşsan bu dünyada, umut var.
 Her doğan güneş umuda yolculuk, her ay ışığı göç öncesi içten bir soluklanma.
 Korkmalı kara insanı olmaktan. Bir yere, duyguya, inanışa, varlığa, üstelik hiçliğe temel atmaktan korkmalı. Korkmamalı kara karanlıklardan, yitirmekten körü körüne bağlanmışlıkları.
 Bizler deniz insanlarıyız. Düşlere yatarız, gözlerimiz açıkken, Memet bebenin kapkara gözlerinde ışıldayan, şu ninenim oturuşundaki güngörmüşlük, ayakta kalmışlık, inadına tüm yaşama aykırılıklara karşın. 
 Yelken açabiliriz, yüreğimiz bir dost çağrısına pupa yelken. 
 Seviler büyüttük yarınlara. Ayrım gözetmeden dost bildik dünyanın bütün canlarını. 
 Seviyoruz biz bu dünyayı paylaşılası.
 İçimiz kıpır kıpır. Yetmez olduk yapılacakların peşi sıra. Denize atmak değil biliyoruz sımsıcık merhabalarımız, gebe kadının karnındaki bebek adımızı bilmese de tanıyor kokumuzu. Şu yaşlı amcamın içten iyi niyetleri tıka basa doyuracak karnımızı. Şu minikler bir kez olsun ateşlenmeden geçirecekler kışın beyazını. Neden olmasın?  Anneler de  kardanadamlar yapıp, kartopu oynayacaklar, çocukken oynayamadıklarına inat. 
 Yanıltmasın hiçbirimizi, düşlerimizin tarihi yok. Gelen yeni yüzyıl özlemlerimizi dile getirmeye bir güzel gerekçe. Değişmedi biliyoruz, bir günde değişmeyecek bütün anmak istemediklerimiz. Oysa büyüdü umutlarımız geleceğe ilişkin. Biliyoruz, UMUT VAR...  
 
 Yirminci Yüzyıl Üstüne*
-Uyumak şimdi,
uyanmak yüzyıl sonra, sevgilim...
-Hayır, kendi yüzyılım beni korkutmuyor,
  ben kaçak değilim.
Yüzyılım sefil,
yüzkızartıcı,
yüzyılım cesur,
  büyük
  ve kahraman.
Dünyaya erken geldim diye kahretmedim hiçbir zaman.
Ben yirminci yüzyıllıyım,
bununla övünüyorum.
Bana yeter
yirminci yüzyılda olduğum safta olmak,
  bizim safta olmak,
döğüşmek yeni bir alem için...
-Yüzyıl sonra sevgilim...
-Hayır herşeye rağmen, daha evvel.
Ve ölen ve doğan
ve son günleri güzel gelecek olan yirminci yüzyılım,
(benim şafak çığlıklarıyla sabaha eren müthiş gecem),
senin gözlerin gibi, Hatçem
  güneşli olacaktır...

 *Nazım Hikmet, 1948

 Bilimsel ve Dostça Kalın.

................................................................