Emzik kullanımı ve kısa emzirme süresi;   Nedenler, sonuçlar ya da rastlantı?
Victora CP, Behague DP, Barros FC, Olinto MCA, Weiderpass E. 
Pediatrics 99 (3): 445-453,1997
 Emzik kullanımı ve kısa anne sütü verme süresi arasında bağlantı olduğu bilinmektedir. Bu bağlantının olası nedenleri 450 anne-bebek ikilisinde araştırılmıştır. Sonuçlar bebeklerin %85’inin 1. aydan başlayarak emzik kullandığını göstermiştir. Erken dönemde emzik kullanan bebeklerde, kullanmayanlara göre 4 kez daha erken anne sütü bırakıldığı görülmüştür. Annelerde emzik kullanımı ile ilgili yapılan anketlerde, emzik kulanımının genellikle normal bir davranış olarak kabul gördüğü ve bebeklerin emziğe kuvvetle bağlandıkları saptanmıştır. Emzik kullanan annelerden bazıları ya anne sütünü kesmiş ya da emzirme arası süreyi uzatmışlardır. Bu annelerin emzirmekten utandığı ve ağlama sesinden rahatsız olduklarını da belirtmişlerdir. Bu bebeklerde büyüme geriliği de saptanmıştır. Emzirmekten rahatsız olan annelerde emziğin anne sütünün kesilmesinde etkili olduğu ancak emzirmekten rahatsız olmayan annelerde emzirme süresine etki etmediği görülmüştür. Sonuç olarak emzik kullanımı sütün erken kesilmesine neden olmayabilir, ancak bu durum anne ve bebeği için anne sütü ile beslenmede sorunlara yol açabilir denmektedir. 

Erkeklerde Sıvı Tüketimi ve Mesane Kanseri Riski
 Michaud DS , Spiegelman D,  Clinton SK., Rimm RB, Curhan GC, Willett WC, Giovannucci EL 
The New England dournal of medicine, 340 (18); 1390-1397. G. Mayıs 1999
 Hayvan çalışmaları üroepideliomada potansiyel karsinojen düzeyi ile idrar yapma sıklığı arasında ilişkiyi göstermektedir. İnsanlarda da toplam sıvı tüketiminin artırılması üriner metabolitleri dilue ederek ya da idrar yapma sıklığını artırarak, karsinojenlerin urothelium ile temas süresini azaltmaktadır. 
 Bu çalışmada yaklaşık 10 yıllık bir dönemde 47.909 katılımcının ileriye yönelik izlemlerinde toplam sıvı alımı ile mesane kanseri riski arasındaki ilişki araştırılmıştır. İzlem sırasında 252 kişi yeni mesane kanseri olgusu olarak tanımlanmıştır. Sıvı alım sıklığı anketlerde yer alan 22 farklı ürünün tüketilme sıklığına göre hesaplanmıştır. 
 Sonuç olarak günlük sıvı tüketimi en yüksek olan kişilerde (>2531 ml/gün), mesane kanseri riski en düşük olarak bulunmuştur. 
 1831 ml/gün’ den çoksıvı tüketenlere göre <735 ml/gün sıvı tüketenlerde risk 0-63 kat artmaktadır. 
 Sigara içenlerde bu ilişkinin daha kuvvetli olduğu görülmüştür. Tütün ile ilişkili karsinojenlerin bol sıvı alımı ve sık idrar yapılması ile dilue edilmesi mesane kanseri riskini 3-5 kat azaltmaktadır.