Dosya 6
 Suçlanan: Dr. K.B.
 Olay: C. ailesinin tüm bireyleri, birdenbire ortaya çıkan bulantı, kusma, ishal yakınması ile sabah 09.30’da acil servise başvuruyorlar. Acil serviste bir ampul antiemetik yapılıp hastalar enfeksiyon hastalıkları servisine gönderiliyor. Öyküden; bir gece önce akşam yemeğinde iki gün önce alınıp buzdolabında saklanan tavuğun pişirilerek herkes tarafından yendiği, gece yatmadan önce ve ertesi sabah kahvaltıda kızartılmış sucuk yedikleri öğrenilmiş. Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. K.B. hastaları muayene edip reçete yazmış ve evlerine göndermiş. Aile ilaçları kullanmamış. Aynı gün 17.30’da ailenin küçük kızı, yüksek ateş, kusma ve bilinç kaybı yakınmalarıyla yeniden getirilmiş. Çocuk hastalıkları servisine yatırılıp altı saat sonra ölmüş. 
  Ertesi gün yapılan otopside akciğerlerin ödemli ve küçük kanama odakları olduğu, iki gün sonra alınan sucuk ve tavuk örneklerinde sucuktan Klepsiella ve C.perfiringens, tavuktan ek olarak S. aureus ürediği, 15 gün sonraki Hıfzıssıhha Enstitüsü raporundan patojen mikroorganizma üremediği, toksik maddeye rastlanmadığı anlaşılmış. Hastanın ölümünde Dr. K.B.’nin ihmali bulunduğu gerekçesiyle aile dava açmış. 
  Siz olsaydınız kusur olup olmadığına, varsa derecesine nasıl karar verirdiniz? 
 Dosya 6 için gelen görüşlerden:
Yanıt: 1 
 Bu besin zehirlenmesi olgusunda enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr’un hangi ilaçları reçete ettiği belirsiz. Üstelik hastalar ilaçları kullanmamış. Hastanedeki alınan iki  kültürden birisinde üreme olurken diğerinde olmaması gerçekten kafa karıştırıcı. Bu konu laboratuvar katkısının ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Dr’dan önce laboratuvar sonuçları ve sorumluları sorgulanmalı. 
 Ben herhalde önce belirtilere yönelik tedavi düzenledikten sonra kültür sonuçlarına göre girişimde bulunur ya gözleme alır ya da hastanın bilincinin bulunması, bulantı kusma gibi bulgular ortaya çıktığında gecikmeksizin hastaneye başvurmalarını isterdim. 

         Dr. Tuba Vardar / Ankara 

 Yanıt: 2
 Bu olguda enfeksiyon hastalıkları uzmanı tarafından önerilen reçete kullanılmamış. Hastalar 24 saat gözetimde bulundurulmalıydılar. En azından destek tedavisi başlanmış olurdu. 
 Kültür sonuçlarının hastanede ve Hıfzısıhha Enstitüsünde farklı olması  düşündürücü. En erken üremenin en azından 24 saat alacağı düşünülerek gözlem süresinin 24 saat olarak belirlenmesi çok yerinde olur. Genel inanışın tersine besin zehirlenmelerinden yalnızca mantar zehirlenmesinin öldürücü olmadığı bu olguda tavuk ve sucukdan da ölüm olabileceği görülmüştür. Bütün bu değerlendirmeler doğrultusunda hekimin 4/8 hatalı buluyorum. 

   Dr. Beril Ünalacak/Ankara

 YSŞ’in Görüşü: Kasıt yoktur. Ancak dikkatsizlik ve özensizlik vardır. Kemisetin kullanımı çocuk sağlığı ve hastalıklarında son derece sınırlı endikasyonu vardır. Penisilin+Novalgin+Kemisetin karışımı litaratür bilgisi olmasa da uygun karışım değildir. Bu görüş doğrultusunda hekimin 2’8 oranında kusurlu olduğu görüşünde birleşilmiştir. 
 Zehirlenme olgularında hastalar, belirtileri göz önüne alınarak ZDM’nin önerisi doğrultusunda gözlemde tutulmalıdır. 

 Yeni Dosya
Dosya 8: Dr. D.T. Sağlık ocağında 6 yaşındaki N.Ö' yü muayene eder, tonsillit tanısı ile Penisillin+Kemisetin+Novalgin reçete ederek sabah akşam bu ilaçların karıştırılarak kalçadan uygulanmasına karar verir. İlk enjeksiyon yapılır. Daha sonra ailenin tepkisi üzerine penisillin çıkarılır.    Hastanın ateşi düşmeyince ertesi gün telefon görüşmesi sırasında Rocefin eklenir ve sol kalçadan yapılır. Yakınmaların sürmesi üzerine yeniden Pronopen + Novaljin karışımı  sağ kalçaya yaptırılır. Ancak iğne kas içinde  bırakılarak (15-20 saniye telefon görüşmesi süresince) başka bir enjektörle hazırlanan ilaç (kemisetin süksinat) aynı iğneden uygulanıyor. 
 İğne kastan çıktığında çocuk sağ ayak uyuşması ve his kaybını söylüyor. Doktor yakınmanın önemsiz, geçici olduğunu belirtiyor. Üç gün sonra kas gücü kaybı nedeniyle fizik tedavi konsültasyonu isteniyor. 40 gün sonra çekilen EMG’de siyatik sinir innervasyonunda total dejenerasyon saptanmış. Rejenerasyon olmaması sonucu sinire yönelik girişimde bulunuluyor. 

 Siz olsaydınız kusur olup olmadığına, varsa derecesine nasıl karar verirdiniz?